Şirketlerinin globalleşme hedefleri doğrultusunda yaptıkları çalışmaları dergimize anlatan Boreas A.Ş. Genel Müdürü Serdar Lülecioğlu, “Yarın Boreas’ın farklı ülkelerde faaliyet gösteren firmalar kurduğunu duyacaksınız. Bu şu demek; örneğin Boreas Almanya, yaptığı satışların gelirini Boreas Türkiye’ye gönderecek ve Türkiye’de üretilen ürünler orada kullanılacak” diyor.
Boreas hakkında bilgi verebilir misiniz?
Boreas A.Ş. olarak 2017 yılının Mart ayında Açık Grubu Şirketleri bünyesine katılarak yeni bir unvan ve markayla pazara girdik. Çok yeni bir marka olmamıza rağmen daha önceki tecrübelerimiz ve satış kabiliyetimizin yarattığı fayda ile ağırlıklı olarak ihracata yönelik çalışmalarımıza başladık. Yurtiçinde Johnson Controls ile yaptığımız OEM anlaşması bize güç kazandırırken, ihracat tarafında yeni ülke pazarlarına girmeye başladık. Tabii bu durumun Boreas’a birçok katkısı oldu. Öncelikle üretim kapasitemizi gözden geçirmemiz gerektiğini gördük. Örneğin Katar’da OEM bazlı çok büyük bir metro projesinde yer almıştık ve bu metro projesinin cihazları hem çok kısa sürede üretilmeliydi hem de adet olarak çok fazlaydı. Bu cihazları bir önceki fabrikamızda üretip sunduk ancak bu alanda kapasitenin artırılması gerektiğini gördük ve hemen yeni bir üretim alanına geçmek için kolları sıvadık. Tüm bunlar olurken Johnson Controls’ten de ürün talepleri geliyordu. Fabrikamıza sığamıyorduk ve 10 bin m2lik yeni bir üretim alanına geçtik. Burayı yine geçici gördüğümüzü belirtmek isterim; en fazla 5 sene bu alanda üretime devam edip daha sonra kendi fabrikamıza geçeceğiz. Hatta şu anda Açık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Açık Bey’in bu yönde çok ciddi araştırmaları var. 20 bin m2 alana sahip, tamamen Açık Grubuna ait bir üretim tesisimiz olacak. Tabii bütün bu çalışmaları belli bir paralel çalışma mantığıyla yürütüyoruz. Yani bir taraftan ihracattaki pazar payımızı ve üretim oranımızı artırırken, diğer bir taraftan da üretim kapasitemizi artırıyoruz. Çünkü arkamızda çok ciddi bir güç var. Biz Açık Grubu’nun bir şirketiyiz. Şu anda dünya üzerinde 5 ülkede ofislerimiz mevcut. Bu ofisler Açık Grubu’nun ofisleri unvanıyla çalışıyor olsa da aynı zamanda Boreas için de hizmet veriyor. Dolayısıyla Almanya, İngiltere, Suudi Arabistan, Kazakistan ve Azerbaycan’daki bu ofisler aynı zamanda Boreas’ın pazarlama ve satış faaliyetlerini yönetebilecek kapasitede. Bu sebeple de biz artan bu satış hacmini şimdiden öngörerek böyle bir planlama içerisine girdik. 2017 ve 2018’de Katar, Irak, İran, Kazakistan ve Pakistan’da çok önemli projeler aldık. Hatta Pakistan ve İran bazında bakarsak, ilaç sektöründe lider olduğumuzu söyleyebilirim. Özellikle İran’daki ilaç firmalarının yüzde 90’ı bizimle çalışıyor. Tabii bu başarıda İran’daki partnerimizin de çok büyük bir payı var. Çünkü partnerimiz, bilgi ve deneyim gerektiren ilaç sektörü projelerinde yer almaya çalıştı, hem ekibini hem de altyapısını buna göre kurguladı. Dolayısıyla o pazarda çok ciddi bir potansiyel yarattı, biz son derece memnunuz ve çok ciddi işler yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Bir diğer ülke Pakistan’da da aynı şekilde bir distribütörümüz var ve birlikte başarılı çalışmalarımız sürüyor. Kısa bir süre önce Pakistan’ın önemli bir hotel zinciri olan Pearl Continental Hotel grubunun Multan ve Mirpur’daki yeni tesislerinin iklimlendirme ekipmanlarını tedarik etmek üzere yeni bir anlaşma imzaladık.
Boreas’ın büyüme hedeflerini gerçekleştirmedeki dinamikler nelerdir?
Boreas A.Ş.’nin genç ve dinamik bir kadrosu var. Hızla büyüyoruz ve aramıza yeni yüzler katılıyor, istihdamımızı artırmaya devam ediyoruz. Ali Taylan aramıza katıldıktan hemen sonra Sapanca’da güzel bir aktivite yaptık, tüm ekip bir araya geldik, 2019 ve sonrası vizyonumuzu konuştuk. O toplantımıza Yüksel Açık da katıldı ve bu toplantıyla birlikte çok güzel bir sinerji yaratıldı. Ayrıca Hande Yağcı’nın da ekibimize katılmasıyla birlikte kurumsallık tarafında farklı adımlar atmaya başladık. Globalleşmenin temeli, değişimdir. Yapımızda var olan değişimi daha ileri götürmeye çalışıyoruz. Mevcut tecrübelerimizi, değişimle birlikte daha farklı bir statüye geçiriyoruz. Yeni logo çalışmamız, yüzümüzü Batı’ya çevirmemiz, yeni sunacağımız ürünler, bunların hepsinin altında değişim yatıyor. Vizyonumuzu biraz daha dışarıya dönük hale getiriyoruz, şirketteki güçleri birleştiriyoruz ve değişiyoruz. Amacımız Açık Grubu olarak komple hizmet vermek. Yurtiçi pazardan sorumlu ekibimizle birlikte yurtiçindeki satışlarımızı belirli stratejik yıl artışlarıyla sürdürürken, yüzde 50 olan ihracat payımızı, yüzde 70 seviyelerine çıkarmayı hedefliyoruz. Çünkü kaliteli cihaz konusunda atmamız gereken bir adım yok. Zaten elimizdeki cihazlar çok kaliteli, bu süreçleri çoktan geçtik. Mevcut network’ümüzü daha aktif, mevcut satış ekiplerimizi daha güçlü hale getirerek, Türkiye’nin şu anda asıl ihtiyacı olan ihracatı daha da yukarılara çekerek daha global bir firma haline geleceğiz. Boreas ürünlerinin satılmadığı bir ülke kalmasın istiyoruz. Gelişmekte olan pazarlara girmemizin, sistem çözümü ve yeni ürünler sunacak olmamızın ve kurumsallaşmamızın sebebi bu. Sektör ve sektörün talepleri değişiyor, dolayısıyla değişime ayak uydurmayan firmalar ne yazık ki ayakta kalamıyor. Çok kaliteli bir ürün üretebilirsiniz ancak önemli olan bunu kime ve nasıl satacağınız. İşte o zaman bir araştırma yapmak, hedef pazarları belirlemek gerekiyor. Biz bu konuları her zaman yurtdışı kaynaklı araştırdık, geribildirimleri alarak ilerledik. Herkes günün sonunda kendi çıkarını düşünüyor ve her kaliteli ürünü herkes ucuza almak istiyor. Bu sarmala maalesef bazı firmalar çok hızlı ayak uydurdu. Ancak biz bu durumu değiştirmek için çözümün ihracat faaliyetlerinin arttırılması olduğunu biliyorduk. Bizlerin bundan 10-15 yıl önce ihracat faaliyetlerini geliştirmeye yönelik kurguladığı stratejilerin bugün sektördeki tüm firmalar tarafından öncelikle uygulanıyor olduğunun görülmesi sevindirici. Örneğin Avrupa ülkeleri pazarlarında kalite kaygısı daha yüksek; bu durum fiyat rekabetini de bir ölçüde engelliyor. Avrupa’da “Fiyat düşerse kalite de düşer” diye bakılıyor. Önemli olan yukarıda da belirttiğim gibi yüksek kalitede bir ürünü ulaşılabilir fiyatlar ile pazara sunmak. Boreas olarak bu stratejiyi dünyanın pek çok ülkesinde ve kendi ülkemizde başarıyla uyguladığımıza inanıyorum.
Globalleşme hedeflerinizi anlatır mısınız?
Globalleşmenin temeli, değişimdir. Biz ekip olarak her zaman ilk olmayı seviyoruz. Boreas A.Ş. Teknik Konulardan Sorumlu Gn. Md. Yrd. İzzet Tanyol ile eskiden çalıştığımız yıllarda da Boreas’ta da sektörde birçok ilki gerçekleştirdik. Örneğin ısı köprüsüzlük sınıfında TB1 değerini Türkiye’de ilk biz aldık. Bu anlamda yerli sermayeyle Avrupa’da satış yapabilecek düzeyde nitelikli cihaza sahip olan tek firma olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü biz sertifika almak için üretim yapmıyoruz, üretim yaptıktan sonra sertifika alıyoruz. Sertifikaya göre ürün üretmiyoruz, ürüne göre sertifika alıyoruz. Yani bizim TB1 almamızın sebebi, ürettiğimiz ürünün TB1’e karşılık gelmesidir.
Ekip olarak her zaman ilk olmayı sevdiğimiz gibi zoru da seviyoruz. Seçtiğimiz pazarların zor olması bizi yavaşlatmıyor. Çok tecrübeli bir üretim ekibimiz var. Üretimden sorumlu Gn. Md. Yrd. Müge Lülecioğlu’nun liderliğinde yüksek kalitede fakat ulaşılabilir fiyatlarda ürünler üretmekteyiz. Mesela İngiltere pazarı için çok önemli yatırımlarımız var. İngiltere’de bir ofisimiz var, o ofis aynı zamanda bir satış merkezi olarak faaliyet gösteriyor. İngiltere pazarındaki kalite bilinci çok yüksek. Dolayısıyla oradaki hem global hem de lokal firmaların kalite seviyeleri de çok yüksek. Biz Boreas A.Ş. olarak artık yüzümüzü batıya çevirdik. Bu pazarlardaki trendlere uygun yapılanma içerisine giriyoruz ve yine bu pazarların ihtiyacı olan ürünlerin üretimini gerçekleştiriyoruz. Yurtdışından partnerlik teklifleri geliyor ancak bizim üst yönetim olarak aldığımız kararlar doğrultusunda belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra ve partnerlik teklif eden firmanın uluslararası pazarlarda bize katkısı olacaksa bu teklifleri değerlendirilebilir. Yoksa Boreas A.Ş.’nin finansör bir firmaya ihtiyacı yok. Boreas A.Ş. olarak yurtiçinde bugüne kadar kazandığımız güçle daha fazla alanlara erişeceğiz. Türkiye’nin 2018 yılında ihracat yaptığı ilk üç ülke Almanya, İngiltere ve İtalya. Biz de batının niş sektör ve projeleriyle ilgileniyoruz ve hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Yeni ürünlere yatırımlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Boreas A.Ş. olarak artık sadece klima santrali üretmekle kalmayacağız, sistem çözümü sunacağız. Hali hazırda yılda bin 500 santral kapasitemiz var ve santral bazında bunun üzerine çıkmak istiyoruz. Hadımköy’de yer alan 10 bin m2’lik mevcut fabrikamızı 20 bin m2ye çıkaracağız ve tabii 20 bin m2ye çıktığı zaman içinde birtakım ilave tesislerin olacağını da belirtelim. Şu an hali hazırda yeni üretim ekipmanları alındı ve lansmanı yapıldı. Ayrıca yeni CNC makine parkuru alınarak makine parkuru artırıldı. Şu an için Boreas A.Ş. olarak klima santrali, fan coil, ısı geri kazanım cihazı, havuz nem alma santrali üretiyoruz. Ancak bu böyle sınırlı kalmayacak.
Çünkü Boreas, sürprizlerle dolu bir firma. Çok yakında sektörümüzü yeniliklerimiz hakkında bilgilendireceğiz. Artık Boreas’ı iklimlendirme sektöründe sadece klima santrali ve fan coil üreten bir firma olarak değil, farklı ürün gruplarında faaliyet gösteren bir firma olarak göreceksiniz. Bunun sebebi şu: herkesin malumu artık sektör çok rekabetçi bir sektör haline geldi. Firmalar artık rekabeti öyle boyutlara taşıdılar ki tabiri yerindeyse maliyetler seviyesinde satışlar yapılmaya başlandı. Bunun yanı sıra Türkiye’de artık hem ihracatta hem de üretimde ithalattaki oranı azaltmak adına tamamıyla yerli kaynakları kullanma eğiliminin olduğunu gözlemliyorum. Zaten bu aynı zamanda bilindiği üzere devletimizin de genel politikası. Dolayısıyla burada, Boreas’ın yerli firma olması ve özellikle yerli üretim yapması sebebiyle daha büyük bir şansı olduğuna inanıyorum. Bir ürün üretiyorsanız ve ihraç ediyorsanız gelirinizin Türkiye’de kalması ve o gelirin Türkiye’ye fayda yaratması çok önemli. Bizim Boreas A.Ş. olarak şu anda yapmaya çalıştığımız şey de bu. Örneğin şirketimizi yurtdışına taşımak gibi bir niyetimiz asla olmadı. Yapmaya çalıştığımız şey, Türkiye merkezli fakat globalde faaliyet gösteren şirketler kurmak oldu. Örneğin sektör yarın Boreas’ın farklı ülkelerde faaliyet gösteren firmalar kurduğunu duyacak. Bu şu demek; Boreas’ın herhangi bir ülkede yer alan firması, örneğin Boreas Almanya, “Yaptığı satışların gelirini Boreas Türkiye’ye gönderiyor” ve “Türkiye’de üretilen ürünler orada kullanılıyor” demek. Bu diğer bazı firmaların yaptığının tersine bir durum. Hatta bildiğiniz gibi Türkiye’deki bazı firmalar, üretimlerini bile alıp götürüyor. Amaç; o ülkelerdeki potansiyeli daha fazla kullanmak ve Türkiye’deki rekabetçi pazardan kaçmak. Biz Boreas A.Ş. olarak bunun doğru bir strateji olduğunu düşünmüyoruz. Biz bu yurdun insanıyız ve bu ülkeyi kalkındırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Ayrıca Açık Grubu olarak da Yüksel Açık’ın genel stratejisi bu. Sadece iklimlendirme sektörü değil, grubun diğer bütün firmalarına baktığınız zaman, hepsi aynı mantıkla çalışıyor. Mesela bir Açık Grubu şirketi olan CES, Ankara’da savunma sanayiine kompozit malzeme üretiyor ve şu anda diğer ülkelerin savunma sanayiindeki şirketlerine de hizmet veriyor, ürün satıyor. Dolayısıyla bu ürünlerin satışı da Türkiye için bir ihracat geliri oluyor. Boreas A.Ş. de bu şekilde çalışmalarını sürdürecek. Ayrıca Boreas A.Ş. olarak artık “Malzeme satan üretici firma” kimliğinden çıkmak istiyoruz. Biz artık yavaş yavaş sistem çözümleri mantığına gidiyoruz. Sistem çözümleri, yalnızca bir sistemin ihtiyacı olan ürünleri tedarik edip satmak değil, aynı zamanda o sistem için gerekli olan otomasyon, yazılım, kontrol, mühendislik, servis, bakım, işletme hizmetlerini de vermek demek. Sistem çözümünden kastımız bu. Açık Grubu’nda bu bahsettiğim tüm hizmetlerin altyapısı mevcut. Grup şirketi olmanın, pek çok avantajını kullanacağız. Biz Boreas A.Ş. olarak artık sadece klima santrali üretmekle kalmayacağız, sistem çözümü sunacağız.