Türk-Latin Amerika ve Karayipler Forumu, 8-11 Ekim 2009 tarihleri arasında İstanbul’da TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi) ve TUKLAD (Karayipler ve Latin Amerika Ticaret Derneği) işbirliği ve organizasyonunda; “Sosyoekonomik İşbirliği ve Kültürel Etkileşim” teması işlenerek gerçekleştirilmiştir.

Türk-Latin Amerika ve Karayipler Forumu, 8-11 Ekim 2009 tarihleri arasında İstanbul’da TASAM (Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi) ve TUKLAD (Karayipler ve Latin Amerika Ticaret Derneği) işbirliği ve organizasyonunda; “Sosyoekonomik İşbirliği ve Kültürel Etkileşim” teması işlenerek gerçekleştirilmiştir.

“Türkiye-Latin Amerika ve Karayipler İlişkileri”, “Tarihsel Gelişim ve Geleceğe Yönelik Beklentiler”, Küresel Güvenlik ve Jeopolitik”, “Türkiye-LAK Ülkeleri Arasında Sosyoekonomik ve Siyasi İlişkiler”, “Kültürel İşbirliğinin Geliştirilmesi, Karşılıklı Etkileşim ve Turizm”, Türkiye-LAK Ülkelerinde Küresel Mali Kriz: Benzerlikler ve Farklılıklar” başlıkları altında pek çok akademisyen ve uzman sunum yapmıştır.

Sunumlardan özetle aşağıdaki sonuçlar çıkmaktadır:

• Türkiye ve Latin Amerika ve Karayipleri(LAK) ülkeleri, Batılı ülkelerle ilişkilerinde tarihin ağır yükünü birlikte taşımakta, ekonomik bağımsızlık, güvenlik, savunma ve demokratikleşme gibi konularda benzer sorunlar yaşamaktadır.
• Türkiye ve LAK ülkeleri, sahip oldukları tarihsel ve kültürel birikimin yanı sıra ekonomik kapasiteleri ile dünyada saygın birer konuma sahiptirler. Bu imkan ve kapasitelerini kullanmak suretiyle gelecekteki iş birliği yollarını aydınlatacak ve iş birliği alanını uluslararası düzeyde oluşturacaklardır. Bu bağlamda, Türkiye ve LAK ülkelerinde “Türkiye günleri”, “Meksika günleri”, “Brezilya günleri”, “sinema günleri”, karşılıklı “kültür yılları” gibi etkinlikler daha nitelikli hale getirilmeli ve sayıları artırılmalıdır. Bu noktada asıl sorun olan siyasi görüş ve irade yetersizliğini giderecek çalışmalar yapılmalıdır. Kültürel anlamda atılacak olan adımlar, siyasi ve ekonomik ilişkilerimize derinlik kazandıracaktır.
• İşbirliği imkanlarının ve alanlarının genişletilebilmesi için tüm imkan ve kapasiteler olmalıdır. Bu imkanlar siyasi, ekonomik, kültürel ve bölgesel kurumlardaki başarıları kullanma şeklinde olmalıdır.
• Türkiye ve LAK ülkeleri arasında bilimsel alanda ortak çalışma gruplarının oluşturulması, üniversiteler arasında işbirliğinin artırılması ve etkin hale getirilmesi bir zorunluluktur. Bilimsel alanda geliştirilecek işbirliği, diğer alanlardaki ilişkileri olumlu etkileyecek ve destekleyecektir. Bu konuda üniversiteler ile düşünce kuruluşlarına büyük görev ve sorumluluk düşmektedir.
• Yatırımların sürekliliğinin sağlanması için öncelikle yatırımcıların hukuki haklarının güvence altına alınması, korunması ve iyileştirilmesi gerekmektedir. Yatırımların “karşılıklı” nitelik taşıması, LAK bölgesinde ekonomik faaliyetlerin daha sağlam temelde gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır.
• Geçmişten bu yana devam eden her ticari engel ortadan kaldırılmalıdır. Yapılacak yatırımlar ve ekonomik faaliyetlerle ilgili ruhsat, lisans, gümrük, korumacılık ve vergi gibi konularda problemler çözümlenmelidir. Bu konularda karşılıklı olarak acil çözümler bulunmalıdır. 
• Türkiye’deki akademik çevrelerde ve iş dünyasında İspanyolca’ya gösterilen ilginin artması memnuniyet verici olsa da yeterli olmaktan uzaktır. Bu konuda LAK ülkeleri ile Türkiye arasında öğrenci değişim imkanları artırılmalı, LAK ülkelerinde de Türkçe’nin yaygınlaştırılabilmesi için öğrenci değişim kotalarında artış sağlanmalıdır.
• İnsan unsurunun hareketliliği gönüllerin buluşmasını sağlayacak en önemli faktördür. Ekonomik, kültürel ve ticari etkileşimin artırılabilmesi için Türkiye ve Latin Amerika ülkeleri arasındaki mevcut sorunlar ve turizm önündeki diğer problemler hızla çözümlenmelidir.
• LAK ülkelerinde, Anadolu’da dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmayan kültürel ve medeniyet birikimi mevcuttur. Türk vatandaşlarının Maya, İnka ve Aztek medeniyetlerinin mirasından, Latin Amerika ülkeleri vatandaşlarının da Anadolu medeniyetleri mirasından haberdar olmaları sağlanmalıdır. Bu konuda ziyaretçilerin ideoloji ile tarihi birbirine karıştırmalarını engelleyecek nitelikli bilgiye sahip olmaları için gerekli etkinlikler düzenlenmelidir. 
• Tek kutupluluğun sona ermesi ve çok kutuplu bir uluslararası ortamın ortaya çıkması rekabeti artırdığı gibi işbirliği için de verimli bir ortam sağlamaktadır. Orta vadeli perspektifte, Türkiye ile 4,5 trilyon dolar ekonomik büyüklüğe sahip Latin Amerika Karayipler ülkeleri arasındaki ticaret hacmi 40 ila 70 milyar düzeyine erişme potansiyeline sahiptir. Ekonomik yapıları ve ticari ürünleri birbirleri ile büyük benzerlikler gösteren Türkiye ve LAK ülkelerinin de bu bağlamda serbest ticaret anlaşmalarını artırmaları gerekmektedir. Söz konusu ülkeler Kuzey Amerika ile ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi gibi konularda da işbirliğine gitmeli ve ortak faaliyet alanları geliştirmelidirler.      

Türk-Latin Amerika ve Karayiplerle ilişkilerin artması ümidiyle…