“Ekonomi ve İhracatta Son Gelişmeler, Türk İnşaat Sektörüne Yansımaları”, 12 Nisan Salı günü TOBB Plaza’da İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Üye Toplantısı’nda konuşuldu. Toplantının moderatörlüğünü İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç yaparken, İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, TLM İnşaat Sanayi Ticaret ve Turizm A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı, DEİK Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Hüseyin Ersin Takla ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki toplantıya konuşmacı olarak katıldı. 

 

İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç konuşmasında, Libya ve Kuzey Afrika ülkelerinin, Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi ve inşaat sektörü için kesinlikle kaybedilmemesi gereken bir pazar olduğunu belirterek, ‘’Bu süreci zorunlu bir mola olarak değerlendiriyoruz’’ dedi.

 

2010 yılında küresel ekonominin toparlanmasında en büyük payın gelişmekte olan ülkelere ait olduğunu belirten Bilmaç, Türk ekonomisinin geçen yılın tamamında yüzde 8,9’luk büyüme ile Avrupa’da ilk sırayı aldığını ve bu derece büyümesinde inşaat sektörü olarak yarattıkları katma değerle, sağladıkları istihdamla ve gerçekleştirdikleri ihracatla büyük pay sahibi olduklarını dile getirdi.

 

“2010’da 19 Milyar Dolarlık İhracat Gerçekleştirdik”

Küresel ekonomik krizin ardından hızla toparlanma sürecine giren inşaat sektörünün geçen yıl yüzde 17,1 büyüdüğünü, bunun ekonomiye büyüme katkısının yüzde 5,6 olduğunu söyleyen Bilmaç, sektör olarak geçen yıl sonu itibariyle yaklaşık 19 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini bildirdi.

 

Son 5 yılda sektörde yıllık ortalama ihracat artış hızının yüzde 15 olduğunu, Türkiye’nin inşaat malzemeleri ihracatı yapan ülkeler arasında 7. sıraya yerleştiğini kaydeden Bilmaç, üretimde ise yüzde 11,5 büyüme oranıyla Türkiye’nin, inşaat malzemeleri sanayisi olarak dünyada ilk 5 ülke arasına girdiğini ifade etti. İnşaat malzemeleri sanayisinin başta inşaat demiri, demir çelik radyatör ve demir çelik profil gibi bir çok kategoride dünya lideri konumuna geldiğini dile belirten Bilmaç, Türkiye’de inşaat sektörünün toplam yatırımlardaki payının yüzde 46’ya ulaştığını, sektörün 5 milyon kişiye yaklaşan doğrudan ve dolaylı istihdamı ile Türkiye’nin toplam istihdamının yüzde 19,3’lük kısmını karşıladığını vurguladı.

 

Bilmaç, İMSAD olarak 2023 hedeflerini ortaya koyduklarını, 100 milyar dolarlık inşaat malzemeleri ihracatı, 100 milyar dolarlık yurt dışı müteahhitlik geliri ve 100 milyar dolarlık da iç pazar büyüklüğü hedeflediklerini söyledi. Türkiye’nin en önemli sanayisi olarak dünya inşaat malzemesi ihracatındaki yerimizi yedincilikten üçüncülüğe taşımayı hedeflediklerini belirten Bilmaç, bu ‘’heyecanlı yolculuk’’ta zaman zaman önlerine engellerinde çıktığını aktardı.

 

“Libya ve Kuzey Afrika Ülkeleri Kaybedilmemesi Gereken Pazarlar”

Son günlerde Libya başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika pazarında yaşananlardan inşaat malzemeleri sanayisinin, inşaat sektörünün fazlasıyla yara aldığını ve süreci çok yakından izlediklerini bildiren Bilmaç, şunları kaydetti: “İlk bakışta dış ticaret odaklı kayıplarımız olsa da bunun iç piyasaya yansımaları kesinlikle olacaktır. Bu konuda da İMSAD olarak sizlere Dış Ticaret Müsteşarlığımızla ve ilgili bakanlığımızla yakın ve koordineli çalıştığımızı ve orada oluşturulan kriz masasında görev aldığımızı belirtmek istiyorum. Yaşanan kayıplarımızın, devletimizin etkin desteği ile karşılanmasına yönelik sonuç odaklı bir sistem geliştirilmesini bekliyoruz. Libya ve genel olarak tüm Kuzey Afrika ülkeleri Türkiye inşaat malzemeleri sanayisi ve inşaat sektörü için kesinlikle kaybedilmemesi gereken bir pazar niteliğinde. Bu yaşananlar ihracatta hedef pazar çeşitlendirmesinin ne derece önemli olduğunu bize gösterdi. Bu süreci zorunlu bir mola olarak değerlendiriyoruz. Avrupa pazarı yanında Rusya, Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Asya pazarı ve Orta Doğudaki bazı ülkeler tekrar birincil hedeflerimiz ve pazarlarımız olmaya başladı. İhracatta geçtiğimiz 5 yılda inşaat sanayisinin yakaladığı yıllık ortalama yüzde 15’lik büyümeyi bu yıldan başlayarak tüm olumsuzluklara rağmen yüzde 16,5’a çıkarmayı hedefliyoruz. Sektörümüzün yakaladığı büyüme hedefini devam ettireceğini, 2011-2015 döneminde ortalama tüm sektörün yüzde 14,5 oranında büyüme yaşayacağını öngörüyoruz.”

 

2015 yılında inşaat malzemeleri ihracatının yüzde 17,5 oranında bir büyüme kaydetmesini ve aynı yıl inşaat malzemeleri ihracat hacminin de 40 milyar doları aşacağını hedeflediklerini söyleyen Bilmaç, 2023 hedeflerinin Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile vizyonlarının ortak olduğunu belirtti.

 

Sektör olarak gerek iç pazar gerekse dış pazardaki hedeflerinin gerçekleştirilmesi için önemli bir girişimde daha bulunduklarını dile getiren Bilmaç, İMSAD ve CNR Expo ortaklığında 2011 Eylül ayında sektör fuarı gerçekleştirecekleri bilgisini verdi.

 

İhracat ve dış ticaretin tek konuları olmadığını ifade eden Bilmaç, ekonomi, çevre, enerji verimliliği, Avrupa birliğine uyum ve entegrasyon, teknik gelişmeler, haksız rekabet, piyasa denetimi ve gözetimi, vergi ve istihdam konularının diğer önemli konular olduğunu anlattı.

Bu yıl TOBB’un işbirliğinde Türkiye’de Cumhuriyet tarihinde ilk kez inşaat kurultayını gerçekleştirmek için çalışmalara başladıklarını söyleyen Bilmaç, kurultay çalışmalarının Ankara’da ilgili delegasyon tarafından takip edildiğini ve bir aksama olmaması durumunda Eylül ayında 1. İnşaat Şurası’nın yapılacağını bildirdi.

 

“Yeni İhracat Pazarlarına Yönelik Temaslar Bu Yıl Yoğunlaşacak”

2011’in ilk çeyreğinde, dünyanın önde gelen merkez bankalarının “çıkış stratejileri” başlattığını vurgulayan Prof. Dr. Kerem Alkin toplantının başında yaptığı konuşmada, “2011 yılı, ivme kazanmış olan büyüme trendinin yavaşlatılması adına dikkatle takip edilen bir yıl olacak ve yakın dönemde öne çıkan yakın coğrafyadaki önemli ihracat pazarlarında siyasi kargaşadan dolayı ortaya çıkan kayıpların telafisi adına, yeni ihracat pazarlarına yönelik temasların 2011 yılında yoğunlaştığına şahit olacağız” dedi.

 

“Libya’da Siyaset Yine Ekonomiyi Yönetecek”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Libya İş Konseyi Başkanı Hüseyin Ersin Takla ise Libya’nın 1970’li yıllardan bu yana çok değişik mahiyette Türkiye’nin gündeminde yer aldığını, bu sefer de ekonomi açısından Türkiye’nin gündemine geldiğini ifade etti. Takla, Libya’nın yapısından kaynaklanan sebeplerden dolayı hep siyasetin ekonomiyi yönettiğini, bundan sonra da böyle olacağını kaydetti.

 

Şu anda Türk müteahhitlerinin Libya bankalarında 96 milyon dolar nakit parası kaldığını belirten Takla, “900 milyon dolarda makine ekipman var. Verilmiş teminat mektubu ise 1.5 milyar dolar. Daha önce çıkan bir kararname ile Libyalı kuruluşlarla Türklerin ortak şirket kurması teşvik edildi. Bu şekilde yapılmış çok sayıda anlaşma var. Leasingle gönderilen makineler hariç, sigorta poliçeleri Libya sigorta şirketleri kapsamında. Şu anda BM’nin aldığı ambargo kararları nedeniyle Libyalı kuruluşların parasal transfer yapması mümkün değil. Ancak bazı Arap bankaları vasıtasıyla bu ödemeler yapılabiliyor. Onun dışındakiler ödeme yapamıyor’’ şeklinde konuştu.

 

Şu anda başlayan sürecin kısa zamanda sonuçlanmayacağını kaydeden Takla, bu nedenle Türk müteahhitlerinin 2011 yılında çok fazla iş başlangıcı yapabileceklerini pek düşünmediğini söyledi.

 

“Avrupa Ülkelerine İhracatımız Arttı”

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Tahsin Öztiryaki de, Türkiye’nin bu yılın ilk üç ayda yaptığı ihracatının 2001 yılı ihracatının tamamına denk olduğunu söyledi. Afrika pazarının kendileri için çok önemli bir pazar olduğuna dikkat çeken Öztiryaki, Afrika ülkelerine düzenledikleri seyahatlerle bu ülkelerin farkına vardıklarını belirtti.

 

Türkiye’nin, Libya’ya doğrudan 2 milyar dolarlık bir ihracatı olduğunu anlatan Öztiryaki, “Bu da bizim 100 milyarlık ihracatımızda yüzde 2’lik bir paya sahip. Libya bizim ihracat pazarımızdan düştü diye oturup ağlayacak halimiz yok. Yeni pazarlara yönelebiliriz’’ dedi.

 

Türkiye’nin her sektörde ve her ülkede kendini kabul ettirdiğini dile getiren Öztiryaki, bu durumun olumlu değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin Avrupa ülkelerine yaptığı ihracatının arttığını belirten Öztiryaki, ürünlerimizin gelişmiş ülkelerde kabul görmesinin önemli olduğunu bildirdi. Öztiryaki, bütün bu çalışmaları yaparken, Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefinin 500 milyar dolar olduğunu unutmadıklarını dile getirdi.