
"Türkiye'den Çıkan Global Bir Marka Olmak İstiyoruz"![]()
ODE’nin gündemine ve sektöre dair kendisine yönelttiğimiz soruları cevaplayan ODE Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Erhan Özdemir, ODE’yi Türkiye’den çıkan global bir marka yapmak istediklerini ve bu hedef doğrultusunda ihracat ve katma değerli ürünlere odaklandıklarını vurguluyor.
Çok kısa olarak sizi tanıyabilir miyiz?
Şu anda şirket gündeminizde neler var? 10 yıldır TURQUALİTY marka destek programı içerisindeyiz. Bu noktada belirlediğimiz hedef ülkeler var. Bu hedef ülkelerde bir takım pazar geliştirme çalışmaları yapıyoruz. Hedef ülkeler dışında da bazı ülkeleri TURQUALİTY kapsamına katmaya çalışıyoruz. Dolayısıyla, ağırlıklı Avrupa’dan olmak üzere, yeni hedeflediğimiz ülkeler var. Bu yeni hedeflediğimiz ülkelerle ihracatın toplam ciromuz içindeki payını %50’ye çıkarma hedefini 3 yıl içinde gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Bunun yanında bizim bir vizyonumuz var. Türkiye’den çıkan global bir marka olmak istiyoruz. Bu sadece söylem olarak kalsın istemiyoruz. Bütün planlar bu çerçevede oluşturuluyor. Yurtdışında en iyi fuarlara katılıyoruz. Birçok ülkeye seyahatler gerçekleştiriyoruz. Birçok ülkede distribütörlerimiz var. Onlar ile entegre çalışmaya gayret gösteriyoruz. Bunun ötesinde de lokal kalarak global bir marka olmak zor. Dolayısıyla bu ihracattaki büyüme trendini destekleyecek inorganik büyüme imkânlarını da değerlendirmeye çalışıyoruz. Önümüzdeki senelerde ODE’nin değişik noktalarda operasyonları olan global bir şirket olduğunu hep beraber göreceğiz. Diğer odaklandığımız nokta da katma değerli hizmet ve ürünler. Biz nihayetinde yalıtım malzemesi üretiyoruz. Bu ürünlere daha farklı ne özellikler katabiliriz, hizmet anlamında farklı ne katabiliriz ki paydaşlarımıza daha fazla değer yaratalım, ODE olarak bunun üzerine planlamalar yapıyoruz. Buradaki ihtiyaç, rakamlara bakıldığında da çok açık görünüyor: Türkiye’nin yalıtım malzemesi ihracatına baktığımızda kilogram başına 1,1 dolar kazandığını, ithalatına baktığımızda ise kilogram başına 2,2 dolar ödediğini görüyoruz. Dolayısıyla buradan şu çıkıyor: Türkiye’de tüm yalıtım malzemesi üreticileri harcıâlem ürünler üretirken, katma değerli yalıtım malzemesi ürünlerini ithal ediyoruz. Daha pahalı ürünler yurtdışından geliyor. Biz bu tabloyu değiştirmek istiyoruz. Sektörde yalıtım malzemesi üreten şirketlerin kapasite kullanım oranları yaklaşık %60 civarlarında. Bizim kapasite kullanım oranlarımız %85 civarlarında. Aslında kapasitemizi verimli bir şekilde kullanıyoruz. Verimli kullandığımız kapasiteden daha fazla gelir elde etmenin yöntemlerinden bir tanesi de katma değerli ürün ve hizmetlere odaklanmaktan geçiyor. Bu bizim global marka olma vizyonumuzu destekleyecek bir unsur. Uluslararası pazarlarda, özellikle Avrupa pazarlarında, katma değerli ürünler talep ediliyor. Örneğin sadece cam yünü levha değil de üzerinde yangın dayanımı sağlayan malzemelerin olduğu cam yünü levhalar; ya da tesisat yalıtım malzemesi olarak sadece izolasyon değil de üzerinde bir takım kaplamaların olduğu ürünler talep ediliyor. Birtakım malzemelerin bir araya gelip, bir sistem oluşturduğu ürünlerden bahsediyoruz. Biz yurtdışında fuarlara gittiğimizde bunu çok görüyoruz. Herkes “sistem” diyor. Hangi firmaya gitseniz ürünü ile bir sistem oluşturmuş. Her yerde sadece ürün değil; katma değer katılmış sistemler satılıyor. Bizim sürekli odaklandığımız konular, organizasyonel verimlilik, üretim tesislerinin verimliliğinin arttırılması, kalite seviyelerinin geliştirilmesi ve Ar-Ge çalışmalarımız. Özellikle Ar-Ge tarafına çok ciddi yatırım yapıyoruz. İhracat tarafında farklı ülkelerin farklı talepleri olabiliyor. Bu farklı taleplere cevap verebilmek, iyi bir Ür-Ge ve Ar-Ge faaliyeti yürütmeniz sayesinde mümkün oluyor. Güçlü olmanız ve hızlı olmanız gerekiyor. Biz de bu sektörde bu konuda en iyi olan firmalardan biriyiz. Mesela geçen sene Katar pazarından bir talep aldık ve 11 gün içerisinde, Katar’a ürün ihracatı gerçekleştirdik.
ODE Express adında bir uygulama gerçekleştirdiniz. Bu uygulamadan bahsedebilir misiniz?
Yurtdışında böyle bir model var mı?
Eskişehir fabrikasındaki çalışmalar ile ilgili bilgi verir misiniz?
2018’i nasıl geçirdiniz? Döviz artışı ile alakalı olarak refleksleriniz ne oldu? 2019’dan beklentileriniz neler? Evet piyasada birtakım olumsuzluklar yaşanıyor olabilir ki bu çeyrekte de inşaat sektörü daralacaktır. Belki 3. ve 4. çeyrekte bir toparlanma olacaktır ama gördüğünüz gibi biz tarihi cirolarımızı yaparak hedeflerimize doğru ilerliyoruz. Bunu da tamamen planlı, programlı, panik olmadan şirket yöneterek, şirket içindeki prosedürleri doğru işleterek, hızlı olarak, müşterinin yanında olarak, müşteriyi sürekli dinleyerek, değer yaratarak bir sitem oluşturup, başardık.
ISH Frankfurt Fuarı’na katıldınız. Fuar sizin açınızdan nasıl geçti, izlenimleriniz nelerdi?
Yalıtım sektörü ile ilgili değerlendirmelerinizi alabilir miyiz? Şu açıdan da bakmak lazım: Türkiye’de yalıtım malzemesi konusunda ısı yalıtımı, su yalıtımı, yangın yalıtımı ve şimdi yeni çıkan ses yalıtımı konusunda hukuki altyapı hazırlanmış durumda. Devlet bu uygulamaların yapılmasını mecburi kılmış zaten. Buradaki tek sıkıntı uygulama tarafının denetlenmesi. Bu anlamda kamu denetiminin daha da sıkılaştırılması gerekiyor. Bazen duyuyoruz ısı yalıtımı yapılacak bir yerde 5 cm’lik malzeme kullanılması gerekirken, 3 cm’lik malzeme kullanılıyor. Sözde ısı yalıtımı yapılmış oluyor. Tasarruf etmek adına yapılan bir şeyden bile tasarruf etmeye çalışılıyor ki bu yanlışlar sürdüğü sürece, yalıtım ürünlerinden maksimum verim elde etmek mümkün değil.
Binalarda özellikle ses yalıtım konforu konusunda yaşanan sıkıntılar için neler söylemek istersiniz?
Tüketici olarak binanın ses yalıtımının yapılıp yapılmadığını öğrenmek için bir pratik yöntem aslında çok yok. Binanın müteahhitinden ses yalıtım raporunu, projesini isteyebilirsiniz. Satın alma sırasında konutun teknik özellikleri sözleşmede yazar ve burada ses yalıtımının yapıldığı yazılmış mı yazılmamış mı buna bakılabilir. Mesela Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni bir çalışma başlattı, müteahhitleri sınıflandırıyor. İyi müteahhitlerden satın almaya gayret göstermek gerekiyor. Bu noktada binaların enerji karnesi de konut alacaklara yol gösterebilir.
Tesisat yalıtımı tarafındaki çalışmalarınız neler?
Su yalıtımı konusunda söyleyecekleriniz neler? İlginizi çekebilir... Ufuk Atan; "DemirDöküm'ün yeni marka kimliği, modern, sürdürülebilir ve müşteri odaklı yaklaşımımızın bir yansıması."DemirDöküm Genel Müdür Yardımcısı Ufuk Atan, DemirDöküm'de yeni marka kimliği ile başlayan dönüşüm, ısı pompaları ve hidrojen başlıklarındaki soru... KLINGER Turkey Pazarlama Yöneticisi Ali Korhan Közer: "Özellikle, demir çelik sektöründe oksijen hatlarında..."KLINGER Turkey Pazarlama Yöneticisi Ali Korhan Közer, yakından tanıdığımız Politeknik-KLINGER markalarının merak ettiğimiz yakın geçmişini, KLINGER va... Bir Ömür, Türkiye'nin İklimlendirme Sektörünün de Tarihi: YÜKSEL KÖKSAL Anlatıyor,Üçüncü ve Son Bölüm: İSTANBUL ve TETİSAN TECRÜBEM'¦... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.