30 Aralık 2025 | HABER
| 44 kez okundu |
ABB Türkiye, 2026 yılında Türkiye’deki üretim tesislerinde kapasite artışına yönelik yeni yatırımlarını hayata geçirmeyi hedefliyor. Şirket, 2025 yılını beklentilerine paralel bir peformansla tamamlıyor.
İsviçre merkezli elektrifikasyon ve otomasyon teknolojileri lideri ABB; 2025 yılında, Türkiye’deki operasyonlarında güçlü finansal performansı, 100’den fazla ülkeye gerçekleştirdiği ihracat ve beklentilerine paralel gelişen genel performansı ile dikkat çekti. Şirket, 2026 yılını ise Türkiye için bir “yatırım yılı” olarak konumlandırıyor.
Türkiye’de yaklaşık 900 çalışanıyla faaliyet gösteren ABB, elektrik altyapısının modernizasyonundan endüstriyel otomasyona, yenilenebilir enerji entegrasyonundan robotik uygulamalara kadar geniş bir alanda çözümler sunuyor. Ayrıca Dilovası, Tuzla, Bursa ve İzmir’deki tesislerinden yürüttüğü ihracat operasyonlarıyla ABB’nin global tedarik zincirinde önemli bir rol üstlenen ABB Türkiye, 2025 yılını beklentilere paralel bir performans ile geride bırakıyor.
ABB Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Başar Vural, 2025’in zorlu ama beklentileri doğrultusunda bir yıl olduğunu belirterek; “ABB daha sürdürülebilir ve kaynaklar açısından verimli bir gelecek için 140 yılı aşkın tecrübesiyle 100’den fazla ülkede elektrifikasyon ve otomasyon çözümleri sunan global bir teknoloji lideridir. Türkiye’de 42 yıldır yalnızca ürün sağlayan bir marka değil, sanayiye, altyapıya ve ekonomiye doğrudan katkı sunan müşterilerimiz için çarpan etkisi yaratan bir teknoloji ortağıyız. 2025 yılında da finansal olarak başarılı bir performans göstererek sektördeki konumumuzu güçlendirdik” ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki hedeflerinin hiçbir zaman sadece kârlılık olmadığını, temel hedeflerinin katma değer sağlamak ve büyümek olduğunu belirten Vural, 2026 yılında Türkiye’de önemli yatırımlara imza atmayı planladılarını açıkladı:
“Türkiye, ABB’nin global stratejisinde Avrupa, Orta Doğu ve Afrika pazarları arasında stratejik bir köprü olarak konumlanıyor. De-globalizasyon döneminde dışa bağımlılığı düşük, ticarete elverişli ve fırsatlar barındıran bir ülke olarak öne çıkan Türkiye’de, 2026 yılında önemli yatırımları hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu yatırımlarımızla tesislerimizi büyütmeyi ve ihracat kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz. Sadece Türkiye’ye değil, bölge ülkelerine ve global operasyonlara hizmet eden bir teknoloji üssü olma planımızı güçlendirecek bu yatırımlar ile aynı zamanda ülkemize kazandırdığımız ekonomik katma değeri de artıracağız.”
Robotikten çıkış, stratejik bir büyüme hamlesi
ABB açısından 2025 yılındaki en önemli gelişmelerden biri robotik iş kolunu devretme kararı oldu. Vural, bu kararın stratejik bir güçlenme adımı olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“Robotik alanında global pazar payımız güçlü olmasına rağmen, ABB için katma değerin elektrifikasyon, otomasyon, dijitalleşme ve endüstriyel yazılım gibi alanlarda çok daha yüksek olduğunu görüyoruz. ABB, günün ve geleceğin gereklilikleri ile çevik kararlar alabilen bir şirket; geçmiş örneklerde de olduğu gibi, bugün de kaynaklarımızı uzmanı olduğumuz günümüzün ihtiyacı ve geleceğin büyüme alanlarına yönlendiriyoruz.”
Öte yandan son dönemde global olarak tüm faaliyet alanlarında ulaştığı sürdürülebilir yüksek kârlılık ile yıllık Operasyonel EBITA marjı hedef aralığını yüzde 16–19’dan yüzde 18–22’ye yükselttiğini açıklayan ABB, robotik iş kolunun devir sürecinin 2026 yılında tamamlanmasının ardından elektrifikasyon, hareket, otomasyon olmak üzere üç ana iş kolunda faaliyetlerine yoğunlaşacağını duyurdu.