E.C.A.
WAVIN

Ecostar Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Cem Özyıldırım: “Bütçemizin Yüzde 50’sini İhracata Ayırmak İstiyoruz”

Ecostar Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Cem Özyıldırım: “Bütçemizin Yüzde 50’sini İhracata Ayırmak İstiyoruz”

6 Ocak 2012 | TEKNİK MAKALE
192. Sayı (ARALIK 2011)
2.241 kez okundu

ECOECOFirmanızın faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Ülkemizde ortalama büyüklüğü 70-80 milyon Euro olan brülör ve ortalama 35-40 milyon Euro büyüklüğü olan ısıtıcı pazarlarında, özellikle ana faaliyet konusu olan ısıtıcı (elektrikli rezistans) ve yakıcılar (brülör) alanlarında oldukça iddialı olan firmamızın ürün yelpazesinde 500’e yakın ürün bulunuyor. Firmamızın toplam cirosunun yüzde 75’ini brülör, yüzde 25’ini ise ısıtıcı alanındaki ürün satışları oluşturuyor. Türkiye’nin dayanıklı tüketim sektörüne yönelik hizmet veren en iddialı markasıyız. Ayrıca firmamız, beyaz eşya pazarındaki büyük markalara rezistans üretiyor. Son 10 yıldır bu sektöre birçok firma girdi. Ama Ecostar, dünyada brülör satışı konusunda sektörünün en büyük ilk 5 firması arasında yer alıyor. Enerji sektöründe taahhüt işlerimiz de var. Termik santrallerin yakıcılarını sağlıyoruz. Daha önce yurtdışından yakıcıları temin eden firmalar, yedek parça sıkıntısı çekiyordu. Bu nedenle şimdi yakıcılarını bizden almayı tercih ediyorlar. İnşaat sektöründe ise TOKİ’nin kalorifer kazanlarının brülörünü veriyoruz. Yine büyük inşaat firmalarının brülörünü biz sağlıyoruz. Yine, TAV’ın yurtdışında yaptığı bazı havaalanlarının ısıtma sistemlerini, yakıcılarının sağlıyoruz. Yurtiçinde ise Batman Havaalanı ve Uşak Havaalanı projelerini sayabiliriz. Ayrıca, LİMAK’ın Ankara’daki Cer Sanat Atölyesi projesinde yer aldık. Firmanın Ankara’da yaptığı santralin yakıcılarını sağladık.
 
Firmamız, Akçansa, Nuh Çimento, Oyak Çimento ve ADVANSA gibi firmaların yurtiçi ve yurtdışı projelerine de ürün sağlıyor. Kurutma sistemlerini temin ediyoruz. Bu arada, ‘sıcak hava üretimi’ firmamızın yeni faaliyet alanlarından biri. Yurtiçinde ve yurtdışındaki çimento ve sera ısıtma projelerine ürün sağlıyoruz. Bu yönde Azerbaycan ve Norveç’te de proje çalışmalarımız var.
 
Bu yılı sektörünüz açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Brülör ve ısıtma sektöründe bu sene yüzde 20 civarında büyüdük. Gelecek yıl için de yüzde 15- 20 civarında büyüme beklentimiz var. Herkes bu yılın sektör için olumlu geçtiğini söylüyor. Önümüzdeki yıl sektörde büyüme bekleniyor ama yine de kötü senaryolara da hazırlıklı olmak gerekir. Gelecek yıl için büyümenin, en kötü senaryo ile en azından aynı kalması gerekir.
 
Hedeflediğiniz pazarlar ve hedefler neler olacak?
Türkiye’de üretim yapan bir şirket olduğumuz için, Türkiye pazarının yanında yurtdışı pazarlara da odaklanmamız gerekir. Avrupa’daki krizi biliyorsunuz; orada bir küçülme var. Ama bizim için önemli olan, gelişmekte olan ülkelerdir. Ağırlıklı olarak Endonezya, Vietnam, Çin gibi Orta Asya ülkeleri hedefimiz olacaktır. Diğer taraftan da Rusya ve Türki Cumhuriyetler de hedef pazarlarımız arasında. Orta Doğu, Arap Baharı ile bir değişim yaşıyor. Buradaki pazarların olgunlaşması ve siyasi ortamın daha belirgin bir hal alması ile bu ülkelerde de büyüme beklentilerimiz olacak. İhracatımız bütçemizin yüzde 15-20’si kadar. Bunu yüzde 50 civarına çıkartmak istiyoruz. Rusya’da bir yatırım düşünüyoruz. Orada satış ve servis hizmetleri ile ilgili bir ofis açacağız.
 
Ürünlerinizin sertifikasyonu konusunda neler söyleyeceksiniz?
Yurtdışında satışa çıkabilmeniz için ilk önce sertifikasyon sürecinizi bitirmeniz lazım. Bizim ürünlerimiz güvenlik ve çevre ile alakalı ürünler olduğu için farklı bir belgelendirme süreci oluyor. Bundan sonra ürünlerinizi satabilir duruma gelebiliyorsunuz.
 
Ecostar olarak, TSE, CE, ISO9001 gibi belgelendirmelerimiz var. Bunlara yeni olarak TURQUM belgesini eklemiş bulunmaktayız. Türkiye’de brülör konusunda CE belgesini ilk alan firmalardan biriyiz. Yeni belgeler çıktıkça da onları da alıyoruz. Aslında gaz dağıtım şirketlerinin bir noktada buluşup, üreticilerin sertifikalarını verip, oradan gaz açımlarının yapılması güzel bir şey. Ama bunun için bir ücret alınması doğru değil. Bu konu ile ilgili birçok kurum ve sertifika var. Bu sertifikalar için TSE’ye bir ücret zaten veriyorsunuz.
 
Ürünlerinizde kullandığınız yeni teknoloji ve özelliklerden bahsederek ürün tercihlerinde yeni yönelimlerin ECOneler olacağını söyler misiniz?
Daha az emisyona sahip ürünler konusunda çalışmalar yapıyoruz. Çalışmalarımız tasarruf ve enerji verimliliği noktasında yapılıyor. NOx bunlardan bir tanesi. Yeni ürünlerimizde atık gazları tekrar yakarak emisyon miktarlarını daha da azaltmak ile ilgili çalışmalarımız da mevcut. Yakın zamanda bu da gerçekleşecek. Sistemi otomasyona yöneltmek, daha hassas ayar yapabilmeyi sağlamak ile ilgili çalışmalarımız var. Çünkü eski sistemlerde yakıt hava oranlarının bozulması gibi bir durum vardı. Bunları en aza indirerek daha hassas ayarlamayı sağlamaya çalışıyoruz. Bunlar yakma teknolojisindeki yeni gelişmelerdir. Müşterimizin istekleri doğrultusunda ürünler geliştirebiliyoruz. Yakıcılarımızın özelliklerinden bir tanesi de birçok yakıtı yakabilmesidir. Hem gaz hem fuel- oil yakabiliyorlar veya gaz yakarken belli bir miktarda da fuel-oil de yakabilirler. Türkiye’de öncelikli yakıt olarak ilk kömür vardı; kömürden fuel-oil’e geçiş oldu; buradan da doğalgaza geçildi. Doğalgazdan bir bakıyorsunuz LPG’ye geçiş oluyor. Türkiye’nin gündeminde bu zamana kadar hep farklı yakıtlar oldu. Bunun doğrultusunda da tüketici devamlı bir yatırım yapma zorunluluğu hissediyor. Yapılan yatırımlardan 3-5 sene sonra başka bir yakıt için yatırım yapmak zorunda kalınıyor. Bizim müşterilerimize tavsiyemiz tüm yakıtları yakabilme özelliğine sahip olan ürünleri satın almalarıdır. 
 
ECOSektörde artık atık gazları da yakabilen ürünlere doğru bir yönelim başlayacak. Bu noktada bizim ürünlerimiz öne çıkacak. En önemli noktalardan birisi de mikroprosör kontrol sistemleri ve enerji verimliliğidir. Bunun dışında frekans değiştiricili sistemler kullanılması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Motor gücünün mümkün olduğu kadar daha az enerji çekmesini sağlayarak istenilen yakıta göre enerj sarfiyatı yapılmasını mümkün kılıyoruz. Ürünlerimiz rakiplerine göre daha düşük motor gücü ile aynı enerjiyi elde ediyor. Bu noktalarda biz ürünü tasarlarken, ‘Yurtdışından en iyi ürünü alalım, kopyalayalım’ mantığı ile değil ‘En iyisini nasıl yapabiliriz?’ diye hareket ediyoruz. Ürünlerimizde motor değerleri, gövde hafifliği ve sessizlik öne çıkan özellikler arasında yer alıyor. Bu konularda çok ciddi çalışmalarımız var. Ürünlerin çalışırken çıkardığı ses seviyelerini en aza indirmeye çalıştık ve nerdeyse sessiz çalışan çözümler yarattık. Eskiden Avrupa’dan gelen ürüne ‘En iyi üründür’ mantığı ile bakılırdı. Artık ben öyle düşünmüyorum. Bizim pırlanta gibi arkadaşlarımız farklı bakış açıları ve çalışmaları ile daha güzel şeyler yaratıyorlar.
 
Periyodik bakım anlaşmaları yapıyor musunuz? Bu konuda Türkiye’deki durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
Periyodik bakım anlaşmaları yapıyoruz. Bunları servislerimize yaptırıyoruz. Şu anda Türkiye içerisinde 100’e yakın servisimiz var. Amacımız onlara bu işi yaptırmak. Müşteri ürünü aldıktan sonra bakım yaptırmayı unutuyor. Aslında bu konuda kanuni olarak yaptırımlar uygulanmalı. Türkiye’de ısı cihazları kullanımında gerçekten büyük bir gelişim kaydedildi. Ancak bunların periyodik bakımlarının yapılması noktasında insanlarımız gerçekten bilinçli değil. Biraz da maddi yönü nedeniyle bu konuya sıcak bakmıyorlar. Kullanıcı garanti süresi bitene kadar ürünü kullanmaya çalışıyor. Garanti bittikten sonra bakımı unutuyorlar. Artık biz bunu hatırlatmaya çalışıyoruz. Bunu anket ve müşteri iletişimlerimiz ile yapıyoruz. Sanayici ise bu konuda biraz daha bilinçli. Avrupa’da ürünlerin periyodik bakım ve kontrollerini yapan kuruluşlar vardır. Bu kuruluşlar, eğer ürünler istenen şartları sağlayamıyorsa mühür vururlar ve çalıştırmazlar. Siz de bu ürünleri yenilemek zorunda kalırsınız. Ama Türkiye’de kaç yıl geçti böyle bir uygulama yok. Diyorsunuz ki ‘emisyon miktarlarını azaltalım’ ama bu noktada bir adım atılmıyor. Bir yaptırım olmadan da bu iş olmaz.
 
Bizim müşterilerimize tavsiyemiz tüm yakıtları yakabilme özelliğine sahip olan ürünleri satın almalarıdır. Sektörde artık atık gazları da yakabilen ürünlere doğru bir yönelim başlayacak. Bu noktada bizim ürünlerimiz öne çıkacak.

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

2025 Neden Her Binada Akıllı HVAC Entegrasyonu İçin Dönüm Noktasıdır?

Enerji tasarrufundan daha sağlıklı havaya ve öngörücü bakıma kadar akıllı HVAC sistemleri artık isteğe bağlı değil; 2025 yılında bina performansı, uyu...
1 Mayıs 2025

Leed Enhanced Commissioning Çalışmaları Üzerine Kısa Bir Değerlendirme

Binaların ömrü boyunca dayanıklı, enerji verimli ve konforlu olabilmeleri için mutlaka multi disipliner biçimde olan kalite kontrolleri ile inşa edilm...
7 Nisan 2025

Klimalarda Vakumlama İşleminin Önemi

Vakumlama işleminin neden önemli olduğunu bilmek çok önemlidir. Eğer ilk çalıştırma sırasında vakumlama yapılmazsa klima sistemlerinde verimsizlik ve ...
7 Nisan 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.