
Düşük Enerjili Binaların İç Ortam Hava Kalitesine Etkileri![]()
Eric BATAILLE
Atlantic Pazarlama Müdürü
Giriş
![]()
Son otuz yıl içinde uygulamaya koyulan bina yönetmelikleri inşaatlarda ısı kayıplarını sınırlamak ve enerji tasarrufu sağlamak amacıyla daha iyi bir izolasyon ve hava sızmazlık aramaktadır. Bu yönetmeliklere paralel olarak kullanılan yaşam alanları bugünün şartlarına uyum sağlaması için küçültülmüş ve kendisini artan gayrı menkul pazarına uydurmuş, bazı durumlarda ise binadaki yaşam alanlarının aşırı kullanılmalarına yol açmıştır.
Bu faktörler binalardaki iç ortam hava kalitesinin bozulmasına katkı sağladı (bakınız Fransa’da konaklama tesislerinde iç hava kalitesi üzerine “Observatoire de la Qualité d’Air Intérieur” (3) rapor). Avrupa direktiflerine paralel olarak çıkartılan bina yönetmeliklerinin yaptırımları bu durumu bu mahallerin nasıl havalandırılacağı hakkında ilave yapılacak değişikliklerle tamamlanmadıkları takdirde bu durumu daha da zorlaştıracaktır.
Konutlardaki Nem Durumu
Fransa’daki konutların yüzde kırkında mantar sorunu ve yüzde yirmiden fazlasındaysa nem sorunu bulunmaktadır. Bu sorunların esas nedeni havalandırma sisteminin olmaması veya bozuk olması ve uygun olmayan iklimlendirme şartlarıdır (ESMHA tarafından yapılan bir çalışmaya göre (1) binaların yaşı bu konuyla bir neden olmamaktadır). Buna paralel olarak yaşam alanlarının aşırı kalabalıklaşması konutlarda nem sorunlarını tehlikesini de artırmaktadır. Şehirlerdeki aşırı kullanım veya kalabalıklaşma oranlarının yüksek emlak fiyatlarıyla paralellik göstermesi de dikkat çekicidir ve düşük satın alma güçlerinin uygun bir konut (yani ailenin ölçüsüne uygun bir ev) bulmalarını zorlaştırmaktadır (5).
Nemin Sağlık Koşullarına Etkisi
Solunum rahatsızlıklarından şikâyetçi olan hastaların %75’inin konutlarında nem sorunu görülmektedir; bu sorun toz akarları nedeniyle daha da ileri bir alerjik rahatsızlığın geliştirmesine neden olmaktadır. Nemli bir yaşam mahalli solunum sorunlarının özellikle astımın yaşanma sıklığını %30’dan %50’ye çıkarmıştır (Profesör D.Charpin (2)). Nem alerjiyi (nüfusun %30’u alerjiden şikâyetçidir), astımı, solunum sorunlarını ve havada uçuşan mikrobik parçacıkları (Volatile organic compounds) VOC’yi artırır (Profesör De Blay (2)).
Mevcut Binalardaki Havalandırma Sistemleri
Son zamanlarda Fransa’da yapılan konutlarda (1982’den sonra yapılmış veya mekanik havalandırma sistemleriyle yenilenmiş) iç hava kalitesinin incelenmesi çalışması, OQAI (6), mekanik havalandırma sistemleri sayesinde çok daha iyi bir hava kalitesine erişildiğini göstermiştir. Buna rağmen, mekanik havalandırmanın yaklaşık %50’si resmi Fransız yönetmeliklerinin altında olarak sınıflandırılmaktadır. Bu ise genellikle hatalı montajdan veya bakım yapılmamasından kaynaklanmaktadır.
Bu husus havalandırma sistemleri tesisatını yapan taahhütçülerin belgelendirilmesini ve uygun olan bakımların yapılmasını sağlayacak kuralların veya teşviklerin getirilmesiyle düzeltilmelidir. Bu husus özellikle hava kirliliği ile havalandırma sistemleri arasında doğrudan bir ilişkinin olduğu kanıtlandığı okullarla ilgilidir (7). Havalandırma sisteminin bulunması ve sağlıklı bir ortam arasındaki ilişki genellikle olumlu olarak bulunmuştur.
Binaların Hava Sızmazlığı ve İç Ortam Hava Kalitesi (İHK) Arasındaki İlişki
![]()
Binalara infiltrasyon, sızıntı ile giren hava akışı (inşaattaki hatalar ve izolasyonun olmaması) önemlidir ve İHK’ni değerlendirmek için mutlaka dikkate alınmalıdır.
Bu konular konutlardaki havanın yenilenmesinde hava filtrasyonunun önemini vurgulayan yenilenerek yayınlanmış hava ve Fransa iç ortam hava kalitesi incelemesinin, OQAI, (6) bir parçasıdır.
Filtrasyonun İHK’ni nasıl artırdığını daha iyi anlamak için, bir kamu kuruluşu olan Fransa Bina Araştırma Enstitüsü’nün (“Centre Scientifique et Technique du Batiment”(CSTB)) bir yazılımı olan “SIREN” i kullanarak simülasyonlar yaptık.
Bina ne kadar fazla geçirgen ve negatif basınç altında olursa infiltrasyonun yani sızıntının da etkisi o kadar yüksek olmaktadır. Buna göre infiltrasyonun seviyesi havalandırma sistemi tipine ve binanın hava sızdırmazlık özelliğine bağlıdır.İHK’ni basit bir şekilde ölçmek için EN 13779 da yer alan ve şahıs başına giren taze hava akışına dayanan bir sınıflandırmayı kullandık.
Aşağıda Şekil 3 ve Şekil 4’de 4 kişinin oturduğu 84m² lik müstakil bir evde evin sızmazlığı ve havalandırma sistemine bağlı olarak gelen taze havanın kaynağı görülebilir.
Şekil 3 tek yönlü bir havalandırma sistemi kullanıldığında (nem kontrollü egzoz havası) gelen taze havanın %70’inden fazlasının sızıntı ile girdiğini göstermektedir.
Buna göre, eğer binanın hava sızdırmazlığı artırılırsa, yani Fransız bina yönetmeliğine göre; 1,3 den 0,6’ya, içeri sızan havada %33 oranında bir azalma olacak ve buda İHK’ni iyiden ortaya doğru değiştirecektir (EN 13779).
Karşılıklı havalandırma varsa (Şekil 4) havalandırma sistemiyle gelen taze hava binaya mekanik olarak itildiği için binanın sızmazlığından etkilenmeyecektir. Binanın sızmazlığının artırılması yine de gelen taze havada bir miktar azalmaya neden olur, ancak bu azalma havalandırma sisteminden gelen havanın mekanik olarak kontrolü ve bina içindeki dengelenmiş hava basıncı nedeniyle düşük seviyede (eksi %24) kalır. Hava sızmazlığı İHK üzerine büyük etki yapar ve havalandırma sisteminin hava akış oranlarını belirlerken dikkate alınması gerekir; hava akışı oranı ve sızdırmazlık birbirinden bağımsız olarak değerlendirilmemelidir.
IHK Standartlarıyla Mukayese Edildiğinde Belirlenen Hava Akış Oranları Hakkında Uluslararası Görüşler
Her Avrupa ülkesinin binalardaki havalandırma ve gerekli olan minimum hava akışına kendisine özel önerileri veya resmi kuralları vardır. Şekil 5 farklı Avrupa ülkelerinde içinde 4 kişilik bir ailenin oturduğu 110 m²’lik müstakil standart bir bina için önerilen havalandırma oranlarını (binadaki infiltrasyon dahil) göstermektedir. Burada Fransa için bina infiltrasyonunun düşürülmesinin etkilerini ölçmek maksadıyla mevcut RT 2002 bina yönetmeliğiyle gelmekte olan RT 2012 bina yönetmeliği durumun karşılaştırması yapılmıştır.
Farklı Avrupa ülkelerinde kullanılan hava akış oranlarından hiçbiri yeni veya yenilenen binalar için EN 15251 de tarif edilen “normal” İHK seviyesine ulaşmamıştır. Sadece Hollanda “orta” seviyeye ulaşmıştır.
![]()
Fransa’daki binalardaki standart tek yönlü egzoz havalı havalandırma sistemlerindeki akış kontrol oranları Avrupa’nın Orta seviyesine çok yakın seviyededir, ancak uygulanmakta olan sistemlerin çoğunun ortalaması Avrupa standartlarına göre düşük seviyede olan nem kontrollü havalandırma sistemleridir. Gelen RT 2012 yönetmeliğiyle gerekli olacak binanın hava sızmazlığını güçlendirme ele alındığında hava sızıntı yani infiltrasyon daha da azalacak ve Avrupa standartlarına uyumlu olmayan diğer Avrupa Ülkelerinden daha kötü sonuçlara yol açacaktır. Burada gerçekçi olarak yeni Fransız konutlarında oturanların havalandırma için pencereleri açmadıkları takdirde son derece kötü bir İHK’ne sahip olacağı söylenebilir. Buda RT 2012 yönetmeliğinin hedefi olan ısıtma enerjisi tasarrufuna aykırı bir durumdur.
İHK ve Pencere Açma Arasındaki İlişki
Pencerenin açık kalma süresi ailenin büyüklüğü ve oda tiplerine bağlı olarak günde 1 saat ile 30 dakika arasında değişmektedir. Pencerenin açılmasının havalandırma sisteminin tipiyle bağlantısı olmadığı ancak kişinin tercihine göre her şahsa özel olduğu kanıtlanmıştır. Genellikle insanlar pencerelerini ısıtma sezonunda fazla açmazlar. Hatta iç ortam havasındaki kirliliğin çok yüksek olduğu durumlarda dahi bazıları pencerelerini açma ihtiyacını hissetmez. Pencerelerin açılması inşaat veya dekorasyon için kullanılan mobilya ve diğer malzemelerden kaynaklanan egzoz kirlenmesi için de bir çözüm olarak kabul edilemez. Fransa’da konutların üçte birinde nemin en yüksek olduğu (4, 6 ve 8) banyoda pencere yoktur. Pencere açma kültürel bir davranıştır ve havalandırma sistemlerinin yerini alacak bir usul değildir.
Normal İHK Orta İHK Standart mekanik çapraz akışlı sistem Fransa RT 2005 bina yön/standart mekanik havalandırma ile Fransa RT 2005 bina yön/ nem kontrollü mekanik havalandırma ile Fransa RT 2012 bina yön/standart mekanik havalandırma ile Fransa RT 2012 bina yön/nem kontrollü mekanik havalandırma ile Yeni binalarda enerji tasarrufu sağlamak için gelen yeni bina yönetmelikleri eğer havalandırma ile ilgili kurallarda ilave bir düzenlemeye tamamlanmayacaksa İHK için açık bir tehdit oluşturmaktadır. Bu yeni kurallar binalardaki, bugün dikkate alınmayan ve gelen taze havanın büyük ölçüde kaynağı olan ve düşük enerjili binalarda önemli ölçüde azalacak olan infiltrasyonla sağlanan hava akışını dikkate almaları gerekir. Buna göre havalandırma sistemleri ve bunlarla beraber bugün birçok Avrupa ülkesinde göz ardı edilen veya dikkate alınmayan montaj kaliteleri ve bakımlarının öne çıkacaktır. Konutlardaki havalandırma sistemleri genellikle fiyat kriterine göre seçilmektedir, ancak bu sistemler iyi bir İHK temin etmek ve düşük enerji kullanmak için esas HVAC çözümlerinden biridir.
Artan toplam hava akış oranına ulaşmak ilave ısı kayıpları ve gürültü sorunları yaratmadan mümkündür. Çözümler zaten mevcuttur ancak ilgi ve bilgi olmaması nedeniyle yeterince kullanılmamaktadır.
İHK’ni ve Enerji Tüketimini En Uygun Duruma Getirmek İçin Çözümler
• Isı geri kazanımlı havalandırma sistemleri (statik veya ısı pompası kullanarak).
• Isı geri kazanımı farklı şekillerde kullanılabilir (gelen taze havayı ısıtma, sıcak su üretimi, merkezi ısıtma için kullanılan suyu ısıtma gibi).
• Gerçek iç ortam havası kirlenme seviyesini ve ortamının gerçek kullanım oranını dikkate alan büyük ölçekli uygulamalarda modülasyonlu havalandırma sistemleri.
• Her iki sistemin kombinasyonu.
Kaynaklar
• Effets Sanitaires des Moisissures dans l’Habitat : Enquête ESMHA, pilote d’une étude épidémiologique (November 2010) – Observatoire régional de santé d’Ile-de-France.
• Livre blanc sur la qualité de l’air intérieur (February 2011) – FFT (Fédération Française des Tuiles et Briques).
• Campagne nationale logement : Etat de la qualité de l’air dans les logements français (November 2006) – OQAI (Observatoire de la Qualité de l’Air Intérieur).
• Campagne pilote : Etude 90 logements et 9 écoles (July 2004) – OQAI Observatoire de la Qualité de l’Air Intérieur).
• Santé.gouv.fr en basse Normandie –Précarité face au logement : inconfort et suroccupation.
• Etat de la ventilation dans le parc de logements français (June 2009) – OQAI (Observatoire de la Qualité de l’Air Intérieur).
• Impact énergétique et sanitaire du renouvellement d’air dans deux écoles primaires (November 2004) – OQAI Observatoire de la Qualité de l’Air Intérieur).
• Comportement des occupants visà- vis de l’ouverture des fenêtres November 1990) – EDF (Electricité de France).
• Impact de la perméabilité sur la qualité d’air intérieur.
• Comparaison européenne des réglementations existantes sur la ventilation.
Rehva Journal/October 2011
İlginizi çekebilir... Wilo ile Endüstriyel Soğutmada Enerji Verimliliğini ArtırmakEndüstriyel tesisler, veri merkezleri, gıda işleme tesisleri ve enerji santralleri gibi büyük ölçekli işletmelerin kesintisiz ve güvenli çalışmasında,... Monoblok Isı PompasıIsı pompaları, standart fosil yakıt bazlı ısıtma ve sıcak su sağlayan cihazların önemli bir alternatifidir. İşlevsel olarak eşdeğerdir, daha verimlidi... Sürdürülebilir soğutma teknolojisinde yeni dönem: Manyetik Yataklı Chiller ÇözümleriManyetik chiller teknolojisi; çevresel sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve düşük bakım maliyetleriyle öne çıkan, iklimlendirme dünyasında çığır a... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.