
WILO, Sektörün İlk “Yeşil Bina”sı ile Yüksek Enerji Tasarrufu Sağlıyor![]()
![]()
WILO olarak Türkiye’de neden böyle bir yatırıma gerek duydunuz? Projenin maliyeti ne kadar oldu?
WILO, pompalarda enerji tüketimini en aza indirmek üzerine düzenli Ar-Ge çalışması yapan ve şu anda dünyanın en verimli pompalarını üreten bir şirkettir. WILO’nun ürünlerindeki çevreci yaklaşımı, iş süreçlerine de yansıyor. Bu nedenle Türkiye’de hayata geçen yeni tesisinin “yeşil bina” olmasına karar verildi. Grubun Türkiye’ye yatırım kararı almasında ise Türkiye ofisinin faaliyette olduğu 1992’den bu yana gerçekleştirdiği başarılı projeler ve hızlı büyüme performansının etkisi de çok büyük.
Tesis, yaklaşık 11 milyar dolarlık yatırımla 9 dönüm arazi üzerine 8.000 metrekare kapalı alana inşa edildi 8 ay gibi kısa bir sürede tamamlandı.
Bu tesis ile ne kadarlık enerji tasarrufu sağlanması hedefleniyor? Projede kullanılan çevre dostu sistemlerden ayrıntılı olarak bahsedebilir misiniz?
Tesiste hayata geçen uygulamalarla standart bir binaya göre yüzde 24 enerji tasarrufu sağlanıyor. Enerji etkin bir bina yaratabilmek için birçok sistem uygulanıyor. Örneğin, binanın ısıtması, soğutması ve havalandırılması için otomasyon sistemi ile ısı geri kazanımlı ve yüksek verimli değişken gaz debili (VRV) ısıtma ve soğutma sistemleri kullanılıyor. Isıtma ve soğutmadaki kayıpları önlemek için ise yüksek performanslı dış cephe izolasyonu ve yüksek performanslı camlar tercih edildi. Dim edilebilir aydınlatma sistemleri ile ışık seviyesi ihtiyaca göre ayarlanabiliyor. Bunun yanında hareket ve varlık sensörleri ile gereksiz aydınlatmanın önüne geçiliyor. Yüksek verimli WILO pompalar ve fanlar ile de enerji tasarrufu sağlanıyor. Binanın sıcak su ihtiyacı ise güneş panellerinden karşılanıyor.
![]()
Tesisin yapımında Amerikan Yeşil Binalar Konseyi tarafından belirlenen LEED kriterleri esas alındı. İnşaat aşamasından itibaren alan verimliliği, su verimliliği, enerji ve atmosfer, malzeme ve kaynaklar, iç mekan hava kalitesi ve tasarımda yenilik olmak üzere 6 kriter üzerinden değerlendirilen tesisimiz, LEED sertifikası almaya hak kazandı. Temel atarak, sıfırdan başlanan bir proje olduğu için çevre açısından önemli farklarımız var. Öncelikle hafriyatın kaldırılmasında su, çevre ve hava kirliliğinin önüne geçmek için bir dizi önlem aldık. Erozyon ve sedimantasyon kontrol planları yapıldı, şantiye araç giriş ve çıkışlarında araç yıkama alanı oluşturuldu. Verimli üst toprağın kaybını önlemek için toprak, bir bölgede biriktirildi, yağan yağmurla birlikte toprağın şantiye dışına çıkmasını engellemek için geotekstil malzeme ile şantiye çiti etrafı çevrelendi, çökelti havuzu oluşturuldu ve rogar kapaklarında özel önlemler alınarak, suyun yağmur kanallarına filitre edilerek geçişi sağlandı. Bina çevresinde oluşacak “ısı adası” etkisini engellemek için yollar asfalt yerine betonla kaplandı, delikli taşlar kullanıldı. Böylece peyzaj alanlarındaki ısı adası etkisi yüzde 87 oranında düşürülmüş oldu. Çatı alanlarında ise, yansıtıcı etkisi yüksek olan beyaz renkli özel kaplama malzemesi kullanıldı ve ısı adası etkisi yüzde 76 oranında azaltıldı. Su verimliliğini artırmak için detaylı peyzaj düzenlemesi yapıldı, peyzaj alanlarında az su tüketen yerel bitkiler kullanıldı. Sulama için ise damlama sulama sistemi tercih edildi ve nem ölçerlerle daha verimli sulama gerçekleştirildi. Peyzaj planına ek olarak düşük debili klozetler, susuz pisuvarlar ve hareket sensörlü bataryalarla su kullanımında yüzde 50 tasarruf elde edildi.
İç mekanda kullandığımız halılardan boyaya, ısıtma-soğutma sistemlerinde kullanılan gazlardan yapıştırıcılara kadar kullanılan malzemelerinin tamamının doğa dostu olmasına özen gösterildi. İnşaat maliyetlerinin yüzde 30’u geri dönüştürülmüş malzemelerden oluşuyor. Yerel ekonomiyi desteklemek ve yakıt tüketimi kaynaklı çevre kirliliğini engellemek için kullanılan malzemelerin yüzde 59’u yerli kaynaklardan temin edildi. Bina, çalışanların performansını arttırmak için, manzara ve gün ışığından fayda sağlayacak şekilde projelendirildi. Binada, gün ışığı alan yaşam alanlarının aydınlık oranı yüzde 85, manzara gören yaşam alanlarının oranı ise yüzde 92’iyi buluyor. Bina kullanıcılarına sağlıklı ortamlar sağlamak için Amerikan ASHRAE standartlarına göre yüzde 30 daha fazla taze hava sağlanıyor. Kullanım yoğunluğu yüksek olan toplantı odaları, yemekhane gibi alanlarda ise karbondioksit sensörleri ile hava kalitesi kontrol altında tutuluyor.
WILO olarak bu tesiste hangi ürün gruplarının üretimini gerçekleştirmeyi planlıyorsunuz?
Yeni tesisimizde; bina teknolojileri, endüstri tesisleri ve altyapı projeleri için pompa sistemleri uygulamaları yapıyoruz. Aynı zamanda servis ve eğitim merkezine de sahip bir kompleks olma özelliği taşıyan tesiste, hidrofor sistemleri, kontrol panoları ve müşteriye ve pazara özgü özel sistem uygulamaları gerçekleştirilecek. Bayilerimiz, yetkili servislerimiz, iş ortaklarımız, sektör profesyonelleri, meslek lisesi ve mühendislik öğrencilerine yönelik eğitim seminerlerimizin yanı sıra, binamızda yer alan Uygulamalı Eğitim Merkezi’nde pompa sistemlerinin çalışma prensiplerine ilişkin pratik eğitimler de vereceğiz.
![]()
Amerikalı ve Avrupalı pompa üreticilerinin derneklerinin yaptıkları uluslararası bir araştırmaya göre, dünyada kullanılan toplam elektrik enerjisinin yüzde 20’sini pompalar tüketiyor. Bu gerçekten çok önemli bir oran… Oysa klasik dur-kalk tipi pompaların hareket kontrollü enerji verimli pompalarla değiştirilmesi durumunda önemli oranda elek-trik tasarrufu sağlanabilir. Sirkülasyon pompasının mucidi olan, dünyanın ilk elektronik pompasını geliştiren WILO, yıllık cirosunun yüzde 3,5’ini Ar-Ge çalışmalarına ayırıyor ve enerji verimliliğinde standartların üzerinde ürünler geliştiriyor.
WILO’nun yüksek enerji verimli pompaları ile klasik pompalara kıyasla elektrik enerjisinden yüzde 90’lara varan oranlarda tasarruf sağlamak mümkün. Yüksek enerji verimliliği sağlayan Stratos ürün grubuyla sektörü A enerji sınıfı pompa sistemleriyle tanıştıran WILO, yeni sirkülasyon pompası WILO-Stratos Pico ile de enerji sınıfının ötesine geçiyor. ECM (Elektronik Komütatörlü Motor) ve minimum 3W elektrik enerjisi tüketerek klasik kontrolsüz pompalara oranla yüzde 90’a varan oranlarda enerji tasarrufu sağlayan WILO-Stratos Pico, dünyanın en verimli pompası olma özelliğini taşıyor. Dış bağlantılı inline tip ıslak motorlu bir sirkülasyon pompası olan Stratos Pico, otomatik güç regülasyonu ve elektronik komütatörlü motor özelliğine sahip. Isıtma tesisatları ve endüstriyel sirkülasyon devrelerinde yüksek verimli bir uygulama sunan WILO-Stratos Pico, patentli “WILO-Connector” ile ilave alet gerektirmeden kolay elektrik bağlantısı yapılmasını sağlıyor. Anlık ve kümülatif elektrik sarfiyatını gösteren yeni dizayn LCD ekrana sahip olan ürün, dahili otomatik hava tahliye sistemi, ısıtma uygulamaları için standart termal yalıtım özelliği, sorunsuz ve güvenli devreye girmeyi sağlayan yüksek kalkış torku gibi özellikler de taşıyor. Otomatik düşük yük işletimi, blokaj önleme fonksiyonu, yumuşak kalkış ve emniyet kontrolü fonksiyonlarını da taşıyan WILO Stratos Pico, regülasyon moduna göre kademesiz olarak ayarlanabiliyor.
İlginizi çekebilir... 2025 Neden Her Binada Akıllı HVAC Entegrasyonu İçin Dönüm Noktasıdır?Enerji tasarrufundan daha sağlıklı havaya ve öngörücü bakıma kadar akıllı HVAC sistemleri artık isteğe bağlı değil; 2025 yılında bina performansı, uyu... Leed Enhanced Commissioning Çalışmaları Üzerine Kısa Bir DeğerlendirmeBinaların ömrü boyunca dayanıklı, enerji verimli ve konforlu olabilmeleri için mutlaka multi disipliner biçimde olan kalite kontrolleri ile inşa edilm... Klimalarda Vakumlama İşleminin ÖnemiVakumlama işleminin neden önemli olduğunu bilmek çok önemlidir. Eğer ilk çalıştırma sırasında vakumlama yapılmazsa klima sistemlerinde verimsizlik ve ... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.