

KONUK YAZAR
18
Tesisat •
Haziran 2017
Toplam enerjinin yüzde 40’ının bi-
nalarda tüketildiği Avrupa Birliği’nde,
2007 yılında EURIMA (Avrupa Mineral
Yün Derneği) tarafından yayınlanan Bi-
nalarda Daha İyi Enerji Performansı için
U-Değerleri (U-Values for Beter Energy
Performance of Buildings) raporu tüm
Enerji Verimliliği ve sera gazı salımı azal-
tım değerlerinin yeniden hesaplanmasına
yol açtı. Bunun neticesinde Avrupa Birli-
ği’nin 2002 yılında yürürlüğe giren Bina-
larda Enerji Performansı Direktifi (Energy
Performance of Buildings Directive) dü-
zenlenerek geliştirilmiş ve 2010’da yeni
şekliyle yürürlüğe girmiştir (EPBD Recast
2010).
Çalışma, Avrupa Birliği’nin 28 üye ül-
kesinin 100 şehrinin verileri alınarak ge-
liştirilmiş ve 4 ayrı iklim kuşağı bazında
hesaplanmıştır. Avrupa Birliği’nin 2020,
2030 ve 2050 enerji verimliliği hedefle-
rine, yenilebilir enerji kullanım oranlarının
arttırılmasına ve bunlara bağlı olarak Kyo-
to Protokolü’nün tanımladığı karbon salı-
mı azaltım taahhütlerine, ancak bu yeni U
değerleri ile ulaşılması öngörülmüştür. Bi-
lindiği üzere AB 2020’de 1990 değerleri-
ne göre enerji verimliliğinde %20 ve yeni-
lebilir enerji kullanım oranında %20 artış
ve sera gazı emisyonunda %20 azaltma
öngörmektedir. Avrupa Birliği, 2030’da
ise bu değerleri sırasıyla %27, %27 ve
%40’a çıkarmayı planlamaktadır.
Yenilenen EPBD’nin hedefleri ara-
sında 2020’de yeni binaların sıfıra yakın
enerji tüketmesi ve bu tüketimin yenilebi-
lir enerji kaynaklarından sağlanması, 2019
itibariyle tüm kamu kuruluşlarının sıfıra
yakın enerji tüketen binalarda faaliyetle-
rini sürdürmesi, Enerji Kimlik Belgelerinin
geliştirilen kriterlere uygun olarak verilme-
si, bunların düzenli kontrol ve yaptırımlara
tabi tutulması gibi bağlayıcı maddelerin
tüm üye ülkeler tarafından ulusal yönet-
meliklere taşınması şartı getirilmiştir. Bi-
nalarda Enerji Performansı Direktifi altında
üye ülkelerin sorumluluğu, binalarda enerji
performansını hesaplarken, binanın tüm
enerji yapısını (ısıtma, soğutma yükleri da-
hil) dikkate alarak, bu verilerin optimal ma-
liyet analizine bağlı olarak düzenlenmesini
gerektirmektedir.
EURIMA raporunu hazırlayan Ecofys
Danışmanlık şirketi, Türkiye’nin yeni U-De-
ğerlerinin hesaplanması için İZODER’e bir
teklif sunmuştur. Bu teklif ülkemizin 4 ayrı
iklim kuşağında yer alan 12 şehrin meteo-
rolojik verileri alınarak, bunların standart
binanın tüm enerji yapısı üzerinde opti-
mal maliyet analizine göre hesap edilmesi
üzerine kuruludur. Bu hesaplamalar farklı
enerji birim maliyetlerine göre değerlen-
dirilip, bu maliyetlere göre oluşan senar-
yolarda ne kadar enerji tasarrufu ve buna
bağlı karbon salım azaltımı olduğunu orta-
ya çıkaracaktır. Bu çalışma genel hatlarıyla
Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ile Çevre
ve Şehircilik Bakanlığı’nın ilgili birimlerine
sunulmuş ve olumlu görüş alınmıştır.
Bu proje, kentsel dönüşüm hamlesi
içinde bulunan ülkemizde binalarda gerçek
anlamda enerji verimliliği sağlamak için AB
kriterlerine uygun doğrultuda geliştirilen,
ısıtma ve soğutma yüklerini hesaba katan
ve “bilimsel parametrelere” dayanan veri-
leri ortaya çıkaracaktır. Sonuçlar İZODER in
çalışmalarına ışık tutacak ve bakanlıkları-
mıza referans sağlayacaktır. Bu çalışmanın
sonuçlarına göre geliştirilecek veya yeni-
den düzenlenecek binalarda enerji verim-
liliğine yönelik yönetmelikler Türkiye’nin
fosil yakıtlara olan bağımlılığını önemli öl-
çüde azaltacak ve bütçe üzerindeki yükü
hafifletecektir. Bunun yanı sıra Kyoto Pro-
tokolü çerçevesinde bir taahhüdü bulun-
mayan ülkemizin de bu yönde bir çalışma
içine girmesine zemin oluşturacağı düşü-
nülmelidir.
Öte yandan geçtiğimiz yılın başında
Paris anlaşmasıyla, 195 ülke, iklim de-
ğişikliğine çözüm olarak karbon salımı
azaltımlarını beyan etti. Türkiye, bu an-
laşmaya 2030 yılında yüzde 21’lik kar-
bon salımı azaltımı taahhüdüyle katıldı
ve bunun Türkiye Büyük Millet Meclisi
tarafından onaylanması bekleniyor. Ül-
kemizin bu uluslararası taahhüdünü ye-
rine getirmesi, enerjinin en fazla kullanıl-
dığı binalarda mümkün olan en yüksek
enerji verimliliği uygulamalarının en hızlı
ve etkin şekilde kullanılmasıyla müm-
kün olacak. Yeni ve mevcut binalarda ısı
yalıtım uygulamaları bunun en başında
geliyor. Bu konuda yapılan başka çalış-
malarla, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
İZODER’in bu çalışmasını değerlendirip
en kısa sürede etkin enerji verimliliği için
binalarda kullanılan enerji limitlerininin
düşürülmesi amacıyla, gerekli mevzuat
değişikliklerinin önünü açacaktır diye
düşünüyoruz.
Özetle, 2017 bitmeden yepyeni iki yö-
netmelik Resmi Gazete’de yayınlanmış,
bir mevzuat revizyonu gerçekleştirilmiş
ve Bakanlığımızın yetkisindeki denetim
ayağının etkin kılındığı bir yalıtım sektörü
için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Türkiye için ‘U değerleri projesi’ İZODER’den
laması yapmanıza gerek yoktur” slogan-
ları ile tüketici yanlış bilgilendirilmektedir.
Uluslararası piyasalarda olmayan, bilime
ve yalıtım tekniğine aykırı olan bu söylem-
de bulunan firmaların maalesef denetim
yetkisindeki kurumların toleransından da
istifade ettiklerini söylemek mümkün.
Bu tür ürünlerin gerçek özellikleri ile
yalıtım sağlamak gerekirse -ki, her malze-
menin bir yalıtım değeri vardır- çok daha
yüksek kalınlıklar kullanmak gerekirdi. Bu
durumda yalıtım hem ekonomik olmaktan
çıkar hem de teknik olarak uygulama sı-
kıntıları yaşanırdı. Öte yandan bazı ürünle-
rin nitelikleri dolayısıyla ısı yalıtımına katkı
sağladıklarını yadsımamak gerekir. Önem-
li olan tüketicinin doğru bilgilendirilmesi
olmalıdır.
HEDEFIMIZ YALITIM SEKTÖRÜNÜN
BÜYÜMESI VE GELIŞIMINI SAĞLAMAK
İnsanın en çok ulaşmak istediği şey,
yaşam sürecine değer katabilmektir.
İZODER, bugün kurumsal yapısı oluşmuş
bir kuruluş olarak, yalıtım sektörü adına
önemli işlere imza atıyor ve nihai tüketi-
cinin yaşam konforunu artırıyor. Yalıtım
sektörü için bir başvuru merkezi olarak,
yalıtım konusunda kamu ve kamuoyunu
bilinçlendirmeye devam edeceğiz.
Sektörün büyümesi ve gelişimi için
Yönetim Kurulumuz ile birlikte çalışma-
ları aralıksız sürdüreceğiz. Yeni çalışma
döneminde, sektör adına çıkması bek-
lenen yasa ve yönetmeliklerin takipçisi
olacağız.