
İMSAD’ın Sivil Toplum Kuruluşlarıyla Yaptığı Toplantıdan “Enerjimizi Birleştirelim” Sonucu Çıktı![]()
![]()
Projenin toplumun değişik kesimlerine tanıtılması ve ortak akıl yaratılması amacıyla düzenlenen toplantılar zincirinin ikinci halkasında STK temsilcileriyle bir araya gelen İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç, “Kısıtlı kaynaklarla üyeleri ve toplum için önemli işler başaran STK’larla binalarda enerji verimliliği konusunda güç birliği sağlayarak, hedeflere daha kısa sürede ulaşabiliriz” dedi.
İMSAD Genel Sekreteri Selda Başbuğoğlu, katılımcılarla Avrupa İnşaat Malzemesi Üreticileri Konseyi’nin (CEPMC) Polonya’da yapılan son toplantısında gündeme gelen AB Enerji Verimliliği hedeflerine dair gelişmeleri paylaştı. Başbuğoğlu, 1 Temmuz 2011 tarihinde AB dönem başkanlığını devralan Polonya’nın tüm ana politikalarını binaların enerji verimliliğine odaklayacağını vurguladı.
EUbuild EE Proje Koordinatörü Aygen Erkal da 2012 yılı sonuna kadar sürecek ‘EUbuild Enerji Verimliliği Projesi’ kapsamında ortak ülkelerde Enerji Verimliliği Finansmanı ile ilgili mevcut durumu ortaya koyan ‘Ülke Raporları’ hazırlanacağını, daha sonra da bu raporların birleştirilerek kapsamlı bir rehber haline getirileceğini söyledi. Erkal, İstanbul ve Brüksel’de uluslararası konferanslar düzenleyeceklerini, bunun için de finans sektörü, STK’lar, kamu, medya, özel sektör ve üniversitelerle işbirliği yapacaklarını belirtti.
EUbuild EE Proje Araştırmacısı Hülya Uğuz Yedievli ise Avrupa Birliği’nde Enerji Verimliliği için “İmtiyazlı krediler, teşvikler, sübvansiyonlar, 3. Taraf finansmanı, kullanılan enerji üzerinden tasarruflar, vergi iadesi, vergi indirimi ve KDV indirimi…” gibi yöntemlerin kullanıldığını, Türkiye için bu yöntemlerden hangisinin daha uygun olacağına ise tartışarak karar verilmesi gerektiğini dile getirdi.
STK’lardan “İşbirliğine Hazırız” Mesajı
STK Yuvarlak Masa Toplantısı, Karadeniz Ekonomik İş Birliği Örgütü İş Konseyi, Çatı Sanayici ve İş Adamları Derneği, Doğal Hayatı Koruma Derneği, Doğalgaz Gaz Cihazları Sanayicileri ve İşadamları Derneği, Eskişehir Bilecik Kütahya Seramik İş Kümesi Derneği, Enerji Yönetimi Derneği, Isıtma Soğutma Klima Araştırma ve Eğitim Vakfı, İklimlendirme Soğutma Klima İmalatçıları Derneği, Marmara Belediyeler Birliği, Sektörel Dernekler Federasyonu, Isı Yalıtım Sanayicileri Derneği, Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği Derneği, Türk Yapısal Çelik Derneği, Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği ve Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği’nden temsilcilerin katılımıyla gerçekleşti.
İMSAD üyelerinin “Ankara’ya çözüm önerilerimizi birlikte götürelim” çağrısında bulunduğu STK’lar, enerji verimliliğinin bilincinin kazanılması için toplumda öncelikle gerekli bilgilendirmelerin yapılmasına dikkat çektiler. Enerji verimliliği konusunun hükümet tarafından belli politikalarla yürütülmesi gerektiğini belirten STK temsilcileri, “Türkiye’de bir model oluşturarak Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi oluşturmalıyız” mesajını verdiler.
STK toplantısından çıkan başlıca görüş ve öneriler şöyle: Hem verimli enerji elde etmek, hem de enerjiyi verimli kullanmak çok önemli. Tarafların (kamu, son kullanıcı, sanayici, yatırımcı vs) enerji verimliliği çalışmaları neticesinde elde edecekleri faydalar hakkında bilgilendirilmesi gerekiyor. Kamunun ve/veya finans sektörünün harekete geçmesinde halkın bilinçlenmesi de önemli. Enerji verimliliğiyle ilgili çalışmalar yapmak zorunda olan belediyelerin ilgili departmanlarının konuyla ilgili eğitilmeleri büyük önem taşıyor. Yurt dışındaki ESCO modeli gibi enerji verimliliği hizmet şirketleri kurulmalı. Ülkemizde ihracatla ilgili yapılan çalışmalar gibi enerji verimliliği konusunda da çalışmalar yapılmalı. Hükümet tarafından politikalar belirlenmeli, konuyu sahiplenecek bir kurum olmalı, Eximbank örneği bir banka kurulmalı. İhracat yapanlara sağlanan desteklere benzer şekilde desteklerin enerji verimliliği içinde sağlanması gerekli. Ulusal Enerji Verimliliği Hareketi oluşturulmalı.
İMSAD’ın Hazırladığı “Avrupa’da Binalarda Enerji Verimliliği Finansman-Teşvik Modelleri, Tipleri ve Türkiye” Başlıklı Raporun Özeti ise şöyle:
Binalarda enerji verimliliği ve çevre ile ilgili konulardaki gelişim konuları hükümet programlarında artık hedefe yönelik olarak ayrıcalık arz etmektedir. İşte bu amaçla binalarda enerji verimliliğinin Avrupa’da hükümetlerce nasıl ve ne şekilde, yaklaşık 20 yılı aşkın süredir, sistematik bir şekilde teşvik edildiği ve ne gibi kazanımlar elde edildiği konusunun ülkemiz için irdelenmesi önem taşımaktadır. Sanayiden sonra toplam harcanan enerjinin yüzde 30’unun harcandığı binalar, önümüzdeki dönemde Türkiye’de de Kopenhag sonrası oluşacak “Düşük Karbonlu Ekonomiye Geçiş Stratejileri”nde çok önemli bir yer edinecektir. Binalarda Enerji Performansı Yönetmeliği 05 Aralık 2009 tarihinden itibaren Türkiye’de uygulanmaya başlanmış ve Yönetmeliğin uygulandığı günden bugüne, yeni yapılan binalar ile yönetmeliğe uygun tadilat yapılan mevcut binaların enerji tüketimlerinde yüzde 30-50 oranında tasarruf sağlandığı görülmüştür.
Ülkemizde yeni yapılan binaların enerji kimlik belgesi alması zorunluluğu 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamıştır. Diğer taraftan 18 milyon olduğu tahmin edilen mevcut bina stoğunun kayıt altına alınarak, kimlik belgesi alma aşamasına gelmesi de ciddi bir konudur ve 2017 yılına kadar tamamlanması öngörülmektedir.
İşte bu noktada, en problemli alan olan mevcut binaların yenilenerek enerji verimli hale getirilmesi ve belki bu sayede depreme karşı da güçlendirme şansını yakalaması için finansal modeller ve Hükümet teşviklerinin ülkemizde henüz mevcut olmaması önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kasım 2009’da AB Konsey ve Parlamentosu’nun uzlaştığı üzere, 31 Aralık 2020’den başlayarak Avrupa Birliği üyesi ülkelerde yapılacak tüm binaların çok yüksek enerji performans standartlarına sahip olacakları ve enerjilerini büyük miktarlarda yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayacakları öngörülmüştür. BEPY, 7 yıllık uygulama sürecinden sonra elde edilen deneyimler ile AB’de tekrar revize edilmiştir ve Yeni Yönetmelik 8 Temmuz 2010 tarihinde AB ülkelerinde yürürlüğe girmiştir ve üye ülkelerin 9 Temmuz 2012 tarihine kadar 2, 18, 20 ve 27 no’lu maddelere kendi ulusal mevzuatlarını adapte etmeleri istenmiştir. Yeni Yönetmelikte “Finansal Teşvikler ve Pazardaki Engeller” maddesinin önemli bir düzenleme olarak yer aldığını görmekteyiz.
AB Enerji Komiseri ve Alman Bakan Günther Oettinger 2010 yılı sonunda bir araya gelen Avrupa Birliği Enerji Bakanları toplantısı sonrasında yeni enerji verimliliği hareket planının yakında açıklanacağını belirtmesi ve Enerji Bakanlarının yeni plana binaların en önemli katkıyı koyacağı konusunda anlaşmaları üzerine önemli bir adım atılmış oldu. Buna göre binalar Avrupa Birliği’nin 2020 yılı hedefleri doğrultusunda açıklayacağı enerji verimliliği planının merkezinde yer alacak. Türkiye içinde son derece önemli olan bu konuyu AB’nin nasıl ele aldığını iyi gözlemlemek gerekmektedir.
Yenilenen yönetmelik ile Birliğin ortak finansal araçları ve diğer mekanizmaları enerji verimliliği ile ilgili önlemleri teşvik edici ve harekete geçirici amaçlı konumlandırması ve yeniden uyarlaması göze çarpmaktadır. AB, ortak ve ulusal finansal araçların desteği ile enerji verimliliği yatırımlarını hızlandırmak için uygun ve yaratıcı finansal yöntemleri hayata geçirmeyi planlamaktadır. Ulusal, bölgesel ve yerel enerji verimliliği fonları, araçları ve mekanizmaları oluşturularak özel mülk sahiplerine, küçük ve orta ölçekli firmalara ve enerji verimliliği danışmanlık firmalarına gerekli finansal olanakların sağlanması hedeflenmiştir.
Üye ülkelerin 30 Haziran 2011 tarihine kadar finansal olanaklar da dahil var olan ve önerilen tüm önlemlerini listeleyerek Avrupa Komisyonu’na sunmaları planlanmıştır. Bu listede yasal engelleri ve pazardaki engelleri azaltıcı; yeni ve var olan binalarda enerji verimliliğini artırıcı yatırımları teşvik edici önlemler düşünülecektir. Bu önlemlerin arasında; ücretsiz veya sübvansiyonlu teknik yardım ve danışmanlık, direk sübvansiyonlar, sübvansiyonlu krediler veya düşük faizli krediler, hibe programları, kredi garanti sistemleri bulunacaktır.
Ülkemiz de, 5 Aralık 2009 tarihinde BEP-TR’nin yürürlüğe girmesi ile altyapısı oluşan yasal düzenlemeyi destekleyecek, konutların ve pazarın dönüşümünü tetikleyecek, kentsel dönüşümü gerçekleştirecek kendine uygun ve yaratıcı finansal modelleri uygulamaya acilen sokmalıdır. Binalarda enerji verimliliğinin teşviki konusunda oluşturulmuş tematik bir program, finansal ve teşvik temelli önlemler, ilgili alanlarda kamu-özel sektör ortaklıkları veya kapasite geliştirme programları ve tüm bu çalışmaları organize edecek bir kurum mevcut değildir.
İlginizi çekebilir... Toshiba Yetkili Satıcıları 2025 Sezonuna HazırToshiba markası satış eğitimlerine büyük bir hızla harika bir giriş yaptı. İstanbul, İzmir ve Adana bölgelerinde düzenlenen eğitimlere Toshiba yetkili... TLC Klima, Antalya'da Üç Bayisinin Yenilenen Showroomlarını AçtıGree'nin Türkiye Temsilcisi TLC Klima, Antalya'daki üç bayisinde showroom konseptini yenileyerek bölgedeki kurumsal görünümünü ve stratejisini... İzocam, İSO 500'de Bu Yıl da Yerini Aldıİzocam Genel Direktörü Murat Savcı, "İzocam olarak, çevreye duyarlı üretim anlayışımızla sektörümüze değer katarken, her yıl olduğu gibi bu yıl da... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.