
Dr. Celalettin Çelik
Viessmann Türkiye Genel Müdürü
Viessmann Türkiye bu yıl 25. kuruluş yıl dönümünü kutluyor. Bu yazıda şirketimizin 25 yıllık serüvenini sektörümüzün de tanıklık ettiği önemli kilometre taşlarıyla birlikte ele almaya çalışacağım.
Bilindiği gibi 1980’li yıllardan itibaren, ithalatın serbestleşmesi ile birlikte ülkemize yurt dışından cihaz ve ekipman girişi artış göstermiş, beraberinde yeni ürün ve teknolojilere talep artmaya başlamıştı. Yüksek seviyelere ulaşan hava kirliliğine karşı 80’li yılların sonuna doğru ithal edilmeye başlanan doğalgaz, 90'lı yılların başından itibaren öncelikle Ankara ve İstanbul olmak üzere Bursa, Eskişehir ve İzmit gibi birkaç ilde kullanılmaya başlanmıştı. Bu yıllar aynı zamanda liberalleşme sürecine giren Türkiye ekonomisinin yurt dışına açılmaya çalıştığı döneme karşılık gelmekteydi. Bunun sonucu olarak inşaat şirketlerimiz ve mekanik firmalar yurt dışında projeler kazanmaya başlamış, buna paralel olarak uluslararası firmalar da ülkemize yatırım yapma sürecine girmişlerdi. Viessmann da 1994 yılında Türkiye'ye gelerek ülkemizde yatırım yapan uluslararası şirketler kervanına katılmıştı.
Daha sonra aktif olarak çalıştığımız DOSİDER, TTMD ve İSKİD gibi önemli sektörel derneklerin kuruluşu da bu dönemde gerçekleşmişti. Gerek hava kirliliği ile mücadele noktasında, gerekse de sunduğu konforlu ve verimli işletme imkanları nedeniyle doğalgaz sektör için büyük bir fırsat olarak görülmekteydi. Bu yeni iş kolunda kendi teknolojilerini tanıtmak ve gelişecek pazarda güçlü bir pozisyon elde edebilmek için firmalar yarış halinde seminerler, ürün tanıtım programları düzenliyor, peş peşe çok sayıda fuar organize ediliyordu. Fuarlara çok sayıda meraklı tüketici, apartman yöneticisi, bu yeni iş kolunda çalışmayı hedefleyenler, bayi adayları ve ilgili profesyoneller geliyordu. Esasen doğalgazla tanıştığımız ilk yıllarda sektörümüzde ciddi bir bilgi karmaşası da yaşanmaktaydı.
Örneğin döküm kazan - çelik kazan, atmosferik brülörlü kazan - üfleme brülörlü kazan tartışmaları vardı; hatta düşük verimli ve yüksek kapasiteli atmosferik döküm kazanlar en doğru teknoloji olarak pazara sunuluyordu. İlerleyen süreçte kombi teknolojisinin ve pazarının gelişmesiyle merkezi sistem -bireysel sistem tartışması ön plana çıktı.
Viessmann, sahip olduğu kurumsal kültürün bir yansıması olarak gerek sistem seçiminde gerekse de cihaz seçiminde mevcut teknolojilerin artı ve eksilerini objektif bir şekilde ortaya koyarak tüketicinin ihtiyacına en uygun çözümü sunmayı ilke edindi. Henüz 90'lı yıllarda başta güneş enerjisi olmak üzere yenilenebilir enerjinin önemi, yoğuşma teknolojisinin avantajları, ısı pompalarıyla sistem çözümleri Viessmann'ın gündemindeydi. Bu tutarlı duruşun Viessmann'ın sahip olduğu yüksek marka imajında çok önemli olduğunu düşünüyoruz.
Sektörümüz için çok önemli gelişmelerden birinin de derneklerin ortak kararı ile 1997 yılından itibaren ISK SODEX fuarı çatısı altında birleşme olduğunun altını çizmek gerekir. Böylece sektörün dinamizmini yansıtacak şekilde Avrupa'daki en büyük fuarlardan biri her 2 yılda bir İstanbul'da organize edilmeye başlandı. Doğalgaz ile daha çevreci ve verimli yakma sistemleriyle tanışan sektörümüz, yaygınlaşmaya başlayan yüksek yapılarla daha komplike sistem problemleriyle karşılaştı. Bu dönemde geniş kapasite aralıklarına ve yüksek basınç sınıflarına sahip düşük sıcaklık ve yoğuşmalı kazan teknolojilerimiz, geniş ürün gamımız, bina otomasyon sistemleri ile iletişim kurabilen programlanabilir kontrol panelimiz ve endüstriyel buhar sistemlerine kadar uzanan teknik yeterliliğimiz ile bu büyük projelerde tasarım büroları ve mekanik taahhüt firmaları gibi sektörel paydaşlarımızın önemli bir çözüm ortağı olduk.
Viessmann olarak bu dönemde 100 yıllık şirket birikimini yansıtan geniş teknik literatürümüzü Türkçe’ye kazandırarak, çok sayıda eğitim düzenleyerek ve binlerce profesyonelin katıldığı Almanya fabrika teknik gezileri ve fuar ziyaretleri ile ülkemizde hızla gelişen modern ısıtma tekniği kültürüne önemli katkılar sunduğumuza inanıyoruz.
İlerleyen yıllarda satış organizasyonumuzu 2002 yılında kurulan klima departmanı ile genişlettik. Böylece bir iklimlendirme partneri olarak müşterilerimize ısıtma ve soğutma sistemlerini tek ve güvenilir elden sunmaya başladık. 2005 yılından itibaren doğalgaz dağıtımının özelleşmesiyle Anadolu'da doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasına tanıklık ettik. Bu dönemde, o zamana kadar mevcut olan İstanbul, Bursa ve Ankara bölge müdürlüklerimizin yanı sıra Kayseri, İzmir, Konya, Antalya, Adana ve Samsun bölgelerimizi açtık.
2009’da yürürlüğe giren ve sonrasında 2010 yılında revize edilen Binalarda Enerji Performansı (BEP) Yönetmeliği ile yoğuşma tekniği ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ilgi artmaya başladı. Bu yönetmelik ile aynı zamanda Enerji Kimlik Belgesi ve de yeni yapılacak binalarda toplam kullanım alanının 2000 metrekare ve üstünde olması halinde merkezi ısıtma sistemi zorunlu hale gelmişti. BEP ile birlikte duvar tipi yoğuşmalı kaskad sistemlerinin de giderek artan bir kullanım alanı bulmaya başladığını görmekteyiz. Özellikle merkezi kazan dairelerinde yerden tasarruf sağlanması, taşıma kolaylığı ve yedekleme özelliği sayesinde kaskad sistemler, yer tipi kazanlara alternatif olmaya başladı.
Aynı dönemde, özellikle doğalgazın henüz gelmediği bölgelerde başta hava kaynaklı olmak üzere ısı pompası teknolojisinin yaygınlaşmaya başladığını görmekteyiz. Burada Viessmann, hava, su ve toprak kaynaklı, geniş kapasite aralıklarına sahip split ve monoblok ısı pompası ürün gamı ile pek çok ihtiyaca cevap vermiş, ayrıca güneş enerjisi ve kazan destekli sistem tekniği tecrübesi ile mahal ve kullanma suyu ısıtmasına yönelik çözümler üretmiştir.
2013 yılında Viessmann Türkiye çalışanlarının en büyük ideallerinden biri gerçekleşti ve Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde kombi fabrikamızın açılışını yaptık. O tarihten bu yana Türkiye’de üretilen Viessmann kombiler iç pazarın yanında, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere yurt dışına ihraç edilmeye başlandı. Nitelikli işgücü istihdamı, Ar-Ge merkezi kurulumu ve ihracatın yanı sıra yerel tedarikçi ekosistemi ile de yakın ilişkiler kurarak ülke ekonomisine bu yönlerden de katkı sağlamanın gururunu yaşıyoruz. Yeşil bina konsepti ile inşa edilen Manisa fabrikamız, özgün ve sosyal mesajlar veren mimarisi, bütünüyle yenilenebilir enerji ile kurgulanan sistem çözümleriyle ziyaretçilerin haklı takdirini topluyor.
2017 şirketimiz için önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıldı. 1917 yılında kurulan Viessmann 100. kuruluş yıl dönümünü ISH fuarıyla birlikte çeşitli etkinliklerle kutladı. 2017 aynı zamanda, özel aile şirketi özelliğini korumayı başaran Viessmann için yönetimin 3. kuşaktan 4. kuşağa geçtiği bir yıl olarak da tarihe geçti. 1990 yılında Viessmann’ı babasından devralan Prof. Martin Viessmann, şirketi bugünkü uluslararası yapısına kavuşturan başarı hikayesini yazdıktan sonra oğlu Maximilian Viessmann’a devretti.
2018'de Türkiye’de Energy Related Products (ErP) Yönetmeliği yürürlüğe girdi. Böylece 400 kW’dan küçük konvansiyonel kombi ve kazanların üretimi ve ithalatı sona erdi. Eylül 2019’dan itibaren ise ErP Yönetmeliği’nin emisyon sınırları ile ilgili kısıtlamasının devreye girmesi ile yarı yoğuşmalı şeklinde tabir edilen kombilerin ana firmalar tarafından pazara arzı sona erdi.
Viessmann, mevcut ve kapsamlı yoğuşmalı cihaz ürün portföyü ile ErP Yönetmeliği’nin ülkemizde yürürlüğe girmesinden önce de kendi satışlarında pazar ortalamasının üzerinde bir yoğuşmalı cihaz payına sahipti. Bu bakımdan yoğuşmalı duvar tipi cihazlarda ilk defa yaygın olarak kullanılan Lamda Pro Control yanma kalitesi kontrol sistemi, kombilerdeki ilk dokunmatik dijital ekran gibi sektördeki teknolojik yeniliklerimizle ErP yönetmeliği sonrasında da pazardaki pozisyonumuzu güçlendireceğimize inanıyoruz.
Son yıllarda Viessmann’ın fotovoltaik sistemlerindeki önemli bilgi birikimi ile proje portföyünü geliştirerek iklimlendirme sektöründe daha da öne çıktığını görüyoruz. Yüz yıllık bir aile şirketi olarak Viessmann 4. kuşağın yönetiminde grup misyonunu “gelecek nesiller için yaşam alanları tasarlamak” olarak yeniden tanımladı.
Viessmann grubu dijitalleşme süreçlerini hızlandırarak geleceğin dünyasında yerini perçinlemek üzere emin adımlarla ilerliyor. Viessmann’ın çeyrek asırı bulan Türkiye’deki faaliyetleri de şirket misyonuna paralel olarak istikrarlı bir şekilde gelişmekte, ürün ve hizmet bazında sektörün ve teknolojinin gerektirdiği yeniliklerle ilgili projelerimiz devam etmekte.
Gelecek nesiller için sürdürülebilir ve çevreyi koruyan yüksek verimli enerji çözümlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini ülkemizin dört bir yanındaki partnerlerimizle birlikte tüketicilerimize ilk günkü şevkle sunmaya devam edeceğiz.
Nice 25 yıllara…