Otelimizde tasarrufa çok önem vermekteyiz. Her gün elektrik, su, gaz sarfiyatları gerek ana panoda, gerekse bölgelerdeki saha panolarında yer alan süzme sayaçlardan kontrol ediliyor ve kayıtlar tutuluyor. Tutulan bu kayıtlar zaman içerisinde incelenerek, yapılabilecek tasarruflar belirlenip değerlendiriliyor analizleri yapılıyor ve sonrasında da projelendiriliyor. Bir tesis için süzme sayaçların çok büyük önemi vardır. İzleyemediğiniz bir harcamayı tespit edemezseniz ve gerekli, gereksiz olduğunu yada kontrolsüz olup olmadığını hangi bölgede olduğunu bu analizler sonrası çıkarır ve bunlar ile alakalı ne yapılacağına karar verirsiniz.

 

“Tasarruf için cihaz seçimi çok önemlidir”

Bir tesisin tasarrufu o tesisin kuruluşu ile başlar. Bu nedenle tesislerin amacının doğru belirlenmesi, çalışma prensiplerinin netleştirilmesi ve personel müşteri alanlarının odaların, genel alanların özellikle  SPA ve davet alanlarının tesisin doğru yerlerinde ve doğru sistemler ile çalıştırılması çok önemlidir. 

 

Tesisin amacının ve hizmet verilecek alanların seçiminin doğru yapılması demek, cihazların doğru seçilmesi demektir. Dolayısıyla da cihaz seçimi çok önemli  bir nokta olarak ortaya çıkmaktadır. Cihazların  kapasitelerinin hizmet vereceği alanlardan gereksiz yere büyük ve küçük seçilmemesi de doğru seçilmeside tasarrufun bir diğer ayağıdır. Tasarrufun  en son ayağı ise tabi ki kullanıcılar yani başta biz, sistem sorumluları ve çalışan personelimizdir, tesisin teknik görevlileridir. Bu konular hep birbirini izleyen, birbirine bağlı zincir konulardır. Bir tanesinin eksik yapılması halkanın kopmasına ve amacın tam gerçekleştirilmemesine neden olacaktır. Burada teknik servis departmanının da bir tesis için ne kadar önemli olduğu bir tesisin bel kemiği olduğunu görmek gerekir. Oteller ya da AVM’ler yapılır bu milyon dolarlık yatırımlar korunsun, ömrü uzatılsın ve verimli kullanılsın diye bizlere emanet edilir. Örneğin elektriği değerlendirmek gerekirse 2007 yılı toplam tüketimi 2.593.581 kWh iken 2010 yılı Aralık ayı itibari ile bu güç 2.115.446 kWh olmuş ve yaklaşık %22 oranında tasarruf sağlanmıştır.

 

“Otomasyonu Daha Verimli Kullanarak Tasarruf Oranını Arttırdık”

Yaptığımız tasarruflarla ilgili konulara verilecek birkaç örnek vardır: FCU’larla (Fan Coil Unit) ilgili bir uygulamamızla başlamak istiyorum. Ofislerin, personel alanlarının  günün sonunda ya da belli bir saatte kapanmasından sonra maalesef kullanıcılar gerekli özeni göstermediğinden FCU’lar hep açık kalmaktadır. Birçoğu otomasyon ile izlenen bu sistemi yazılımı güncelleyerek belirli saatlerde kapanmasını sağladık. Böylece hem elektrik, hem de gazın dolayısıyla da kazan ya da chillerin çalışma aralığını azaltarak, gazdan ve elektrikten tasarruf sağladık. Bazı klima santrallerine frekans invertörleri takıldı ki şu anda klima santrallerimizin çoğunda frekans invertörleri vardır. Klima santrallerimizi daha verimli kullanmak adına çalışma saatlerini otomasyondan ayarlayarak, çok daha verimli çalışmasını sağlıyoruz. Birbiri ile bağlantılı bazı alanların ısı kaybını önlemek için bazı noktalara hava perdeleri koyduk. Bu bağlantılar sebebi ile hem chillere, hem de kazana daha az yük binmekte ve mevcut hacimdeki çok fazla alanın soğutulmaya ya da ısıtılmaya çalışılmasının önüne geçilmiş oldu.

 

“Aydınlatma ekipmanlarını değiştirdik”

Aydınlatma mahallerinde kullanılan birçok  ekipmanı, özellikle dış aydınlatmadaki ampulleri, tasarruflu ya da LED tiplerle değiştirdik. Bazı bölgedeki florasanlar, xenon aydınlatmalar değişti ve bu değişiklikler hala da devam ediyor. Ayrıca yine basit uygulama gibi görünse de birçok teknik ve background noktada harekete duyarlı armatür yada sensör kullanıldı. Bu alanların belli bölgeleri ve ortak alanları belli saatlerden sonra hizmet vermediğinden timer ile kontrol edilecek, güvenliği ve personel emniyetini zaafiyete uğratmayacak  şekilde ışıklarda azaltma yapıldı.

 

Elektrikteki aktif reaktif ve kapasitif güçleri devamlı kontrol altında tutuyoruz. Malum aradaki farkın yükselmesi aktif değerleri etkilemektedir, en son yapılan çalışma ile bu farkı %5’lerin altına kadar çektik. Bu orandaki makasın büyük olması aktif tüketimi de etkilemektedir. Eğer doğalgaza bakılırsa, 2007 yılı 103.333 m³ iken 2010 yılı 63000 m³ ile tamamlanmış ve yaklaşık %64 oranında bir tasarruf sağlanmıştır ve bu hesaplama sadece otel gaz sarfiyatını kapsamaktadır yani mutfak gazı yoktur.

 

Otelin işlevselliğinin en iyi mutfak gazından takip edilebileceği düşünülürse, 2007 yılındaki 17.688 m³’lük mutfak gazı kullanımı 2010 yılında 21.438 m³ olmuş, yani otel genel doluluk oranı ve restaurant doluluğu artmış %21 oranında bir artış  kaydedilmiştir. Ancak bu yoğunluk doluluk oran artışına rağmen, otel ısınma ve sıcak su kullanım gazında %64 tasarruf, elektrikten %22 oranında tasarruf  sağlanmıştır. Oda doluluk oranlarındaki ciddi artışı da 2007-2010 arası %15  civarında olduğu dikkate alınınca elektrikte, gazda, suda yapılan tasarrufun ne kadar büyük önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir. 

 

“Doğalgaz kazanına ekonomizör montajı yaptık”

Otelimizin ısıtma sisteminde; 1 adedi doğalgazlı, diğeri yedekli mazotlu kazan olmak üzere 2 adet kazan var. Ağırlıklı olarak kullanılan doğalgazlı kazana bir adet ekonomizör montajı yaparak baca gazından yararlanma kararı verildi ve bu uygulamaya kısa süre önce geçildi. En kısa zaman içinde bu uygulamanın verimini alacağımıza inanıyorum. Bu konuyu başka projeler takip edecek. Bu konuda sağladığımız tasarruflar, elektrikte bahsettiğim gibi özellikle kullanılmayan alanların birbirleri ile ilişkilerini mümkün olduğu kadar kısıtlamak ve hava kayıplarını önlemek, klima santrallerini ve FCU’leri daha verimli ve doğru kullanmak çok basit gibi görünen ama çok önemli detaylardır. Bu detaylar ise kazana gelecek ek yükün azalmasına ve az çalışma ile de daha az yakıt tüketmeye ve dolayısıyla tasarrufa yol açar.

 

“Klima santrallerine karışım damperi monte ederek ısı kaybını önledik”

Klima santralleri ve ısıtma, soğutma, iklimlendirme konusunda önemli oranlarda tasarruflar yapıldı. Örneğin otelimizdeki klima santrallerinin birçoğu %100 taze hava ile çalışıyordu. Bu uygulamanın artı ve eksi yönleri vardı. Uygun bulunan klima santrallerine hemen karışım damperi monte edildi ve bu şekilde yazın aşırı sıcaktan, kışın da soğuktan dolayı oluşan enerji kaybının önüne geçildi. Bu uygulama bizim gibi tesisler için çok önemlidir ki hele hele nem oranının çok yüksek olduğu dönemlerde ve bizim gibi deniz kenarında nemin daha yüksek olduğu tesislerde daha da ön plana çıkmaktadır. Otelimizde bulunan gerek soğutma grupları chillerler, gerekse jeneratörler tesisin deniz kenarında olması sebebi ile deniz suyu soğutmalı olarak  seçilmiştir. Bu seçim tesisin yeri açısından çok doğru bir seçimdir. Tesislerin kuruluş ve inşa süreçlerinde cihaz, sistem seçimlerinin doğru yapılması konusu burada bir defa daha karşımıza çıkmaktadır, tasarrufun ilk kalemi cihaz seçimidir. Otelimiz içinde kurulan su soğutmalı bu sistem, bazı ekstra cihazlara gereksinim duysa da doğru kullanım ile enerjide tasarrufu sağlamaktadır. 

 

 “Havuzlarda deniz suyu kullanıyoruz”

Su konusunda da ciddi oranlarda tasarruflar yaptık. Bu çerçevede tasarrufu sağlarken seçtiğimiz çeşitli uygulama şekilleri var ki, genel  olarak bahsetmek isterim; 2007 sonunda 16.239 m³ su tüketilmişken, 2010 yılı sonunda 10.184 m³ su tüketilmiştir, yani %65 oranında tasarruf yapılmıştır. Bazı noktalara özellikle personel alanlarına sensörlü musluk bataryaları koymaktayız. Geçtiğimiz yıllarda  yaptığımız en büyük uygulama, gerek açık, gerekse kapalı havuzlardaki şebeke suyunu deniz suyu ile değiştirmemiz oldu. Bu uygulama bize çok ciddi su tasarrufu olarak geri döndü. Malum  otelimiz İstanbul Boğazı kenarında olduğundan  bu faktörü kullanmak hem tasarrufu hem de müşteri memnuniyetini arttırdı. Deniz suyu ile çalışan havuzların sistemin, alt yapının kontrolü, bakımı hepsi birbirinden değerli teknik kadro ile sağlanmaktadır. Su arıtma sisteminde ters yıkamadan tahliye edilen az miktarda  klor içeren ve tuz içermeyen bitkilere zarar vermeyecek suyu  depoladık  ve bahçe sulamada kullanmaktayız. Yağmur suyunu da değerlendirme yoluna gidiyoruz, tüm hazırlığımız tamamlandı. Muslukların tamamına su tasarrufunu sağlayan perlatörler takıldı. Klozet su seviyeleri basit bir uygulama gibi görünse de tekrar ayarlandı. Çok olmasa da bahçe sulamada bir miktar kaçak tespit edilip gerekli onarım yapıldı. 

 

“Atıkları değerlendiriyoruz”

Birçok tesiste olduğu gibi bizde de bazı atıkları değerlendirme yoluna gidiliyor. Örneğin; kartuş, kağıt, plastik ve cam gibi pek çok malzemelerde tasarruf sağlama yoluna gidiyoruz. Bu konunun sürekliliği de en azından bu uygulamayı yapmak kadar önemli ve yaralıdır.,

 

“Klima santrallerinin önemi’’

Bu bağlamda deneme amaçlı taktığımız UVC ışın tüpleri 1 sene geçmiş olmasına rağmen hava geçen yüzeylerde temizliği sağlayarak, hem rahat hava geçişine dolayısı ile chiller ve kazanda oluşacak yükün azalmasını sağladı, hem de mikrobiyolojik olarak büyük yararı oldu. Bu konuya bu sene devam ettirmeyi planlamaktayız. Bu uygulamanın serpantinlerin kirlenmemesi açısından soğutma ve ısıtmaya çok yararı vardır, bakım aralıklarını uzatarak mali açıdan ekstra bir kazanım sağlamaktadır.

 

“Yağmur suyunu daha fazla depolayarak, daha fazla  noktada değerlendirmek istiyoruz”

Yeni teknolojiler ile uygulamasını yapamadığımız bazı duşlar ve bazı aydınlatmalar ile alakalı bu sene de tasarrufa devam edeceğiz. Ayrıca depoların kapasitelerinin arttırılması ile yağmur suyunu daha fazla değerlendirme yoluna gideceğiz. Uygun sistemler kullanılarak ve gerekli kapasite sağlanarak  en azından personel noktalarına gerekli yapısal düzenleme ile rezervuarlar, klozetler ve  lavabolarda hatta duşlarda bile yapılacak şartlandırma, su ıslahı ile bu suyu daha fazla noktada kullanmak istemekteyiz 

 

“Tasarruf için cihazların bakımlarını periyodik olarak yapıyoruz”

Bakımların tasarruftaki önemi çok büyüktür. Klima santrallerimizin olduğu gibi FCU’ların bakım ve kontrollerini periyodik olarak yapmaktayız. Aksi takdirde bu cihazlar soğutma ve ısıtmaya ciddi yükler getirmektedir. Bu bakımlarda gerek mekanikçi, gerekse elektrikçi arkadaşlarım görevlerini dikkatli bir şekilde yaparak sistemi en iyi şekilde kontrol ederek, görevlerini yerine getirmekteler. Mekanik ve elektrik toplam 8 kişilik ve ek olarak da ses müzik sistemi ve elektronik cihaz onarımında tecrübeli personelimiz var. Otelimiz ufak gibi görünse de 9200 m² kapalı alanı, 2200 m² açık alanı var. Sistem ve teknoloji olarak en yeni sistemleri kurulmuştur. Sistem ve teknoloji olarak en yeni sistemleri kurulmuştur.  En önemlisi  otelimizde AMX sistem kullanılmakta,  odalarda ve toplantı salonlarında bu sistem TV’den pencereye, müzikten ışığa FCU dan perdelere kadar birçok ekipmanı kontrol etmektedir. Alt yapısı çok karışık olan bu sistem, teknisyen arkadaşlarımızın dikkati ve kontrolü sayesinde ve aynı zamanda otelimizde görevli olan IT’den sorumlu arkadaşımızın ve teknik ekibin desteği ile sorunsuz çalışmaktadır. Otelimizde birçok otelde olmayan sistemler ve uygulamalar vardır. 

 

“Her zaman her konuda öncülük etmiş olan otelimiz bir yeniliğe daha imza atmıştır’’

Otelimiz çeşitli yeniliklere de imza atmayı sürdürüyor. Örneğin İsrail Lut Gölü (Ölü Deniz)’den su getirilmekte ve özenle yapılan bir sistem içinde sirkülasyonu sağlanmaktadır. Bu su dünyanın en derin noktasından çıkan mineraller ile dolu çok yoğun ve özel bir sudur. Daha önce de belirttiğim gibi tasarrufa çok önem veriyoruz. Yasal çerçevede ve mümkün olduğu kadar işlevselliği, geri dönüşümü ve maliyeti düşük uygulamaları faaliyete geçiriyoruz. Yani belirli bir sınır içinde çalışabiliyoruz. Otelimiz uluslararası birçok ödül almış bir tesistir. Bu bağlamda hem müşteri memnuniyetini sağlamak, hem de tasarrufu en üst düzeyde ve şikayet gelmeden gerçekleştirmek durumundayız. 

 

Son olarak iletmek istediğim bir husus var. Yeni kurduğumuz UTTMD (Uluslararası tesis Teknik  Müdürleri Derneği) ile tesislerdeki teknik müdürlerin öneminin anlaşılması, hatta bu tip AVM ve OTELLERDEKİ belkide çok önemli bir birim olduğunu insanlara, otel genel müdürlerine hatta  ve mal sahiplerine anlatmak istemekteyiz. Bir tesisin kurulumu sırasında daha  inşa sürecinde işletmede görev alacak teknik müdürün atanması ve bu kişiden danışmanlık alınmasının gerektiğine inanıyoruz. Kurulacak sistemlerin mümkün olduğu kadarı ile teknik müdürlerin deneyim süzgecinden geçirilmesinin faydalı olacağını düşünüyoruz.  Tüm tesis teknik müdürlerinin bu dernek çatısı altında buluşması ve bir güç birliği oluşturması ülkemiz açısından hayırlı bir gelişmedir.