1945 yılında küçük bir atölyede kurulduktan sonra hızla büyüyerek, bugün 50’den fazla ülkede, 15 binden fazla çalışanı ile 2,5 milyar avro üzerinde ciroya ulaşan Grundfos, yıllık 10 milyon adetten fazla pompa üretimiyle, sirkülasyon pompalarında yüzde 50’nin üzerinde pazar payına sahip. 1998 yılında Türkiye’de bir montaj tesisi kurarak, burada da faaliyetlerine devam eden Grundfos, sürdürülebilirlik konusundaki hassasiyetleri ve enerji verimliliğini esas alan ürünleriyle de Türkiye pazarında dikkat çekiyor. 

2010 yılı 3. çeyrek toplantısını gerçekleştirmek üzere, Grundfos Grup Yönetimi ile birlikte Türkiye’de bulunan Grundfos Grup Başkanı Carsten Bjerg ile enerji verimliliğini, Türk pompa pazarını, geçmişi, geleceği ve hedefleriyle Grundfos’u konuştuk.  

Grundfos’un geçmişine bakarsak, ki burada 65 yılık bir büyük bir başarı hikayesinden bahsediyoruz, şirketin önceliği her zaman yeni ve kullanıcılarına avantajlar, yeni imkanlar yaratan teknolojiler sunarak gerçek bir fark yaratmak olmuştur. Bu konuda Grundfos’un pazara yepyeni ürünler ve yeni konseptler getirdiği birçok örnek vardır. Halen felsefemiz sürekli yenilik, atılım yoluyla farklılığımızı korumak ve devam ettirmek yönünde; bugün olduğu gibi gelecekte de insanlar Grundfos’un pazara yepyeni teknolojiler sunduğunu göreceklerdir. Biz pazarda en ucuz pompayı sunmuyoruz, zaten bunun görevimiz olduğuna da inanmıyoruz. İlk satın alma maliyeti yüksek olsa bile ürünün toplam kullanım ömrü dikkate alındığında çok daha ekonomik olan çözümler sunmamız gerektiğini düşünüyoruz.“Enerji Verimliliği”, “Servis Kolaylığı”, “Güvenilirlik”, bunlar bizim düşünce tarzımızın anahtar sözcükleri. Bunlara ilave olarak da kendi işimizde ve genel olarak da dünyada “Daha Sürdürülebilir Olmak” konusundaki güçlü kaygımızı sayabiliriz. Bu husus şirketimizin faaliyetlerinde her geçen gün daha belirginleşen bir duruş oluşturuyor.

Sürdürülebilirlik konusunda bizim için iki hususun önemli olduğunu söyleyebilirim. Birincisi; hiç şüphesiz kendi faaliyetlerimizde, tüm fabrika ve şirketlerimizde sorumlu davranmamızın gerekliliği... Biz çevreye saygı gösteriyoruz, kaynakları sorumlu kullanıyoruz, insanlara önem veriyoruz, bu şekilde Grundfos olarak sürdürülebilir bir operasyon olmaya çalışıyoruz. Ama ikincisi ve belki de daha önemlisi ürünlerimizin pazardaki yeri ve etkisidir. Zira tüm dünyada pompalar gerçekten önemli bir iş yapmakta ve tabi ki bu işleri yaparken de önemli miktarda enerji tüketmekteler. Ayrıca pompalar çok önemli bir kaynak olan temiz suyun dağıtımında da birincil araç olarak kullanılmaktalar. Biz bu iki konuda yapılabilecek çok şeyin olduğuna inanıyoruz. 

“Verimli pompaların kullanımı dünyadaki toplam elektrik tüketimini yüzde 10 oranında azaltabilir”

Pompalarda ileri teknolojinin kullanılmasıyla çok yüksek oranda enerji tasarrufu mümkün olabilir. Sadece en verimli pompaların kullanımıyla, dünyadaki toplam elektrik enerjisi kullanımını yüzde 10 oranında azaltabiliriz. Kısaca, eğer biz ve çalışma arkadaşlarımız doğru çözümleri üretir ve kullanıcılara sunarsak, enerji tüketimine ve şüphesiz enerji üretiminde kullanılan ve giderek tükenmekte olan doğal kaynaklarından küresel iklim değişikliklerine kadar birçok alanda önemli bir pozitif katkı sağlamış oluruz.

“Pompalarda verimliliği artıran üç unsur var”

Bizim konumuzda verimliliği artıracak iki temel unsur olduğunu düşünüyorum,  ben buna bir üçüncüsünü daha ekleyeceğim ama teknik olarak iki unsur diyelim. 

Birinci olarak, ürün tasarımında en ufak ayrıntılar bile tek tek optimize edilerek, en uygun duruma getirilerek verimlilik sağlanır. Ürün için en uygun malzemenin seçilmesinden başlayarak, elektrik motorlarının tasarım prensiplerinin sürekli sorgulanması ve geliştirilmesi, bunun yanında pompalarda kullanılan hidrolik sistemlerin de doğru modellenmesi ve en uygun koşullarda çalıştırılması ile verim artırılabilir. Bu nedenle, biz sürekli olarak bu konular üzerinde çalışıyor, yeni teknik ve teknolojiler üzerine yoğun araştırmalar yapıyoruz. Bu araştırmalarımızın birçok detayları var tabi ama ben tahmin edebileceğiniz nedenlerden dolayı bunlara girmek istemiyorum. Verimliliği artıracak ikinci unsur ise, pompaları akıllı pompa haline getirmek; pompanın en uygun şartlarda çalışmasını sağlayacak gelişmiş kontrol cihaz ve algoritmaları kullanmaktır. Örneğin HVAC - ısıtma, soğutma, havalandırma - sistemlerinde kullanılan birçok pompa tek bir hızda, sürekli olarak çalışır. İhtiyaca göre ayarlama işlemi vanalar veya benzeri elemanlarla yapılır. Burada, eğer değişken hız kontrolünü pompaya eklerseniz pompayı akıllı hale getirmiş, değişen ihtiyaca göre en uygun şekilde çalıştırmış olursunuz. Böylece şaşırtıcı miktarda enerji tasarrufu sağlarsınız. Biraz önce bahsettiğim yüzde on tasarrufun önemli bir kısmı pompaların sürekli tam/tek hızda değil, ihtiyaç duyulan anda ve hızda çalışmalarıyla sağlanabilir. 

Bazı uygulamalarda sadece hız kontrolü değil, sistemi azami verimle işletmek için kullandığımız oldukça gelişmiş başka sistemler de bulunmaktadır ki, bunlara öğrenen ve uyum sağlayan – adaptif kumandalar diyoruz. Burada pompa; sistemin zaman içinde değişebilen ihtiyacını, kendinden beklenen çalışma rejimini öğreniyor. Bunlar daha çok akıllı bina yönetim hizmetlerinde kullanılıyor. Hatta o dereceye kadar ki, ilk tasarımı değiştirseniz, mesela binanıza yeni üniteler ilave ederek genişletseniz dahi sirkülasyon pompası, otomatik olarak yeni ihtiyacı öğreniyor ve çalışma şartlarını gereken hizmeti verecek şekilde değiştiriyor.Pompalara bu şekilde “zeka” katan çok gelişmiş çözümlerimiz var. İşte bu iki unsur; temel tasarımın optimizasyonu ve akıllı kumandalar ve her ikisinin de kombinasyonu ile ürünlerimizde verimliliği artırıyoruz. Biraz önce teknik olmasa da ilave edeceğim dediğim verimlilik artırıcı üçüncü unsur ise pompa kullanıcılarına tüm bunların mümkün olduğunu anlatmak ve öğretmektir. 

“Verimliliği  tüm  topluma ve kullanıcı-lara öğretme yükümlülüğümüz var”

Zaten pazarda mevcut olan, ancak pompa kullanıcılarınca “satın alınmayan”, bilinmeyen birçok imkan var. Bu nedenle böyle bir tasarruf potansiyelinin var olduğunu ve bunun çevre ve iklim, kısaca dünyamız için doğrusu olduğunu tüm topluma ve kullanıcılara anlatma, öğretme yükümlülüğümüz olduğuna inanıyorum. Bu, aynı zamanda sizin bütçeniz için de doğru bir şey, zira pompanın toplam kullanım ömür süreci içinde yapacağınız tasarruftan pompa için ödediğinizden çok daha fazlasını geri kazanacaksınız. Evet bu uzun, üzerinde çok konuşulacak bir konu.  

“Türkiye pazarının büyük kısmı verim-liliğe öncelik vermiyor”

Türkiye’deki pompa pazarı hakkında belki çok belirgin rakamlar veremem ama şunu söyleyebilirim: Buradaki pazarı çok heyecan verici, çok dinamik bir pazar olarak görüyoruz. Bugün Türkiye’de güçlü, büyüyen bir ekonomi var, birçok başarılı Türk şirketi var ki bunlar aynı zamanda Türkiye’nin dışında da başarılı. Türkiye pazarında yüksek verimli pompalar için büyük bir potansiyel var. Enerji verimliliğinin önemli bir gündem maddesi haline gelmesi konusunda da güçlenen bir rüzgar olduğunu görüyoruz. Pazarın belli bir kısmı enerji verimliliğinin önemini kavramış ve buraya yapılacak yatırımın geri döneceğini anlamaya başlamış durumda; ancak, dürüst olarak söylemek gerekirse pazarın büyük bir kısmının henüz bu konuya hak ettiği önceliği vermediğini de görüyoruz. Bu nedenle bugün burada yaptığımız gibi bu konuyu anlatmaya devam edecek ve toplumda verimlilik bilincinin yerleşmesi için üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız. Kısaca, Türkiye pazarında enerji verimliliği konusunda ciddi bir boşluk ve potansiyel var ve bizim de verimli çözümler konusunda pazarda giderek büyüyen oranda rol oynayacağına inandığımız birçok çözümümüz var.  Giderek artan bir ilginin oluştuğunu ve sürekli yeni kullanıcıların daha verimli pompa çözümleri için Grundfos’a başvurduğunu sevinerek görüyoruz.

Enerji verimliliğini esas alan ürünler ile diğerleri arasında fiyat konusunda hep bir fark olmuştur ama ben bunu bizim aleyhimize işleyen bir durum olarak değil, tam aksine bunu daha çok rekabetçi bir mücadele, bir fırsat olarak adlandırmayı tercih ederim. Türkiye tabii ki, bu mücadeleyi yaptığımız tek pazar değil. Dünyada bu mücadelenin içinde olduğumuz pek çok pazar var. Bu konuda daha pozitif olmayı tercih ediyorum, çünkü bu bize önemli bir imkan da sağlamakta. Bizim desteklememiz, anlatmamız, savunmamız gereken ve haklı olduğumuz bir potansiyelimiz var ve bunu bir fırsat olarak görüyorum. Belki bugün bunu bir dezavantaj olarak adlandırabilirsiniz, ancak bu yanlışın değişmesine yardımcı olmak, sağlamak da bizim elimizde...

“Doğru teknolojiye yatırım yapmak çok önemli”

Şüphesiz ki enerji tüketimi, iklim değişikliği ve benzeri konuların tartışılmasında, insanların bu konulara atfettikleri önem seviyesinin algısında farklılıklar olması normaldir. Her zaman üzerine basarak söylediğim gibi, bunlara öncelikler vermek istemeseniz bile - ki bu konuda ben böyle düşünmüyorum ve önem verilmesi gerektiğine inanıyorum - buna, yani doğru teknolojiye öncelik vermek istemeseniz bile doğru teknolojiye yatırım yapmak yine de çok önemli; çünkü, bu öncelikle kullanana yarar ve kazanç getiren iyi bir iş...

Yine burada önemli bir nokta da özellikle Türkiye gibi hızla büyüyen ekonomilerde, her toplum geri ödemesi olan çözümlere yatırım yapmalıdır ve genellikle doğru teknolojik çözümler de yatırılan parayı kısa süre içinde geri öderler. Tabii bunun ispat edilebilmesi de önemli, farkı gösterebilmemiz gerekiyor. Burada sadece pompa dış görünüşüyle ilgilenemezsiniz, pompanın içinde neler oluyor sorusunu anlamaya ihtiyacınız vardır. İki pompa karşılaştırıldığında; biri diğerinden iki kat fazla enerji harcıyorsa, daha az enerji harcayan doğru çözümdür. Daha verimli bir pompanın satın alma maliyetini iki ay içinde elektrik faturasından yapılan tasarrufla ödediği projeler gördük. Bu belki çok uç bir örnek olabilir ama bir pompanın daha verimli bir modelle değiştirilmesi için altı ay, bir yıl, hatta iki yıllık geri ödeme süreleri bile sıklıkla kabul edilebilecek durumlardır. Böyle olunca ben niçin herkesin daha verimli çözümü tercih etmediğini anlayamıyorum. İşte anlatmamız gereken konu da budur.

“Türkiye’de büyümeye odaklandık, bu nedenle sermayemizi de artırıyoruz” 

Bizim önceliğimiz pazara geniş çaplı bir yelpazede, küresel anlamda kullanımı olan ürünler ve iyi bir hizmet sunabilmek. Bu şekilde, teknolojimizin en doğru ölçekte kullanılabileceğine, daha verimli hale geleceğine inanıyoruz. Doğru ölçek ve küresel imalat prensibinin fiili yansıması ise daha az yerde, daha büyük üretim tesisleri, fabrikalar olmakta. Bu bizim genel yapımızı da yansıtıyor ama ürünlerin, çözümlerin bölgesel ihtiyaçlara göre esnekliği ve müşterinin isteklerine uygun hizmet verilmesinin gerekliliğinin de farkındayız.  Bu nedenle Türkiye’de yerleşik bir montaj tesisine ihtiyaç olduğunu gördük ve geleceği de bu şekilde görüyoruz. Burada temel parçaları üretmiyoruz ama son ürünü talebe uygun olarak üretip, montajını ve testlerini yapıyoruz. Dolayısıyla müşterilerimize daha kısa teslim süresinde, ihtiyaçlarına en uygun  ürünü sunuyoruz. İleride bu artacak, Türkiye’ye monte edilmek üzere daha fazla ürün getireceğiz. Kısa vadede parça üretimini buraya getirmek gibi bir planımız yok. Şüphesiz bir gün bölgesel, ekonomik ve lojistik imkanları nedeniyle Türkiye’yi parça üreten bir merkez haline getirmeyi de seçebiliriz. Ancak, bugün için böyle bir planımız yok. Ama bu konuyu inceledik, bir gün olabilir. Türkiye’ye inancımız ve yatırımlarımız sürüyor ve sürecek. Bununla ilgili güzel bir haber olarak şimdilik bu Eylül ayında Türkiye operasyonumuza yeni bir sermaye artırımı için onay verdiğimizi söyleyebilirim. Grundfos olarak Türkiye’deki yatırımımız için 6,5 milyon avro sermaye artışı yaptık.

“Benim Türkiye’den beklentilerim büyük”

Türkiye’de gerek yangın gerekse atık sektörlerinde bir büyüme gözlemlemekteyim. Her iki konuda da, gerek yangın hidroforları, gerekse atık su sistemlerinde biz dünyadaki en büyük oyunculardan biriyiz. Fakat, bu sektörlerin Türkiye’de halen gelişme safhasında oldukları doğrudur. Türkiye’de uzun süredir yangın sistemleri yapıyoruz ve bu hayati öneme sahip sektörde Türkiye’de daha da fazlasını yapmak için çalışmalarımız sürüyor. Bilhassa UL/FM onaylı yüksek güvenlik sunan sistemler bizim için öncelikli konumda. Atık su pompaları bizim Türkiye’de nispeten geç girdiğimiz bir sektör, ancak son 3-4 sene içinde burada çok önemli bir büyüme sağladık ve önemli projelere imza attık. Her iki sektörde de önümüzdeki dönemde hızlı bir büyüme görmekteyiz, dolayısıyla bizim de iç yatırımlarımız sürecek. Benim burada beklentilerim büyük. 

“Türkiye’de beş yıl içinde kapasitemizi iki katına çıkaracağız”

Türkiye’deki hedeflerimizden bahsetmemiz gerekirse; şimdi bu konuda kilit konumdaki personelimizle yaptığım bir toplantıdan çıkarak buraya geldim, onlara 5 yıl içinde Grundfos’un Türkiye’de bugünkü büyüklüğünün iki katına çıkmasını planlamalarını önerdim ve ekibimiz bu çağrımı büyük bir coşkuyla kabul etti. Benim cevabım bu, beş yıl içinde kapasitemizi iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. 

“Türkiye pazarında birinciliğin en kuvvetli adayıyız”

2010 henüz bitmedi ancak bizim yıl sonu için tahminimiz 2010’da Türkiye pazarında birinciliğin en kuvvetli adayı olduğumuz yönünde. Sadece 12 yıldır Türkiye’deyiz, bu 12 yıl içinde oldukça hızlı büyüyerek sıfır noktasından bugünkü liderliğin en kuvvetli adayı konumumuza ulaştık. 2010 sonucu ne olursa hedef ve arzumuz, yakın gelecekte kısa sürede pazarın tartışmasız bir numarası olmak. Ben buna yürekten inanıyorum bunu başaramamamız için de bir neden göremiyorum. Burada çok iyi ve tecrübeli bir ekibimiz, tüm dünyada saygı duyulan bir ürün portföyümüz ve yönetim ekibimizin de heyecan veren planları var. Bu nedenlerden dolayı gelecekle ilgili çok iyimserim.

Muhtemelen hiçbir zaman mükemmel olamayacağız ve her zaman daha iyi olabileceğimiz ürünler, konular olacak. Bu nedenle de her zaman ürün geliştirmeye yoğun olarak yatırım yapıyoruz ve son yıllarda her zamankinden daha da fazla yeni ürün geliştirmesi yaptık. Şüphesiz yenilenen ürünlerimiz var, aynı zamanda istediğimiz kadar güçlü olamadığımız alanlar için de yepyeni ürünlerimiz olacak. Fakat yine de genel olarak oldukça iyi bir ürün yelpazemiz var, rekabetçi olduğumuza inanıyoruz. 

“Ürün yelpazesi en geniş üretici olsak da az sayıdaki bazı uygulamalar için henüz ürünümüz yok” 

Daha önce söylediğim gibi, fiyatları bakımından en ucuz olmak için bir gayretimiz yok, fakat ürünün toplam ömür maliyetine baktığımızda, çok başarılı çözümler sunduğumuza inanıyoruz. Tüm pompa pazarını dikkate aldığımızda aktif olmadığımız bazı alanlar var, bazı alanlarda da geniş ürün yelpazemiz yok. Örneğin, petrokimya endüstrisinde kullanılan pompalar yelpazemizde yok, bunun gibi hiç aktif olmadığımız az sayıda segment var. Fakat, aktif olduğumuz tüm segmentlerde iyi ürünler sunduğumuza inanıyorum.

“İyi yerli üreticiler pazarın gelişmesine katkıda bulunuyorlar”

Tabii ben, dünyanın en iyi pompa üreticisini temsil ettiğime inanıyorum. Fakat, görünüyor ki pazarda iyi rakipler, aynı zamanda yerel üretici rakipler de var. Bu kapsamda bizim pazara sunduğumuz; ancak, onların yelpazesinde olmayan ürünler olduğunu biliyoruz. Ama aynı zamanda bu rakipler bizim pazarın hizmet götüremediğimiz bir kısmına da hizmet götürüyorlar. Birçok ülkede çok sayıda yerli oyuncu var, ancak bunların içinde ürün ve hizmet kalitesinin çok değişken olduğunu görüyoruz. Aralarından uluslararası veya bölgesel olarak ürününü kabul ettiren, daha profesyonel çalışanları öne çıkıyor. Genel olarak dünyadaki gelişmeleri yakından takip eden, iyi yerli imalatçıların pazarın gelişimine ve pazarda kalitenin yükselmesine önemli bir katkı verdiğini düşünüyorum. 

“Standartların yerleşmesi, pazarda kaliteyi artıracak”Türk pompa üretim sektöründe, özellikle sertifika almaya yönelik birçok girişim ve gelişmeler oluyor. Sanırım bu bilhassa onay ve sertifikasyonun çok önemli olduğu yangın segmentinde, hem de pazarın diğer segmentleri için önemli bir gelişme. Türkiye’de olumlu bir eğilim görüyorum, uluslararası kabul gören ve yeni  standartların yerleşmesi ve kalitenin yükseltilmesi için genel bir fikir birliği, isteklilik var. Bunun pazarda standartların yükselmesi için önemli olduğuna inanıyorum. Örneğin, HVAC alanında yeni bir kanun ile ileri teknoloji, değişken hızlı pompaların kullanılmasını gerekli kılan yeni bir mevzuatın geldiğini öğrenmekten memnun oldum. Bu oldukça iyi bir gelişme, var olan standartların yükseltilmesini ve enerji tasarrufunu sağlayacak olmanın yanında, pompa imalatçılarını da ürün kabiliyet ve kapasitelerini yükseltmeye zorlayacak. Bu tip gelişmelerin olduğunu görmekten memnun oldum.

“Rakiplerimize her zaman sahada olacağımıza, onları yenmeye çalışacağımıza söz veriyorum”

Ben kesinlikle rekabetten yanayım. Rekabet işte heyecan getirir, ben rekabeti zevkle kabul ediyorum ve rakiplerimize her zaman sahada olacağımıza, onları yenmeye çalışacağımıza söz veriyorum. Ancak, her zaman rakiplerimize büyük bir saygı göstermişizdir ve onlar da ara sıra da olsa bizi yenecektir. Rekabet etmekten hiçbir zaman çekinmedik ve hep yapıcı rekabetin içinde olacağız. 

“Yakında yeni bir dozaj pompamız piyasaya girecek”

Henüz pazara sunulmamış ürünler hakkında konuşmayı pek sevmiyorum. Daha önce söylediğim gibi rekabeti, iyi rakipleri seviyorum. Ama gerekmedikçe onlara yardımcı da olmak istemem... Bu nedenle gelecek olan ürünleri açıklamayacağım, ama sizlere küçük bir haber verebilirim. Bu çok yeni bir ürün. Sadece geçtiğimiz hafta, Almanya’nın Münih şehrinde yapılan IFAT Entsorga 2010 fuarında, dünyanın en büyük su arıtma teknolojileri fuarındaydım. Orada yeni SMART Digital serisi dozaj pompalarımızın dünya lansmanını yaptık. Türkiye’de tabi ki henüz pazarda değil ama burada da sunulacak. Orada sunduğumuz pompanın yeni teknoloji bakımından çok mükemmel bir örnek olduğunu düşünüyorum. Birçok yeni özelliği olan montajından çalışmasına, kapasitesinden kullanıcı arabirimine, çok farklı, çok akıllı bir pompa sunduk. Bugün piyasada bulunan tüm rakiplerinden çok daha hassas çalışabilen, modüler, kullanıcı dostu, akıllı kumanda paneline sahip, üstün bir güvenlik sunan ve tabi ki düşük enerji tüketen çok farklı bir ürün. 

“Ezber bozan ve çığır açan birçok yeni ürün çıkacak”

Grundfos olarak şirket felsefemizi açık olarak yansıtan bu ürünün eminim ki Türkiye’de de iyi bir pazarı olacaktır. Belki dozaj pompaları pazarın en büyük segmenti değil ama yine de göreceli tali bir ürün grubunda sunduğumuz yeni bir ürün ve getirdiği teknolojik gelişim olarak iyi bir örnek olduğu kanısındayım. Daha gelecek pek çok ürün var. Gerçekten de önümüzdeki birkaç yıl içerisinde Grundfos’tan yine geleneksel yaklaşımları zorlayan, ezber bozan ve çığır açan birçok yeni ürün, çözüm çıkacak ancak henüz bunları açıklamak için vakit çok erken.