Türkçe’de havalandırma, soğutma ve klima kelimelerinin baş harflerinin birleşiminden ismini alan HSK, 28 yıldır bu sektöre hizmet vererek yenilikler katıyor. 2001 yılından itibaren kurumsal kimliğinde yeni bir yapılanmaya giden HSK, beraberinde farklı projelere imza atmaya da devam ediyor. HSK Pazarlama Müdürü Ayça Eroğlu’ndan, mevcut ve gelecekte gerçekleşecek projeleri hakkında bilgi aldık. 

21. yüzyıl makro ekonomide şirketlerin “rekabetsel üstünlüğü” performans değerlendirme ölçütlerinden biri olurken, mikro düzeyde de şirketlerin “kıyaslanabilir üstünlüğü” en önemli farklılık ölçütü olacaktır. Biz de bu anlayışla, 21. yüzyıl HSK’sını bu temellere oturttuk. 2001 senesi HSK için bir milat olarak görülmektedir. 2001’den önce, HSK’nın kurum kimliğini oluşturan bileşenler bazı açılardan farklıydı. Örneğin ithalatçı kimliğimiz ön plandaydı, üretimin yerine satış odaklı bir yapımız vardı diyebilirim. Sektöre her zaman sistem sattık. Fakat 2001 senesinden sonra doğrudan kendi markamıza yatırım yaptık. Bütün altyapımızı yeniledik. Hedeflerle, metriklerle yönetim metodolojisine geçtik ve doğrudan pazarın ihtiyacına göre yatırımlar yaptık. 

HSK, çalışmaları sırasında çok sayıda proje dosyası yürütüyor. Her dosya için HSK personelinden oluşan takımlar belirleniyor ve bu takımlar, belirlenen amaçlar doğrultusunda projeleri hayata geçiriyorlar. Gerekli görülmesi durumunda takımlara danışmanlar atanabiliyor. Bizim başlıca projelerimiz; “Standartlaşma”, “HSK SSH”, “Frame Drill”, “Hsk-O-Cool”, “Airware” .

Bu yatırımların ilki “klima santralinde standartlaşma projemiz”. Mayıs 2009’da sektörün önde gelen isimlerine yönelik gerçekleştirdiğimiz lansman toplantımızda sorduk; “Klima santralleri neden fancoil ve chiller gibi katalog ürünü olup da standartlaşamıyor?” Günümüzde insanlar bir buzdolabı almaya gittikleri zaman belli bir kapasite değeri ve enerji etiketlemesi uygulamalarına bakarak seçimlerini yapıyorlar. Fakat klima santralinin kaderi böyle değil. Bir cihazın sahip olması gereken özelliklerin belirlenmesi ve ona göre üretilmesi gerekiyor, yani üretimi tamamen terzi usulüne dayanıyor. Fakat standartlaşma, hem üreticiye hem de müşteriye bazı faydalar sağlıyor. Üretici perspektifinden baktığımızda, standartlaşma sayesinde ölçek ekonomisine gidiyorsunuz, standartlaştırdığınız ürününüz için gereken komponentlerden daha fazla alıyorsunuz ve böylece satın alma maliyetiniz ucuzlamış oluyor. Bu da müşteriye “daha fazla katma değer” olarak geri dönüyor. Bir diğer fayda ise hızlı teslimat. Standart ürünün yarı mamülleri stokta tutulabileceğinden dolayı teslim tarihleri kısalabiliyor. Bu da alt yükleniciye aynı zamanda finans avantajı doğuruyor. 

“Klima santrallerimizi 1000 m3/h’ ten  20.000 m3 /h’e kadar standartlaştırdık”

 İtalya Milano’da gerçekleştirilen Mostra Convegno Fuarı’nda bu sene özellikle klima santrallerinin gayet modüler ve standart ürünler haline geldiğini gördük. Bunlar özellikle Kuzey Avrupa’da kullanılan fakat Türkiye’de çok yeni olan “Chilled Beams” dediğimiz sistemlerle yapılabiliyor. Birlikte, kompakt cihazlar halinde chiller, klima santrali ve fancoil görevini görüyorlar. 
Biz de bu standartlaşmanın getireceği katma değer ve ayrıca bu sistemde iyi bir gelecek gördüğümüz için klima santrallerimizi 1000 m3/h’ ten 20.000 m3 /h’e kadar standartlaştırdık ve 2010 ISK-SODEX Fuarı’nda da standartlaştırdığımız klima santrallerimizin tanıtımını yapacağız. 

Bu standartlaştırmada bahsedeceğimiz konu başlıkları;• Standart, modüler, çelik karkaslı profillerden oluşan bir klima santrali nasıl bir klima santralidir?• Bu cihazların enerji verimliliği nasıldır?• Bir klima santralinde rotary ısı geri kazanımlı ve serpantinli bir uygulama nasıl olur?Bu konuları tüm müşterilerimize ayrıntılı olarak anlatacak ve uygulamalı olarak da göstereceğiz. 
Bu anlamda ISK-SODEX 2010 Fuarı’nda sistematik olarak ve üretim metodolojilerimizi yenilememizden kaynaklanan değişiklikler ile üretimine başladığımız yeni cihazlarımızı sergileyeceğiz. Bir başka ifadeyle direkt olarak ürüne değil, üretim metodolojisine odaklandığımızı söyleyeceğiz. 

“ISK-SODEX 2010 fuarında, fabrikaya online bağlanarak bir klima santralinin performans testini yapacağız”

Ayrıca ISK-SODEX 2010 fuarında fabrikaya online bağlanarak bir klima santralinin performans testini yapacağız. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Türkiye’de bir tek HSK’da olan klima santrali performans test laboratuvarı ile fuardan online bağlantı kurarak, orta hava debili klima santralinin çalışma şartlarını simüle edip, hava debisini ve basıncını ölçecek, sektöre anlatacağız. 

Bunlarla birlikte fuarda FrameDrill® metodolojisiyle yaklaşık 10 bin m3/h’lik klima santralini bir saatte nasıl monte edebildiğimizi de göstereceğiz. Burada 4-5 HSK teknik personeli ile yaklaşık iki modül montajlama demonstrasyonumuz olacak ve bu montajın bir şantiye ortamında ne kadar kolay olduğunu göstermeye çalışacağız. Bursa ve Ankara’da gerçekleştirdiğimiz lansmanlarda şantiye ortamını beş yıldızlı otellere taşımıştık, bu seferde fuar alanına taşıyacağız. Fuarda bu demostrasyonu eğlenceli bir seyirlik haline getiren profesyonel oyuncuların gösterisi ile bütünleştireceğiz. Bu yöntem bizim için de, ülke için de bir yenilik, daha doğrusu yeni kurmuş olduğumuz bu sistemin meyvelerini henüz almaya başladık diyebilirim. Dünyada sadece bir firmada benzer model var ama o da “frame”siz olarak, yani karkassız olarak bu tür bir üretimi gerçekleştiriyor. Zaten bunun asıl kırılım noktası demonte santralı karkaslı olarak üretebilmek. Yani dünya çapında aynı modeli tam olarak kullanan başka bir firma yok. Biz sadece bunun için günde 5 bin delik delebilen bir Framedrill makinesini Türkiye’de tasarlattık, yaptık, uygulamaya koyduk, patentini aldık ve bunu 2008’in ortalarında da imalatımıza taşıdık. 

Bu teknoloji ne gibi faydalar getiriyor? Klima santrallerinin profilleri normal üretimde manuel olarak deliniyor, yani ciddi işçilik gerektiriyor. Biz ise bu delikleri otomasyonla yani bir makina ile standart özelliklerde deliyoruz. Tabii ki bu da hem insan hatasını bertaraf ediyor, hem de yüksek hacimli olarak ürettiğimiz zaman maliyetlerde ve sürede önemli düşüşler olmasını sağlıyor. Sonuç olarak da bunlar fiyatlandırılırken direkt olarak müşterilerimiz nemalanıyor.

Özet olarak, sağladığımız katma değerin ana unsurları,  hassas işçilik ve kalite avantajları, bina içerisinde yatay ve düşey taşıma kolaylığı, düşük nakliye maliyeti ve hızlı teslimat. Ayrıca altını çizmem gerekir ki; özellikle mevcut binaların renovasyonlarında veya içinde faaliyetlerin kesintisiz olarak devam etmesi gereken yapılarda öngörülen cihaz değişimlerinde, demonte santralin kurulum alanına sorunsuz taşınması ve kısa sürede devreye alınabilir olması da büyük avantaj sağlıyor.

Son yıllarda Türkiye’deki müteahhitler yurt dışındaki müteahhitlere göre iyi bir rekabet üstünlüğü ve avantajı elde ettiler. Bu bizim için de, diğer Türk üreticileri için de çok büyük bir şans. Bu yüzden bu şansı iyi değerlendirmek istiyor ve bu projenin de bununla birlikte örtüşeceğini düşünüyoruz.

“Framedrill projesi ile yenileme pazarına hitap ediyoruz”

HSK 2010 senesinde teknik servis departmanını tamamıyla konsolide etti ve “Satış Sonrası Hizmetler Departmanı” olarak adlandırdı. Burada, malzemenin HSK fabrikasından çıktıktan sonra şantiyeye gönderilmesini, şantiyede işletmeye alınmasını ve hatta sonrasını, işletim süresi boyunca izleme imkanımız var. Bu ürünleri direkt olarak yarı mamul kodlarıyla birlikte izleyebildiğimiz, izini sürebildiğimiz yeni bir ERP sistemi kullanıyoruz. SSH (Satış Sonrası Hizmetler) servisine de bu ERP programını uygulayarak bütün santralin işletim süresince yani ömrünün bitimine kadar olan tüm süresini kontrol edebiliyoruz. Bu aynı zamanda 2008 senesinde faydalı model patenti aldığımız Framedrill projesinin de bir bacağı. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye pazarının yaklaşık %15-20’si yenileme pazarıdır. Framedrill projesini biz zaten hem bu yenileme pazarına hitap etmek, hem de ihracat pazarlarında bölgesel güç olmak amacıyla kurduk. Aynı zamanda bu proje, yenileme işlerinde klima santralinin şantiyede kaide üzerinde ve kapılar, duvarlar kırılmadan monte edilebilmesi avantajını da  sağladığı için projeyi SSH (Satış Sonrası Hizmetler) ile birlikte konsolide ettik. Zaten hali hazırda da birkaç tane revize proje işleri de yapıyoruz. “2009 senesindeki pazar payımız yaklaşık %15 mertebesindedir”Genelde klima, merkezi bir sistemdir. Türkiye’de klima santrali pazarına baktığımız zaman bu sistem chiller, klima santrali ve fancoil olarak bir paket sistem halinde satılmaktadır. 2009 senesindeki pazar payımız İSKİD envanterlerine göre yaklaşık %15 mertebesindedir. 2010’dan 2015 senesine kadar yani beş senelik bir projeksiyonda biz lokal pazarda aynı büyümeyi sağlamayı, ama aynı zamanda da framedrill ile birlikte bölgesel anlamda da ciddi büyümeleri hedefliyoruz. 

“HSK O-Cool Projesi”

Yeni projemizden biri de “HSK O-Cool Projesi”dir. Sektörümüz kaliteli bir yapıya sahip olduğundan firmalar eğitime önem veriyor. Genelde firmalar eğitimlerini AKADEMİ adı altında topluyorlar. HSK olarak biz O-COOL adını kullanmayı tercih ettik. Okul bize daha sevimli ve amaca yönelik geldi. Ayrıca yabancı dilde mesleğimizi de çağrıştırıyor. HSK O-COOL çok önemli işler yapacak. Bizim buradaki farkımız ise tamamıyla öğretici vasfa sahip olarak bir eğitim verme isteğimizdir. Bu projenin iki amacı var; biri kurum içi eğitim, diğeri de kurum dışı eğitim. Kurum içi eğitim zaten katma değeri bize direkt olarak geri dönen bir konu. Kurum dışı eğitimde ise hem teknik hem de kişisel gelişim eğitimleri vermeyi düşünüyoruz. Aynı zamanda kurumsal ve sosyal sorumluluk projesi olarak da gördüğümüz  HSK O-COOL’un ilk eğitimlerini ISK-SODEX 2010 Fuarı’nda ki standımızda gerekleştireceğiz. Bununla ilgili olarak da çok büyük heyecan duyuyoruz. 

Bu eğitimde;

• Bir Klima Santralinde Enerji Verimliliğini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

• Bir Klima Santralinde Otomatik Kontrol Türleri Nelerdir?

• Bir Klima Santralinde Maksimum Enerji Geri Kazanım İçin Uygulamalar Nelerdir?gibi konuları işleyeceğiz. 

Bu eğitimlerimize gelecek olan katılımcılar; teknik eğitimler için binaların, işletmelerin teknik müdürleri, proje ofislerindeki mühendisler olacak ama tabi ki hepsinin eğitimlerinin çeşidi de farklı olacak. Örneğin bu eğitimlere EVD firmalarından da katılım olacak. Eğitimlerin bir kısmı sanal ortamda, bir kısmı da sınıf, laboratuvar vb. fiziksel ortamlarda verilecektir.

“www.o-cool.com” isimli bir web sayfası hazırlayıp, buradan (sanal ortamda) sürekli olarak eğitimler vereceğiz. Web üzerinden parola ve kullanıcı adı tanımlanarak, “webinarlar”la siteye girenlerin aktif olarak 20-25 dakika konuları izleyebilmelerini sağlayacağız. Ayrıca uygulamalı eğitimler de olacak. Örneğin klima santralimizin yeni monte edildiği binalara ya da daha önce malzeme temin ettiğimiz binalara gidip, onların işletim sistemlerini görüp, onların cihazlarının nasıl çalıştığını, bu cihazların montajında nelere dikkat edilmiş olması gerektiğini vb. konuyu anlatacağız. Ayrıca basılı dokümanlar, “e-kitap”lar da hazırlanacak. Zaten şu anda “HSK Klima Santrali Teknik Kitabı” çalışmamız da tamamlandı ve kitabımızı ilk olarak fuarda lanse etmeyi planlıyoruz. 

Rehva 2010 Kongresi’nde, temsilciliğini yaptığımız Bluebox firması ile birlikte Padova Üniversitesi’nin çalışmalarının da içinde bulunduğu nemli ve sıcak iklimlerdeki oteller için ısıtma ve soğutma sistemleriyle ilgili enerji tasarrufu ve verimliliği hakkında bir bildiri sunacak ve 1-1,5 saatlik bir prezantasyon yapacağız.

“Airware-2 projesini 2010 senesinin ilk yarısına kadar lanse etmeyi planlıyoruz”

2004 senesinde biz kendi mühendislerimizle birlikte Airware isimli bir klima santrali seçim programı yazdık. Bu tür seçim programları genelde bir üretici tarafından yazılır, ondan sonra her firma kendi gereksinimlerine göre programı değiştirir, modifiye eder. Ancak Airware’in HSK‘ya ait bir yazılım olması, onu diğer oyunculardan farklılaştıran bir noktadır. Günümüzde klima santralindeki opsiyonların artması nedeniyle, özellikle; ısı pompaları, rotary’ler, ısı geri kazanımları vb. kullanım çeşitliliği de arttı. Bu durum da Klima Santrali Seçim Programlarını değiştirme ihtiyacını ortaya çıkardı. Bu ihtiyaç klima santrali seçiminde özellikle projeyi tasarlayanlar anlamında ciddi bir girdi. Biz bunu şu anda kullanıcı açısından daha kolay olması için Klima Santrali Seçim Programımızı web tabanlı hale getiriyoruz ve Airware-2 projesini 2010 senesinin ilk yarısına kadar lanse etmeyi planlıyoruz.