Günümüzde endüstride harcanan elektriğin yüzde 70’ini elektrik motorları tüketiyor. Elektrik motorlarının bağlandığı ekipmanların yüzde 50’sini ise pompalar oluşturuyor. Pompaları suyun bir noktadan diğer noktaya transfer olmasını sağlayan ekipmanlar olarak değerlendirdiğinizde, bizim sektörde “ısıtma” öne çıkıyor. Çünkü dünyanın genel ihtiyacına baktığınızda ısıtma ve soğutma arasında ısıtma daha ön plandadır. 

 

Ar-Ge’ye 34 milyon Euro

10 yıl öncesinde enerji verimliliği konusu gündeme geldiğinde ilk olarak elektrik motorlarına dikkat çekildi. Enerji verimliliği konusunda uzun yıllardır Ar-Ge faaliyetlerini sürdüren WILO öncelikle sirkülasyon pompalarını yani ısıtma ve soğutma devrelerinde kullanılan pompaları, enerji verimliliği yüksek pompalar olarak üretmeye başladı. WILO pompaları mevcut standartları fazlasıyla karşılıyor ve EFF1 elektrik motorlarının kullanılmasına, 2015 yılında yürürlüğe girecek olan IE2 frekans invertörlü pompaların kullanılmasına ve IE3 elektrik motorlarının kullanılmasına yönelik yönetmeliklere de daha bugünden hazır. Şu an gündemde olan karbon salınımı en aza indirmeyi öngören IE4 elektrik motorlarının üzerinde ürettiğimiz sirkülasyon pompalarımız var. Ürünlerimiz 2015 yılından sonraki standartları da karşılayacak düzeyde.

 

IE4’ün Üzerindeki Pompalarımız Yüzde 93 Verimlilik Sağlıyor

Geçtiğimiz sene bu pompaları üretmeye başladık. Bu sene de seri olarak üretmeye ve satmaya başlamış durumdayız. Bunlar bizim sirkülasyon pompalarında Stratos Giga ve hidrofor sistemlerinde kullandığımız Helix  Excel pompalarımızdır. 

Pompalarda enerji tasarrufu birkaç metod ile ölçülebilir. Birincisi ‘Ne kadar kapasiteyi, ne kadar zamanda transfer ediyorsunuz ve bunu ne kadar enerji ile yapıyorsunuz?’ diye bakıyoruz. Şebekeden çektiğiniz güç ve aldığınız debi oranını kıyaslıyorsunuz; örneğin 1 metreküpü kaç kilovat enerji ile transfer ediyorsunuz diye bakıyoruz. 

 

Bunları kıyasladığınızda bu farkları ciddi olarak görebiliyorsunuz. 4 kW bir elektrik motorunda IE1 sınıfından IE4 sınıfına doğru gittiğimizde; IE1’de yüzde 83 verimliliğe sahipken, bizim IE4’ün üzerinde ürettiğimiz frekans kontrollü pompa yüzde 93 oranında verimliliğe sahiptir. Hidrolik tarafta da artan verimliliğe baktığımızda standart kontrol sistemiyle kontrol edilen pompalarda yüzde 70, frekans konventörlülerde yüzde 40 oranında tasarruf sağlıyoruz. Bunlar, Avrupa standartlarına göre yapılmış testlerdir. Avrupa’nın elektrik tüketim maliyetleriyle kıyaslandığında bu değerlere ulaşıyoruz.

 

Şu an sektörde IE2 ve IE3 standardına göre pompalar üretiliyor. IE4’ün üzerindeki pompaları ilk WILO üretti ve bu konuda öncüyüz. Enerji verimliliği yüksek olan pompaları üretirken hata payının da en aza indirgenmesi gerekiyor. WILO pompaları Almanya’daki fabrikamızda Ar-Ge çalışmaları neticesinde, çok zor testlerden geçirilerek piyasaya sunuluyor. Enerji verimliliğine baktığınız zaman pompanın maliyeti toplam ömür ve bakım maliyetlerinin yüzde 5’ini oluşturuyor. 

 

Doğru Ekipman Seçilmelidir

Doğru ekipmanı seçmek çok önemlidir. Çok iyi bir arabayı, çok bozuk bir yolda kullandığınızda, hasar görecektir ve o yolda gitmeyecektir. Bu yüzden iyi pompadan önce, doğru ekipmanı seçmeliyiz. Doğru ekipman seçildikten sonra sistem zaten iyi bir performans sergileyecektir. Artık gündeme gelen ‘o ekipman işimizi görsün değil; işimizi görsün ama az enerji sarf etsin, uzun ömürlü olsun ve ömrü süresince az bakım gerektirsin’ olacaktır. 

 

Bizim hedefimiz öncelikle iyi bir mühendislik hizmeti vermektir; doğru pompayı seçmek, doğru pompayı seçtikten sonra da enerji verimliliği sağlayan uygun ürünü oraya entegre etmek, gerektiğinde yedek parça konusunda ekonomi sağlayabilmek ve zamanında teslim etmektir.

 

Servis ve Bakım Hizmetleri

WILO Türkiye olarak, bizim fark yarattığımız noktalardan en önemlisi servis hizmetlerimiz, müşteriye çabuk geri dönüş yapabilmemizdir. Türkiye’de merkez servisimiz dışında, 60 noktada iyi eğitime ve her türlü ekipmana sahip merkeze bağlı servisimiz var.

 

Merkez tarafından kontrol edilen, 7/24 çalışan bir de çağrı merkezimiz var. Bakım anlaşmalarına geldiğimiz zaman; Türkiye’de arıtma tesisleri, otel projeleri, hastane projelerinde bu tür bakım anlaşmalarımız mevcut. Bu bakım anlaşmaları çerçevesinde senede 3 ya da 4 kez önleyici bakımlar yapılıyor, ekipmanlar kontrol ediliyor. Buradaki püf nokta herhangi bir arıza olmadan önce müdahale edebilmek. Herhangi bir ekipman arızalandığında bu tüm sistemin durması demek. Pompa ise mevcut sistemin kalbi olduğundan pompa arızalanmadan önce bakımının yapılması önemlidir. Müşterilerimiz, servis anlaşmaları olmasa bile bölge servislerimizden yedek parça temini, servis hizmeti gibi tüm hizmetleri alabilirler.

 

Türkiye’de teknik bilgi birikimi ve ara personel ihtiyacı olsa da ciddi anlamda her tesisin bir tekniker veya usta çalıştırma durumu söz konusudur. Bizim pompalarımızı kullanan tesisler, pompalarımız için kendi içlerinde bulundurduğu teknik elemanlarına yönelik eğitimler istiyorlar. Pompalarımızı kullanan tesislerde bulunan çalışanlara pompa sistemleri ile ilgili eğitimler veriyoruz. Yardımcı işletmesi olmayan tesislere ise, yapacakları bakım anlaşmaları ile elde edecekleri kazanımları hesaplayıp, rapor olarak hazırlayıp sunuyoruz.  

 

Müşteriye Analizler ile Net Sonuçlar Sunuyoruz

Herhangi bir işletmeciye gidip; ‘Sizin sisteminiz nasıl çalışıyor? Sistemden memnun musunuz?  Bu yeni teknoloji ile ne gibi farklar elde edeceksiniz? Şu sistemi koyduğunuz zaman veya şu ekipmanları mevcut sisteme eklediğiniz zaman bu kadar enerji tasarruf edeceksiniz. Bu kadar sürede bu sistem kendini amorti edecek.’ gibi ifadelerle müşterilerimize elde edecekleri kazanımları anlatıyoruz. Bütün teknik analizleri, ölçümleri yapıyoruz ve kullanıcıya sunuyoruz. Böylece iş daha gerçekçi hale geliyor. Kullanıcı da kazancını net olarak gördüğü zaman elini taşın altına  koyuyor. 

 

Organize sanayi bölgeleri, oteller, endüstriyel tesisler çalışmalarımıza çok ilgi gösteriyor. Kullanıcılara, pompalarımızın belli bir birimdeki akışkanı transfer etmek için harcanan enerjiyi düşüreceğini garanti ediyoruz.

 

2015 Yılından Sonra Avrupa’daki Pompaların Yüzde 80’i Değişecek

Enerji tasarrufunu artırmak amacıyla 2015 yılından sonra Avrupa’da kullanılan pompaların yüzde 80’i değişecek. Bu değişim pazarı çok büyük bir pazardır. Müşteriyi teknik anlamda doyurmanız ve doğru bilgiyi aktarmanız gerekiyor. Bu konuda hem Avrupa’da hem Türkiye’de kuvvetli ekiplerimiz var. 

 

Altyapı projeleri için Avrupa enerji verimliliği kredileri var. Biz de bir Alman firması olarak Almanya’daki bağlantılarımızı kullanarak Türkiye’deki müşterilerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bazen bazı işletmeler için 1000 Euro’luk pompayı değiştirmek bile kazanç sağlarken; bazen de bazı işletmelerde 500-600 bin Euro’luk pompa değişimi olabiliyor. İkisinin de amortisman süresi yaklaşık 1-2 yıldır. Sadece pompaların tükettiği enerjide verimlilik sağlanması ile dünyada çok büyük bir tasarruf elde edilebilir.  

 

LEED- Gold Sertifikalı Yeşil Bina ile Yüzde 24 Tasarruf

Yeşil bina uygulamaları, kullanıcının tercihi doğrultusunda bir çok alanda tasarruf edilen uygulamalardır. Yeşil bina uygulamaları ilk olarak Amerika’da ortaya çıkmış sonra Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayıldı. Biz WILO olarak enerji tasarrufunda öncü olmaya çalışan bir şirket olduğumuzdan, Türkiye’deki yatırımımızın da yeşil bina olmasını istedik. Bu doğrultuda Avrupa’da sektörümüzdeki ilk yeşil binayı Haziran ayında açtık. 

 

Wilo Türkiye binası LEED Gold sertifikalıdır. LEED dediğimizde işin içine çevre dostu olmak ve düşük enerji tüketimi giriyor. Binamızda enerji modellemesi yapılarak binanın enerji performansı ASHRAE standartları ile karşılaştırılmış ve enerji maliyeti açısından yüzde 24 daha tasarruflu bir proje ortaya konmuştur. Projede, enerji etkin bir bina yaratabilmek için birçok sistem uygulanıyor. Örneğin, binanın ısıtması, soğutması ve havalandırılması için otomasyon sistemi ile ısı geri kazanımlı ve yüksek verimli değişken gaz debili (VRV) ısıtma ve soğutma sistemleri kullanılıyor. Isıtma ve soğutmadaki kayıpları önlemek için ise yüksek performanslı dış cephe izolasyonu ve yüksek performanslı camlar tercih edildi. Dim edilebilir aydınlatma sistemleri ile ışık seviyesi ihtiyaca göre ayarlanabiliyor. Bunun yanında hareket ve varlık sensörleri ile gereksiz aydınlatmanın önüne geçiliyor. Yüksek verimli pompalar ve fanlar ile de enerji tasarrufu sağlanıyor. Binanın sıcak su ihtiyacı ise güneş panellerinden karşılanıyor. 

 

Su Tüketiminde Yüzde 50 Düşüş

Su tüketimini de bina içinde yüzde 50, bina dışında da yine yüzde 50 oranında düşürdük. Yine LEED sertifikalarına baktığımız zaman, ısı adalarının oluşmaması da bir kriter olarak görülür. Binanın etrafına baktığınızda asfalt yok. Çatı ısı tutmayan özel ekipmanlar ile izole edilmiş. Bunların hepsi ısı adalarını engelliyor. 

 

Bina, çalışanların motivasyonunu olumlu yönde etkileyecek özellikler de barındırıyor. Örneğin proje manzara ve gün ışığından maksimum fayda sağlayacak şekilde tasarlanmış. Projede, gün ışığı alan yaşam alanlarının aydınlık oranı yüzde 85’i, manzara gören yaşam alanlarının oranı ise yüzde 92’yi buluyor.  Yağmur suyunu çatıda toplayıp kullanıyoruz. Enerji harcayacağımız noktalarda verimli ekipmanlar kullanarak enerji, su tasarrufu sağlıyoruz, çevreye daha duyarlı davranıyoruz. Bina kurulurken zemindeki verimli toprağın dışarı çıkmaması için bile, hafriyatta kullanılan kamyonların, araçların inşaat alanından çıkarken lastikleri ve toprağa temas eden yerleri yıkanıyor. Biz yeşil bina konusunda da WILO olarak sektörümüze örnek olduğumuzu düşünüyoruz. 

 

Yeşil binamızda kullanılan verimli ekipmanların arasında elbette ki pompalarımız bulunuyor. Sistemin otomasyona yönelik olması dolayısıyla, ısıtma ve soğutma sistemimize uyum sağlayabilecek frekans konventörlü pompalarımızın olması gerekiyordu. Biz de enerji tasarrufu sağlayan pompalarımızı kullandık. Bu sayede ister hem sirkülasyon hem de musluklardan doğrudan akan sudan da tasarruf sağlıyoruz. 

 

Tasarrufun Hesaplanması

Binanın yüzde 24 tasarruf yaptığını nasıl hesaplıyoruz? Amerikan standartları; ‘Bu binada sizin kullanacağınız enerji 100 birim ise bunu bu standarda göre ne kadar düşüreceksiniz?’ diyor. Biz de bu 100 birimlik enerjiyi kullandığımız pompalar, özel izolasyon malzemeleri, VRV otomasyon ısıtma ve soğutma sistemleri sayesinde 76 birime düşürüyoruz. 

 

Bu birimi nasıl değerlendiriyorlar? Normalde mimari açıdan cam ölçünüz, yüzey alanınız, çatı alanınız, binanın konumu, ısıtma ihtiyacı ve soğutma ihtiyacına göre gerekli olan enerji ölçülüyor ve bu enerji belli bir verim oranında, Amerikan Standartları’nda belirleniyor. Sizin de bu standartlarda belirlenen rakamı ne kadar aşağıya çekebildiğinize bakılıyor. 

 

LEED sertifikalı binalarda binanın yapısına göre ilk yatırımda yüzde 3 ila 8 oranında artı bir maliyet oluşuyor. Asıl olan sağladığınız bu artılarla bu maliyeti ne kadar sürede karşıladığınızdır. Komple yatırımı tabii ki bunlarla çıkaramazsınız ama ekstradan ödediğiniz bu farkı, edindiğiniz kazanımlarla kısa sürede çıkarabiliyorsunuz. 

 

2012 Yılında Yine Çift Rakamlı Büyüme Oranı Hedefliyoruz

2011 yılının özellikle ilk üç çeyreği sektör açısından gayet iyi geçti. Müşterilerimizin yüzde 80’i inşaat sektöründen oluşuyor. Türkiye’deki müteahhitlerin birçoğu komşu ülkelerde işler yapıyor. Komşu ülkelerdeki gelişmeler dolayısıyla bizleri de etkiliyor. Biz WILO olarakkriz döneminde güzel gelişmeler kaydettik. Büyümede iki haneli rakamlara ulaştık. Kriz zamanında Türkiye’de sektörü rahat tutan olgulardan birisi de müteahhitlerin doğu ülkelerinde iş yapmasıydı. 2011’de 2010 yılına oranla yüzde 20 daha fazla büyüdük.

 

Bina uygulamaları pastasındaki payımızı koruduk, piyasanın büyümesi ile biz de buna paralel bir büyüme kaydettik. Altyapı uygulamalarında ise piyasada ciddi yatırımlar var. Piyasanın büyümesine paralel olarak ve artı eforumuzla da piyasanın üzerinde büyümeler kaydettik. 

 

2012 yılındaki beklentimiz, büyüme oranımızı yine pazarın üzerinde tutmak ve çift haneli rakamlara getirmek. Gümrük işlemlerinde pompa sektörü için malesef tam bir segment ayrımı yapılamadığı için net bir pazar büyüklüğü bilgisi yok. Ama tahminimize göre pazar 300-350 milyon Euro.