WAVIN
E.C.A.

Tesisat Sektörü, İSKİD Hava Kanalı Komisyonu Semineri’nde Bir Araya Geldi

Tesisat Sektörü, İSKİD Hava Kanalı Komisyonu Semineri’nde Bir Araya Geldi

12 Eylül 2011 | TEKNİK MAKALE
188. Sayı (AĞUSTOS 2011)
3.006 kez okundu

“Sektörde kopyala-yapıştır yöntemi ile dolaşmakta olan bir şartname var”ISKID
Hava kanalları konusunda değerli tasarımcılarımızın şartnamelerine yazdığı çeşitli tanımlar olduğu gibi, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Birim Fiyat kitabında da birtakım tanımlar vardır. Orada 2010 yılında geçerli olan, ancak 2011 için fiyatlandırılmayıp geçersiz kılınan 261-100(**) poz numarasında not:1 ‘hava kanallarının sızdırmazlığının sağlanması açısından ek yerlerinin demir profil kullanılması halinde % 10 fiyat farkı verilir’ diye bir tanım vardı. Nedir bu demir profil diye düşündük. Yani bazı durumlarda kullanıldığını biliyoruz. Bildiğimiz köşebent demirinden yapılmış karşılıklı cıvata somunla sıkılmış olan ek yerlerinin birleştirilme detayını ifade ediyordu. Mesela sektörde kopyala-yapıştır yöntemi ile dolaşmakta olan bir şartname var, zaman zaman karşımıza çıkıyor. Burada ‘Kanal birleştirme yerleri SB profille birleştirilecektir’ diye bir tanım var. SB profil nedir ben bir türlü öğrenemedim, bilen birine de rastlayamadım ama böyle bir şartname bizim sektörümüzde dolaşır durur. Sahibi kimdir, yazan kimdir, neyi kastetmiştir bir türlü bilinmez. Marka mı ifade ediyor, SB ile siyah beyaz mı demek istiyor anlayamadık. Şayet bu ‘Standart Boyutlu Profilden’ anlamında ise onun açıkça yazılmasında ne sakınca var? Bunun gibi pek çok ifade var.
 
Sonuçta İSKİD hava kanalı komisyonu olarak bu gibi durumları ortadan kaldırmak için ne yapalım diye düşünüp, bir şartname örneğini tavsiye kararı aldık. Galvanizli çelik sacdan dikdörtgen kesitli hava kanalları için bir şartname hazırladık. Yuvarlak kanallar, başka türden kanallar için de şartname örnekleri hazırlamaya çalışıyoruz.(*) Bazıları bitti, bazıları ise henüz bitmiş değil. Şimdi bu şartname ile ilgili bazı maddeleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Şartname örneğimizi değerli tasarımcılarımızın yorum ve eleştirilerine sunuyorum.
 
İlk olarak; “Galvanizli çelik saçtan dikdörtgen kesitli hava kanalları darbeye mukavim ve hava sızdırmaz şekilde imal edilecektir. Kanal, dirsek, şekilli parçalar ve tüm diğer branşmanların malzemesi EN 10142, imalatı TS EN 1505’e göre, montajı ve testi ise TSE EN 1507’ye uygun olacaktır. Askı detay ve yerleşim uygulaması TS EN 1508’e göre yapılacaktır” diyoruz.
 
Ekol olarak Amerika’daki standartları esas alma eğilimindeki arkadaşlar bu konuda ASHRAE’yi, SMACNA’yı  vaaz edelim diyorlar. İngiltere’de İngiliz Müteahhitler Birliği’nin “DW” diye adlandırdıkları çalışmalar var. Bir de Alman endüstriyel ekolünün vaaz ettiği DIN normları var. Dolayısıyla eğer meslektaşımız Almanya’da okumuşsa DIN normlarını öne çıkartarak şartname yazıyor, Amerikan standartları ile çalışmışsa SMACNA’yı, ASHRAE’yi vaaz ediyor. 
 
“Galvanizli sac malzeme konusunda EN 10142’yi esas aldık”
Eğer Avrupa Birliği hedefimiz varsa, ortak standartlar olarak Avrupa Birliği normlarını esas almamız gerekir düşüncesiyle EN normlarını vaaz ederek bu tanımı yapmaya çalıştık. Onun için de malzemeleri bu şekilde tanımladık. Galvanizli sac malzeme konusunda EN 10142’yi esas aldık. Daha önce Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’nda da 2010 yılı dahil bu malzeme tanımı TS 822 diye geçiyordu. TS 822 standardı 1970’li yıllarda vaaz edilmiş, 1980’li yıllarda da kaldırılmış bir standarttır. Ama çok kabaca şöyle söyleyeyim, galvaniz  kalitesini tanımlarken 1 m2 sacı alıp, sıcak daldırma çinko banyosuna batırıp çıkarttığınız zaman, iki yüzeyde m2 başına toplam 214 gr. çinkoyu üzerine almış olması gerektiğini, yani çinko kaplanmış olması gerektiğini kabaca tanımlıyordu. Daha ince saclar için örneğin; 0,50 mm’nin altındaki kalınlıktaki saclar için daha düşük değerler var, m2 başına 183 gr. gibi. 1,20 mm’den sonrakiler için 275 grama geçiyor. Ama ortalama 0,50 mm ve 1,20 mm arasındaki saclar için 214 gr. m2 çinko kaplı olması gerektiğini söylüyordu. Resmi işlerde çok uzun zamandır bunun kullanılıyor olması gerekirdi.  
 
Ama maalesef kullanılmıyordu. Peki neden? Rekabet nedeniyle fiyatların öne çıktığı ve teknik tanımlar yerine markaların yazıldığı bir ortamda bütün sac üreticileri diğerleri ile rekabet edebilmek için maliyetlerini aşağı çekebilmek adına yapabilecekleri tasarrufları çinko kalınlığından yaparak pazarda yer tutmaya çalıştılar. Dolayısıyla siz galvaniz sacın tonu kaç para diye sorduğunuz zaman, hep ticari kalite dedikleri bu TSE standardının neredeyse 3’te 1’in de altındaki ürünün fiyatını verdiler. Hava kanalı üreticisi arkadaşlarımız da maalesef bu kanalı kullanarak işlerine devam ettiler. 
 
“Son 15-20 yılda yapılan kanalların birçoğu maalesef kaliteli sacla yapılmadı”
Ticari kalite denen malzeme buradaki TS 822’ye de uymayan, m2 başına 100 gram kaplamayı ifade ediyordu. Bu da yaklaşık diye ifade ediliyor, ölçtüğünüz zaman bir sacın iki yüzünde m2 başına 80-90 gram çinko kaplama içerdiğini görüyorsunuz. Yine bu konuda en tanınmış firma, sacın kaplamasının 100 gr/m2 olması halinde endüstriyel bölgelerde ve deniz kenarında korozyonun yüksek olduğu bölgelerde maksimum 5 yıl ömrü olduğunu kendi kataloglarında ifade ediyor. 
 
Dolayısıyla son 15-20 yılda yapılan kanalların birçoğu maalesef kaliteli sacla yapılmadı. Daha eskiden yapılmış olan halen pırıl pırıl kanallar görme imkanı var, onlar en azından TS 822’ye uyuyordu herhalde diye düşünüyorum. Maalesef son yıllarda yapılan kanallar içerisinde aynı kaliteyi görmek her zaman mümkün olmadı.EN 10142 standardı, m2 başına 275 gr. çinko kaplama kalınlığı vaaz ediyor. Bu ise ülkelere göre değişen bir alışkanlık. Örneğin Japonlar muhtemelen ada devleti olduğu için m2 başına 350 gr. çinko kaplamalı sacı kullanmayı vaaz ediyorlar. Amerikan ASME standartları m2 başına 275 gr. kullanmayı öngörüyor vs. Avrupa Birliği de EN 10142 ile m2 başına 275 gr.da anlaşmış vaziyette.
 
“Ucuz ve düşük kalitede sac piyasaya hakim olmuş durumda”
Galvanizleme işleminde rulo saclar, siyah saclar 10-12 tonluk rulolar halinde kaplamaya giriyor. Bu 10 tonluk sacı, yani bir sürekliliği olan sarılmış ruloyu bir banyodan geçiriyorlar. Bu sacın yarısını şu kalınlıkta, yarısını bu kalınlıkta yapmak gibi bir şey olmuyor. Bir de örneğin 0,60 mm’lik bir sacın 12 tonluk rulosunu bir banyodan geçiriyorlar, bu elde kalsın, stokta beklesin istemiyorlar. Bir kalınlıkta, örneğin 0,60 mm 12 tonluk sipariş verirseniz size bir ruloyu istediğiniz kalınlıkta kaplayıp, veriyorlar. Bu aşağı yukarı bir hafta sürüyor. Bir hafta içerisinde şu anda bu sacın yapımı mümkün. Ancak alışkanlık 100 gram olduğu için piyasada kesilmiş plaka sac ve 2 - 3 tonluk 100 gram üzerinden talep edildiği için 275 gr/m2 kaplamalı sac stokta bulunmuyor. Halbuki şartnameler bunu vaaz etmeye başlasa öteki zor, bu çok bulunur hale gelecek. Sektörün tamamen piyasanın fiyat rekabetine terk edilmiş olması nedeniyle ucuz ve düşük kalitede sac piyasaya hakim olmuştu. Artık bunun değiştirilmesi gerekiyor.
 
“Sac kanalın şantiyede yapılması oldukça zor” 
Hava kanalı üreticileri olarak sahada yapılan kanalların istenilen kalite ve sonuçta olabileceğini düşünmüyoruz. Dolayısıyla bunun atölyelerde ve bu iş için yapılmış makinelerle kapatılması, kenetlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. 
 
Sac kanalın şantiyede yapılması oldukça zor, bu nedenle örneğin İstanbul’dan Kıbrıs’a veya Libya’ya kanal götüren arkadaşlarımız var. Hazır kanal burada yapılıyor ama kapatılmadan iç içe geçirerek şantiyeye götürüyor, orada kapatmaya çalışıyoruz vs. yani optimum bir çözüm bulmak lazım. Her şey fabrikada yapılacak ve nakliye olacak dediğiniz zaman biliyorsunuz ki hava kanalı çevresi olan içi boş bir sandık. Yani, hava naklediyorsunuz, o zaman da çok yüksek maliyetlere çıkıyor. Bu nedenle optimum bir nokta yakalanması lazım. Tabii sonuç şu; “Hayır, ben sahada yaparım, çok iyi de yaparım” diyen varsa buyursun yapsın, test sonucuna güvenebiliyorsa ona da diyecek bir şey yok. Eskiden uygulamanın büyük bir bölümü, hemen hemen tamamına yakını sahada yapılıyordu. Şu anda da kısmen öyle oluyor ama bizim önerimiz bu iş için üretilmiş özel makinelerle ve daha kaliteli şekilde yapılmasıdır. Aksi takdirde istenilen test sonucunun elde edilmesi çok zordur. 
 
Kanalların basınç sınıfına göre Tablo 1’de ‘negatif 500, pozitif 1000 pascal için, basınç sınıfı şöyle olacak diye açıklamalar var. Tasarımcılarımız burada projesine göre gerekliliği tanımlasın diye, bunu ifade etmeye çalıştık. Diyelim ki düşük basınç sınıfında bir konfor klimasındaki işe göre tanım gelecektir. Veya endüstriyel bir iştir veya temiz odadır, HEPA filtre vardır, yüksek basınç vardır, tanımı ona göre koysun ve basınçlara göre sızdırmazlık testi ifade edelim diye bunu yazmaya çalıştık. Buna göre ‘mukavemetlendiriciler ve sızdırmazlık elemanları bu sınıfa göre olacaktır’ diye de cümlemizi tamamlamışız. 
 
Tüm kanal parçaları, dirsek ve branşmanları ses seviyesi ve aerodinamik açıdan en uygun şekilde dizayn edilecek ve titizlikle monte edilecektir. Kanal parçaları birbirine gövde sacından bükülmüş veya kanal kesitine göre seçilecek galvaniz sactan mamul ve yaslanma noktası mastikli özel profilden flanşlar ile birleştirilecektir. 
 
Flanşlar konusu, yine Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Birim Fiyat Tariflerine dönerek ifade edeyim, burada 261-100 poz numarasında; önce kenetli kanal yapımı yani, cakayla sahada yapım ile bundan 30 sene önce yapılan kanalı tarif etmiş, sonra da demir köşebent diye bir madde gelmiş altına, demir köşebentle birleştirmesi yapılırsa % 10 fiyat farkı verilir demiş. Avrupa’dan ithal A markası, B markası flanşlar gelip, bunlara yüksek bedeller ödenince, demiş ki ikinci not olarak ‘bu iş için yapılmış özel flanşlar kullanılması halinde % 80 fiyat farkı verilir.’ Yani geçen sene 43 TL civarında olan 0,50 mm kanal fiyatına flanş kullanıldığı zaman üzerine % 80’de fiyat veriyor ve bu 80 liralara tırmanıyor. Ama tanım cakayla yapılmış kanal üzerine flanş “takılırsa”, özel mastikli flanş “kullanılırsa” şeklinde. Halbuki bina enerji performans yönetmeliği sızdırmazlık vs. konuştuğumuz zaman “böyle olursa” gibi bir tercih hakkımız yok. Artık o söylediğimiz cakayla yapılarak çekiçle dövülen kanalla bu sızdırmazlık değerlerini tutturmak mümkün değil. Demek ki flanşlı veya kendinden flanşlı olmak zorunda. Şimdiki teknolojide bu tür gelişmeler de var. 
 
Son 10 ila 20 yıl arasında kullanılan flanşlar yurtdışından ithal geldi. Sonra bu flanşlar Türkiye’de üretilmeye başlandı. Ve şimdi de kendinden flanşlı hava kanalı yapan makineler gelmeye başladı. Birtakım firmalar kanalları kendi gövde sacından bükerek, herhangi bir ek yeri olmaksızın flanşlı yapabiliyor. Dolayısıyla bu özelliği de bu şartnamede göz önüne almak gerektiğini de düşünerek 4. maddenin 3. satırında; “Gövde sacından bükülmüş veya kanal kesitine göre seçilecek galvanizli sacdan mamul ve yaslanma noktası mastikli özel profilden flanşlar ile birleştirilecektir” denildi. Sacın flanşa geçtiği yerde tam elimizin yumuşak yeri gibi bir mastikli bölge olması lazım ve bu sacın buraya kadar oturması lazım. Bu sac biraz geride kalır bir boşluk kalırsa giren hava dışarıya kaçıyor. 
 
“Flanş kalitesi önemli bir unsur”
Flanş kalitesi son derece önemli. Kullandığınız flanşlar mutlak suretle mastikli olsun, mastikli flanşın kalitesini, mastikli olup olmadığını görmek için getirdikleri zaman 1 metre flanş kestirin ve 1 metre saca takın, sonra da  vidalamadan çıkartın. Bunun içindeki mastiğin sacın üzerinde ne kadar kesintisiz iz yaptığını görün. Flanş saca oturduğu zaman mastik bütün sac boyunca devam ediyorsa o flanş iyi bir flanştır. Ama kesintiler, kopukluklar oluyorsa veya içerisinde hiç mastik yoksa, bu flanşla bir test gerçekleştirip, başarı elde etmek neredeyse imkansızdır. 
 
“Özel profilden imal edilen flanşlar kanal parçalarına panç veya punta kaynağı ile sabitlenecek. Eğer punta kaynağı kullanılırsa punta yapılan noktalar galvaniz boyayla boyanacaktır.”
 
Şimdi burada da çeşitli şekiller mümkün. Kimi üreticiler kolay vida kullanıyor, kimi punta yapıyor, kimileri de panç dediğimiz çökertme, ezme aparatını kullanıyor. Bu da üreticinin kendi imkanına bağlı bir şey. Ancak punta kullanıldığı zaman flanşın sacın üstüne geçirilip, üç kat sacın birbirine birleştirilmesini konuşuyoruz. Elektrik ark kaynağı vasıtasıyla ergitilerek bu üç malzemenin birbirine yapıştırılmasını sağlıyoruz. Bu ergime sırasında siyah sacın birbirine kaynayabilmesi için üzerindeki galvanizin kaybolacağı sıcaklığa kadar ısıtılması lazım. Dolayısıyla üç katlı malzemenin içerisinde bir kaynak işlemi gerçekleşiyor ve çinko yanıyor. Bu sacın üstünü ve altını galvanizli boyayla boyuyoruz. Ama içerdeki yüzeyde yani bu sacı flanşla birleştiren noktalardaki yanmaya bir şey yapamıyoruz. 
 
“Puntalama tercih ettiğim bir yöntem değil”
Bu noktalar bir nedenle sonradan su alırsa veya yoğuşma gündeme gelirse içerden paslanma başlıyor. O flanşların bir süre sonra ya puntası atıyor ya da paslanma yayılıyor. Dolayısıyla puntalama, bana göre tercih edilmesi gereken bir yöntem değil. 
Vida ise başka bir problem. Vidayı tercihen kullanmamak lazım.Tam sıkılmaz ise kaçağa neden oluyor. Doğru atılmış olsa bile kanalın içerisinde her zaman bir vida çıkıntısı kalıyor. Kanal temizliği yaptırılması aşamasında ise bu ciddi bir problem teşkil ediyor ve araçları tahrip ediyor, kabloların sıyrılmasına, kopmasına neden oluyor. Ayrıca bir miktar da hava sesine, türbülansa vs. neden oluyor. 
 
Dolayısıyla panç yapılmasını öneriyorum, tabi uygun makineyle düzgün şekilde olursa. 
 
Flanşlar arasında elastikiyetini kaybetmeyen conta kullanılacaktır. Kanal imalatında boyutuna, basınç kademesine göre gerekli diagonal ve çevresel sağlamlaştırma elemanları kullanılacaktır. Askı tertibatı ve tüm diğer montaj malzemesi aksi belirtilmedikçe galvaniz kaplamalı olacaktır. 
 
Bu elastikiyetini kaybetmeyen conta konusunda da dikkatli olmakta fayda var. Basınç kademesine ve gıda, temiz oda, hijyen vs. uygulamalarına göre çeşitli türde contalar var. Eva conta, polietilen conta, neopren yada kauçuk contalar var. Orada da kullanma amacına göre dikkatli seçim yapmak lazım. 
 
Askı tertibatları konusunda da klasik kadmiyum kaplı malzemeler kullanılıyor, ama onların da kabul standardına göre kaplama kalınlığına vs. dikkat etmek lazım. Çünkü özellikle açıkta kalan yerlerde bir yıl içerisinde bu askı elemanları da paslanabiliyor. 
 
Beşinci maddeye göre; “Tüm askı ve tespit elemanları dübel ile bina beton elemanlarına ya da özel bağlantı elemanlarıyla çelik konstrüksiyona tespit edilecektir”. 
 
Bir şartname bazen dübel ile veya demir çıkartılarak, kaynatılarak binaya tespit edilecektir diyor. Ama bakıyorsunuz bina çelik konstrüksiyon ve beton yok. Çelik konstrüksiyona kaynak yapmak doğru değil. Dolayısıyla özel askı elemanları ile çelik konstrüksiyona sıkan mengene parçaları veya kelepçeler kullanılması gerekiyor. 
 
Askı tespit elemanlarından yapıya titreşim geçmemesi için araya titreşim önleyici ara parçalar konulacak veya başka metotlar kullanılacaktır. Kontrollükçe gerekli görülmesi halinde deprem hasarlarını önleyici bağlantı elemanları bedeli mukabilince kullandırılacaktır. 
 
Bağlantı ve tespit vidaları kadmiyum kaplı olacaktır. Askı ve tespit elemanlarının kesilen bütün yüzeyleri çok iyi temizlenerek pasları giderildikten sonra iki kat galvaniz boyayla boyanacaktır. Bu malzemeler jet taşı veya testereyle kesildiği zaman ortaya çıkan alın yüzeylerinin de koruma altına alınmasında fayda var. 
 
Ayrım noktaları ve damperlerin yakın noktalarına konacak, denetim ve temizleme kapakları, ölçüm elemanları yuvaları veya damper gibi hava ayar elemanları kolayca ulaşılabilir bölgelerde ve hava sızdırmaz şekilde olacaktır. 
 
Hava kanallarının içerisinden görüntü alıp temizlik yapma konusu da önemli bir konudur. Değerli tasarımcılarımızdan bunu unutmamalarını, özen göstermelerini rica ediyoruz. Maksimum 20 metre mesafede temizleme kapakları bırakılarak kanal içerisine temizleme ekipmanlarının girişi öngörülmelidir. Bizim robot diye tabir ettiğimiz cihazların girişi 30’a 20 cm, şaft diye tabir ettiğimiz cihazlar 10’a 10 cm deliklerden bile girebiliyor. Yani kanal küçükse, yüksekliği 15 cm. ise mesela buna robot girmez tamam ama şaftla temizlenebilir. 10’a 10 cm bir kapak bile bıraktırabilirsiniz. Yeter ki kanalın temizlenmesi gerektiği noktalarda buna imkan verecek bir eleman olsun. Bazı durumlarda kanalın üstüne doğrudan menfez takıldıysa, buradan da girebiliyoruz. Ama çoğunlukla asma tavan yapılıyor ve fleksle bağlantı yapılıyor. Fleksden kanala girişimiz mümkün değil. Dolayısıyla esnek bağlantı elemanlarının olduğu yerlerde özellikle mutlaka temizleme kapaklarının bırakılmasında fayda var. 
 
Temizleme işleminde; 30’ar veya 25’er metrelik bölümler halinde ayırıp, hava ile birlikte baştan sona kalkan tozun gitmemesi için sistemi ayırıp, bir yerden emiş için santrifüj süpürge gibi bir tür vantilatör bağlıyoruz. Bu süpürge genellikle de şaftın girdiği kapaktan hava alıyor ve diğer taraftan emiyor. Düşey kanallarda da yine böyle ayırarak bir şekilde yukarıdan aşağı fırçamızı ve kameramızı sallayarak indirdiğimiz tozu aşağıdan dışarıya çekiyoruz. 
 
1000 m2ye kadar sızdırmazlık A sınıfındaki hava kanalları duman testi yapılarak sızdırmazlığı sağlanacaktır. 
 
Bu A sızdırmazlık sınıfını, en düşük sızdırmazlık sınıfı olarak ifade ediyoruz ve kanal miktarı 1000 m2’yi geçmiyorsa, yani işletme basıncı düşük sınıftaysa duman testi yapılarak, kaçak noktaları görülüp, giderilmesini de tavsiye ediyoruz. 1000 m2’den fazla veya B sınıfındaysa kanal sistemi buranın en az % 10’unun test edilmesini, C ve üstü sınıftaki sızdırmazlık gerektiren kanallarda ise tümünün TSEN 1507 standardına uygun olarak yukarıda tanımlanan basınç sınıfının gerektirdiği şekilde test edilmesi, uygunluğu tutanak ile imza altına alınmasını talep ediyoruz. 
 
ISKIDTestler ilk yapıldığında en az % 70 oranında başarılı olmalıdır. Yani siz başladınız, % 70’in altında bir değer elde ediyorsanız, bütün kanalları test etmek lazım. Yukarıda % 10 diye tanımladığımız kısım için bu cümleyi yazmıştık. Siz seçme yöntemiyle diyelim ki 1000 m2’lik bir kanal yüzeyinin 100 m2’sini test edeceksiniz, test etmeye başladınız. 20’şer m2’lik bölümler halinde 5 kere test yaptınız, bundan 2 tanesi başarısız çıktığı zaman ‘bu binanın tamamında problem vardır’ diye yorumluyoruz. 
 
Buna ilişkin, projenin özelliğine bağlı olarak tasarımcılarımız veya yatırımcı –müşterisine çok değer veren bir oteldir- 7 yıldız yapacağım der, kanalın tamamına % 100 test ister, zahmetli ve bedeli olan bir iştir. Ama yapılabilir. Genel yaklaşım sağlamak için en az % 70 oranında başarılı olması gerektiğini öngördük.
 
Hava kanallarında kaçakların tespiti, hava debisinin balansı esnasında ölçü ağızları açılması ve balans işleminden sonra kapatılması ve sızdırmazlık testi ile ilgili yükümlülüğün kime ait olduğu idari şartnamede ayrıca tanımlanacaktır. Bu projede kullanılacak hava kanallarındaki sızdırmazlık sınıfları TS EN 1507 standardına uygun olarak ………………. Sınıfı olarak seçilmiştir. 
Tasarımcının buraya sınıf tanımı koyması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Özellikle A sınıfında duman testi diyerek normal testin önü kapatılmış gibi duruyor. TSEN 1507’ye göre yapılacak bir testtir. Kontrolün müsaade ettiği durumda o yapılabilir belki ama şantiyelerde genelde hava kanalları inşaat tamamlanmadan yapıldığı için yüksek rüzgarlı alanlar olabiliyor ve çok bariz kaçaklar olmadığı sürece görülemeyebiliyor. Bir şartnamede bunu tamamen oraya bağladığınız zaman böyle bir şüphe durumunda başka yöntemlere engel teşkil ediyor. Her zaman en garantili olan, basınçlandırma ile kaçak testidir. Orada bir esneklik sağlamak lazım ki bu da ‘kontrolörün müsaade ettiği durumda’ gibi bir esneklik olabilir.
 
Sekizinci maddede; “Hava kanallarında keskin dönüşlerden kaçınılmaya çalışılacaktır, kaçınılamayan keskin dönüşlerde dirsek parçalarına çift taraflı eğrisel kanatlar konacaktır. Duvar veya döşeme içinden geçen kanalların çevresi yangın geçişini engelleyecek malzeme ile kapatılacaktır”. 
 
Burada yangın geçişi konusunda ilgili malzeme de ayrıca tartışma konusudur. Çok katlı binalarda ve hastane gibi özellikli binalarda dolgu şekli, malzemesi ve kimin tarafından kapatılacağı net olarak tanımlanmalıdır. 
 
90 derece dirsekleri hiçbir zaman tercih etmiyor ve mümkün olduğu kadar yapmamaya çalışıyoruz. Ama yapmak durumunda olunca da eğrisel kanat kullanılması şarttır, bunu da not etmiş olduk. 
 
Montajı tamamlanan hatlardaki tüm açıklıklar yabancı madde ve toz girmemesi için uygun şekilde kapatılacaktır. Hijyenik sistemlerin de montajı 6 aydan uzun süren işlerde işletmeye almadan önce hava kanallarının içerisinden görüntü alınarak kanal içinde toz inşaat artığı istenmeyen malzemeler olmadığı tespit edilecek, aksi durumda kanal içleri için geliştirilmiş özel ekipmanla temizletilecektir. Bu imkan var, bunu öneriyoruz. Geçmişte kanallar flanşlı değil de kenetli yapıldığı dönemde 90 dereceye sabitlenmesi zordu. Diagonal olarak kaçıklıklar olabiliyordu. Ustalar da montaj yapabilmek için, bu 90 derece düzlüğü sağlayabilmek için kanalın ortasına dayama koyuyorlar, öteki kanalı getirip üstüne takıyorlardı. Bu durumda da öteki parça takıldığı zaman o dayama yaklaşık 1 metre geride kalıyor ve uzanıp geriye almaya da üşeniyorlardı. Görüntü alma işlemleri sırasında kanalların ortasında çürümüş küflenmiş ağaç parçaları da görüyoruz. 
 
Tüm hava kanalları için yatay ve düşey geçişlerdeki delik ölçüleri gerekli şaft ölçüleri betonarme aşamasından önce şantiye ekibine yazılı olarak bildirilecektir. Delik ölçüleri kanal ölçülerinden en az 100 mm. daha geniş olacak ve kanal montajı sırasında yanmaz malzeme ile örneğin; taş yünü doldurulacaktır. 
 
Bu hava kanalı uygulamasında kanal geçiş noktaları eğer geç kalındıysa krize neden oluyor, delinmesi kırılması epey bir problem haline geliyordu. Biz de ödemesini kim yapacağı hakkında tartışma çıkmaması için bunu önerdik.  
 
Projecilerimizin, tasarımcılarımızın her zaman binanın özelliğine göre bu konuları kendi gerekli gördükleri detaylarla genişletmeleri lazım. Biz sadece unutulmaması için böyle birer ikişer cümle yazmaya çalıştık. Yoksa, bu konu daha çok uzun konuşulacak konuların arasındadır. Notlar bu şartnamede tasarımcılara fikir vermek üzere İSKİD Hava Kanalı Komisyonu tarafından örnek olarak hazırlanmıştır. Projenin özelliğine göre geliştirilmelidir. 
 
Tasarımcı tarafından projenin özelliğine göre hesaplanan basınç değerinin ve tasarımcı tarafından seçilen projenin sızdırmazlık sınıfını özellikle belirtmesini rica ediyoruz. Ayrıca DW144-Tablo 2,3,4’e göre seçilen sac kalınlıklarının da ne olması gerektiğine ilişkin bilgiler önemlidir. Burada basınç sınıfları A, B, C, D diye ifade ediliyor. D normalde çok ifade edilen bir basınç sınıfı değildir, özel izotopik ışınım vs. olan yerler, özel tesisleri ifade eder. Kanal basınç sınıflarını DW144’te bu şekilde ifade ediyor. Tablo 2’de boyutlara göre düşük basınç değerlerine göre 0,6-0,8-1 ve 1,20 mm sac kalınlıkları var, orta basınç ve yüksek basınçta sadece 0,8’le başlıyor bütün kanallar 0,8-1 ve 1,20 üç kalınlıkta sac kullanılması öngörülüyor. 
 
(*) İSKİD Dikdörtgen Hava Kanalı Şartnamesi için bakınız: http://www.iskid.org.tr/publishDocument.php?id=2025
(**) 261-100 poz numarası sadece geçen yıllardan devam etmekte olan işler için kullanılmak üzere fiyatsız olarak yazılmış olup 2011 yılı için 261-150 poz numarası geçerlidir. 

 

R E K L A M

İlginizi çekebilir...

2025 Neden Her Binada Akıllı HVAC Entegrasyonu İçin Dönüm Noktasıdır?

Enerji tasarrufundan daha sağlıklı havaya ve öngörücü bakıma kadar akıllı HVAC sistemleri artık isteğe bağlı değil; 2025 yılında bina performansı, uyu...
1 Mayıs 2025

Leed Enhanced Commissioning Çalışmaları Üzerine Kısa Bir Değerlendirme

Binaların ömrü boyunca dayanıklı, enerji verimli ve konforlu olabilmeleri için mutlaka multi disipliner biçimde olan kalite kontrolleri ile inşa edilm...
7 Nisan 2025

Klimalarda Vakumlama İşleminin Önemi

Vakumlama işleminin neden önemli olduğunu bilmek çok önemlidir. Eğer ilk çalıştırma sırasında vakumlama yapılmazsa klima sistemlerinde verimsizlik ve ...
7 Nisan 2025

 
Anladım
Web sitemizde kullanıcı deneyiminizi artırmak için çerez (cookie) kullanılır. Daha fazla bilgi için lütfen tıklayınız...

  • Boat Builder Türkiye
  • Çatı ve Cephe Sistemleri Dergisi
  • Enerji & Doğalgaz Dergisi
  • Enerji ve Çevre Dünyası
  • Su ve Çevre Teknolojileri Dergisi
  • Tersane Dergisi
  • Yalıtım Dergisi
  • Yangın ve Güvenlik
  • YeşilBina Dergisi
  • İklimlendirme Sektörü Kataloğu
  • Yangın ve Güvenlik Sektörü Kataloğu
  • Yalıtım Sektörü Kataloğu
  • Su ve Çevre Sektörü Kataloğu

©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.