8 Mart 2023 | KONUK YAZAR 327. Sayı (Mart 2023) | 1.471 kez okundu |
Can İŞBİLEN
ESSİAD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı
6 Åžubat Pazartesi günü sabah saat 4:17’de KahramanmaraÅŸ’ta meydana gelen deprem ülkemizde son yıllarda meydana gelen en büyük doÄŸal afetlerden biri olarak kayda geçti. 10’dan fazla ÅŸehrimizi etkileyen bu büyük depremden etkilen vatandaÅŸlarımız payı toplam nüfusumuzun yaklaşık %15’idir. Bu kadar geniÅŸ bir alanı yıkıcı bir ÅŸekilde etkileyen bu depremden dolayı resmi vefat rakamları bu yazı kaleme alınırken 45.000’e ulaÅŸmak üzereydi. Depremde hayatını kaybeden vatandaÅŸlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil ÅŸifalar diliyoruz.
Ülkemizin oldukça büyük bir kısmı çeÅŸitli fay hatlarının üzerinde bulunuyor. Bu kadar geniÅŸ yüzölçümü fay hatları üzerinde bulunan bir ülkede yaÅŸamamıza raÄŸmen deprem bilincimizin yeteri kadar geliÅŸemediÄŸini görüyoruz. Öncelikle inÅŸaat sektöründe bina yıkımlarına sebep olan aksaklıkların tespit edilmesi ve bu aksaklıkların giderilmesi için uygulanabilir, sistemi düzeltebilecek tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu tedbirler alınırken meslek odalarının ve ilgili bilim insanların görüÅŸlerine baÅŸvurulmalıdır.
Sektörümüzün uygulama alanlarının içerisinde bulunan, bina içerisinde yapılan su tesisatları montajlarında, zaman zaman taşıyıcı kolon ve kiriÅŸlere zarar verildiÄŸine dair fotoÄŸraflara çoÄŸunlukla ÅŸahit oluruz. Bunların engellenmesi için mutlaka mekanik projelere uygun imalatlar yapılmalı ve bu imalatlar yerinde kontrol edilmelidir.
Deprem sonrasında dikkat çeken baÅŸka bir nokta da su ve kanalizasyon altyapısının deprem sonrasında ne kadar önemli olduÄŸudur. Bu altyapı hizmetlerinin depremden hasar almadan çıkması, ilerleyen günlerde baÅŸ gösterecek çeÅŸitli salgın hastalıklarla mücadele için kritik önem taşımaktadır.
Bu büyük yıkımın ardından enkaz bölgelerinde birçok yapının yeniden inÅŸasına ihtiyaç duyulacaktır. Åžehir planlama uzmanlarının görüÅŸlerine göre temel ihtiyaçların nitelikli bir ÅŸekilde karşılayabilecek geçici barınma alanları oluÅŸturulduktan sonra zemin etütlerin yapılmadan, bu etütlerin analizleri gerçekleÅŸtirilmeden plansız bir ÅŸekilde inÅŸaat faaliyetlerine baÅŸlamak bir sonraki depremde benzer sonuçları beraberinde getirecektir.
Ve ÅŸüphesiz ki yıkılan binaları en doÄŸru biçimde en kısa sürede yeniden inÅŸa edebilsek de, yıkılan kentleri inÅŸa etmemiz o kadar kolay olmayacaktır. Binaların içinde yaÅŸayan birçok insanımızı kaybettik ve o kaybettiÄŸimiz insanların umutları, gelecek planları, kültürleri ve hikâyeleri de kayboldu…
R E K L A M