“Yangın anı, seyri ve sonrası enkaz arası yapılan incelemelerde elde edilen bilgi ve bulgular ışığında, katların soğutma gruplarının bulunduğu tesisat şaftı olarak adlandırılabilen alan içerisinde birinci kata hitap eden klima ünitelerine veya buradan geçerek bina dış yüzeyinden diğer alanlara giden elektrik tesisat kablolarının klima cihazlarına veya tesisatın diğer elemanlarına bağlantı noktalarında herhangi bir nedenden dolayı meydana gelen arıza sonucu oluşan şerarelerin kablo izolelerini ve plastik aksamlarını tutuşturması ile başladığı, bina dış cephe izolasyon malzemesi ile bina beton yüzeyi arasında hararet yükü oluşturduğu ön yüzey Doğu cephesinin kuzey köşesinden ısı izolasyon malzemesinin bütünlüğünün bozulduğu alanda mevcut alucobond kompozit cephe kaplama malzemenin iç yüzey alüminyum ile ara yüzeyindeki polistren kaplamayı da tutuşturması sonucunda dış alanda alevli yanmaya dönüştüğü ve hava sirkülasyonu etkisi ile dış cephe tüm yüzeyine kısa sürede yayıldığı kanaati hasıl olmuştur.” Raporda ayrıca, Polat Tower Residence’ın doğu cephesindeki daireler ağırlıklı olmak üzere Kuzey ve Güney cephesinde bulunan bazı daireler kısmen islenmek, ıslanmak, kapıları, pervazları, iç dekorasyonu, parkeleri elektrik, elektronik tesisatı, otomasyon ve yangın söndürme sistemleri, duvar boya ve kaplamaları kısmen deforme olmak suretiyle zarar gördüğü, bina dış cephesinde kompozit kaplamanın doğu cephesi tamamen yandığı belirtiliyor. Raporda, yangının bina içi ve çevresine verdiği hasar tek tek anlatılıyor.

Yangına “Kocayusuf” ile müdahale edildi

Olay yerinde açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, yangında ortaya çıkan maddi hasarın kolaylıkla kapanacağını, sevindirici olanın can kaybı olmaması olduğunu belirtti. Topbaş, “Çok akıllı bir bina yapmışlar. Sistem kendi kendini soğuttu, yangın sistemleri çalıştı ve içeriye sıçramasını önledi. İçerideki sistemleri kapattı, gaz sistemlerini kesti. İçeride olası bir gaz sıkışmasına ve patlamasına mahal vermedi ve içeriye ters basınç vererek, dumanının içeriye girmesini önledi” dedi. Bina sahibi Adnan Polat’a teşekkür eden Topbaş, “İstanbul’a yapılan gökdelenlerde yanıcı malzemelerden mümkün mertebe kaçınılması gerekiyor. Yangın 45 dakikada kontrol altına alınarak söndürüldü. Saat 10:40’ta gelen ihbarla Mecidiyeköy İtfaiye grubu 3 dakikada olay yerine intikal ederek yangına müdahale etmeye başladı. Yangında 52 metrelik (dünya standartlarının en uzun) yangın merdiveni, Kocayusuf Ahtapot ve çeşitli özelliklere sahip araçlar ve uzman bir kadro ile müdahale edildi” dedi.

“Sistem, yangın anında hemen reaksiyon gösterdi”

Polat Holding’e ait Polat Tower Rezidans’ın sahiplerinden Adnan Polat yangınla ilgili olarak şunları kaydetti: “Yangını ofisimdeyken haber aldım. İtfaiye yangın başladığı anda buradaydı. Bu trafikte bunun olması büyük hüner. Cephedeki yangın başladığında binanın içindeki doğal gaz hattı kesildi. Asansörler durdu. Merdivenlere yüksek basınçlı hava verildi. Anons yapıldı. Odalar su içinde kaldı. Buraya çok ciddi bir yatırım yaptık, iyi ki de yapmışız. Can kaybı olmaması en büyük tesellimiz. Binada bin 500 kişi yaşıyor. Herkes dışarı çıkabildi. Hatta bizim çocuklar 4-5 tane süs köpeğini bile çıkardı. Sadece dış cephede hasar oluştu. Binanın içinde herhangi bir şey yok. Çünkü sistem yangın anında hemen reaksiyon gösterdi, çalışmaya başladı. Onun için yangın içeriye girmemiş. İtfaiye çatıdan aşağıya doğru kontrol ederek indi. Sistem burada kendini korudu. Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın da söylediği gibi, ‘İstanbul için her işte bir hayır vardır’ derler, bu bir uyarı oldu. Gökdelenleri yaparken de bu hassas teknolojinin kullanılması gerektiğini bize gösterdi. Yangının neden kaynaklandığını şu anda bilmiyoruz. İtfaiye ekiplerine, Kadir Topbaş’a ve Mustafa Sarıgül’e, çok teşekkür ediyorum. Çok ani reaksiyon gösterdiler. Kısa bir sürede geldiler ve kısa sürede yangını söndürdüler.” 

 

 “Gökdelen yangınları tasarımla 

söndürülür”

Türkiye Yangından Korunma Vakfı ile Yangından Korunma Derneği (TÜYAK) Onursal Başkanı İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, “Polat Tower ortalamanın çok üstünde önlemlerin alındığı bir binadır. Yönetmeliğin yüzde 80’ini uygulamıştır” dedi. 

 

İstanbul İtfaiyesi eski Müdürlerinden biri olan Kılıç, Polat Tower yangınını şöyle değerlendirdi: “Gökdelen yangınları tasarımla söndürülür. Daha binanın tasarımı yapılırken yangın merdivenleri ve yangın formları oluşturulur. Polat Tower’ın giydirme cephe kısmında yanıcı malzeme kullanıldığı anlaşılıyor. Gökdelen yangınında dışarıdan itfaiye çalışmaz, içeriden çalışır. Bunun için de binada yangın kompartımanı olması lazım. Yangın kompartımanı varsa ve diğer kata yangın geçmiyorsa itfaiye müdahale eder. Dünyada en yüksek yangın merdiveni 50 metreye çıkıyor, ancak bu yangına su sıkmak için değil, sadece acil durumdaki kişileri kurtarmak için kullanılıyor. Dünya standardında yangın merdiveni 10 kata kadar müdahale etmektedir. 10 kat üstüne itfaiye içeriden müdahale eder. En fazla 15 kata kadar da insanları kurtarmak için merdiven açar. 21 metre yani 15 kat üstünde itfaiyenin dışarıdan müdahale etmesi mümkün değildir. Türkiye’deki binaların yangından korunması hakkındaki yönetmelik New York’taki yönetmelikten aşağıda değildir, bizde de aynıdır. Kaçış yolu, duman kontrolü, söndürme sistemi aynıdır. İstanbul’daki gökdelenlerin sadece yüzde 20’si yönetmeliğin yüzde yüz harfiyen tamamına uymaktadır. Polat Tower da ortalamanın çok üstünde önlemlerin alındığı bir binadır. Yönetmeliğin yüzde 80’ini uygulamıştır.” 

 

Kılıç, 2012 Ocak ayında Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme ile Binaların Yangından Korunması Hakkındaki Yönetmelikte yapılan değişikliğe de değindi. Bu değişikliğe göre artık binaların yangın projelerinin itfaiyeye gitmeyeceğini vurgulayarak, “Yeni yapılan binalarda yangın projeleri ile ilgili onayı sadece belediye verecek. Bu durum 5-10 yıl sonra ciddi sorunlar ve yangınlarda büyük sıkıntılar yaratabilir. Zamanında ve hızlı bir müdahale gerçekleştiren İstanbul İtfaiyesi’nin başarısına dikkat çekiyor, İstanbul halkına geçmiş olsun dileklerimi iletirken, önlem almanın ne kadar önemli olduğuna bir kez daha vurgu yapmak istiyorum. Yangınlar öncesinde alınacak her önlemin bizleri büyük felaketlerden koruyacağını bir kez daha hatırlatmak isterim” diye konuştu.

 

“Mevcut Yüksek Yapılarda Yeni Yönetmeliklere Uyum Zorunluluk Olarak Ortaya Konulmalıdır”

İMSAD - İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği’nin yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç 23 Temmuz 2012 tarihinde İstanbul Şişli’deki Polat Tower Yangınıyla ilgili olarak yaptığı basın açıklamasında “Yönetmelikler sürekli gelişiyor; yönetmeliklerdeki pozitif gelişmeler eski-yeni tüm binalara örnek olmalı. Belli geçiş sürelerinde mevcut yüksek yapılarda yeni yönetmeliklere uyum zorunluluk olarak ortaya konulmalıdır” dedi. Bilmaç, Polat Tower yangınının gerçek nedeninin yetkililerce belirleneceğini ancak bu aşamada yüksek yapılarla ilgili genel bir durum tespiti yapmayı kamu yararına gördüklerini belirtti. Yüksek yapılarla ilgili pek çok olumsuz olayda başta yapılacak bir tespitle, sonuçta yaşanan zarar maliyetinin çok çok altında sonuçlandırılabilecek basit tedbirler olduğunu gördüklerini belirten Bilmaç, bunun için yatırımcı, kullanıcı, kamu kurumlarının elbirliğiyle hareket edebileceklerini ancak isteğe bağlı uygulamaların da ne yazık ki arzu edilen ölçüde gelişmediğini gördüklerini bildirdi. 

 

Bilmaç açıklamasına şöyle devam etti: “Polat Tower cephesinde hızlı yayılan yangın, özellikle ‘yüksek yapı’ olarak kabul edilen 21 metre üzerindeki binalarda kullanılan malzeme ve uygulama detaylarını da gündeme getirmelidir. Ülkemizde söz konusu yapının inşasından çok sonra yürürlüğe girmiş olan ‘Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’ ve bu yönetmeliğe yüzde 100 uyum büyük önem taşımaktadır. Bireyler ve toplum olarak yangın yönetmeliklerine uygun malzeme seçilmesi, uygulamaların bu kriterlere göre gerçekleştirilmesi konularında farkındalık yaratmalıyız. Kamu otoritesinin yeni yönetmeliklere uyum konusundaki denetimi olası salt maliyet odaklı kriterlerin doğru zemine oturmasını sağlayacak ve oluşacak olası can ve mal kaybı riskinin de önüne geçecektir. Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’e göre yüksek binalarda cephelerin yanmaz olarak sınıflandırılan A sınıfı malzemelerle tasarlanması ve uygulamanın bu malzemelerle ve doğru biçimde yapılmasının bir gereklilik olduğunu ifade etti. Bilmaç “İlgili yönetmeliğin yürürlüğe girmesiyle cephelerde ve kat aralarında yanmaz olarak tanımlanan A sınıfı malzemelerin kullanılması zorunluluğunun yanı sıra olası bir yangının yayılmasını önlemek ve zararı asgari düzeyde tutmak amacıyla, yapının ana konstrüksiyonuyla katlar arası noktalarda veya ilgili uzmanlarca tanımlanan noktalarda yangın bariyerlerinin gerekliliğini de ayrıca vurgulamak gerekir. Yangın Yönetmeliği’nin gelişen inşaat sektörümüz için ne kadar yerinde hususlar içerdiğini somut olarak yaşayarak tespit etmiş durumdayız. Ancak burada önemle vurgulanması gereken husus, yangın önlemlerinin işlerlik kazanması için sadece yönetmeliklerin yeterli olamayacağı, doğru tasarımın doğru malzeme ve uygulamayla hayata geçirilmesinin de gerekli olduğudur” dedi.

 

Bilmaç Türkiye’de 21 metre üzerinde yüksekliğe sahip mevcut yüksek yapıların yangın riski için bir durum tespiti yapılmasını önerdi ve yeni yönetmeliğe uyum konusunda eksikliği gözlenen yapıların belli bir geçiş sürecinde iyileştirilmesi ve uyumunun sağlanmasının zorunlu kılınmasının yarar sağlayacağına inandıklarını belirtti.