Rockwell Automation’ı global anlamda tanıtarak, Türkiye’deki faaliyetlerinden bahseder misiniz?

Rockwell Automation, müşterilerinin talepleri doğrultusunda en küçük komponentten, komple bir bilgi ve otomasyon sistemi sunabilecek kadar geniş bir ürün ve sistem yelpazesine sahiptir. Müşterilerimiz, sistemlerimizin genişletilebilir entegre safety, hareket kontrolü ve izleme yetenekleri sayesinde maliyetlerini düşürerek pazardaki faaliyetlerine daha çok vakit ayırabilirler. Rockwell Automation çok geniş otomasyon çözüm portföyüne sahip bir markadır. Şirketimiz globalde 4 ana bölgeden yönetilmektedir. Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa/ Orta Doğu/Afrika EMEA ve Asya Pasifik olarak bölümlendirilen dünya otomasyon pazarına 80 ülkeden fazla lokasyondaki yerel organizasyonları ile hizmet vermektedir. 

 

Rockwell Automation Türkiye olarak biz EMEA bölge yönetimine bağlı olarak çalışmaktayız. Ancak projelerimizde ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına global organizasyonumuzla her türlü çözümü sunmaktayız. Türkiye’de İstanbul ve Ankara’da bulunan ofislerimiz ve yine İstanbul’da bulunan depomuzla hizmet vermekteyiz. Komple bir tesis otomasyonundan yönetim bilgi sistemlerine kadar geniş bir yelpazeye sahip olan ürün ve sistem çözümlerimiz sayesinde tüketici ürünleri imalatı ve ağır sanayi alanlarında hemen her tür endüstriye çözümler sunmaktayız. Genel anlamda ürünlerimiz küçük bir makine kontrolünden komple proses kontrolüne uzanan geniş bir ailedir. 

 

Rockwell Automation’ın Mayıs ayında Türkiye’de gerçekleştirmeyi planladığı laboratuvar yatırımı hakkında ayrıntılı bilgi verir misiniz?

Rockwell Automation olarak, öğrencilerimizin teknik eğitim sürecine katkı sağlamak amacıyla İTÜ’ye 600.000 dolarlık otomasyon laboratuvar ekipmanları bağışı ve işbirliği desteği verdik. Bu destek öğrencilerimizin en son teknolojiyi tanıması ve kullanması için onlara muazzam imkanlar sunacak. Laboratuvar ortamında, endüstriyel otomasyon, hareket kontrolü ve safety konularında istedikleri tüm çalışmaları hayata geçirebilecek ve teknik kabiliyetlerini geliştirebilecekler. Ayrıca mezuniyet sonrası iş hayatında da bu tecrübeler onlar için avantaja dönüşecek. Böylece hem öğrenci geleceği için ciddi kazanımlar elde edecek, hem de sektör iyi eğitimli fertler kazanmış olacak.

 

Rockwell Automation, yatırım potansiyeli açısından Türkiye’yi nasıl buluyor? Yakın zamanda başka yatırımlar düşünüyor mu?

Rockwell Automation da, Rockwell Automation Türkiye olarak en hızlı büyüyen ülke ödülünü aldık ve hız kesmeden yolumuza devam edeceğiz. Büyüdükçe istihdam anlamında da büyümeye devam edeceğiz. Ayrıca Rockwell Automation’ın global stratejisi olan resmi partnerlik programları uygulamaktayız. Bu program çerçevesinde 3 yetkili distribütörümüz, 2 resmi sistem entegratörümüz ve çok sayıda bağımsız çalışan sistem entegratörü ve partnerlerimiz bulunmaktadır. Bizimle birlikte çözüm ortaklarımızda büyüyecek ve istihdama katkıları daha da artacaktır. Bu da bizim için ayrı bir mutluluk kaynağıdır.

 

Rockwell Automation Türkiye, sektöre ne gibi çözümler sunuyor? 

Rockwell Automation Türkiye olarak sistem çözümü sunmamızın yanında müşterilerimize sağlamış olduğumuz ürün ve sistemlerin satış sonrası hizmetler ile desteklenerek sürekliliğin sağlanması temel ilkemizdir. Son yıllardaki rekabet ortamında bir markayı diğerine oranla tercih sebebi haline getiren en önemli kriterlerden birinin servis hizmetleri olduğunu düşünmekteyiz. Rockwell Automation olarak çok farklı servis hizmetleri ile müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmaktayız. Sunmakta olduğumuz servis ve eğitim hizmetlerimize ana başlıkları ile şu şekilde özetleyebilirim:

• Müşteri destek, eğitim ve bakım hizmetleri

• Servis değerlendirmeleri

• Entegre durum izleme

• Uzaktan izleme hizmetleri

• Değerlendirme servisleri

• Network hizmetleri

• Eğitimci destekli eğitim

• Saha desteği

• Telefon desteği

• Tamir ve değişim hizmetleri 

• Servis ve destek

• Yedek parça yönetim anlaşması

 

Rockwell Türkiye’nin 2012 yılı büyüme hedefinden bahseder misiniz?

Rockwell Automation Türkiye olarak 2012 yılındaki hedefimiz geçtiğimiz dönemde de olduğu gibi Türkiye’nin ekonomik büyüme rakamlarının üzerinde bir büyümeyle kapatarak pazar payımızı arttırmayı sürdürmektir. Bu büyüme hedefi ile ilgili altyapı, istihdam ve pazar modellerimizi geliştirmeyi ve düzenlemeyi sürdürmekteyiz.

 

Sektörde karşılaştığınız genel sorunlar ve bu sorunlara çözüm önerileriniz nelerdir?

Sektörde karşılaşılan en büyük sıkıntılardan biri, gümrük mevzuatımızın Avrupa ile tam bir uyum içinde olmaması ve gümrük birliğinin tam anlamıyla uygulamada olmamasıdır.

 

Ülke olarak ileri otomasyon teknolojisi üreticisi olmamız nedeniyle, Türkiye’de çalışan sanayi tesislerimizdeki üretim verimliliğini arttıracak ve üreticilerimizi uluslararası pazarlarda daha rekabetçi hale getirecek sistemleri yurtdışından almamız gerekmektedir. Ayrıca makina imalat sanayinde de yine dünya pazarında söz sahibi teknolojide makinalar üretimimizi sağlayacak ekipmanlar yurtdışından tedarik edilen bu sistemlerdir. Mevcut gümrük mevzuatı ve uygulamaları maalesef yüksek teknoloji ürünlerini ülkemize getirmeyi zorlaştırmaktadır. Bu ürünlerin ithalatını ülkemize yurtdışına çıkan bir para olarak görmemek, aksine ithalatımızı ve rekabetçiliğimizi arttıracak ve ülkemize çok daha fazla para girdisi sağlayacak bir uygulama olarak değerlendirmek daha doğru olacaktır. 10 birimlik yapılacak bir ithalat 100 birimlik ihracat katkısı sağlayacağı göz ardı edilmemelidir ve bu konuda hükümet tarafından mevzuatta iyileştirmeler acilen yapılmalıdır.

 

Rockwell Automation 21 Bin Kişiye İstihdam Sağlıyor