“Derneğimiz Toplam Kalitenin Yükselmesine Katkı Koyacak Bir Sinerji Yaratmayı Hedefliyor”

Daha önce mesleki eğitim projeleri konusunda pek çok tecrübem olmasına ve kendimi yıllardır bu konulara adamış olmama rağmen, bu konuyla ilgili faaliyetlerimi belli bir süreden beri durdurmuştum. Bu zaman içinde gördüm ki piyasada; pek çok mühendis ve düz işçi var, ama yeterli miktarda ara eleman yok. Sektörümüze ne kadar nitelikli iş gücü, nitelikli ara teknik eleman katılırsa, nihai hedefimiz olan nitelikli toplum kalitesinin oluşmasına o denli katkıda bulunmuş olunacak. Bu düşüncelerle 2011 yılında teknik öğretmen arkadaşlarımızla birlikte MEP-DER’i kurmaya karar verdik. Aslında bu derneğin yani MEP-DER’in kurulması için Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı meslek eğitim merkezleri ve endüstri meslek liseleri ile pek çok sektör şirketinden de yoğun istekler vardı. Derneği teknik meslek lisesi öğretmenleriyle beraber kurduk. Bizler dernekte toparlayıcı unsur olduk. 2012 yılında sektörde bazı şeylerin değişeceğin biliyorduk ve işten anlayan, yollarımızın ortak olduğu insanlarla bu yola girdik.

 

“Büyük şirketlere de eğitim veriyoruz”

Dernek olarak 179 meslek dalını kapsıyoruz. Esas ilgi alanımız mekanik tesisattır. Ancak şu anda; elektrik, yapı, iklimlendirme vb. gibi bölümleri olan okullarımız var. Bu okullarda piyasadan gelen taleplere göre protokolümüzü yapıyoruz. İlçe kaymakamlıkları ve Milli Eğitim Müdürlüğü vb. gibi kurumlardan protokol alıp, öğretmen arkadaşlarımızın görevlendirilmesini sağlıyoruz. Şantiyelerde çok eğitim fırsatı olamıyor ama bu şantiyelerin içinde bize temin edilebilen dersliklerde her türlü eğitim ekipmanlarıyla eğitim çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ayrıca büyük şirketlere de eğitimler veriyoruz. Biz o işi yapan insanlara meslek öğretmiyor, sadece teorik bilgi sağlıyor ve sertifikalandırıyoruz. 40 saatlik teorik ve pratik eğitimlerimiz oluyor. Eğitimin sonunda da yazılı bir sınav yapıyoruz. Herkes kendi meslek alanında eğitime katılabiliyor. 25’erlik gruplar halinde eğitim veriyoruz. Ayrıca okullarımızda da eğitim açıyoruz. 

 

“Mesleki eğitim alanında akredite olma çabasına girdik”

Eğitimlerimiz günde 3 saatten 12-13 gün sürüyor. Sertifika süreci 01 Ocak 2012’den itibaren yürürlüğe girdi. Daha önce de doğalgaz, iç tesisat belgesi veriyorduk. Şimdi bunun sertifikasını da vermeye başladık. MEP-DER olarak akredite olmuş bir firma ile protokol yaptık ve orada da eğitim vermeden sadece sınav yaparak belge veriyoruz. Bu belge Milli Eğitim Bakanlığı ve İş-kur onayı ile veriliyor. Biz sadece işin organizasyonunu yapıyoruz. Mesleki eğitim alanında akredite olma çabasına girdik. Esasen, ikinci yılı doldurduktan sonra faaliyete geçebileceğiz ama çalışmalarımızı tamamlıyoruz. 

 

“Geriden geldiğimiz halde uygulamaları takip ediyoruz”

179 meslek dalında müfredatlar MEB tarafından hazırlanıyor ve çocuklar zaten o müfredatlarda okuyor. Biz o bilgileri iş hayatında çalışanlara aktarıyoruz. Ana yükleniciyle anlaşıyoruz. Zaten Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın çıkarmış olduğu kanuna göre çalışanların bu belgeleri alması gerekiyor. Bu konuda İzmir, İstanbul ve Adana’da 3 yıldır pilot bir uygulama başlatılmıştı. Kanuna göre 2012’den itibaren tüm Türkiye’de şantiyede çalışan her işçinin sertifikalı olması gerekiyor. Bu uygulamalar AB yasaları çerçevesinde geliyor. Geriden geldiğimiz halde bu uygulamaları çok iyi takip ediyoruz. Kurumsallaşmış büyük şirketler artık iş güvenliği isimli bölümler açıyorlar. Bu bölümlerde çalışanlar ya teknik öğretmen, ya da bu alanda eğitim almış kişilerden oluşuyor. Bu kişiler şantiyede iş kazasına uğramamaları için işçi arkadaşlarına da eğitim veriyor. Dolayısıyla şirketlerin ilgili kişileri bu sertifikalandırmayı yapmak zorunda. Bu işyerinde bir kaza olduğunda da bu raporları ve belgeleri elinde oluyor. Bu durum ayrıca şantiyelerin güvenlik şartlarında da iyileştirme sağlıyor.  Eğitimin sonunda kişilerin aldığı belgeler bireysel ve kişinin kendisine veriliyor. Kurumlar da eğitim ücretini işçilerin maaşından kesiyor, çünkü sertifika zaten çalışanın şahsına veriliyor ve tarih sınırlaması olmadan geçerliliği devam ediyor. Yani kişinin iş yapma niteliği devam ettikçe belge geçerli oluyor. 

 

“Türkiye’nin her noktasına ulaşmaya çalışıyoruz”

Şirketleri öncesinde uyarmıştık, şimdi geri dönüşler almaya başladık. Bu talepleri karşılamak için bölgedeki okullarla protokol yapıyoruz. Türkiye’nin her yerine ulaşmaya çalışıyor, sektörle okulu buluşturuyoruz. Ne iş yaparsanız yapın sertifika almak şart. Zaten kanun koyucu da devlet de, bu konudaki denetlemelerine yakında başlayacak.