
Türk-Alman İşbirliği İklim Koruma ve Karbon Piyasası Çalıştayı’nda “Türkiye İklim Değişikliği Eylem Planı” Anlatıldı![]()
Ankara Rixos Otel’de düzenlenen çalıştayda, “Türkiye’nin İklim Değişikliği Eylem Planı’’, ‘’Almanya’nın İklim Koruma Metotları’’, ‘’Avrupa Emisyon Ticaret Sisteminin Uygulanması, Karbon Piyasası Kapsamında Sera Gazı Emisyonlarının Azaltım Araçları’’ ve ‘’Almanya’da Emisyon Ticaret Sisteminin Uygulanmasında Hükümet ile Özel Sektör Arasındaki İşbirliği’’ konuları ele alındı.
İki oturum halinde gerçekleştirilen çalıştayın, moderatörlüğünü İklim Değişikliği ve Karbon Yönetimi Derneği Genel Sekreteri Dr. Oğuz Can yaptı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu ve Almanya Çevre, Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı Parlamenter Müsteşarı Katherina Reiche’nin katıldığı toplantıda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına Gürcan Seçgel, “Türkiye’nin İklim Değişikliği Eylem Planı”nı anlattı. Almanya Çevre, Doğa Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanlığı’ndan ise Dirk Weinreich, Thomas Forth ve Wolfgang Seidel birer konuşma yaptılar.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kadıoğlu yaptığı konuşmada, “İklim Değişikliği Eylem Planı” ile iklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’deki bütün sektörleri kapsayan kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin ortaya konulduğu bir yol haritasının belirlendiğini söyledi. Sürdürülebilir kent yönetimi sağlanmış iklim dostu şehirlerin oluşturulmasını hedeflediklerini belirten Kadıoğlu, bunun başarılmasıyla geleceğin Türkiye’sinin oluşturulmasında önemli adımların atılmış sayılacağını ifade etti.
![]()
Enerji Sektöründeki Eylem Planları
“Türkiye İklim Değişikliği Eylem Planı” ile enerji sektöründe, enerji verimliliği uygulamaları için ETKB tarafından verilen teşvik miktarının 2015 yılına kadar yüzde 100 arttırılması; enerji verimliliği konusunda Ar-Ge için ayrılan mali olanakların, 2015 yılına kadar 2009 yılına göre yüzde 100 arttırılması; 2023 yılına kadar ülke çapında elektrik dağıtım kayıplarının yüzde 8’e indirilmesi; yürütülen ve planlanan çalışmalar kapsamında birincil enerji yoğunluğunun, 2015 yılında 2008 yılına göre yüzde 10 oranında azaltılması hedefleniyor.
Seçgel, yenilenebilir enerji kullanımı konusunda hedefler belirlediklerini belirterek şunları ifade etti: “Rüzgar enerjisinde 2023 yılında 7000 MW, jeotermal enerjide de 6000 MW’lık enerji kapasitelerini öngörüyoruz. Hidroelektrik santrallerimizi ekolojik değerleri göz önünde tutarak tam ve ekonomik bir şekilde değerlendirmeyi hedefledik. Akıllı şebeke uygulamaları da şu anda iklim değişikliği eylem planında yerini aldı. Mevcut linyit ve kömür santrallerimizin rehabilitasyonu, kojenerasyonu, trijenerasyonu ve bölgesel ısıtma sistemlerinin yaygınlaştırılması da hedefler arasında yer alıyor.”
Bina Sektöründeki Eylem Planları
İklim değişikliği eylem planı ile 2017 yılından itibaren yeni binaların yıllık enerji ihtiyacının en az yüzde 20’sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesi amaçlanıyor. 2023 vizyonunda 1 milyon konut üzerinden toplam kullanım alanı 10 bin metrekare ve üzeri olan ticari kamu binalarında da belirlenmiş standartlarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu yapılmasının sağlanacağını bildiren Seçgel “Toplu konut projelerinde bölgesel enerji üretiminin yaygınlaştırılması, “sıfır emisyon” denilen ekolojik bina kavramlarının Türkiye literatürüne girmesi ve bu konuda kriterlerin belirlenmesi, yağmur suyu geri kazanım sistemlerinin oluşturulması, binalarda enerji performans yönetmeliğinin uygulanması ve 2017’de tüm Türkiye’de enerji kimlik belgesinin tamamen uygulamaya geçmesini hedefliyoruz” dedi.
2023 yılına kadar yeni yerleşmelerde yerleşme ölçeğinde sera gazı salımının da (pilot olarak seçilen ve sera gazı emisyon miktarı 2015 yılına kadar belirlenen) mevcut yerleşmelere göre en az yüzde 10 azaltılması hedefler arasında bulunuyor.
Ulaştırma Sektöründeki Eylem Planları
Yine önemli sektörlerden bir tanesinin de ulaştırma sektörü olduğunu vurgulayan Seçgel, bu sektör ile ilgili bir yasa çalışması yapılmasını uygun gördüklerini ve bu çalışmanın tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda, Sanayi Bakanlığı, Enerji Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Tarım Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı kurumlarının ortak fikir birliği ile hazırlandığını bildirdi.
Ana trafik yönetim sisteminin kurulmasının ulaştırma alanında atılacak önemli bir adım olacağını söyleyen Seçgel, kentlerde elektrikli otomobiller için dolum istasyonları kurulmasını da planladıklarını sözlerine ekledi.
Ulaştırma alanındaki eylemlerde de 2023 yılı itibariyle demiryollarının yük taşımacılığında (2009 yılında yüzde 5 olan) payının yüzde 15’e, yolcu taşımacılığında (2009 yılında yüzde 2 olan) payının yüzde 10’a çıkarılması; 2023 yılı itibariyle denizyollarının kabotaj yük taşımacılığındaki (2009 yılında ton-km olarak yüzde 2,66 olan) payının yüzde 10’a, yolcu taşımacılığındaki (2009 yılında yolcu-km olarak yüzde 0,37 olan) payının yüzde 4’e çıkarılması; 2023 yılı itibariyle karayollarının yük taşımacılığındaki (2009 yılında ton-km olarak yüzde 80,63 olan) payının yüzde 60’ın altına, yolcu taşımacılığındaki (2009 yılında yolcu-km olarak yüzde 89,59 olan) payının yüzde 72’ye düşürülmesi hedefleri bulunuyor.
Ulaştırma sektörünün eylemlerinde temiz yakıt ve araç teknolojilerine ait Ar-Ge çalışmalarının yapılması, yavaş şehir uygulamalarının gündeme gelmesi de var. Seçgel: “Yavaş şehir uygulaması yaklaşık 100 ülkede uygulanıyor. Türkiye’de bu ülkelerin arasına girecek. Yavaş şehir, ekonomisi canlı, fakat insan refahını ön plana çıkaran bir şehir modeli. Yaya ve bisiklet yollarına imkan tanıyacak düzenlemelerin, salım azaltıcı düzenlemelerin uygulamaya konulması demektir” diyor.
Sanayi Sektöründeki Eylem Planları
Sanayi alanındaki eylem planlarında da yine düşük karbonlu kalkınma, düşük karbonlu ekonomi konsepti benimseniyor. İklim değişikliği teknoloji platformunun oluşturulması; sera gazı salımlarının sınırlandırılmasına ve enerji verimliliğine yönelik yasal düzenlemelerin yapılması; 2015 yılına kadar Türkiye’de karbon piyasasının kurulmasına yönelik çalışmaların yapılması; düşük karbonlu kalkınma için finansman modellerinin geliştirilmesi; KOBİ’lere yönelik enerji verimliliği ve sera gazı salımlarını azaltıcı tedbirler için farkındalık oluşturulması ve eğitimler verilmesi temel hedefler arasında yerini alıyor.
Seçgel sanayi ile ilgili eylemler için şunları söyledi: “Teknoloji merkezlerinde sanayide düşük karbon yoğunluğuna yönelik araştırma ve geliştirmelerin yapılarak teknolojilerin üretilmesini istiyoruz. Türkiye şu anda küçük ve orta ölçekli sanayide teknoloji üssü olma yolunda ilerliyor. Biz artık teknolojiyi sürekli dışardan ithal eden bir ülke olmak istemiyoruz. Bunun için gerekli adımlar atılarak altyapı oluşturuluyor.Yine ürün bazında karbon ayak izlerinin oluşturulması, işletmelerde ve binalarda enerji yöneticisi belirlenmesi konularında Türkiye’de de değerlendirmeler olacak”.
Tarım Sektöründeki Eylem Planları
Tarım sektörünü etkileyen en önemli unsurun su olduğunu vurgulayan Seçgel iklim değişikliği eylem planında yer alan başlıca hedeflerin; toprakta tutulan karbon stok miktarını belirlemek ve arttırmak, tarım sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyon sınırlandırma potansiyelini belirlemek, bitkisel ve hayvansal üretimden kaynaklanan sera gazı emisyonlarının artış hızını azaltmak, iklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğine uyumda tarım sektörünün ihtiyaçlarını karşılayacak bilgi altyapısını oluşturmak olduğunu söyledi.
Atık Teknolojileri Alanındaki Eylem Planları
Atık alanında yapılacak eylemler ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Seçgel, şunları ifade etti: “Bir zamanlar bu çöp sızıntı sularını ne yapacağız diye düşünen bir ülkeydik. Çöp depolama alanlarından hangisinde metan gazı sıkışması olur da patlar diye endişe ederdik. Ama şu anda atıktan enerji elde ediyoruz. Düzenli depolama tesisleri tamamlanıyor ve bunlarla ilgili yeni bir konsept başladı. Artık manşetlerde ‘Türkiye’nin çöpleri ışık saçıyor’ yazıyor. Çünkü evimizdeki, aydınlatma ihtiyacımızı karşılayan ampuller çöplerden sağlanan metan gazının elektriğe dönüştürülmesi ile ışıtıyor”.
2005 yılı baz alınarak düzenli depolama tesislerine kabul edilecek biyobozunur atık miktarının, 2015 yılına kadar ağırlıkça yüzde 75’ine, 2018 yılına kadar yüzde 50’sine, 2025 yılına kadar yüzde 35’ine indirilmesi; 2023 yılı sonuna kadar ülke genelinde entegre katı atık bertaraf tesislerinin kurulması ve belediye atıklarının yüzde 100’ünün bu tesislerde bertaraf edilmesi; 2023 yılına kadar vahşi depolama sahalarının yüzde 100’ünün kapatılması da atık alanında gerçekleştirilecek başlıca hedefler olarak öne çıkıyor.
Arazi Kullanımı ve Ormancılık Sektöründeki Eylem Planları
İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planı’nda arazi kullanımı ve ormancılık sektöründen kaynaklanan sera gazı salımlarının kontrolüne ve azaltımına yönelik; orman alanlarında tutulan karbon stok miktarını 2020 yılına kadar 2007’dekine (2007’de 14.500 Gg, 2020’de 16.700 Gg) göre yüzde 15 artırmak, ormansızlaşma ve orman zararlarını 2020 yılına kadar 2007 yılı değerlerine göre yüzde 20 azaltmak, tarımsal ormancılık faaliyetleri sayesinde tutulan karbon miktarını 2020 yılına kadar 2007 değerinin yüzde 10 üzerine çıkarmak, 2012 yılında yerleşim alanlarında tutulan karbon miktarını tespit etmek ve 2020 yılına kadar yeşil doku ile bu değeri yüzde 3 artırmak hedefleri var.
İlginizi çekebilir... Murat Savcı: "Yeni Standart, Ülkemizin Enerji Verimliliği Çıtasını Yükseltecek"TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı güncellendi; Murat Savcı, yeni düzenlemenin enerji verimliliğinde ülkemizin çıtasını yükselterek sürd... İzocam, Tüm Tesislerinde Eş Zamanlı Çevre Dostu Etkinliklere İmza Attıİzocam, çevresel sorumluluk anlayışıyla tüm tesislerinde eş zamanlı çevre temizlikleri ve fidan dikimleri gerçekleştirdi.... Akbank Veri Merkezi Duyar'lıAkbank'ın Ankara'daki "Olağanüstü Durum Merkezi" yangın güvenliğinde Duyar Pompa'yı tercih etti.... |
||||
©2025 B2B Medya - Teknik Sektör Yayıncılığı A.Ş. | Sektörel Yayıncılar Derneği üyesidir. | Çerez Bilgisi ve Gizlilik Politikamız için lütfen tıklayınız.