Tesisat Dergisi 99. Sayı (Mart 2004)

-ot oo "' t:: .. oo ,, .. V) -. . . , ·;;; ı Bu programlar zamanında çalışır, ihaleler zamanında yapılırsa ciddi bir potansiyel olacak. Doğal gazın gelmesi çok hızlı bir gelişimi de beraberinde getirdiği için, bu durum ciddi bir istihdam ve ciddi bir ekonomik potansiyel, bir katma değer yaratıyor. Ayrıca, o illerin enerji sarfiyatında da ciddi derecede düşme oluyor. Yani ülke ekonomisi, bu tasarruf sayesinde milli gelirde de artış sağlıyor. Doğal gazı, sadece evlerde kullanılan bir yakıttan, başka bir yakıta geçmek gibi düşünmek çok yanlış. İstihdamı artırıcı bir unsur var. Yakıtve enerji tasarrufu sağlaması nedeniyle ülke ekonomisine katkısı büyük. Dolayısıyla da sürekli gelişen, yani Türkiye için gerçekten önem verilmesi gereken bir sektör ki Türkiye'de biliyorsunuz eskiden beri otomotiv ve yapı sektörü sürekli lokomotif sektörler olarak görülürdü. Ama zannediyorum ki ısı sektörü, önümüzdeki 1 O yılda yapı sektörünün önüne geçecek. Sanayi Bakanımız'ın bir kongrede açıkla- 1 dığı bilgilere göre, Türkiye'de enerji üretiminin o/o39'u fuel oil ile akaryakıtla veya sıvı yakıtlarla; o/o20,6'sı doğal gazla; o/o1 3,7'si de linyitle sağlanıyor. Yani doğal gaz ülkemiz için çok yeni bir yakıt olmasına rağmen şu anda enerji üretiminde bile o/o20,6'lık paya ulaşmış. Bu çok ciddi bir rakam. Dolayısıyla bu yakıtın sağlamış olduğu enerji tasarrufu, ülke ekonomisine katkısı en azından doğayı temiz tutma açısından diğer yakıtlara göre çok daha etkin olması, bize önümüzde almamız gereken daha çok yol olduğunu gösteriyor. Her ne kadar buyeni şelıirlerin deııreye girmesipazara bir Jıareketlilik getirecekse de, 1987'/i yıllarda enerji santrallerinde ve sanayi tesislerinde başlayan doğal gaz kullaııımı 1988'de Ankara'da, 1992'de İstanbul'da, J993'te Bıırsa'da ve 1996'da Eskişehir ve İzmit'te devreye girerek o şelıirlerde pek çok doğal gazlı ci/ıazm satın alıııııuısıııa ve kııllaııılmaya başlaııınasıııa neden oldu. Bir doğal gaz ci/ıazıııııı kııllanıııı ömriinii 10 ile 15 yıl arasıııda diişiiniirsek, şimdi öyle kritik bir dönemdeyiz ki, ilk zamanda satılan ci/ıazlar giiniimiizde neredeyse ekonomik ömriiııii taııuımlaıııış durııııula. Ayrıca bıı ci/ıaz/arııı o zaııuıııki tekııolojileri ile şimdiki teknolojileri arasıııda da önemli farklar var. Durumu lıemyakıtsarfiyatı, otomasyon ve konfor sııııumu ile lıem de ci/ıazııı parça değiştirmesi işleminin getirdiği ekstra maliyetler açısıııdaıı değerlendirerek konuyla ilgili neler söyleyebilirsiııiz? 124 Doğal gazm gelmesi çok lıızlı bir gelişimi de beraberinde getirdiği için bu durum ciddi bir istilıdam ve ciddi bir ekoııomik potansiyel, birkatma değeryaratıyor. Ayrıca, o illerin enerji sarfiyatında da ciddi derecede diişme oluyor. Yani iilke ekonomisi, bu tasarrııf sayesint!e milli gelirde de artış sağlıyor. Doğal gazı sadece evlerde kullaııılaıı biryakıttan başka biryakıflı geçmek gibi diişiimııek çokyanlış. İstihdamı artırıcı bir unsur var. Yakıt ve enerji tasarrufu sağlaması nedeniyle iilke ekonomisine katkısı biiyiik. Sadece ısıtma alanında abone sayısı 1 milyon 600 bine ulaştı. Bunun 300 bini merkezi sistem varsayılırsa 1 milyon 300 bin bireysel sistem var demektir. Ankara'da bu miktar 600 bin civarında. Onun da 1 00 bini merkezi sistem derseniz, S00 bini bireysel ısıtma sistemi oluyor. Şu anda çalışan cihaz bazında ciddi bir cihaz değişim potansiyeli var. Bu cihazlar maalesef ilk yıllarda özellikle ithal olarak çok değişik firmalar ve markalarla geldi ve o firmaların bazıları şu anda yok. Bazıları getirdikleri ürünleri değiştirdiler. Satış sonrası müşteri hizmetleri, yedek parça ve servis yönünden artık o cihazlara hizmet verilemiyor. Dolayısıyla o cihazlar arıza yaptığında otomatikman değiştiriliyor. Bu arada kullanım ömrü nedeniyle ömrü tükenen, artık yeterli verimi göstere-meyen cihazlar var. Bir ele eski teknoloji ile üretilmiş ürünler var ki ilk başta getirenler, malumunuz Avrupa'cla ela bulunmayan sensörsüz cihazlardı. Bunlar tüketici için çok tehlikeli cihazlardır. Dolayısıyla bu cihazlar yavaş yavaş değişecek. Türkiye'de ortalama ömrü 15 yıl olarak düşünürsek Ankara'da doğal gaz dağıtımı 1988'in sonu 1989 yılı gibi başladığına göre cihazların takılması ve ömrü 17-18 sene olmuş. Dolayısıyla onlar artık değişmeye başlayacak. Bu da ciddi olarak belki gelişen pazar değil ama, bir değişim pazarı olarak devreye girmiş olacak. Sadece yeni gaz verilen şehirlerdeki cihazların sayısını belki 1,5 ile çarparak muhtemel cihaz satış potansiyelini tahmin edebiliriz. Dolayısıyla yapılması gereken tesisat kadar tesisatçıya, proje ve malzemeye ihtiyaç olacak. İşte bunların tümünün ı koordinesiyle aralarındaki standarda uygun olmayan malzemelerin yurt içinde satışı veya yurt dışından Türkiye'ye getirilmesinin engellenmesi, standartlara uygun olarak montajlarının yapılması ve yine standartlara uygun olarak zamanında bakımlarının yapılarak işletilmesi ciddi bir potansiyel, ciddi bir sorun. Bunu çözebilmek için de çok ciddi bir insan kaynağına ihtiyaç var. Bugün örneğin doğal gaz işiyle uğraşan; bizzat tesisatını, taahhüdünü, servisini yapan 100 kişi varsa, önümüzdeki 5 yıl içerisinde bu sayı 250 - 300 kişiye çıkmak zorunda. Yani bu sayıyı 2'ye 3'e katlamak zorundayız. Bu ise ülkemizde istihdam yaratılması açısından çok faydalı bir gelişme olacak. Ama bu yönde bir tehlike var; servisler şirketleri tarafından eğitiliyorlar ama tesisat yapan insanları halen sürekli olarak eğiten bir kurum yok. Doğal gazın yanlış kullanıldığında ne kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Tesisat yanlış yapıldığı takdirde de aynı tehlike var. Yani ciddi bir eğitim sorunu var. Hedeflerimizden biri de, eğitim konusunda "kamu kurum ve kuruluşlarıyla birlikte ne yapabiliriz"i de önümüzdeki dönemde ilgili kurum ve kuruluşlarla tartışmak. Onlara destek olmaya çalışacağız. Bu konuda özellikle tüketiciyi bilinçlendirmemiz gerekiyor ki belgesi olmayan insanların tesisat veya servis yapmasını önlesinler. Çünkü sonuçta hepsini bire bir kontrol etmek mümkün değil. Bu ancak tüketici bilincinin artmasıyla gerçekleşebilir. Her cihaz değişiminde proje tadilatı ıçın öncelikle bir proje çizilmesi ve bunun gaz kuruluşundan onaylatılması, onaylatılmış projeye göre de uygun şekilde tesisatının yapılması gerekiyor. Ayrıca tümünün de yapım ve gaz kaçak son kontrolünün yapılması lazım. Yani burada da ciddi bir eğitim sorunu var. O eğitim sorununu da çözmek için DOSİDER olarak mutlaka ilave faaliyetler yapmamız gerekiyor. Bu konuda kısıtlı da olsa yapabileceklerimiz var kamu kuruluşları tarafından ve yerel gaz kuruluşları tarafından alınması gereken önlemler var. Onların da bu konuda sürekli olarak bizim tarafımızdan ikaz edilmesi gerekiyor. Ama bundan da önemlisi, işi yaptıracak olan tüketicinin bilinçli olması şart. Bu özellikle doğal gazın yeni geldiği yerlerde çeşitli seminerler, konferanslar düzenleyerek, belki yerel basında duyurular, varsa yerel televizyonlarda konuşmalar yaparak, bilgilendirme toplantıları düzenleyerek, orada yaşayan insanları doğal gazla �

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=