Tesisat Dergisi 98. Sayı (Şubat 2004)

<t oo N .,,,_ .. o .... o, -.. ·;;; sonucuna götürmektedir. Su sıcaklığının 43 0C'nin üzerine çıkması sonucunda, bakterinin ölme işlemi başlar. Ölme hızı, su sıcaklığın artmasıyla birlikte çoğalır. Şekil 2 bu durumu anlatmıştır. Bunlar "desimal [ondalık] indirgeme sürelerinde" ya da "O-değerlerinde" hesaplanılır. Bu süre bir bakteri popülasyonunun koloni oluşturan birimlerinin (KBE) on üzeri sayısının bir azaldığı (ör. 103'ten 102'ye) süredir. 55 °C'deki Odeğeri yaklaşık 19 dakika, 57.5 °C'de 6 dakika ve 60 °C'de ise 2 dakika gibi sürelerde gerçekleşir. 70 °C'de O-değeri sadece birkaç saniye sürmektedir. 7. Termik Müdahaleler Sadece Zamana Bağlı Güvence Vermektedir Olbrich [4] araştırmalarına göre, Lejyonelanın ölmesi sadece yetişkin bakteriler için geçerlidir. Gelişme safhasında küçük lejyonella, yüksek sıcaklık ve donmuş sulara karşı daha fazla bir dayanıklılık göstermiştir. Bunlar ortama uyum sağlıyor ve bekleme pozisyonunda katılaşıp kalıyorlar. Sıcaklık değişip uygun koşullara geldiğinde üreyip yeni kültürlerini oluşturmayı bekliyorlar. Elde edilen bu bilgiler doğrultusunda, 50 0C'deki su sıcaklıklarında ve O-değerinin aşıldığı etki sürelerinde, hastalık tehdidi yoktur; ancak gelişme safhasındaki lejyonella ölmez. Bu bilgilere dayanarak lejyonellanın termik yollarla öldürülmesi olanaksızdır. Haftada bir veya iki sefer suyun 70 °C'ye çıkartılması ve tesisin komple suyla çalkalanması, ancak belirli bir süre için lejyonellaya karşı güvence vermektedir. Lejyonellanın 60 °C'nin üzerindeki sıcaklıklarda bulunabilmesinin nedeni ise, tesisatın izole bölümlerinin ısınmaması ve burada bakterinin hayatta kalmasıdır. O 10 116 20 30 40 50 Bu gibi alanlar; örneğin kapatma veya boşaltma armatürlerindeki lastik contalar, sıcak su deposunun zemininde yerleşmiş tabakalaşmalar (korozyon atıkları) gibi unsurlar olabilirler. Bu sırada lejyonellanın bir bölümü yeniden su akışı içine gidebilir ve tamamen öldürme işlemi için gereken sürenin dışında kalabilir. Biyofilm oluşumlarıyla (Şekil 3), borunun iç yüzeyindeki bazı yerlerde, mayi şeklinde tabakalar mikrobiyolojik yerleşimlerle sembiyoz (ortak yaşama) yaşam özellikleri göstererek sağlığı tehdit edecek niteliğe gelir. Kireç tabakalaşmaları ve korozyonlar, mükemmel tutunma yüzeyleri sağlar. Özellikle tehlikeli olanlar biofilmlerden çözülen Vital ve sürekli formda patojen bakteriler, mantarlar ve Protozoen'ler (tek hücreliler)dir. Şekil 3. Tek çeşit veya karışık ınikroorganiz malı biofilınin kireç tabakalaşması olan yerlerde ve çelik borulardaki paslanan yerle rin alı zemininde yerleşimi. 8. Pseudomonas Aeruginosa [9) [Çubuk şeklinde görünen bir bakterinin adı: Pseudomonas=aldatıcı sahte görünümlü, aeruginosa=havaya dağılır] Sıhhi tesisat alanında özellikle enfeksiyon tehlikesi gösteren atık su bakterisi, Pseudomonas aeruginosa'dır. Bu tür, atık suda bu60 70 80 90 100 min Şekil 2. Doğal or o tamlarda rıaya çıkan lejyonellerin 55, 57.5 ve 60°'deki ölme hızları. lunur. 0.3' ila 0.5 µm genişliğinde ve 1 .5 ila 4 µm uzunluğunda çok canlı ve hareketli şekilde varlık gösterir. Bunlar gramnegatif çubuk şeklindeki bakterilerdir, çevremiz koşullarında neredeyse tüm nemli alanlarda, temiz ve kirli sularda, özellikle zeminde ve pis sularda yaygın şekilde görülür. İnsanda bu bakteri türünün genellikle dışkıda, bağırsakta, koltukaltı ve mabat bölgesindeki deri üzerinde ve ağız boşluğunda, herhangi bir hastalık semptomları görülmeksizin bulunabildikleri görülür. Pseudomonas aeruginosa enfeksiyonu ile rahatsızlanmalar, genelde zayıf düşen hastalarda, hastanede yatanlarda, sağlık kurumlarında olanlarda görülmektedir ve bu nedenle de bu rahatsızlanma tipine de "Seudomonas Hospitalismus" tanımı getirilmiştir. Bunlar daha ziyade mide-bağırsak kanallarında, solunum sisteminde, böbrek ve idrar yollarında, kafa tası derisinde bir çok sepis'lerle (kan zehirlenmesi) görülmektedir. Daha büyük bir tehlike ise çok büyük çaplı yanık yaralarındadır. Bu yaralar Pseudomonas aeruginosa için iyi bir beslenme zeminidir. Bu gibi durumlarda hiç de seyrek görülmeyen spesis'lerin (kan zehirlenmesi) ölüm ile sonuçlandığı vakalara rastlanılmaktadır. 9. Giderler ve Taşma Kanalları Sürekli Enfeksiyon Kaynaklarıdır Pseudomonas Hospitalismus 'un en önemli, sürekli enfeksiyon kaynaklarından birisi ise, sıhhi tesisat ekipmanlarının giderleri ve taşma borularıdır. Bakteriyolojik araştırmalara göre lavabolarda, küvetlerde ve dökme küvetlerinde gider vanaları, taşma yerleri, küvet tıpaları, zincir ve zincir tutma yerleri, esas görülen enfeksiyon kaynaklarıdır. Aynı şekilde idrar şişeleri ve yatağa konulan lazımlıklar esas görülen enfeksiyon kaynakları arasında yer alır [9]. Pis su bakterilerini daha da elverişli hale getiren, eşit oranda ısıtılan oda sıcaklıkları ve sıcak su kullanımlarıdır. 34 °C 'den 38 °C 'ye kadar Pseudomonas aeruginosa mükemmel yaşam şartlarını bulmaktadır. Jenerasyon süresi ise bu arada sadece 25 ila 30 dakika arasında değişmektedir; yani bunun anlamı, spor sayısının belirtilen bu süre içinde sürekli iki kat artmasıdır. Araştırmalara göre hastanelerde pratik olarak tüm gider yerleri Hospitalismus' un varlığını gösterdiği yerler olarak tespit edilmiştir. Bu belirleme, gider ve taşırma sistemlerinde oluşan "çamur tabakalaşmasında" ve özellikle de "tortu/çamur tabakalaşmaların" oluklarda, gider ve taşırma vanaları ile tüm gider yerindeki birleşim yerlerinde görülmesi sonucunda, bu gibi yerler için de geçerli olarak kabul edilir (Şekil 4).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=