.., o o N � iii <D O> 6 kW elektri l 175 kW doğal gaz � ■ 9.5 kW elektrik ı. 88 °ede 45 kW ,,.. Sıvı 1000 °ede 45 kW kuturucu sistem 5100 m3/s-----. kuru hava ■ Bölge l 'e __. . • �ava 140 kW (40 tonluk) soğutma sahiplerinin daha düşük enerji ve yüklemeye gereksinim duymalarını sağlamaktadır. Uygulamalar arasında ortak işleyişi daha yüksek bir seviyeye çıkarabilmek için, kojenerasyon komponentleri imalatçılarının fiziksel olarak birbirine uyumlu, enerji ve termal yükleri birbirine uyuşan ve etkin iletişim kurabilen ekipmanlar üretmeleri gerekmektedir. Ortak bağlantı standartları sayesinde kurulum ve bakım gibi süreçler büyük ölçüde basitleştirilmiş olacak, mimar ve mühendis çevrelerinin de söz konusu teknolojiyi kabul etmesi sağlanacaktır. Yerel bir şebekeye kontrol mekanizması kurularak, yerleşimde bulunan personelin ekipmanı bir masa üstü bilgisayar aracılığıyla doğrudan çalıştırmalarına izin verilebilir. Ronald Fiskum şöyle diyor: "Kısa bir süre sonra bina sistemleri için kojenerasyon, şantiye yerine fabrikalarda tasarlanacak. Elektrik üreten, sıcak su üretim ve su soğutma bağlantıları yapılmış, düğmesine bastığınızda çalışmaya başlayacak paketlenmiş entegre enerji sistemleri bir ürün olarak pazara çıkacak." 3. Kojenerasyonun Mevcut Bina Sistemlerine Entegre Edilmesi Kojenerasyonun ticari binalarda benimsenmesini yaygınlaştırma konusunda karşılaşılan ikinci bir engel ise, bir binadaki mevcut enerji sisteminin ve yerinde enerji sistemlerinin nasıl entegre edileceğini anlayamamaktan kaynaklanmaktadır. "Entegre enerji sistemi" (IES) kojenerasyon sistemlerini ticari bir binanın veya endüstriyel bir tesisin enerji sistemleriyle (buna HVAC, kapılar, pencereler, dağıtım sistemleri, kontrol mekanizmaları, yalıtım, inşaat malzemeleri, aydınlatma ve diğer donanımlar da dahildir) birleştirmek için yeni bir yaklaşımdır. 162 Bu ileri düzeydeki teknoloji entegrasyonu hükümet, üniversiteler ve endüstri arasındaki mevcut teknik uzmanlığın ve işbirliğinin yeniden gözden geçirilmesini gerektirmektedir. Maryland Üniversitesi Entegre Enerji Sistemleri Test Merkezi yoluyla DOE, Oak Ridge Ulusal Laboratuarı (ORNL), malzeme imalatçıları ve kamu hizmet kuruluşları, enerji dağıtım sistemlerini ticari bir binanın mevcut enerji mimarisine daha etkili bir şekilde entegre edebilmek, bu sistemleri test edebilmek ve bu yeni uzmanlık alanındaki bilgileri sanayi sektörüne, mühendislere, hükümete, bina sahiplerine ve eğitimcilere aktarabilmek için birlikte çalışmayı öğreniyorlar. Test Merkezi binanın hemen yanında bulunan, sahada tasarlanmış olan sistemler üzerinde deneylerini sürdürüyor. DOE ve Maryland Üniversitesi Test Merkezi için gerekli fonları ortaklaşa karşılıyor ve ORNL de teknik yönetimi üstlenmiş. ORNL'de Soğutma, ısıtma ve Enerji Program Yöneticisi Phil Fairchild şöyle açıklıyor: "Biz burada çeşitli malzeme ve ekipmanları bir araya getirerek kurtarılabilir enerjiyi kul lanmaya, bunu gerçekleştirirken de entegrasyon bilimini anlamaya çalışıyoruz. Böylece imalatçılara ekipmanı daha iyi nasıl entegre edecekleri konusunda gelecekte daha iyi tavsiye verebiliriz. Amacımıza ulaşırsak, imalatçılar verimlilik kazançları anlamında ticari bina sektörüne modüler veya paketlenmiş sistemler önerirken daha cesaretli olacaklar." 4. Entegrasyon Test Merkezi Bahsettiğimiz Test Merkezi, kışların ılık, yazların oldukça sıcak ve nemli geçtiği Maryland'deki College Park mevkiinde, Maryland Üniversitesi kampüsünün kenarındaki Chesapeake binasında bulunmaktadır. Yönetim binası ideal bir test merkezidir çünkü tipik bir ticari binayı temsil eder özelliklere sahiptir. 5000 m2'lik alanda bulunan bina, ABD'de bulunan binaların o/o23'ünü oluşturan orta ölçekli ofis binası özelliklerini taşımaktadır. 1991 'de yapılan ve tüm donanımı tamamen elektrikle çalışan Chesapeake binası ayrıca enerji verimliliğinin artırılması için yapılacak önemli çalışmalara da yer ayırmaktadır. Binanın merkezden uzakta oluşu kampüs kaynaklarından soğuk su ve buharı almayı zorlaştırıp masraflı hale getirmektedir, bu yüzden ısıtma ve soğutma bina içinde gerçekleştirilmektedir. Dört katlı bina, ayrı klima santralleri tarafından beslenen iki soğutma zonu halinde inşa edilmiştir. Bir rastlantı sonucu oluşan bu tasarım ise Test Merkezi personeline iki farklı kojenerasyon sistemini test etme fırsatını tanımaktadır. Bununla birlikte güneş ışığı ve artan ısıdan dolayı daha büyük soğutma yüklerine sahip olan en tepedeki iki kat yüzünden farklı sistemlerin performanslarının doğrudan karşılaştırılması mümkün değildir. Binanın orjinal tasarımında iki adet 90 tonluk, elektrikli, doğrudan genleşmeli (DX) çatı üstü ünite (RTU) ile beslenen bir VAV sistemi bulunmaktadır. VAV hücrelerindeki elektrikli yeniden ısıtma coilleri için kullanılmaktadır. Her bir RTU her biri iki kattan oluşan toplam iki bölgeden birine hizmet vermektedir. Test Merkezi'ndeki kojenerasyon bileşenleri bu orijinal sisteme entegre edilmiştir ve aşağıda tanımlandığı gibidir. Mevcut RTU'lar oldukça düşük oranda olmak kaydıyla halen kullanılmaktadır. Binanın enerji verimliliği, emisyonlar ve iç hava kalitesi açısından ne kadar gelişme sağlandığını hesaplamak amacıyla, ORNL ve Maryland Üniversitesi 1999 yılının sonunda Cheasapeake Binası'nın baz enerji kullanımını tanımlama çalışması yürüttü. Bu tanımlama çalışması yük profillerini, enerji dağılımını, HVAC kontrol mekanizmaları ve mekanik ekipman tasarımı incelemelerini içermekteydi. Zon 1 'de (Tablo 1) iki adet doğal gazla çalışan, motorlu Goettl klima cihazı (EDAC'lar), bir adet mevcut 90 tonluk çatı tipi iklimlendirme birimi ve bir adet Kathabar soğuk ve kuru hava tipi kurutucu ve nem alıcı sistem bulunmaktadır (Şekil 1 ). Normalde dışarı atılan EDAC'taki atık ısı nem alıcıyı çalıştırır ve böylece dışarıdan enerjiye olan ihtiyaç azaltılmış olur. Genellikle EDAC ve RTU'nun mekanik soğutma sırasında kendi başlarına yaptıkları nem
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=