Tesisat Dergisi 93. Sayı (Eylül 2003)

teşekkülünü, çelik borunun pürüzlü anorganik metal yüzeylerine göre daha kuwetli engellemektedir. Bu durum uzun vadede avantaj lı olmayabilir. Çünkü plastik alaşımlı borularda da kazan taşı oluşur, ancak yukarıdak i nedenden dolayı iyi tutunamadığından, eşit dağılmak yerine yarım küre şeklinde birikip yerel tı kanmalara yol açar. 3. İyon Değişim İşlemi İyon değiştiricilerle sudaki sertlik derecesinin giderilmesi, DiN 1988'e göre sertlik derecesi 4 değerine ulaşıldığında şart koşulur. Bu yöntemde kullanım suyundaki kalsiyum ve magnezyum iyonları sodyum ile değiştiril ir. Bu değişim işlemi, soğuk sudaki büyük yapay reçine yüzeyleriyle yapılmaktadır. Reçine tamamen sertleştirici maddelerle yü klendiğinde, tuz ile (sodyumklorit) rejenere edilmelidir. Yumuşatılan su, işlem görmemiş su ile 8,4°d sertlik derecesine kadar karı ştırılır. Korozyon nedenlerinden dolayı -özellikle galvaniz borularda- koruyucu tabaka oluşturucu maddelerin dozajı artırılır. Bu klasik sertlik alma işlemi, gerçekten yumuşak bir suyun elde edilmesini sağlar, tabakalaşmayı ve temizlik maddelerinin tüketimini düşürür. Ancak bunların sürekli bir maliyeti vardır (rejenerasyon tuzu, dozaj maddesi ve su kayıpları). 14. Kimyasal Metot Mineral maddelerle dozajlama olarak adlandırılan bu işlem, çoğu kez poli ve orto fosfat kombinasyonuyla yapılır; aynı zamanda belli bir korozyon koruması da sunar. Poli-fosfatlar, Threshold-efektiyle ça lışı rlar. Bunun anlamı; küçük fosfat miktarlarının daha büyük miktarlardaki sertlik oluşturan maddeyi stabilize etmesidir. Kimyasal bir reaksiyon olmaz, polifosfat kalsiyum karbonatı çevreler ve çekirdek oluşumunu bloke eder. Sertlik ise gecikmeli olarak çökelme sayesinde azalır. 60°C'nin üzerindeki sıcaklıklarda, hidroliz hızının artması yüzünden poli fosfatın etkisi belirgin bir şekilde düşüş gösterir. ı s. "Enerjizasyon" ile Su İşleme Kullanım suyunda yapılan enerjizasyon işlemlerinde kullanılan cihazlar, "ufak maddesel titreşimlerle" suyu işlemektedir. Bu çok hassas derecedeki enerji miktarları doğrudan ölçülemez. Sadece deneyler (örneğin Spagyrik, tadına bakma) ile etkileri fenomenler olarak algılanabilir. Kullanım suyunu ufak maddesel titreşimli enerjizasyon ile işleyen cilıazlar birkaç yıldır piyasada bulunmaktadır. Suyun bir enformasyon taşıyıcısı olduğu ve böylece frekans örneklerinin su kütlelerinde depolanabileceği varsayılır; homoöpati [en ince zerreciklerde iyileşti rmenin yapılması işlemi] için de aynısı düşünülür. Bu çok hassas enerjilerin kaynağı, kristal ya da su içerikli maddeden (kuvars kumu, kireç, su) oluşan enformasyon hafızası veya girdap ve manyetikleşme etkileridir. Enerjetize suyun tadının daha taze olduğu, daha dayanıklı olduğu, kireç tabaka oluşumlarını engellediği ve kısmen korozyonlardan da koruduğu belirtilmektedir. Manyetik ı:;iha zla rd a hesaplanabilir enerji katkılar ı varsa da, "esoterik" (gizli, sı r) cihazlarda ölçüm günümüzde teknik olarak mümkün değildir. 1 6. Klasik Fiziksel Su İyileştirmeleri Klasik fiziksel su iyileştirme cihazları yöntemine göre, daimi manyetik, elektro manyetik, elektro dinamik (gerilim impulsları) veya galvanik olarak su yapısına ve kireç-karbonikasit dengesini sağlayan Yeni WSJO Yakın zamanda veda edecek olan DVGW çalışmafoyü W 5I0'da, su işleme cihazlarının DVGW işareti alması için şartlar ve testler tespit edilmiştir. Bu koşullar basınç ve sıcaklık dayanımından hijyene (KTW), su kalitesi ve bakım kolaylığından etki derecesinin ispatına kadar uzanmaktadır. Örneğin etkinliğin kontrolü W 5 l 2'ye göre, ancak 20 m1/2 lgün'e yükselıilen su geçişi iledir. Su geçişi günlük I32 fasılada I ifa 20 1/dak arasında değişirken gerçekleştiği öngörülür. - ........... --- şekildedirler. Su içindeki homojen kristal çekirdek oluşumları geciktirilebildiği gibi hızlandırı ladabilir. En etkili efekt, iyileşti rme ile amorf (kristalize olmayan) ve daha az tutunabilir kireç oluşması ve normal akış koşullarında birikmemesidir. Sıcak su boruları temiz kalır. Su ısıtılmasında hacim başına yeterince kristalizasyon merkezi oluşturulursa, bakım aralıkları belirgin ölçüde uzar. Bu cihaz nesli, yüksek ısıtma yüklerinde (su kaynatıcı, elektrikli boylerler, W 512) veya plakalı ısı değiştirici kullanıldığında oluşan akış koşullarında daha az etkili olabilir. Bunun yanı sıra kısmen teknik olarak değerlendirilebilir efektler de(örneğin yüzey geriliminin azaltılması) ortaya çıkar. Bunların temeli, su bileşiminin geçici olarak değişimi ve böylece oksijen ve karbonik asit ayrışma özelliklerinin değişmesidir. Dahası, önceden oluşmuş kireç tabakası da pek çok durumda çözülür: Düşük alaşımlı çel ik kullanımlarda korozyon koruyucu tabaka oluşumu şeklinde bir yarar da, su parametreleri (pH-değeri, nötr tuz oranı, sertliği) malzemenin üzerinde buna izin verdiği ölçüde ortaya çıkar. Fakat pazardaki en geniş ürün yelpazesini, manyetik su iyi leştirme cihazları oluşturur. Bunlar ON 15'den 600'e kadar ebatları bulunan, debileri 2400m3/h'i aşabilen ünitelerdir. Daha büyük miktarlar ise, yüksek sargı üniteleriyle işlen i lebi lir; buradaki sınır değer DNl 500'dür. 7. DVGW-Kon1rol İşaretiyle Elektrolitik Yöntem 1997 yılında ilk elektro dinamik su iyileştirme cihazı W 512 testinden daha yeni geçmişken bir soru yöneltilmişti : Bu o güne kadarki anlamda bu, fiziksel bir cihaz mıdır? W 512 testi öncelikle bir kara kutu testi şeklinde düşünülmüştü. Bu test•ile böyle bir su iyileştirici cihazın gerçekten de taş oluşumlarını düşürmekte etkili olup olamayacağının kontrol edilmesi isten mişti. Su kalitesine etkiler ve pratikten uzak test koşulları eleştirildi. Bu durum cihazların daha iyi tanımlanmasına, çalışma tiplerine göre farkl ı kategorilerde yer al masına (elektro dinamik, kimyasız, alternatif) ve kullanıma elverişlilik kontrollerine yol açmış ve sonunda yeni W 51 O dahilinde tespit edilmiştir. 177 "' C> C> N ö ~

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=