(") o o N :5 >, w (") "' >, ., "' -., "' ·;;; ~ ler, muhtemel yüklenici ile birlikte geliştiriliyor. c. İhaleler ve işin yapım zamanı yapımcı firmalar tarafından yönlendiriliyor. d. Proje, uygulama ve denetim süreçleri birbirinden ayrılmamış görünüyor. Proje ve uygulama, ihaleyi alan firma tarafından gerçekleştiriliyor. Denetim grupları ise yeterince bilgili ve/veya yetkili değil; Proje ve denetim, uygulamacıdan bağımsız, bilgili ve yetkili gruplardan tarafından gerçekleştiri lmelidir. e. Rezervuar hakkında neredeyse hiçbir bilgi yok iken, ısıtma sistemi projelendirilip uygulamaya sokuluyor. f. Rezervuar araştırması, otomasyon, bölgesel enerji analizi gibi pekçok proje unsuru, projenin ilk maliyetinin küçük gösterilmesi amacıyla, proje içine alınmıyor. g. İşletme maliyetlerinin ne olacağı projelerin gelişimi esnasında hiç göz önüne alınmamaktad ır. h. Projelerin içinde saha işletilmesi konusunda hiçbir doküman geliştirilmemektedir. İşletilen sahalarda sonradan saha gözlemlerinin başlatılması mümkün olsa bile, sahanın başlangıç şartlarının ne olduğu artık bilinmemektedir. ı. Sistemlerin işletme organizasyonu gereği gibi yapılmıyor. i. Jeotermal bölge ısıtma sistemlerinin mekaniktesisat tasarımı, ülkemizdeki mekaniktesisat tasarımı düzeyinin altında kalmaktadır. Anlaşılacağı gibi, kurumsal sorunlar en fazla yasal altyapının olmamasından kaynaklanmaktadır. Bunun sonucu olarak, gerekli yetki ve sorumluluk kurumlara verilememektedir. Özel sektör, yasa ve yönetmelikler olmaksızın, uzun dönemli jeotermal yatırımlara girmek istememektedir. Gelecekte bir yasa çıkarılsa bile, o yasanın felsefesini şimdiden bilmenin imkanı yoktur. Eğer bir yasa yürürlüğe girerse, uygun olmayan pratikleri uygulayıp, jeotermal kaynakların heder olması önlenecek ve kaynaklar korunacaktır. Jeotermal kaynakların korunmasının diğer bir yolu da, onların dengeli kullanımını sağlayan projelerin yaratılmasıdır. Şimdiye dek, olağanüstü güzellikteki jeotermal kaynaklarımız olan Pamukkale ve Karahayıt'ın korunmasını hedefleyen, Serpen vö., (1995) ve Serpen vö., (1996) tarafı ndan önerilen iki proje [6,7] dikkatten kaçmıştır. Bu çalışmalar bu yörelerde turizm amacıyla kullanılacak sıcak suyun yakın diğer jeotermal kaynaklardan taşınarak sağlanmasını ve doğal traverten oluşumunu sağlayan suların da doğal akışlarına bırakılmalarını öngör156 mekteydi. Kaynakla ilgili meselelerde büyük ölçüde yasa ve yönetmeliklere bağlıdır. Eğer, Serpen ve Toksoy, (2000) ve Serpen, (2003) [8,2) tarafından önerilen "İntegre Kaynak Yönetimi" felsefesini benimseyen bir yasa ile yönetmelikler yürütmeye konulursa, kaynakların sürdürülebilir yönetimi ve doğal kaynakların korunması sağlanacak, böylece kaynakla ilgili sorunlar kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Öte yandan, yasa ve yönetmelikler yetersiz sondaj makinaları ve donanımlarıyla, sondaj programı olmaksızın, standart dışı malzemelerle ve emniyet vanası kullanılmadan yapılan sondaj işlemlerini mutlaka kontrol altına alacaktır. Ayrıca, yasa ve yönetmelikler uygun jeotermal pratiklerinin uygulanmasını zorunlu hale getirecek ve onları yakından izleyecektir. Bu da, sondajla ilgili sorunları ortadan kaldıracaktır; çünkü Türkiye bu konuyla ilgili mühendislik bilgisine, deneyimli sondaj elemanlarına, gerekli kapasitede sondaj makina ve donanımlarına sahiptir. Türkiye formasyon değerlendirmesi donanım ve bilgisine sahip olmasına rağmen bunları yeteri kadar sık kullanamamaktadır; çünkü jeotermal enerjiye yatırım yapıp kullanmak isteyen kurumlar rezervuar tanımlamasının değerine önem vermemektedirler. Yerel yöneticiler ve idari yetkililer, bir kaynağın fizibilite çalışmasında yapılması gereken rezervuar değerlendirilmesi için veri tabanı olan rezervuar tanımlamasının bilincinde değildirler. Bundan ötürü, jeotermal kaynakların yanlış kullanımına bilmeyerek de olsa göz yummaktadırlar. Onlar, yüzey donanımları için yapılacak fizibiliteyi dikkate almakta ve bir jeotermal rezervuarın sürdülebilir uzun dönem üretilebilirliği ni dikkate almamaktadır. Yasalar ve yönetmelikler gerekli elemanlar olsa bile, bu tür yanlış yaklaşımları ortadan kaldırmak kolay olmayacaktır. Bu bağlamda bilim adamlarına, gördükleri yanl ı şlıkları yazdıkları makaleler ve kongrelerde sundukları bildirilerle halkın bilgisine sunmak görevi düşmektedir. Türkiye'de şimdiye dek birçok merkezi ısıtma sistemi inşa edilmiş olup, bunlar şöyle veya böyle çalıştı rılmaktadır. Kurulan ilk sistemden sonuncusuna doğru bazı teknolojik ilerlemeler de kaydedil miştir. Bununla birlikte, bazı sorunlar ciddi çözümler beklemektedir. Güç ünitesi ve dağıtım şebekeleriyle ilgili sorunlar, kısmen optimizasyon çalışmaları eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Özellikle, uzun boru hatlarıyla ilgili maliyet etkinliği sorunları optimizasyonla çözülebilir. Sorunların büyük bir kısmı, kendi tesislerini en düşük maliyetle gerçekleştirmek isteyen yerel yöneticiler ve kamu kurumlarından gelmektedir. Onlar, baştan düşük tutulan maliyetlerin, daha sonra daha büyük olarak işletme ve bakım giderleri olarak kendilerine döneceğinin ayırdında, maalesef, değillerdir. Bu arada yasal eksi kl iğin, jeotermal enerji ile ilgili yapılan işlerin doğru bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlamak ve bu kaynaklara daha fazla zarar verilmesini önlemek üzere, üç önemli çalışma gerçekleştirilmiştir. Bunlardan birincisi, İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölümü 'nün İller Bankası'nın gözetip, finanse edeceği jeotermal projeler için tüm jeotermal operasyonları kapsayan 11 adet şartnamesidir [9). Bu çal ışmaları n ikincisi, İzmir ili civarındaki jeotermal kaynakların yönetilmesinde yasa ve yönetmelik eksikliği nden kaynaklanan sorunların üstesinden gelmek amacıyla, eski İzmir Valisi'nin talebi, Makina Mühendisleri İzmir Şubesi'nin desteği ve İzmir ili Jeotermal Enerji YDK'nun da yönlendirilmesi ve katkılarıyla detayları Serpen ve Toksoy, (2001 )'in çalışmalarında [8) verilen, yine İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliği Bölümü tarafından hazırlanan jeotermal enerji ile ilgili tüm işlemleri içeren kapsamlı bir yönetmeliktir. Bugün artık İller Bankası'ndan geçen ve İzmir İl'inde gerçekleştirilen (yönetmelik yürürlüğe henüz girmese de) projeler kontrol altına alınmış gözükmektedir. Üçüncü çalışma da, bu kongreye de sunulan "Jeotermal Enerji Yasası Taslağı" 'dır [2]. Kaynakça 1. Toksoy, M. and Seıpen, U., lnstitııtional, Technica/ and Econoıııic Prob/eıııs in Direct Use Ceotlıermal Applications in Tıırkey, CRC Traıısactions Vol. 24, San Diego, 200/. 2. Serpen U., Jeotermal Eneıji Yasa Tasansı, 9. Türkiye Enerji Kongresi'ne sunuldu, 2003. 3. Crant, M.A., Ceotherma/ Resoıırce Proving Criteria, Proceedings WCC 2000, Kyııslııı-Tolıııku. Japan, 2000, pp. 2581-2584. 4. Satman, A., Serpen, U., Oııı11; M., BalçovaNarlıdere Jeotermal Sahasının Rezervuar Peıformans Analizi, Balçova Jeotermal ltd. için Proje, İzmiı; 2001. 5. Karagülle, Z., Kişisel İletişim, İÜ Tıp Fakii/tesi, Tıbbi Ekoloji ve Hidroklimaıoloji ABD., 2002. 6. Serpen, U, Balta, M., Ugıır, Z., Satman, A., Pamııkkale Travertenlerinin Korunması için AlternatifÇözüm, 3. Ulusal Balneoloji Kong-resi, Pamııkkale, 1995. 7. Serpen, U., İnan, A.A., Satman, A., Conservation of Red Traverıins of Karahayıt-Pamukkale. Proceedings TJESS-96, Isı Trabzon Jnıernationa/ Energy and Environment Symposium, Trabzon, 1996. 8. Seıpen, U. and Toksoy, M., Regional Geotlıerıııal Resoıırce Management Po/icy in Tıırkey-A Regıılatoıy Drajl, CRC Traıısactions Vol 24, San Diego, 2001. 9. Seıpen U., ve Satman, A., Jeoıerınal Ope-rasyonlar içiıı Teknik Şarınameleı; İller Bankası için Proje, Ağustos, 2000, Ankara. il1J
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=