Tesisat Dergisi 93. Sayı (Eylül 2003)

M o o N ö >, w Prol Dr. Macit TOKSOY İYTE Makina Müh. Böl. 1972 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Makina Fakiiltesi, lsı Opsiyonu dalından Yiiksek Mühendis olarak ıııezıııı olan Toksoy, I 976'da Ege Üniversitesi Miilıendislik Bilimleri Fakiiltesi Makina Miilıeııdisliği Böliiıııii'ııde Doktorasını tamamladı. J984'te Dokuz Eyliil Üniversitesi Miilıendislik-Miıııarlık Fakültesi Makina Miilıendisliği Termodinamik Ana Bilim Dalı'nda Doçenı olan Toksoy, 1990 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Miilıendislik-Mimarlık Fakültesi Makina Miilıendisliği Termodinamik Ana Bilim Dalı'nda Profesör iinva111111 aldı. Toksoy lıalen İzmir İleri Teknoloji EnstitiisiiİYTE'de görev yapmaktadır. Dr. Umran SERPEN İTÜ Petrol ve Doğal Gaz Müh. Böl. I 967 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi, Petrol Miilıendisliği dalında yiiksek lisansıııı yapan Serpen, 2001 yılında İ. T. Ü., Petrol ve Doğal Gaz Miihendisliği'nde doktorasını tamamladı. I 976 yılından bıı yana çeşitli yıırıdışı projelerinde Jeotermal Uzman olarak görev yapan Serpen, 1987 yılından bıı yana İstanbul Teknik Üniversitesi Petrol ve Doğal Gaz Miilıendisliği Böliiıııii'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışmaktadıı: OZET Bu bildiri, Türkiye'deki doğrudan ve dolaylı Jeotermal ııygıı/aıııa/arda karşılaşılan aksaklık ve sorunları ıanıın/aıııakta ve onları kurumsal, teknik ve ekoııoıııik olarak grupları halinde s111,jlaııdırmakıadıı: Bıı sorunların arkasmdayalan nedenler derinlemesine ince/eıııııekıe ve çözümler sunu/maktadır. ABSTRACT lıı tlıis stııdy,failııres and problems tlwt occıır iıı Tıırkey eitlıer direct or iııdirect geotlıerııuıl applicatioııs are ideııtijied (lfU/ categorized as iııstitutioııal, techııica/ aııd ecoııomica/ groııps. Reasoııs lyiııg belıiııd tlıese problems are aııalyzed iıı detail and solııtioııs are presented. 152 TÜRKİYE1DE JIOTERMAL ENERJİNİN KULLANILMASINDA KURUMSAL, • • TEKNiK VE EKO OMIK ORU LAR lnstitutional, Technical and Economical Prpblems in Geothermal Energy (onsumptioıı-~rkey 1. Giriş Türkiye, geçmiş zamanlardan beri değişik kültürlerin jeotermal akışkanları yıkanma ve sağlık amaçlarıyla kullandığı bir coğrafyada bul u nmaktadır. Tarihi özelliklerine fazla ekleme yapılmaksızın, varolan yüzlerce kaplıca, hala milyonlarca insanı cezbeden eski kültürlerin devamıdır. Son yıllarda Türkiye, bu kaynaklara sahip birçok ülke gibi, çevre açısı ndan uygun jeotermal enerjiyi dolaylı bir kullanım alanı olan elektrik üretimi yanında, merkezi ı s ıtma sistemlerinde de kullanmaya başlamıştır. Bugün ülkemizde Kızıldere jeotermal santrali yanında, Balçova, Afyon, Sandıklı, Simav, Kızılcahamam, Gönen vb. birçok merkezi ısıtma sistemi çal ışmaktadır. Ülkemizde jeotermal enerji araştırmaları 1960'11 yıllarda başlamış, 1984'te elektrik üretmek amacıyla Kızıldere jeotermal santralıyla hız almış ve ilk merkezi ısıtma sistemi de 1987 yılında Gönen'de işletmeye açılmıştır. Doğrudan ve dolaylı kullanıma açılmış jeotermal sistemlerin planlama, gelişme ve işletme aşamaları dikkatle incelenirse, bazı aksaklık ve hatalar gözlenmektedir [1]. Bu bildirinin amacı çerçevesinde, o hata ve aksaklıklar araştırılarak kurumsal, teknolojik ve ekonomik olarak gruplandırılıp, değerlendirilmiş ve bundan sonra oluşmalarının önlenmesi için çözümler sunulmuştur. 2. Jeotermal Enerji Kullanımında Aksaklık ve Sorunlar Türkiye'deki jeotermal kaynaklarda kurulu sistemlerde karşılaşılan aksaklık ve sorunlar kurumsal, teknolojik ve ekonomik olarak sınıflandırılabilir. 2.1. Kurumsal Meseleler Kurumsal sorunlar, jeotermal enerji kullanım projelerinde kılavuz olarak görev yapacak ulusal ve yerel standartlar, yönetmelikler ve yasaların eksikliğinden kaynaklanmaktad ır. Ülkemizde jeotermal enerji büyük ölçüde, 1926 yılında çıkan "Sıcak ve Soğuk Maden Sularının Kullanımı ve Kaplıcalar Tesisatı" kanunuyla yönetilmektedir. O tarihte, değil Türkiye'de, dünyada bile enerji krizleri, çevre sorunları ve su tedariki sorunları bulunmamaktaydı. Bundan ötürü, jeotermal enerjinin çok az b ilin diği ve alternatifenerji kaynağı olarak düşün ülmediği bir devirde çıkmış bir yasa ile, jeotermal kaynaklarım ızı sürdürülebilir bir biçimde yönetmemizin imkanı yoktur. Böyle bir kanunun, bizim 2000'li yıllarda ki beklentilerimizi karşılaması olası değild ir. Çevreyi ve olağan üstü güzellikteki jeotermal kaynakları mızı koruyan, kaynaklarımızı n sürdürülebilir ve verimli kullanımını sağlayan yasal ve teknik yetkilileri tanımlayan yeni bir kanuna gereksinimimiz vardır [2].

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=