"CE işareti" Avrupa normlarına uygunluk anlamına gelmektedir. Bir ürünün, AB direktifleri ile belirlenen; sağlık, güvenlik, çevre ve tüketicinin korunması gereklerine uygun olduğunu gösteren bir birlik işaretidir. CE işareti, yalnızca ürünün asgari güvenlik koşullarına uygun olduğunu gösterir. " Yeni Yaklaşım: 1985 yılında benimsenen yeni yaklaşımda; ürünlerin tek tek standartlarının uyumlaştırılması yerine, birbirine benzeyen ürünler aynı grupta toplanarak, tek bir direktif ile asgari güvenlik koşulları sağlanmaya çalışılmıştır. Temel gerekler hazırlanan direktiflerle belirlenirken, ürünün kalite düzeyini belirleyen ayrıntılı teknik kurallar ise CEN, CENELEC ve ETSİ (*) tarafından belirlenen standartlarla belirlenmektedir. Yeni yaklaşım kararı kapsamında yayımlanan direktiflerde; ürünün tanımı, taşıdığı riskİer, sahip olması gereken asgari güvenlik koşulları,uygunluk değerlendirme prosedürleri, ayrıntılı bir şekilde belirlenir. Bir ürün, birliğin tüm ülkelerinde ayni özellikler için ayni uygunluk değerlendirme prosedürlerinden geçeceğine göre, bu prosedürlerin sonucunda ayni şekilde belgelendirilmesi ve işaretlenmesi uygun olacak ve kolayıık sağlayacaktır. Yeni yaklaşım politikası doğrultusunda, tek bir birlik işaretinin yer alması fikrine gidilmesi sağlanmıştır. Bu işaret CE işaretidir. Özetle "CE işareti" Avrupa normlarına uygunluk anlamına gelmektedir. Bir ürünün, AB direktifleri ile belirlenen ; sağlık, güvenlik, çevre ve tüketicinin korunması gereklerine uygun olduğunu gösteren bir birlik işaretidir. CE işareti, yalnızca ürünün asgari güvenlik koşullarına uygun olduğunu gösterir. Ticari açıdan da, ürünlerin bir üye ülkeden diğerine dolaşımı sırasında bir çeşit pasaport işlevi görmektedir. Bu güne kadar 21 adet yeni yaklaşım direktifi yayınlanmış olup AB içinde pazarlanan ürünlerin %40'ı bu direktifler kapsamındadır. Global Yaklaşım: 1 989 yılında benimsenen üye ülkelerin, ürünün test, muayene ve /veya belgelendirme konularında da aynı mevzuatı uygulamaları ile ilgili yaklaşımdır. Modüler Yaklaşım: 1990 yılında benimsenen modüler yaklaşımın ana hedefi ürünlerin özelliklerini ve taşıdıkları risk oranlarını dikkate alarak uygunluk değerlendirme yöntemlerini belirlemektir. A'dan H'ye kadar olmak üzere toplam 8 adet modül vardır: t MODÜL A: İç üretim kontrolü, t MODÜL B: Tip incelemesi, t MODÜL C: Tipe uygunluk beyanı, t MODÜL D: Üretim kalite güvencesi, t MODÜL E: Ürün kalite güvencesi, t MODÜL F: Ürün doğrulaması, t MODÜL G: Birim doğrulaması, t MODÜL H: Tam kalite güvencesi. Modül A,G ve H hem tasarım hem üretim aşamalarını, Modül B sadece tasarım aşamasını ve Modül C,D,E ve F ise sadece üretim aşamasını kapsamaktadır. Mevzuat hazırlayıcılar, modüllerden faydalanarak üreticiye ürünün teknik düzenlemelere uygunluğunu kanıtlayabilmeleri için birden fazla alternatif sunabilmektedirler. Ürünün özelliğine göre, uygun olan modüller ürüne İlişkin direktiflerde belirtilmektedir. Ürünün direktifinde birden fazla modül kombinasyonu bulunmakta ve üretici isterse bunlardan birini isterse de ürünün harmonize edilmiş Avrupa standardını uygulayabilmektedir. UÜylkuemmÇizadlıe Teknik Mevzuata şmaları 1/95 Sayılı OKK: Gümrük vergileri, eş etkili vergiler ve miktar kısıtlamalarının kaldırılması ortak ticaret politikalarının uygulanmasının yanı sıra, Teknik Mevzuat Uyumunu da öngörmektedir. (OKKnın 8. Maddesi teknik mevzuatın 5 yıl içeriside iç yasal düzenlemelere dahil edilmesini öngörmüştür.) 2/97 Sayılı OKK: Uyumlaştırılacak teknik mevzuat listelerini belirlemektedir. Söz konusu liste; oyuncak, makinalardan motorlu taşıtlara, tıbbi cıhazlardan tekstil ürünlerine kadar bir yelpazeye kadar uzanan geniş bir AB teknik düzenlemelerini içermektedir. 32 ana başlık altında yaklaşık 320 adet teknik düzenleme bulunmaktadır. TESİSAT DERGİSİ lfllll SAYI 81 EYLÜL 2002 TÜRKAK'ın kuruluşu tamamlanmış, 2001 ortalarından itibaren çalışmalara başlamıştır. Teknik mevzuat uyumunun önemli bir kısmını içeren ve ilgili kuruluşlarca uyumlaştırılan teknik mevzuatın etkin bir şekilde uygulanabilmesi için gerekli olan hukuki alt yapıyı tesis etmek üzere "Ürünlere İlişkin Teknik Mevzuatın Hazırlanması ve Uygulanmasına Dair 4703 Sayılı Kanun" yürürlüğe girmiştir. (R.G 1 1 Temmuz 2001 ). Bu Kanunla Hedeflenen; t İnsan sağlığı, can ve mal güvenliği,çevre ve tüketicinin korunması yönlerinden, t Güvenli ürünlerin iç ve dış piyasalara sürülmesini sağlamak, t İhracatçılarımızın uygunluk değerlendirmesi faaliyetlerini, AB'nin test ve belgelendirme kuruluşları yerine, AB tarafından tanınan yerli test ve belgelendirme kuruluşlarına daha az maliyetle yapılmasını sağlamak, t AB ülkelerine yapılan ihracatlarda, ticarette teknik engelleri ortadan kaldıracak ürünlerimizin gümrüklerimizden geçmek için gerekli ürün pasaportuna kolaylıkla sahip olabilmek, t Türk ürünleri, AB normlarına uygun olarak dış piyasaya arz edileceğinden, AB üyesi ülkelerin pazarlarında serbest dolaşacak olabilmesi sebebiyle ihracatta rekabet gücümüzün yükselmesi, t AB Teknik Mevzuatına uygun ürünler iç piyasada üretileceği için, ürünlerimizin iç piyasada, gerek AB, gerekse diğer ülkelere ait ürünler karşısında rekabet gücünü yükseltmek, olarak konulmuştur. Bu kanunun uygulama usul ve esaslarını belirleyen ilgili yönetmelikler yürürlüğe girmiştir; t Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimine Dair Yönetmelik (R.G. 17 Ocak 2002,) t CE Uygunluk İşaretinin Ürüne İliştirilmesine Dair Yönetmelik( R.G 17 Ocak 2002)
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=