Tesisat Dergisi 354. Sayı (Haziran 2025)

44 TESİSAT • 06 / 2025 PUSULA İŞ YERINDE KISKANÇLIK VE HIRS!.. LEVENT TAŞKIN YÖNETİM DANIŞMANI Hepimiz de var olan bazı duygular günlük yaşamımızda ikili ilişkilerde ortaya çıkar. Bazen kendimizi tanıyamayız, bazen de tanıdığımızı düşündüğümüz bir kişinin hiç ummadığımız tavırları ile karşılaşırız. İçinde bulunduğumuz ortam, gördüğümüz muamele veya tavır, başarısızlık, yaşadığımızı düşündüğümüz haksızlık, yoğun stres, aşırı iş yükü vs. gibi birçok etken bazen kişileri istemsizce tepki vermeye zorlar. İnsan olmamızın doğasında var olan bu tepkileri verirken önemli olan haklıyken haksız duruma düşmeyecek şekilde, doğru ifadelerle, sakin bir ses tonu ile ve nezaket kuralları içerisinde tepkimizi verebilmektir. Aksi takdirde hem dinlenilmede ve anlaşılmada hem de kendinizi doğru ifade etmede başarısızlık gelir. Doğru zaman, doğru ifade ve doğru kişilerle yapılan akıllıca iletişimler, tepki vermek de olsa her zaman sizin kontrolünüzde olur ve avantajlı bir sonuç getirir. İş yerinde baş edilemeyen veya çoğu zaman öngörülemeyen tepkilerin ya da size karşı beklemediğiniz hareketlerin altındaki neden, iş arkadaşlarınızın hırsı, kıskançlığı ve çekememezliği olabilir. Genelde sosyal ilişkilere, arkadaşlığa, dostluğa çok önem veren bir yapıdayız. Konuşmayı, anlatmayı ve özellikle dedikoduyu çok seven bir toplumuz. Gözlerimiz hep açık, kulaklarımız hep etrafı dinler ama bunu kendimize itiraf edemeyiz. Temelinde yatan çok ama çok meraklı oluşumuzdur. Merak sürekli sizinle ilgili olmayan her konuyu bilmek, duymak ve hatta bunun için özel çaba göstermeyi gerektirir. Sigara içme alanları, çay ve kahve bahanesi ile bir araya gelmeler, öğle yemekleri, whatsup grupları, kim o gün yöneticiyle görüştü ve ne konuştular acaba sorgulamaları beraberinde gruplaşmaları, dedikoduyu ve merakı gidermek için işe odaklanmak yerine şirketin muhtarı olmaya odaklanmayı beraberinde getirir. Bu tür bir ortamda kişilerin birbirini kıskanmaması veya sürekli kendisi ile başkasını kıyaslayıp haset etmemesi mümkün değildir. Herkesin kendi işine odaklandığı, iş veriminin yüksek, ölçülebilir kriterlerle performansların değerlendirildiği, yetkin ve nitelikli çalışanların olduğu iş yerlerinde de merak ve dedikodu çoktur. Ancak bu tür yerlerde hırs daha ön plandadır. Bu tür işyerlerinde çalışanların sıklıkla kendilerini diğer çalışma arkadaşlarıyla kıyaslamasına olanak tanınır. Performans analizleri ve performans değerlendirme sistemleri ile çalışanların başarıları ölçülebilir durumdadır. Performanslar, başarılar takdir edilir ve ödüllendirilir ve şeffaf olarak açıklanır. Böylelikle, çalışanlar arasında rekabet de kaçınılmaz olmaktadır. Her çalışan daha fazla görev almak, daha öne çıkacak projelerde yer almak, daha fazla hiyerarşide iyi bir pozisyona ulaşmak için hırslarını üst düzeyde tutarlar. Bu nedenle kendilerinden önde olan veya daha iyi projelerde yer alan kişileri çok kıskanırlar. Onlara bunu belli etmezler ama kendi dünyalarında kendilerini yiyip bitirirler. Rekabetin getirdiği kıskançlık daha seviyelidir ama kişiye verdiği yük daha fazladır. Kıskançlık aslında aynı ego gibi her insanda olması gereken bir duygudur. Önemli olan bu tür duyguların kişi tarafından kontrol edilebilmesidir. Kıskançlık da stres gibidir, bünyenizi ve duygu yapınızı bozar. Kıskançlık rekabeti artırır, hatta kıskandığınız konu sizin lehinize oluştuğunda sizi motive eden ayrı bir motivasyon kaynağıdır. Kıskançlık doğru kullandığı-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=