Tesisat Dergisi 323. Sayı (Kasım 2022)

62 TESİSAT • Kasım / 2022 SEKTÖRDEN Aile Şirketleri ve Kurumsallaşma - 2 MEHMET YAŞAR BAHÇİVAN BVN İcra Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü “Başarılı olmak isteyen kim- sede organizasyon yeteneği bu- lunmalıdır; çünkü hiçbir nehir kaynağından yukarı akmaz, hiç- bir iş, başında bulunan adamın seviyesinden yukarı çıkamaz.” (Vehbi Koç) Ülkemizde ve dünyada, kamu dışındaki işletmelerin büyük çoğun- luğunun aile işletmesi olduğu çeşitli araştırmalarla saptanmıştır. Bu se- beple aile işletmeleri, sosyal ve eko- nomik hayatta son derece önemli bir yere sahiptir. Bu öneme istinaden ülkelerin ekonomilerinde lokomotif görevi üstlenen aile şirketlerinin sür- dürülebilir olabilmesi için olmazsa olmazlarından biri doğru zamanda kurumsallaşma sürecini başlatmak olmalıdır. Kurumsallaşma süreci; işlet- melerin kişilerden bağımsız olarak misyonlarını ve vizyonlarını belirle- yip benimsemeleri, stratejik planları doğrultusunda faaliyet göstermeleri, standartlarını ve süreçlerini netleş- tirmeleri, hızlı değişen çevre ko- şullarına ayak uydurabilecek çevik organizasyonel yapıyı oluşturmaları sürecidir. Yani işletmelerin kendisine özgü iş yapma şekillerini, yöntemle- rini kültür haline getirme sürecidir. Bu sürecin en önemli amacı işlerin daha doğru bir şekilde işlemesini sağlamaktır. Kurumsallaşmada “Doğru za- man” kavramına kısaca bir vurgu yapmak isterim. Zira kurumsallaş- manın başarılı olabilmesi için işlet- melerin öncelikle belirli bir büyük- lüğe ulaşması gerekmektedir. Aksi takdirde bir önceki yazımda belirtti- ğim bazı evreler tecrübe edilmeden geçilmiş olur ki bu da kurumsallaşma çabalarının başarısını olumsuz yön- de etkiler. Bildiğimiz gibi aile şirket- lerinin gelişim evreleri; girişim ve işe başlama evresinden, tasfiye evresine kadar dokuz evreden oluşuyordu. Bu evrelerin her birinde aile işletmeleri sahipleri ve yöneticilerinin yapmaları gereken bazı işler, atmaları gereken bazı adımlar vardır. Yukarıda da kısaca değindiğim gibi, kurumsallaşmanın hangi evrede başladığı çok önemlidir. Aile işletme- lerinin gelişim evrelerinden üçüncü evre olan büyüme ve gelişme evresin- de, bu süreci başlatan şirketlerin daha başarılı olduğu ve işletmeyi 3. nesle daha kolay taşıdıkları görülmüştür. Bu aşamadan sonra görülen mülki- yet genişlemesi evresi aile bireyleri- nin canla başla çalışarak kazandığı, gayrimenkul ve araçlarla kendilerini ödüllendirdiği evredir. Sonrasında doyum noktasına ulaşmasıyla birlik- te, (eğer işletmede kurumsal bir yapı yoksa) sıkıntıların başladığı evredir. Çünkü finansal kaynakları ve odağı işten çeviren 2. nesil, daha çok lüks ve rahata alıştığından, hesapsız har- camalar yapıp şirketi zora sokabili- yor. Yine gelişim evrelerinden altın- cı evre olan kurucu aile büyüğünün eski başarıları bekleme evresinde, aile büyüğünün başarıların gerçek- leşmediğini görmesi üzerine, sistem arayışı ve profesyonelleşme ihtiyacı hissediliyor. İşte tam bu aşamada artık kurumsallaşma olmazsa olmaz bir kavram olarak işletmelerin kar- şısına çıkıyor. Fakat kurumsallaşma çalışmalarını bu aşamada başlatan şirketler genellikle başarılı olamıyor dolayısıyla yeni kuşaklara sağlıklı bir devir başlayamıyor. Sonrasında ise maalesef dokuzuncu yani son evre olan tasfiye dönemi başlıyor. Yeni kuşaklara sağlıklı devredebilen işlet- meler ise tekrar başa dönüp girişim ve işe başlama evresine dönüyor ve süreç onlar için sıfırdan başlamak durumunda kalıyor. Kurumsallaşma; "Şirketin tama- men profesyonellere terk edilmesi, kontrolün elden çıkarılması, şirket sırlarının dışarıya aktarılması" de-

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=