Tesisat Dergisi 287. Sayı (Kasım 2019)

FUARIN ARDINDAN TÜRKIYE’DE IKI YENI ÜRÜN ILE ILK VE TEK ÜRETICI OLDUĞUNUZU BILIYORUZ. ÜRÜNLER HAKKINDA BIRAZ DAHA BILGI VERIR MISINIZ? Mustafa Baygan: Kısaca anlatmaya çalıştığımız gibi ISK-SO- DEX 2019 Fuarı’nın bir elin parmakları kadar olan yeni ürünleri içinde biz RD Grup olarak “ilk ve tek üreticisi” olduğumuz iki yeni ürünümüzü tanıttık. En önemlisi “endirekt adyabatik iklimlendirme cihazı” idi. İlkini 2012 yılında üretip sanayi kullanımına sunduğumuz ve yıllar içinde test ettiğimiz ciha- zımız, dünya genelinde fosil yakıt mücadelesi verilen son yıllarda, iklimlendirme cihaz üreticilerinin en önemli Ar-Ge çalışmasıdır. Bildiğimiz kadarı ile Avrupa’da çok az sayıda üretici var. RD Grup olarak 50 yıla yakın sektörel tecrübemizi uzun yıllardır bu konu üzerine teksif ettik. Erkut Bey’in Ar-Ge çalışmaları Türkiye’de bu konuda ilk üretici olma şansını bize verdi. İlaveten, üreticisi olduğumuz ve NACA’nın kalbi dediğimiz polimer malzemeden üretilen eşanjörler önemli özelliklere sahipler. Yüzde 100 hijyen özelliğe sahip, asidik ortamlara dayanıklı, kaçak oranı çok düşük, çeşitli geometriler ve ara ölçülerde üretilebilir. Çapraz akımlı, çapraz-ters akımlı, ikiz tek beden gibi alternatifler var. Polimer eşanjörler, ısı geri kazanımlı havalandırma cihazlarında, klima santrallerinde, kapalı yüzme havuzu nem alma cihazlarında, hastane kli- matizasyonunda, çeşitli proses ve soğutma uygulamalarında kullanılabilmektedir. ÜRETIM TESISINIZ NEREDE? Kemal Kılıç: İzmir, Kısıkköy’de mütevazı bir üretim yeri- miz var. Polimer eşanjörlerin montajını burada yapıyoruz. Küçük ısı geri kazanım cihazları da burada monte ediliyor. Hedef bütün parçaları yan sanayiden temin etmek ve RD Grup olarak kendimizi bir montaj noktası olarak görmek. Biz önemli bir Ar-Ge ekibiyiz. Bütün tasarım bize ait. Bütün parçalar yerli veya yabancı kendi konusunda bizi mahcup etmeyecek tedarikçilerden temin edilir ve tarafımızdan kendi montaj bölgemizde veya yine beraber çalıştığımız partner kuruluşlarda üretimleri tamamlanır. Bu konularda bir yeniliği Türkiye’ye getirmeye gayret ediyoruz. Kendimizi bir otomobil fabrikası gibi görüyoruz. Otomobil fabrikaları tasarım dâhisi- dirler. Ancak, bütün parçaları dışardan alırlar, kendileri hemen hemen hiç bir parça üretmezler, bazen büyük kaportayı kendi kalıpları ile preslerler, çoğu zaman o parçalar da bir tedarikçiden gelir. Kaportanın, ilk montaj sonrası özel boya işlemini yaparlar ki montaj bandı sonrasında adım adım bir yürüyüş başlar. İşte bizi, bu üretim yöntemi ile mukayese edin. Biz üret- tiğimiz bir iklimlendirme cihazının tüm aşamalarını kendi bünyemizde yapabilme becerisine sahibiz. Ancak bu yanlışa kesinlikle düşmek istemiyoruz. Yan sanayide ölçek ekonomisi ne kadar gelişirse, biz daha kaliteli bir parçayı düne nazaran daha ucuza temin ederiz. Açık olarak ifade etmek gerekirse, aylık milyonlarca $ veya € üretimi bile bu tarzda üretme ve onu yönetme becerisini kendimizde geliştiriyoruz. Sanırım bizi binlerce metrekare fabrikaya sahip olarak hiç göremeye- ceksiniz. Hep son montaj noktasında olacağız. Yıllar öncesin- Kemal Kılıç © TESİSAT 60 Tesisat / Kasım 2019 tesisat.com.tr