Tesisat Dergisi 287. Sayı (Kasım 2019)

16 Tesisat / Kasım 2019 tesisat.com.tr KONUK YAZAR TANER YÖNET ISKAV Yönetim Kurulu Başkanı İKLİM KRİZİ, İKLİMLENDİRME SEKTÖRÜ VE BİREYSEL SORUMLULUKLAR E vrim sürecinde dünyamızda pek çok kitlesel yok oluş yaşan- mıştı. Bu yok oluşların özellikle 5’i büyük yok oluş olarak adlandırılır. Yüzlerce milyon yıl içerisinde farklı dönemlerde gerçekleşen büyük yok oluşlar nedeniyle dünya üzerindeki türlerin %90’ını yok oldu. 5 büyük yok oluşun nedenleri arasında, volkanik hareketler, buzul dönemleri, okyanus tabanlarından metan salımı, asteroit çarpmaları sıra- lanabilir. İnsanın dünya yüzeyine dağılması, nüfusunun artması, teknoloji kullanır hale gelmesi ile birlikte artan konfor ve enerji ihtiyacının karşılanması için fosil kaynaklı yakıtlara yönelindi. Yer altında milyonlarca yılda depolanmış olan fosil kaynaklı yakıtların giderek daha çok kullanılması ile birlikte açığa çıkan CO 2 gazı atmosferde sera gazı tabakasının kalınlaşmasına ve dünyadan uzaya çık- ması gereken ısının çıkışını engelleyerek dünyadaki ortalama sıcaklıkların yüksel- mesine neden oldu. 10 yıl gibi kısa bir gelecekte tüm dünyada sert tedbirler uygulanmazsa ve ortalama sıcaklık artışı en fazla 2°C ile sınırlandırılmazsa dünya 6. kez büyük yokoluş sürecinden çıkamayacak. 6. yokoluş süreci maalesef insan kaynaklı. Bilim insanlarının tüm uya- rılarına ve ortaya koydukları kanıtlara rağmen siyasi erkler, egemen güçler, endüstri tekelleri sadece mevcut ikti- darları ve günlük kazançları uğruna ya bir şey yapmıyorlar ya yaparmış görü- nüyorlar ya da en tehlikelisi, iklim krizi- nin olmadığını söylüyorlar. Ortalama sıcaklıklarda bugüne kadar olan artışlar dünyada iklim şart- larını değiştiriyor. Deniz suyundaki ısınmayla birlikte buzullar ve ısınan hava nedeniyle Himalayalar gibi yük- sek dağlardaki buz kütleleri hızla eriyor. 1979-2001 yılları arasında 48 milyar ton buzul erimişken, 2001-2017 yılları ara- sında eriyen buzul kütlesi 134 milyar ton olmuş. Eriyen buz kütleleri denizlerdeki su seviyesini yükseltmekte ve kıyı böl- gelerindeki yerleşimlerin bir kısmının su altında kalmasına, dağlarda eriyen buz kütleleri de su kaynaklarının hızla yok olmasına neden oluyor. Kasırga ve fırtınaların şiddeti ve sayısı artmakta, yağmur yağma ara- lıkları seyrelmekte, düzenli yağışlar yerini ani ve aşırı yağışlara bırakmakta. Kısa süreli aşırı yağışlar toprak tara- fından aynı hızla emilemediğinden yer altı suları yeterince beslenememekte, sular kullanılamadan denizlere dön- mekte. Bu durum, kuraklığı arttırıyor ve suya erişimi zorlaştırıyor. İklim krizi nedeniyle yaşam şartlarının daha da kötüleşecek, çoğunlukla zaten geri kal- mış bölgelerden gelişmiş ülkelere göç hareketleri artacak, büyük kargaşalar ve hatta savaşlar çıkacak. İklim krizinden, iklimlendirme sektörü nasıl etkileniyor? Yükselen ortalama sıcaklıklar, yaşam

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=