Tesisat Dergisi 276. Sayı (Aralık 2018)

18 Tesisat / Aralık 2018 tesisat.com.tr KONUK YAZAR larımız çok büyük bir oranda satış mühendisi olmaktadırlar. Yani diğer bir deyişle yabancı ürünlerin pazarlaması. Bir mühendisin ana amacı Ar-Ge ve ÜRGE olmalıdır. Satış mühendisi teri- mini anlamakta zorlanmaktayım. Satış elbette onurlu ve gerekli bir daldır ve mühendislikle de yakın ilişkisi vardır ve olmalıdır. Ancak satış mühendisi diye bir meslek yoktur. Gençlerimizin Ar-Ge ve ÜRGE’ye yönlendirilmesinde üniversitelerden çok sektörün sorumlu- luğu bulunmaktadır. Sektörün bu bağ- lamdaki çalışmaları kent tasarımına ve yeşil kent oluşumlarına yansımalıdır. Son zamanlardaki cam kuleleri hemen hemen hiç tartışmıyoruz. Yabancı bir makalede “Yoğun kentleşmeye evet ama ne kadar yoğun? Bunun cevabı yok” deniliyor. Gerçekten de yok. Yap- tığımız bir çalışmada ise sürdürülebilir bir kentleşmede ortalama kat sayısının on katın üzerinde olmadığı görülüyor. Özellikle bu bilgi ülkemizin gerçekleri ile örtüşmektedir ama bu ipucunu yeterince özümseyip topluma yayabi- liyor muyuz ve yetkililerle görüşebiliyor muyuz? Bu da sektörel bir sorun olarak karşımızda duruyor. STANDARDIZASYON Sektör standartları ister istemez yabancı kaynaklı ve özellikle EU baş- lıklıdır. Artık TSE standartlarını unutalı yıllar oldu. Çok yıllar önce geliştirdiği- miz ısı pompaları ve döşemeden ısıtma standartlarından bir kopya almak üzere TSE merkezine gittiğimde, “Artık yok!” denilince, “Peki arşivde de mi yok?” diye sorduğumda; “Onların hepsini SEKA’ya hurda kâğıt olarak gönder- dik” dediler (O zamanlar SEKA faali- yetteydi). Bu anekdotun üzerine başka söylenecek söz yoktur sanırım. Hal bu ki yabancı standartlar ile uyum içeri- sinde ülkemize ve sektöre uygun, hiç olmazsa Annex’lerin, yani ülkeye özel eklerin çıkarılması gerekir. ÜRETIM (YERLILEŞME VE YERLI ÜRETIM) Teknokent ve OSEB’ler ile bir çatı altında birleşerek düzenli ve sürdürü- lebilir bir düzen içerisinde yerli üretimi gerçek anlamda gerçekleştirmeliyiz. “Hangi OSB’de ne gibi makine parkı var, kim ne yapıyor?” hakkında ülke çapında bir veri bankası bile şu anda mevcut değildir. Eşgüdüm ve ortak bir veri bankası kaçınılmazdır. Bir OSB bünyesinde metro araçları yapılıp, ihraç edildiğini acaba kaçımız biliyor? TASARIM Yerli bilgiye ve tecrübeye dayalı tasarımı gerçekleştirmedikçe, yerli üretim mümkün değildir. Sadece yerli tasarım değil, önemli tasarım araçlarını ve yazılımları da mutlaka bizler geliş- tirmeli ve uygulamalıyız. ENERJININ AKILCI KULLANIMI Bu başlık akıllı bina ve akıllı kent ile karıştırılmamalıdır. Enerjinin akılcı kullanımı: enerjinin faydalı iş oluşturma potansiyelinin, kısaca üretim kalitesi- nin uygun (Örneğin elektriğin yaklaşık yüzde 100’ü, doğalgazın yüzde 86’sı, 50 °C sıcaklıktaki atık ısının yüzde 12’si), yani arz ve talep kalite denge- sindeki taleplere yönlendirilmesi, bu kalitenin uygun yerde, uygun zamanda ve uygun kalite sıralamasında kısacası uygun oranlarda kullanımıdır. Ülke- mizde bu oran yaklaşık yüzde 25 dola- yındadır. Bunu arttırmak elimizdedir ve sermayeden çok akıl işidir. AB’ye sunduğumuz bir yayına göre; AB’nin 20-20-20 hedeflerine ek olarak, akıl- cılıkta da en az yüzde 20 puan artışı öngörmekteyiz ve önerilerde bulun- maktayız. Bu öneriler uygulanmadığı sürece, enerji verimliliği, tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynakları ile CO2 salımlarının artış hızı azaltılabilse de ekonomik kalkınma ile CO2 salımları arasındaki paralel davranış kırılama- makta (Decoupling: Ayrışım) dolayısı ile salımların küresel bağlamda 1990 düzeyine geri indirilmesi, enerjinin akılcılık oranının (Ekserji Verimliliği) önemli ölçüde arttırılmasına bağlıdır. Bu alanda ülkemizin ve sektörümüzün olası katkıları ve getirileri maddi geti- riler de dâhil olmak üzere inanılmaz boyuttadır. SISTEM BASAMAKLANDIRMASI (DIJITALLEŞME) Gerçekten dünyamız dijitalleşmeye doğru hızla akıyor ve bunun başka bir seçeneği de yok, geri dönüşü de yok. Bu teknolojiyi de enerjinin akılcı kulla- CO 2 AYRIŞIMINDA BÜTÜNCÜL YAKLAŞIM

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=