111ölçülerek veya tahmin edilerek saptanmalı ve alıcı odasının iç akustik koşulları belirlenmelidir: R(f} = Ld(f) - Lk(f) - 1 O log A (f) /S, dB (2) Ld :Elemanı etkileyen gürültü düzeyi (spektral değerler) Lk : Elemanın öte tarafında gürültüden etkilenen mekan için ses düzeyi ölçütü (spektral değerler) A : Alıcı odasında frekanslara bağlı ses yotvculuk, m2 S : Bölmenin alanl, m2 (2) bağıntısında alıcı odasının ses yutuculuk özelliklerinin istenen yalıtımı nasıl etkilediği görülmektedir. (Boş oda, döşenmiş oda veya ağır mobilyalı oda gibi} Bu değer pratikte +,- 5 dB civarındadır. Ses yutuculUğunun çok tabakalı elemanlarda boşluk rezonansı etkisiyle ses geçiş kaybında olacak düşmeleri önlemesi açısından da yararı bulunmaktadır. Gerçekte, ülkemizde karıştırılan kavramlar olmasına karşın, ses yutuculuğu ve ses iletimi ayrı mekanizmalardır. İç bölmeler için yalıtım ölçütleri Çeşitli ülkeler için la biriminde istenen ses geçiş kayıplarının bazı iç yapı elemanları için öngörülen değerleri Tablo 3'de verilmiştir (12) Ülkemiz standartlarında bu konuda bir öneri bulunmamaktadır. Dış yapı el emanları için yal ıtım ölçütleri Yapıların cephelerini etkileyen dış gürültü düzeylerine bağlı olarak yapı elemanlarının sahip olmaları gereken ses geçirimsizlik özellikleri genellikle yukarıda belirtildiği üzere hesaplanarak ortaya konulur. Ancak bazı ülkelerin standartve yönetmeliklerinde uygulayıcıya kolaylık sağlamak üzere istenen performans değerleri hazır olarak verilmiştir. (Fransız Gürültü Kanunu'nda verilen tablo setl�ri ..ve Belçika standardı eğrileri gibi). Son yıllarda ITU'de yapılan bir çalışma ile ulaşım gürültülerine (kara trafiği, demiryolu ve havaalanı trafiği gürültüsüne} maruz kalan yapıların dış duvarları için yalıtım grafikleri hazırlanmıştır (Şekil 9) (13). Henüz uluslararası standartlarda yeralmayan bu konu için ISO l 40'ta revizyon çalışmaları sürdürülmektedir. Yapı elemanlarının ses yalıtımlarının değerlendirmesine ilişkin yöntemin seçimi; tasarım ve uygulamada başarılı bir yalıtım için büyük önem taşımaktadır. Kullanılan birimde gerek gürültü koşullarını ve gerekse insanın gürültüye tepkisini ve olumsuz etkilenmesini iyi belirtmelidir. Kimi zaman ülkemizde de görüldüğü üzere, yapım şartnamelerinde sağlanması istenen gürültü düzeyleri; "Leq, dBA"; iç ve dış yapı elemanlarının sahip olmaları gereken ses yalıtım değeri de "ortalama dBA" olarak belirtilmektedir. Toplam dBA değeri istenen yalıtımı yeterince tanımlayamadığı için elemanların istenen ses geçiş kayıplarının; elemanı etkileyen gürültü spektrosı gözönüne alınarak ayrı bir yöntemle hesaplanması gerekir. L 2. ÜLKEMİZDE DURUM Ülkemiz; günlük yaşamda en yaygın kirlilik türü olmasına karşın çeşitli çevre sorunları orasında gürültü konusuna eğilmekte de geç kalmıştır. Oysa ki gürültü kirliliğinin boyutlarında diğer gelişmekte olan ülkelerdeki tj_uruma paralel olarak büyük artışlar görülmektedir. Ulkemizdeki durum referans 14 ve 15 de ayrıntılı olarak incelenmektedir. Ulaşım gürültüleri konusunda kent içi ve yakın çevresinde yapılan uzun süreli gürültü ölçümleri ve toplumsal etkilenme analizleri (anket çalışmaları}; ülkemiz insanının gürültüden olan rahatsızlık (annoyonce} boyutundaki etkilenmesinin gelişmiş ülkelerdeki sonuçlardan farklı olmadığını son yıllarda bu konuda bilinçlenmenin arttığını ve gürültüye karşı hoşgörünün azaldığını göstermektedir (15, 16, 17). Buna karşın, tepkilerin yeterli şiddete olmadığı konusu, çeşitli sosyal, ekonomik ve kültürel faktörler olduğundan ayrıca tartışılmalıdır. Ülkemizde Bursa örneğinde görüldüğü gibi organize tepkiler görülmüş olsa bile bunlar henüz fazla yaygınlaşmamıştır, ancak çeşitli gürültü kaynaklarına karşı bireysel düzeyde tepkilerin sayısı giderek artmaktadır. Konu ile ilgili olarak zaman zaman yayın organlarında bilgi verici ve uyarıcı haberler görülmektedir. Valilikler, yerel yönetimler ve çeşitli bakanlıklar düzeyinde bazı çalışmalar başlatılmışsa do henüz çok yetersiz kalmaktadır. Son günlerde Dünya Bonkası'nın desteği ile Devlet Planlama Teşkilatı koordinatörlüğünde bir Gürültü Kontrolü Eylem Planı hazırlanmakta olup kısa, orta ve uzun vadede alınabilecek önlemler üzerinde çalışılmaktadır (1 6).Kuşkusuz akustik ve gürültü kontrolü konusunda çolışmal�r _öncelikle üniversitelerde başlamış, daha sonra TUBITAK ve TSE'de de bazı laboratuvarlar kurulmuştur. Bugün bazı özel sektör kuruluşları tarafından da akustikve gürültü konularında çalışmalar yapmak üzere 9rC?.ştırma laboratuvarlarının kurulduğu görülmektedir. ITU de yeteri kadar duyurulamasa bile çevre gürültüsü konusunda eğitimin yanısıra TÜBİTAK ve Birleşmiş Milletler destekli araştırmalar yürütülmüş ve yürütülmektedir. Ancak genel olarak ülkemiz üniversitelerinde bilimsel çalışmalar olarak akustik konularına yeterince önem verildiği söylenemez. Öte yandan gürültü kontrolu konusunda toplumun çeşitli kesimlerinde büyük bilgi eksikliği mevcuttur. Mühendisler ve uygulayıcılar; yeni teknolojilerin uygulanmasında karşılaşılan gürültü sorunlarına hazırlıklı değildirlerdir. Malzeme satıcıları tarafından yapılan uygulamalarda büyük hatalar görülmekte ve kullanıcıların alınan malzemeleri bilinçli olarak uygulayamadıkları görülmektedir. Genellikle inşaat tamamlandıktan ve yapının kullanımı başladıktan sonra sorunun farkına varılmaktadır. Bu durumda sonradan önlem alma ya artık olanaksız hole gelmekte veya, yetersiz kalmaktadır. Ancak ortağı yabancı yatırımcı olan kuruluşlar inşaat şartnamelerinde bulunan gürültü ve yalıtım standartlarını uygulamak zorunda olduğundan akustik projeler yaptırmaktadırlar. Öte yandan ülkemizde yeterli bilgi ve deneyime (ve gerekli sertifikaya} sahip "Akustik Danışmanlık" müesseseleri; üniversiteler dışında yok denecek kadar azdır. 297 111 C - C
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=