Tesisat Dergisi 267. Sayı (Mart 2018)
Tesisat / Mart 2018 77 tesisat.com.tr avantaj da imalatçıların ve tedarikçi- lerin hemen hemen eşit standartlarda eşit şartlarda ürün piyasaya sunması olacak. Bir ürünün muayeneden geçebil- mesi için belli sayıda güvenlik ekipma- nına, belli standartlarda gövde yapısına sahip olması gerekecek. Bu da herkesi piyasada belli şartlara uymaya zorlaya- cak. Üyelerimizin merdiven altı, ikinci el gibi şikâyetleri var. Bunu, tek tek gidip de kapılarına kilit vurup engellemek gibi bir imkânımız yok. Bunu devlet engelleyemiyor ki biz nasıl yapacağız. Ama bu muayeneler ile son kullanıcı tarafında bilinç yaratabiliriz. Zaten hiç kimse kullanamayacağı ürünü almaz. Biz bu bilinci sağlarsak bunlar rayına oturur. En önemli projelerimizden birisi bu. Tabiri caizse bakanlığın yakasına yapıştık ve bunu gerçekleştirmekte kararlıyız. Her kazan patlamasından sonra bizi arayıp birtakım istatistikler sormaları çözüm değil, bu dönemde biz bu işi bitirmek istiyoruz. SEKTÖRÜNÜZÜN HAMMADDESİ OLAN ÇELİĞİN GÜMRÜK VERGİSİ SORUNU İLE İLGİLİ NELER SÖYLEYECEKSİNİZ? Diğer önemli bir sorun da –sektö- rümüzle beraber diğer imalatçıların da ele aldığı bir sorun- yassı çelik mamul. Bizim çok ciddi bir girdimiz ve en önemli hammaddemiz. Bildiğiniz gibi en önemli tedarikçi de Erdemir Demir Çelik. Bizim karşılaştığımız şöyle bir sorun var: Erdemir bizim tedarikçimiz ve milli bir kuruluşumuz. Desteklenmiş, desteklenecek. Bizim de gerçekten en önemli kaynağımız. Şu anda yassı demir çelik hammad- desinin ithalatı konusunda bir bariyer var. Bu ürünler %9 vergi ile ithal ediliyor. Bunun en önemli sebebi içerdeki ima- latçıyı koruma amacı. Ama Erdemir’in korunmaya ihtiyacı kalmadı. Dünya piyasalarına gönderdiği malzemenin imalatına yetişemediği için iç piyasa için üretim süreleri çok uzun. Biz bu hammaddeyi dışarıdan alamıyoruz. İthal etmek istediğimiz zaman %9 vergi bariyeri ile karşılaşıyoruz ama Avru- pa’dan bitmiş ürün getirmeye kalktı- ğınız zaman gümrük vergisi yok. Bu da yerli üreticiyi zor durumda bırakı- yor. Dernek olarak biz bu konuya ciddi önem veriyoruz. Bu konuda çalışma- larımız sürüyor, her platformda dile getiriyoruz. KAZAN SEKTÖRÜ OLARAK İTHALAT VE İHRACAT RAKAMLARINI PAYLAŞABİLİR MİSİNİZ? PİYASADA KULLANILAN ÜRÜNLERİN YERLİLEŞTİRİLMESİ AÇISINDAN GÖRÜŞÜNÜZ NEDİR, BU KONUDAKİ ÇALIŞMALARINIZ NELER? Biz bu konudaki yeterliliğimizi üst seviyede görüyoruz. Kazan sektörü ola- rak, ısıtma amaçlı çelik sıcak su kazan- larında yaklaşık 450 milyon dolarlık ihracatımız var; bunun karşılığında 130 milyon dolarlar civarında da ithalatı- mız bulunuyor. Endüstriyel kazanlarda ise 45 milyon dolarlık ihracatımız, 95 milyon dolarlık da bir ithalatımız var. Ancak sanayi tipi kazanlarda bu rakam çok oynuyor. Bizim ihracatımız çok fazla değişmiyor. Özellikle endüstriyel kazan tarafına geçtiğimiz zaman ithalat rakamımız yıldan yıla yatırımlara bağlı olarak çok değişkenlik gösterebiliyor. Özellikle de güç santralleri yatırımlarına bağlı oluyor. Bizim en önemli faaliyetlerimizden bir tanesi de bu güç kazanlarının, yani termik santral kazanlarının, yerlileşti- rilmesi anlamındaki çalışmalarımızdır. Geçtiğimiz dönemde termik santralle- rin yerlileştirmesi konusunda bir plat- form oluşturduk. Bu platform TÜBİ- TAK ve Enerji Bakanlığı’nın katkılarıyla oluşturuldu. Bununla ilgili 4-5 toplantı gerçekleştirdik. En son Enerji Bakan- lığı’nda bir sunum yapıldı. Orada da hangi oranda kaç sene zarfında bu işin gerçekleştirilebileceği veriler halinde bakanlığa iletildi. Yaklaşım olarak her- kes yerli ürünün geliştirilmesine, yay- gınlaştırılmasına destekleyici bakıyor ama somut adımlar atılması noktasında devletin biraz daha taşın altına elini sokması gerekiyor. Bu geliştirilebilecek bir teknoloji ancak geliştirilmesi pahalı bir teknoloji. Bu anlamda TÜBİTAK ile yürütülen milli termik santral projesi vardı, bir ara duraksamıştı. Şimdi bunu tekrar hayata geçirmek istiyoruz. Küçük ölçekli yani 25 MW’lık bir termik sant- ralin tamamen yerli tedarikçiler tara- fından bir prototip yapılıp işletilmesi yönünde bir proje. Bu gerçekleştiği zaman bir know-how oluşacak, kapa- sitemiz ortaya çıkmış olacak. Bundan sonraki daha büyük kapasiteler için bir adım atmamızı sağlayacak. Bu yatırımlar yüksek maliyetli; bu yüzden bu yatırımlar denenmiş, kendini ispatlamış, güvenilir firmalara yöneli- yor. “Ben bu işi hiç yapmadım” diyen firmanın iş alması çok zor. Bunu aşma “Bizim periyodik muayeneler ile hedefimiz ilk olarak can güvenliğini temin etmek, verimliliği arttırmak, çevresel zararları en aza indirmek. Bu 3 temel çıkışımızın bize sağlayacağı bir avantaj da imalatçıların ve tedarikçilerin hemen hemen eşit standartlarda, şartlarda ürün piyasaya sunması”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=