Tesisat Dergisi 264.Sayı (Aralık 2017)

72 Tesisat / Aralık 2017 tesisat.com.tr SÖYLEŞİ da başka bir yakıtı sokabilirim ve bunu nasıl kontrol edebilirim konusunu düşünü- yorsunuz, böylece şehirlerde hem enerji tasarrufu hem de sürdürülebilir konfor ile çevreye yönelik yeşil bir yaşam sağlayabi- liyorsunuz. Türkiye’de buna benzer hayata geçirmiş olduğunuz projeler bulunuyor mu? Buna benzer bir çalışmayı Soma’da gerçekleştirdik. Soma’daki termik santral- deki atık ısıyı aldık ve belediye ile yaptığı- mız çalışmalar sonucunda binalarda kul- landık. Atık ısıyı alıp çevrimden geçirerek şu an için 8 bin konutu kapsayan ısıtma ve sıcak su işlemine başladık. Bu konutların ilk etapta bin kadarı devreye alındı ve ge- çen kış bu konutların harcadığı yakıtın bir önceki yıla göre yüzde 60 oranında azal- dığını gördük. Dolayısıyla bu yakıt ken- dini iki ya da üç yılda amorti edebilecek hale geliyor. İstanbul’daki Teknopark’ta benzer bir şekilde ısıtma sitemine çözüm getirdik orada da yüzde 40’lık bir tasarruf sağlandı. Sadece bu tip ısı merkezlerinde değil, büyük soğuk hava depolarının ya da alışveriş merkezlerinin olduğu yerlerde soğutmayı sağlarken ısıyı çekiyor ve atı- yorsunuz. Bu ısıyı da alarak yine benzer sistemlerle mevcut binaların ısıtmasın- da kullanabiliyorsunuz. Mesela Anadolu yakasında Meydan Alışveriş Merkezi’nin soğutma ünitelerinin ısısını alarak halen binanın ısıtılmasını sağlıyoruz. Dolayısıyla şehirleşmenin öncelikli konulardan birin- cisi, sistemin içerisinde nerede tasarruf sağlayabilirim, başka hangi kaynakları kul- lanarak daha az yakıt kullanılmasını sağla- yabilirim sorularına yanıt aramak. Diğeri ise bu yapılar nasıl birlikte çalışır, kontrol edilebilir, ölçülebilir ve takip edilebilir hale getirilebilir sorularını yanıtlamaktır. Bir di- ğeri ise bu konuları birleştirebilmektir. Söz konusu noktaları birleştirdiğinizde bu sis- temleri kurmak mümkün. Ek olarak teşvik sisteminin olması gerekiyor. Bunun için de kredi sistemlerinin açılması, düşük faizli kredilerin verilmesi gibi teşviklerle sürecin hızlandırılması önemli. Danfoss olarak binaların atık ısıdan yararlanabilecek şeklide planlanmasında, atık ısıların kapasitesi, bu kapasite ile kaç binanın ya da şehrin yararlanabileceği, bunların hesaplanması, dizaynı, bu sitem- lerin kurulması, danışmanlığının yapılması gibi konulara yönelik kanunların ve yönet- meliklerin Avrupa’da nasıl hayata geçiril- diğine ilişkin bilgimizi ve tecrübemizi hem bakanlıklarla hem ilgili kurumlarla hem de sektördeki mühendislik firmalarıyla pay- laşmaya her zaman hazırız. Türkiye bir in- şaat ülkesi… Gelecek için yapılan yapılarda şu anda boşa sarf edilen enerjilerin bu- günden düşünülüp ülkeye kazandırılması önemli. Çünkü enerjinin yüzde 70’ini ithal ediyoruz. Bu yüzde 70’in yüzde 40’ı bina- larda kullanılıyor ve bu yüzde 40’ın yüzde 30’unu da tasarruf edebilme olanağımız bulunuyor. Elde ettiğimiz her tasarrufu çocuklarımız için, sağlık politikamız için, yaşlılarımız için kullanma şansımız var neden bu parayı atalım? Bu birinci önemli mesajdır. Türkiye’de yönetmeliklere uygun olmayan 60 milyona yakın eski bina var. Çok sayıda da endüstriyel tesis bulunuyor. İkinci mesaj, bu tesislerin bazı yenileme çalışmaları sonrası verimliliklerinin yüzde 30 oranında artırılması mümkün oluşudur, dolayısıyla bu iki konunun iyi ele alınma- sı gerekiyor. Yeni yapılacak binalarda bu standartların analiz edilip kurulması, geç- mişe yönelik olan yapılar içinse teşvikle düzeltmelerinin yapılması gerekiyor. Ülke- de büyük bir potansiyel var. Enerji kaynak- larını üretip satabilen bir ülke konumunda değilken neden bu kadar bol harcayalım? Ülke olarak bu konuları daha fazla dik- kate alıyor olmamız, bunun için de bazı bakanlıkların birlikte çalışması gerekiyor. Türkiye’de biraz da bu yönde sıkıntılar bu- lunuyor. Enerji Bakanlığı enerji verimliliği konusuyla ilgileniyor ama Çevre ve Şehir- cilik Bakanlığı’nın da bu çalışmalara dahil olması teşvik sitemi konusunda da Maliye Bakanlığı’nın da bu sistemde yer alması gerekiyor. Teşvik sistemi konusunda sizin görüşleriniz nelerdir? Nasıl bir sistemin olmasını öngörürsünüz? Teşvik sistemi konusunda Avrupa’da uygulanmış ve başarılı olmuş modeller bu- lunuyor. Teşviki birkaç alanda gerçekleşti- rebilmeniz mümkün. Birincisi yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı. Türkiye’de de devreye yeni girmiş, elektrik enerjisini üretip ihtiyaç fazlası olan elektriği dağıtım şirketleri aracılığıyla satışının gerçekleş- tirilebilmesini sağlamış bir yapı mevcut. Konutlarda üretilen elektriğin daha iyi fiyata satın alınıp ihtiyaç olan elektriğin ise üreticiye daha düşük fiyatlarla satılıp, yapılan yatırımın 3 yıl içerisinde geri dö- nüşümünün sağlanabileceği sitemlerinin daha fazla olması gerekiyor. Bugün yatırım geri dönüş süreleri beş ila yedi yıl kadar sürüyor, bu süreç üç yıla kadar düşecek olursa tüketici bunu daha hızlı kabul edebilir. Avrupa bu sistemi ger- çekleştirdi. Var olan enerji verimliliğine yönelik yönetmeliklerde bırakın teşviki; ceza ya da kontrol dahi bulunmuyor. Do- layısıyla kontrolün olmadığı hiçbir yerde uygulamanın olması zaten mümkün değil. Yönetmelikle birlikte alt yapının iyi ha- zırlanıp kontrol sisteminin oluşturulması gerekiyor. Yönetmelik hayata geçmeden önce buna ait ilgili birimlerin de hazırlan- ması gerekli. Ben üreticiysem ve enerji sı- nıfı yüksek ürünler üretmem gerekiyorsa bana birkaç yıl verilmesi ve bu süre zarfın- da üretim gerçekleştirmem, gerçekleşti- © TESİSAT

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=