----------------�@ONFERANDölçmelerde a = 1 .58, a = 1 .85 , a = 2 . 1 5 gibi değerler elde edilmiştir. Ayrıca söz konusu kesitte türbülans nedeniyle meydana gelen lokal V'nı hızından başka, çeşitli vesilelerle sözünü ettiğimiz düşük frekanslı düzlemsel elastik titreşimleryüzünden bir de V'n2 gibi bir bileşen (zamana bağlı) vardır. Bu yüzden, pompanın bastığı birim ağırlıktaki sıvının, sözü geçen emme vebasmaağzındaki enerjilerinin farkı, yani, tanımına uygun olarak pompanın manometrik basma yüksekliği -[ r: v' ı JJ - ] [ i> v' ı - ] ı-ı = z, + i+a, -'!...+- p'V',, <lQ - z, +ı+a, --L+-JJ r'V' , <lQ pg 2g pgQ °' pg 2g pgQ n, "- şeklinde olacaktır. (Büyüklerin üzerine konan yatay çizgiler o büyüklüklerin zaman içindeki ortalamasınıtemsiletmektedir.) Debideki dalgalanmalarla basınç titreşimleri arasında korrelasyon (ilişki) yoksa, o vakit (P'V'nı= O ) olacağı için yukardaki bağıntı [ 1\ vı l [ p y2 l H = zb +-+a 6 - - Ze +�+a _e (a) pg 2 g pg e 2g şeklini alır. Ama korrelasyonvarsa,o vakit (b) olur. Bu durumda, özellikle manometrik basma yüksekliği küçük olan pompalar halinde, standardlardaki gibi (a b = Cl.,c = 1) alınırsa, ortaya çıkabilecek sistematik hata, manometrik basma yüksekliği aleyhine olmak üzere, % 1 mertebesine ulaşabilir. (b) bağıntısına gelince, bu karışık ifadeden kurtulmak için şimdilik en iyi yol, debideki dalgalanmalar ile basınç titreşimleri arasında korrelasyonların bulunabileceği hallerden kaçmaktır. Bu tür durumlar, kısmi vana açıklıklarında, fazlaca keskin dirsek, anikesitdeğişiklikleri (orifıs, lüle,v.s) bulunması hallerinde ortaya çıkabiliyor. Akımı pülsatifhale getiren bu tür titreşimler uygun hacımlı hava TESi SAT DERGiSi SAYI 23 kazanlarıyla söndürülebilir. Ayrıca belirtelim ki, ortalama akış hızı yükseldikçe aynı tesisatta oluşan elastiktitreşimlerin etkisi azalmaktadır. O halde, salyangozdan çıkıştaki akımda hız dağılımını biraz düzgünleştirmek ve aynı zamanda elastik titreşimlerin etkisini azaltmak üzre, deney standında pompanın çıkış kesiti ile basma borusu arasına profilli yakınsak bir boru parçası yerleştirmek yararlı olacaktır. Bütün bu açıklamalardan çıkan bir başkasonuç ta, standardlarda açıkça itiraf edilmeyen ve fakat basınç prizlerinin yerleri dolayısıyla, pompa adı verilen makinarunemmeve basma ağızları arasına sıkıştırılamayacağı hususudur. Nasıl ki, reaksiyontipi su türbinlerinde yayıcı denilen eleman da türbinin bir parçası ise, santrifüj pompalarda da emme ve basma borularının bir kısmını pompanın parçası olarak saymak gerekecektir. HI-ÖLÇME SONUÇLARININ DÜZELTİLMF.Sİ Büyük güçlü pompaların uzunca süren deneyleri boyunca elektrik şebekesinde çeşitli sebeplerle voltaj ve frekans değişmeleri meydana gelebildiği gibi, asankron motorların devir sayıları bir ölçüde, yüklerine bağlı olarak, azda olsa değişmektedir. Bu nedenlerle pompanın devir sayılarını bütün deney boyuncasabit tutmak mümkün olamıyor. Bu durumda, ölçülen değerden sabit devir sayısına ait değerlere geçebilmek için RATEAU Teoreminden yararlanılır. Bu teoreme göre, birpompanın debisi devir sayısı ile orantılı olarak, manometrik basma yüksekliği devir sayısının karesi ile orantılı olarak, gücü ise devir sayısının kübü ile orantılı olarak değiştirilirse verimi değişmez. O halde, n devir sayısındaki değerlerden no devir sayısındaki değerlere geçmek için bağıntı!arından yararlanılabiIir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=