Tesisat Dergisi 223. Sayı (Temmuz 2014)
PERSPEKTİF 20 Tesisat Dergisi Sayı 223 - Temmuz 2014 uzak kalarak , bu anlayışa uygun olarak kullanılmalıdır. Ayrıca ekonomik büyümenin temel itkile- rinin verim artışı, sermaye yatırımları ve iş gücünün büyümesi olduğu unutulmama- lıdır. Verimartışı , kentleşme ve sanayileşme ile ilintili. Yükselen Asya’da tasarruflar ve yatırım halen çok yüksek seyrediyor. Brüt tasarruflar bugün Çin’de GSYH’nın yaklaşık 51’ini, Hindistan’da ise yüzde 30’unu bulu- yor. Türkiye’de ise bu oran yüzde 14. Brüt sermaye teşekkülü , Çin’de GSYH’nın yüzde 49’unu, Hindistan’da yüzde 35’ini oluştu- rurken, Türkiye’de ise bu oran yüzde 20. İş gücünde büyüme, yükselen ekonomilerin çoğunda nüfus artışı nın gelişmiş ekonomi- lere kıyasla daha yüksek oluşundan dolayı daha yüksek seyredecek. Genç nüfus a sahip olmak büyük bir avantaj. Okuryazarlık ora- nı ve vasıflı iş gücünde artış da ekonomik büyümeye katkıda bulunacak. Son olarak, büyüme ivmesini korumanın yolu yapısal reformlara girişmekten geçiyor. Hu- zurlu bir kalkınma için hem ülkemizde hem de dışarıda istikrarı koruma ümidiyle… Yükselen Asya ve Gelecekteki Durum Prof. Dr. Nilüfer EĞRİCAN egrican@suntekinternational.com Prof. Dr. A. Nilüfer EĞRİCAN SUN TEK International Proje ve Teknoloji Geliştirme Yönetim, Danışmanlık, Eğitim Hizmetleri Bugün Asya, Y ükselen Asya Büyümesi’ nin liderliğinde, küresel ekonominin merkezine doğru ilerliyor. Çin ve Hindistan’ın yükselişi sayesinde Asya’nın küresel ekonomideki payı bugün yüzde 31 iken, 2025’de yaklaşık yüzde 42’ye çıkacak. Bu, Kuzey Amerika ve Avrupa’nın toplam payından daha büyük bir durum. Önümüzdeki beş yıl içinde Yükselen Asya’nın yıllık yüzde 6 ile 7 arasında büyüyeceği tahmin edilirken, gelişmiş ekonomiler yılda yüzde 2 ile 2.5 arasında büyüyor olacaklar. Çin ve Hindistan dünyanın en hızlı büyüyen ekonomileri olacak. Öte yandan, Çin’in büyümesinin sürdürülebi- lir olmayacağını, gelecek 10, 20, 30 yıl içinde bu durumun anlaşılacağını birçok bilim insanı ifade etmektedir. Çin, ihracata dayalı bir model yerine, daha çok iç tüketime dayalı bir modele geçmeyi, düşünmektedir. Çin’deki tarım toprağının yüzde 20’si gıda üretiminde kullanılamayacak ölçüde sanayiden dolayı kirlenmiş durumdadır. Bunun sağlık ve üretkenlik açısından çok ciddi olumsuz etkisi olacak. Çin hükümetinin tek hedefi büyüme olduğu için geri kalan herşey ihmal edilmiştir. Hükümet, ekonomik büyüme yüksek kaldığı sürece insanların mutlu olacağını ve partiyi destekleyeceğini düşünüyor, ancak büyüme sonsuza kadar devam edemeyecek görünü- yor. Şu anda büyüme yüzde 7.4’e düşmüş durumda ve yüzde 6’dan fazla yıllık büyüme sağlamaları mümkün görünmüyor. Çin çok hızlı büyüdüğü bir döneme tanıklık etmeyi başardı. Fakat yüksek gelirli ülke haline gelmeye çalıştıkça, büyüme oranı kaçınılmaz olarak düşüyor. Çevre kirliliğinden, zehirli gıdaya pek çok konuda halletmeleri gere- ken yükümlülükleri var. Ayrıca patlamaya neden olabilecek devasa demokrasi açığı da çabası. Türkiye’de orta sınıf, oransal olarak Çin’den daha fazla . Ülkemizde siyasi sürdürülebilirlik, katılımı destekleyen bir niteliğe kavuşmalı. Ekonomik büyüme , bu anlayışla mümkün olacaktır. Başka bir deyişle, ülkemizde sürdürülebilir ekonomik büyüme, demokrasinin sür- dürülebilirliğine bağlıdır. Özellikle iletişim teknolojileri ile hayatın her boyutunun ko- laylaştırılması, kadın istihdamı , girişimci sayısı ve nitelikli beşeri sermayenin artırılması konularının benimsenmesi ve desteklenmesi gerekir. Günümüzde güç tamamen bilgiye dayalıdır . Bilgiyi elinde tutan, gücü de elinde tutar. Sosyal medya araçları da bilgiyi çok kişiye ve ucuz sunduğu için dünyada örgütlenmeyi sağ- lamaktadır. Dolayısıyla Twitter, Facebook gibi sosyal medya araçları, belli kişilerin siyasi amaçlarına hizmet etmeden
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=