Tesisat Dergisi 223. Sayı (Temmuz 2014)

19 Tesisat Dergisi Sayı 223 - Temmuz 2014 GÖRÜNÜM niyle geliştirilmiş kontrol düzenidir. Esas amaç en ekonomik şartlarda yaşanabilir konfor ortamlarını elde etmektir. Çünkü ‹1AQ’ iç hava kalitesi standartları yazları sıcak ve nemli, kışları kuru ve soğuk iklim- lerde enerji ihtiyacını çok yüksek düzeylere çıkarmaktadır. Dolayısıyla kapalı ortamlarda doluluk oranı değişkenliğini göz ardı ederek, sabit debili büyük oranda taze hava sağ- lamak enerji savurganlığıdır. Ancak ‘DCV’ Talep Esaslı Havalandırma her zaman ideal ortam konforu için yeterli değildir. Ayrıca sadece belirli şartlar için uygulanabilirliği vardır. Bu bakımdan tasarımcıların sistem seçimlerinde özellikle tasarımkonseptlerinde çok titiz davranmaları gerekir. Genellikle sergi salonları, alışveriş merkezi, atrium, kongre salonları, konser ve tiyatro yapıları gibi insan sayısının değişken olduğu, büyük hacimli geniş yapılarda DCV sistemi işletme maliyetini fark edilir derecede azaltır. Bu bağlamda tasarımcı sistemi uygulamadan önce aşağıdaki kontrol sistemini incelemeli, mahallerde termal yük değişimine bağlı olarak dış hava miktarı azaltılmasına dönük sistemlerde avantajları belirlemelidir. Talep Esaslı Havalandırma tasarım koşulla- rı yapılarda aşağıdaki hususları içermelidir: 1. İç hava kirletici kaynak ağırlıklı insan olmalıdır. 2. Mahaldeki koku, gaz, toksin ve benzeri zararlı ve rahatsız edici pis hava geri dönüşümsüz olarak mahaI dışına atılmalıdır. 3. Tam doluluk zamanlarında havalan- dırma ve klima santralleri, ASHRAE Standartlarında belirlenen kişi başına taze hava miktarlarını sağlamalıdır. 4. Havalandırma ve klima santralleri %100 taze hava ile çalışabilme ola- naklarına sahip olmalıdır. 5. Havalandırma ve klima santralleri yapı- ların iş saatlerinde doluluk oranı sürekli değişen geniş alanlarına hizmet etmelidir. 6. Birden fazla mahal için ortak kullanılan VAV sistemlerinin taze havayı mahal- lere eşit olarak dağıtımı sağlanmalıdır. 7. Mahallerdeki C0 2 oranı doğru noktalar- dan ölçülmelidir. Yukarıdaki şekilde değişken doluluk oranı olan geniş bir mahalde uygulanan ‘’DCV” Talep Esaslı Havalandırma kontrol sistem şeması gösterilmiştir. Mahaldeki C02 ve uçucu madde konsantrasyonuna göre sistem dış hava miktarını modüle ederek hacimde iç hava kalitesini sağlayabilir. Sistemde: • Fan çalıştığında, dış hava damperi %5 oranında açıktır. (Bu oran yapı fonksiyonuna ve bina hava balansına göre artırılabilir.) • C0 2 konsantrasyonu 1000 ppm’i geçince dış hava damperi %3 daha artarak taze hava oranı %8 konumuna gelir.  CO 2 konsantrasyonu ortamda yine de düşmezse damper konumu belirlenen yüzdelerde açılmaya devam eder.  C0 2 konsantrasyonu 900 ppm düzeyine indiğinde damper ilk konumdaki minimum pozisyona geri dönecektir. DCV Talep Esaslı Havalandırma sistemiyle her koşulda iç hava kalitesinin sağlanabile- ceği söylenemez. Ancak, CO 2 konsantrasyonu kontrol ile yapılan yöntem dış hava ortamını artırarak pratik çözümler sağlamaktadır. Ancak kirli gaz ve gaz filtreli DCV sistemleri uygulanabilir. Bu sistemde filtrasyon önem- lidir. Her iki alternatifte önemli nokta sistem özelliğine hava sirkülasyonu gerekliliğine uygun tasarımın yakalanması olmalıdır. Diğer taraftan tasarımalternatiflerinde farklı değişik çözümler bazı koşullar için DCV sistemlerin- den daha pratik olabilir. Sağlık, ekonomi ve çevre etkinlikleri yönünden önce- lik, yapılarda doğal havalandırma yöntemleri ile eko- lojik tasarıma tanınmalıdır. Kuzey Avrupa ülkeleri bu yönden çok başarılı olmuştur. Rusya SNIP’leri de bu yönden sağlıklı bir örnek sayılır.” “ Sonuç İç hava kalitesine dönük standartlar, yapının konumlandığı çevre koşullarına, yerleşim bölgelerine, iklim verilerine, yapının fonk- siyonuna, kullanıcıların sosyal düzeyine göre değişkendir. Özellikle ülkelerin eriştiği ekonomik düzey ve toplu yaşam koşulları, teknolojinin imkanları ile konfor sistemlerinde büyük olanaklar yaratmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde özel yapılar dışında asgari standart- lar çok önemlidir. Sağlık, ekonomi ve çevre etkinlikleri yönünden öncelik, yapılarda doğal havalandırma yöntemleri ile ekolojik tasarıma tanınmalıdır. Kuzey Avrupa ülkeleri bu yönden çok başarılı olmuştur. Rusya SNIP’leri de bu yönden sağlıklı bir örnek sayılır. Yıllar önce İmar Yasaları gereği Odalarda öngörülen küçük şartlar uygulamada soba amaçlı kullanılmış, ısıtma sistemlerine geçişle unutulmuştur. Her mahaldeki dış hava, iç hava basınç farkının doğurduğu enfiltrasyon dikkate alındığı takdir- de doğal havalandırmanın iç hava kalitesine katkıları ortaya çıkar. Bilgi ve teknoloji trans- ferinde bütün yeniliklerin aktarımı kadar bu gelişimin ülkemize adaptasyonu ve ülkemiz koşullarına uygun değerlendirilmesi bizlerin görevi olmalıdır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=