Tesisat Dergisi 221. Sayı (Mayıs 2014)
PERSPEKTİF 20 Tesisat Dergisi Sayı 221 - Mayıs 2014 Şirketlerimizin büyük çoğunluğu piyasalardan ziyade devlet ve siyasi güçler tarafından etkilenen; dolayısıyla devleti ve siyasi güçleri etkilemeye çalışan bir iş kültürünün mirasçısı- dır. Ülkemizde patron şirketi anlayışı hâkimdir, profesyonellere güven eksiktir, yatay yapı ve ilişkilerden çok dikey yapı ve ilişkiler belirleyici olmaktadır. İşbirliği yapmanın yaratıcı ve gelişti- rici dinamiklerinden yeterince yararlanmıyoruz. Güven, şeffaflık ve küresel değişimlere duyar- lılık gelişemiyor. Özel sektör ve kamuda girişimci bir anlayış ın ülkemizde yerleşmesi sağlanmalıdır. Tüm dünyada “ birlikte yaratma” paradigması kaliteli iş yapmanın, topluma değer katmanın başlıca önkoşulu haline gelmektedir. Tüm sosyal paydaşlar bu anlayışı benimsemelidir. Dijitalleşme ve sosyal medya genç kuşakların toplumsal rollerini güçlendiriyor. Diyalog ve mü- zakere kültürünü geliştiriyor. İşbirliği, paylaşma, uzlaşma eğilimlerine destek veriyor. Daha nitelikli bir ekonomik ve sosyal gelişim için kadın istihdamı nın artırılmasının yanı sıra; girişimci , sanayici ve yönetici kadınların oranının hızla yükselmesi için hepimiz daha çok çaba göstermeliyiz. Bu tespitler çerçevesinde, İSO’nun önerdiği “Bü- tünsel Kalkınma Modeli’’ nin iyi anlaşılması ve bu doğrultudaki her uygulamanın desteklenmesi ve takipçisi olunması ümidiyle… İSO Kongresi ve Bütünsel Kalkınma Modeli Prof. Dr. Nilüfer EĞRİCAN egrican@suntekinternational.com Prof. Dr. A. Nilüfer EĞRİCAN SUN TEK International Proje ve Teknoloji Geliştirme Yönetim, Danışmanlık, Eğitim Hizmetleri İstanbul Sanayi Odası (İSO)’nın “21. Yüzyılla Büyük Yüzleşme” temasıyla, 15 Mayıs 2014’de gerçekleştirdiği 12. Sanayi Kongresi’nde, Türki- ye için tehdit oluşturan vasatlıklar ve sürdürüle- bilir küresel refah için gerekli bütünsel sanayi stratejisi nin formülleri açıklandı. Türkiye için tehdit oluşturan siyasi, ekonomik ve sosyal alandaki tüm vasatlıklar ortaya koyuldu ve ortak akılla bütünsel bir sanayi stratejisi geliştirerek sürdürülebilir küresel refaha ulaşmanın yolları gösterildi. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda düzenlenen kongreye, sanayi, kamu, iş dünyası, akademi ve sivil toplum dünyasından çok sayıda temsilci katıldı. İSO’nun, 2002 yılından bu yana düzenlediği kongrelerden farklı olarak, 12. Sanayi Kongresi için aylar süren çalıştaylar düzenlendi. Ekonomi, iş dünyası, akademi ve sivil toplum temsilcilerin geniş katılımı sonucunda Kongre Bildirgesi oluşturuldu ve kongre sırasında açıklanarak, dağıtıldı. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açıkladığı Kongre Bildirgesi ’nde, aşağıda belirtilen ana başlıklar yer alıyor ve Bütünsel Kalkınma Modeli öneriliyor. Başlıklar : Türkiye, orta gelir tuzağına hapsoldu; Kalkınma tüm unsurların uyumlu gelişmesi ile mümkündür; İnovasyona dayalı akıllı büyüme gereklidir; Bankalar bütünsel kalkınmayı finanse etmelidir; AB’ye üyelik ve G-20 top- lantısı gücümüzü artıracaktır; Devlet reformuna ihtiyaç var; Tüm hukuk sistemi yenilenmelidir; 21. yüzyıl için eşit eğitim gereklidir; Patron şirketi anlayışı hakimdir; “Girişimcilik ve birlikte yaratma” yaygınlaştırılmalıdır; Sosyal medya gençlerin toplumsal rolünü güçlendiriyor; Kadın istihdamı artırılmalıdır. Ülkemiz iş dünyasına, siyaset insanlarımıza, devlet yetkililerimize, sivil toplum kuruluşla- rımıza, akademimize ve tüm yurttaşlarımıza “Bütünsel Kalkınma” yaklaşımı öneriliyor. Yeni küresel koşullarda temel gerçek şudur: Kalkınma ancak ekonomik gelişmişlik, sosyal gelişmişlik, insani gelişmişlik, sürdürülebi- lirlik ve yönetişim unsurlarının aynı anda ve birbirleriyle uyumlu olarak gelişmesi halinde sağlanabilir . “Bütünsel Kalkınma ”nın günümüz koşulla- rında tek yolu vardır, o da inovasyona dayalı akıllı büyüme dir. Ülkemizin teknoloji ve yetenek kapasitesini artırmak için biyoteknoloji, kök hücre ve genetik, nanoteknoloji ve robotik, mikro ve info gibi yeni teknoloji alanlarına yönelmek bize daha elverişli olanaklar sağlayacaktır. Bunları, havacılık ve uzay sektörü, gıda, sağlık, ulaştırma ve mobil tabanlı sektörler, yenilene- bilir enerji, temiz ve sürdürülebilir üretim başta olmak üzere tüm imalat ve hizmet sektörleriyle bütünleştirmek rekabet gücümüzü artıracaktır. Bankalar bütünsel kalkınmayı finanse etmelidir . Kuvvetler ayrımı ilkesine ve çoğulculuğa bağlı, insan hak ve özgürlükleri için güvence sunacak demokratik bir anayasa nın yapılması da önemini korumaktadır. 21. yüzyılı kazanabilmemiz için eğitim; kap- sayıcı, çoğulcu , nitelikli ve eşitlikçi bakış açısına dayanmalıdır . Eğitimde eşit olanaklar sağlanması, varlıklı ya da yoksul olsun tüm toplumun yaşam kalitesini tahrip eden sosyal eşitsizliğe karşı en etkili çaredir. Üniversitelerin özerkleştirilmesi , akademik farklılaşma ve uzmanlaşma teşvik edilmelidir.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=