---------------------C3•@¾1a~Hdl®ı-- gazlar dünyamıza gelen güneş ışınlarının, atmosfere yansımasına engel olarak sera etkisi oluşrurmakradır. Öre yandan klorofluorokarbon gazlarının ozon tabakasında yaptığı tahribat sonucunda süzülmeden yeryüzüne ulaşan ultraviole ışınlar da dünyanın ısınmasına neden olabilecektir. Fosi I yakıtları tüketen termik santrallerden ç ı kan karbondioksit ve azocoksir gazları, asit yakı tları tüketen termik santrallerden çıkan karbondioksit ve azoroksit gazları, asit yağmurlarıyla göller ve nehirleri kirletiyor, ormanlara zarar veriyor. Doğal bir karbondioksit emicisi olan ormanların azalması, atmosferde karbondioksit gazının daha fazla artmasına neden oluyor. Kısaca geleceğimiz için fosil yakıtlardan kurtulmak, güneş, rüzgar hidrolik, jeotermal ve dalga enerjisi gibi remiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gerekiyor. Ne var ki, yenilenebilir enerjiler, kimi zaman teknik, kimi zaman ekonomik, kimi zaman sosyal nedenlerle ticari kullanıma, yaygın kullanıma geçemiyor. Şüphesiz yenilenebilir enerji teknolojileri içinde ticari kullanıma geçenler var, ama bunların yaygınlaşması için ek politikaların gel işciri imesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde genel olarak enerji fiyatları yüksektir. Bu durum yenilenebilir enerjilerin yaygınlaşması için teşvik oluşturuyor. Yenilenebilir enerjıler için yapılan yatırımlar sağlanan enerji tasarrufu nedeniyle kısa sürede kendilerini geriye ödüyorlar. Bazı ülkelerde belirli süreleri kapsayan başka ekonomik teşvikler de uygulanıyor. Ayrıca şimdi özellikle Avrupa Topluluğu ülkelerinde karbon vergisi geliyor. Yani karbon içeren kömür, petrol ve doğal gaz gibi yakıtları tüketenler karbon vergisi ödeyecekler ve elde edilecek mali kaynaklar çevre yatırımlarına yönlendirilecek. Kısaca fosil yakıtların fiyatları daha da artacak ve bu da yenilenebilir enerjilerin kullanımını artırabilecek. Bizde ise yenilenebilir enerp politikaları farklı olmalı. Bizim şarrlarımızda yenilenebilir enerjilerin potansiyeli fosil yakıtl arla rekabet TESİSAT DERGİSİ SAYI 22 edebilecek güçtedir, yerer ki erkin teknolojiler ku l lanılabilsin. Yenilenebilir enerjilere teşvik verilmesi ticarileşmeyi, dolayısıyla yaygın kullanımı olumsuz yönde etkilemektedir. Öce yandan, kömlir, petrol ve doğal gaz gibi fosil yakıtların fiyatlarının yükseltilmesi, Türkiye gibi kalkınma hızının yüksek olduğu bir ülkede büyük maliyetlere neden olabilir. Kısaca Türkiye'de yenilenebilir enerjilere ekonomik teşvik sağlanmalıdır. Yenilenebilir enerjilerin sosyal kabul edilebilirliği ise yine büyük ölçüde kullanılan teknolojilere bağlıdır. Önce I i kle, yen ilenebi I i r enerji tekonolojileri mevcut enerji sistemlerine entegre edilmelidir ki, güvenilirlikleri artsın. Geliştirilen teknoloj iler kullanıcıların yaşam alışkanlıklarına uymalı ki, sosyal açıdan kabul edilebilsinler. Kısaca, hem ekonomik, hem sosyal açıdan kabul edilebilir, erkin yenilenebilir enerji teknolojileri geliştirilmeli ve bu teknolojilerin kolayca uygulanmasını sağlayacak idari düzenlemeler yapılmalıd ır. Mesela, imar mevzuatı biraz değiştirilerek, buralarda glineş enerj isi kullanımına müsait hale getirilmelidir. Bu çalışmada, güneş enerjisinden bina ısıtmada pasif yararlanma konusunda Ankara'da gelişti rilen ve uygulanan başarılı yeni örnekler an l atılacak ve bunların bina mimarisi ve şehir planlarına etkileri sunulacaktır. 2. KARŞILIKLI SERALAR GÜNEŞLE PASİF ISITMA SİSTEMİ Günümüzde, ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, nüfusun büyük bölümü kentlerde yaşamaktadır. Ülkemizde özell ikl e büyük kentlerimiz, artan nüfus karşısında, çok katlı binaların yoğun bir şekilde yerleştirildiği kentler haline gelmişlerdir. Belki yeni yerleşme alanlarında bu yoğunluk bir ölçüde aza l tıl a bi l mektedir ancak, tüm binaların güneşe yönlenmeleri sağ lanamıyor. Böyle bir doku zaten kentin estetiği açısından da istenmiyor. Öyleyse plancıları binaları aynı yöne çevirmek zorunda bırakmayacak yeni yöntemler gel iştirmek gerekiyor. Çok katl ı binalarda güneş enerjisinden
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=