Tesisat Dergisi 213. Sayı (Eylül 2013)

GÜNCEL 42 Tesisat Dergisi Say× 213 - Eylül 2013 Baz× bölge okullar× var; genelde doğu bölgele- rinde, Karadeniz bölgesindeki illerde. Mesleki teknik eğitim kalitesi nas×l geliştirilir bu tür çal׺malar yap×l×yor. Tabii bu mesleki okullar×n bir üst okullar×na bakt×ğ×m×z zaman; genelde meslek yüksekokullar× maalesef çok başar×l× değil. Mezunlar×na, gelen öğrenci profiline, özellikle çok küçük ilçelerde bakt×ğ×m×z zaman buralarda eğitim gerçekten s×k×nt×l×. Yay×lmas× güzel ama sonuçta eğitim-öğretim programlar× aç×s×ndan gelişememiş s×k×nt×l× bir proseste. Bunun bir üzerinde teknik eğitim fakülteleri vard×. Onlar biliyorsunuz kapat×ld×. Buralarda endüstri meslek liselerine öğretmenler yetiş- tiriliyordu. Şimdi nereden yetiştirilecek onu da bilemiyoruz ama dolay×s×yla endüstri meslek liselerinden gelen öğrenciler yetersiz olduğu için ve genelde bu teknik eğitim fakülteleri de kapat×ld×ğ× için buraya gelen öğrenci kalitesi de düştü. Yani yetişen öğretmenler de sonuçta bizden mezun olduğu zaman tam donan×ml× olmuyor. Bu fakültelerin yerine şimdi tekno- loji fakülteleri kuruldu. Bunlar biliyorsunuz mühendis mezun ediyor. Bir de mühendislik fakülteleri var. Dolay×s×yla bunlar×n hepsi sektöre geliyor. Kimisi eğitim taraf×nda görevlendiriyor ama bakt×ğ×n×z zaman gerek teorik gerek uygulama aç×s×ndan bunlar yetersiz kal×yor. Mesela sektöre de gittiğiniz zaman mühendisler hem teorik hem de uygulama aç×s×ndan yetersiz görüyor. Dolay×s×yla bunlar×n ekstra eğitilmesi gerekiyor. ISKAV ve ISKAV gibi diğer baz× kuruluşlar da bu tür eğitimlere destek olmak amac×yla bu tür kuruluşlar× kurmaya çal׺×yor. Tabii bun- lar×n altyap×s×n×n da hem uygulamaya yönelik hem de teoriye yönelik olmas×nda fayda var. ISKAV’×n da hedefi bu. Bunu gerçekleştirmeye çal׺×yor. Dolay×s×yla bu eğitimi, bu yan eğitim- lerle biz tamamlamaya gayret ediyoruz. ISKAV Eùitim Komisyonu Baükan× – Makro- teknik ûirket sahibi Nurettin Özdemir: Teknik okullar×ndaki eğitimin yetersiz olduğu ve kendini güncelleyemeyen bir sektör haline geldik ki bu sadece bizim sektöre mahsus değil. Birçok sektörün kendini güncelleyememe durumu var. Şimdi bunlar×n hepsini gerçek rasyonel sonuçlarla ölçmek laz×m. Mesela ben size -daha önce de bir dergiye vermiş- tim- şöyle bir tespit edebileceğim rakamlar vereyim. 1980’li y×llarda Türkiye’nin ihracat kabiliyeti, yani yapt×ğ× ihracat×n yüzde 85’i doğal kaynaklardan ç×kar×lmaya dayan×yor hiç işlemeden, yani bilgi yok. Hiç işlemeden al×yor, onu sat×yor. Dünyada ayn× y×l bu oran yüzde 30’lar seviyesinde. 1980’den günümüze geldiğimizde mesela Türkiye’nin şu andaki doğal kaynaklara dayal× ihracat× yüzde 35-40 aral×ğ×na gerilemiş durumda. Peki bu rakam iyi mi? Dünya ortalamas×n×n iki kat× üzerinde. Hala biz doğal kaynaklar×m×z× bilgiyle üretim kabiliyetimizle ilişkilendirerek daha fazla değerlendirip dünyaya satam×yoruz. Daha fazla doğal kaynaklar×, yani geçmişten gelen doğan×n bize b×rakt×ğ× miras×, tüketiyoruz. İklimlendirme sektörü bunun neresinde? Örneğin dünyadaki bütün ülkelerin ihracat kabiliyetlerini toplam׺lar. Mesela Türkiye’nin ölçüsü şu: ne kadar ihracat yapt× ve kaç ton? Türkiye’nin kg baş× ihracat× 1,4 Dolar olarak belirlenmiş durumda. Dünya ortalamas× 4’ün üzerinde. Yani dünyan×n çok alt×nda ucuza mal sat×yoruz, biz ihracatç×y×z diye de övünüyoruz. Yaratt×ğ×m×z değere bak×n. Peki iklimlendirme sektörünün ihracat kabili- yeti nerede sorusuna başka bir cevap geliyor. 4,15-4,57 Dolar aral×ğ×nda. Bir önceki sene 4,57 Dolar’m׺, geçen sene de 4,15 Dolar’m׺, biraz gerilemiş. Yani dünya ortalamas×n×n üzerinde ama iklimlendirme sektörü olarak ba- k×ld×ğ×nda yüzde 30-40 aral×ğ×nda Avrupa’daki ülkelerin iklimlendirme sektöründe yaratt×ğ× değer. Demek ki bunu aşmam×z için ihracatta, üret- tiğimiz doğal kaynaklarla ilişkilendirdiğimizde; emeğimizi, akl×m×z×, fikrimizi, becerimizi, gör- gümüzü, adab×m×z×, üslubumuzu eklediğimizde yüksek bir değere doğru gitmemiz laz×m. Bu bizim kaynaklar×m×z× uzun süre kullanacağ×m×z sürekli olarak yaşam formunu sürdürebilir zeminde tutacağ×m×z anlam×na geliyor. Peki bunun için ne yapmak laz×m? Y×ld×z Teknik Üniversitesi Makina Mü- hendisliùi Öùretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Heperkan: Biraz vizyonumuzu değiştirmemiz gerekiyor. Art×k bu doğal kaynaklar× işlemeden satan bir toplum olmaktan ç×k×p, bat× toplumlar× gibi bakt×ğ×m×zda bat× toplumlar×n× örnek al×yoruz. Bat× deyince buna Japonya da dahil. Tabii endüstriyelleşmiş ülkeleri kastediyoruz. Çünkü bizim de iddiam×z onlar×n aras×nda yer almak ya da yer almak istediğimiz. O yüzden onlara şöyle bir bakt×ğ×m×z zaman mal üretmek, fason üretim yapmaktan çok; bilgi üretmek, sistem oluşturmak üzerine çal׺t×ğ× görülüyor. Bunu da özetlersek Ar-Ge yapmak. Yani araşt×r- ma geliştirme yapmam×z gerekiyor. Yani eskiyi devam ettirmek değil, yeni bir şeyler bulmam×z laz×m. Yenilikçi olmam×z laz×m. İnovatif olmam×z laz×m, yabanc× kelime ama yenilikçi diyoruz biz buna. Maalesef tam bir karş×l×ğ× olmad×ğ× için yenilikçi olduğundan onu kullan×yoruz. İno- vasyon asl×nda fazla şeyler içeren bir kavram. Benim çözüm önerim bu. Dolay×s×yla bizim inovasyona, yenilikçiliğe doğru yönelmemiz laz×m. Bunun da altyap×s× eğitim. Deminki söylediklerimle bağdaşt×r×rsak, birleş- tirirsek bunu yapmak için de eğitimden geçiyor. Yeni bir şeyler yaratan bir eğitim vermemiz gerekiyor. Orada da eğitimciler ön plana ç×k- maya başl×yor. Eğer eğitimi verecek kişi yoksa o zaman bir yerde sizin de şans×n×z kalm×yor. Daha önceden bunu hepimiz yurtd׺×na insan göndererek orada okutarak, burs vererek hal- letmeye çal׺×yorduk. Bu bir dereceye kadar aç×ğ× kapat×yor ama çözüm değil. Bizim o eğitimi veren ülke haline gelebilmemiz laz×m. Bunun için bizim potansiyelimiz de var. Kendimizi küçük görmemize de gerek yok. Ama seri bir şekilde bunu ön plana ç×kartmam×z gerekiyor. Bu eğitimleri biz verebiliriz. Siz de biliyorsunuz. Yurtd׺×nda çok başar×l× araşt×rmac×lar×m×z var. Çok başar×l×lar her alanda. T×p alan×nda, mühendislik alan×nda olsun, sosyal alanda olsun çok meşhur insanlar×m×z var. Gördüğüm kadar×yla bu insanlar Türk olmakla övünüyorlar. Ayn× şeyi burada verebilen bir seviyeye gelme- miz gerekiyor. Birinci koşul bu.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=