Tesisat Dergisi 21. Sayı (Mayıs-Haziran 1996)

-------------�(PANEL>- oluşan heyeece bu ciir bir yapı, hacca böyle bir anlayış yoktur. Bu durumda ortaya konan gerekçeler tartışılmadan scandarr haline gelir. Standartların merkezi zihniyetle hazırlanmasının karşısındayız. TSE, Ankara Genel Merkezi'nden idare edilmesi gereken bir kuruluşnır. Bugün her kuruluş artık adem-i merkeziyetçi bir zihniyete bürünüyor. TSE'nin de böyle bir yapıya biiriinmesi gerekir.TSE'nin, halkın ya da devlerin çıkarını üreticiye karşı korumak gibi bir misyonunun olmadığını diişünüyoruz. TSE'nin görevi iirerıcı, unıversicc ve kullanıcılarla koordinasyonu sağlamak olmalı. Yeryüzünde sadece Japonya'da dalgıç pompa scandartı var. Bunun rerciime edilerek bizim standartlarımıza uyarlanması gerekir. Dalgıç pompa scandarrının içeriğine değinmek istiyorum. L'lstik aşınma halkalarının bronz olması gerektiği şarr koşuluyor. Dünya üzerinde lastik aşınma halkası kullanan firmalar var ve gittikçe yaygınlaşıyorlar. Biz bunu scandarrımıza uyarlayamayacağız. Bu teknik bir gelişmedir, bunu uygulayamayacağız. Bence standartta bir fabrika şartnamesi hiiviyecinin olmaması gerekir. Önemli olan kullanıcı ile iirerici arasındaki koordinasyonu sağlayabilmektir. ISO ve DIN Standartları bunu sağlamaya çalışırken, örneğin; pompaları performanslarına göre sınıflandırırken bizde cek cip pompa vardır. Yani sını flandırma yokrnr. Miişceriyi ilgilendiren hususlar yererince vurgulanmazken iirecime belli şartlar konulmaya çalışılmaktadır. Halbuki pompanın performansını ölçecek şartların konulması daha yararlı olacaktır. Örneğin, motor gücü fazlalık katsayısı sözkonusu. Bu nedenle standart seçimlerimize göre motor gücünü arttırmak zorunda kaldık. Yaptığımız testlerde rnoror gücünün yetersizliği, motorlarda aşırı yüklenme ya da aşırı ısınma gibi sorunlarla karşılaşmadık. Buna rağmen standart öngörüyor diye motor gücünü arttırmak zorunda kaldık. Bu da pompanın daha pahalıya sarılmasını gerektiriyor. Yine yurtclışınclan ithal edilen pompa Türkiye'de sarılabiliyor, standart zorunlu değil, motor gi.ici.i fazlalık katsayısı bazı pompalarda 1 bile değil. Bu tür detaylara girildiği zaman istenilmeyen sonuçlar doğabiliyor. Bu durumda rekabet şartları bozulmuş oluyor. Bu nedenle "Isınma resti yapılarak, sonuçlarının teknik kriterlere uygun olması sağlanmalıdır." denilse çok daha etkili olur. Standartların hazırlanması safhasında işe ciddiyetle yaklaşı lı rsa sıkıntılarla karşılaşmayacağız. Bir süre önce İzmir'de bir firmaya " 1 500 HP'ye kadar dalgıç pompa yapabilir" diye TSE belgesi verilmişti. Biz bu işin peşinden koşmaya başladık, fakat açıkçası bir süre sonra koşmaktan bıktık ve işin ucunu bıraktık. TSE'nin saygıdeğerliğine gölge di.işürecek bu tür tavırların alınmaması hepimizin yararınadır. Biz TSE'nin daha güçlü olmasını isriyonız. Pı-of.Dr.Hasan Fehmi YAZICI Teşekkür ederiz. Bir tarihre Fransa'da planlı kalkınma uygulaması çok iyi idi. ABD'den üç uzman bu uygulamayı incelemek için gelmişti. Fransızlar planları hazırlarken devler, işçi, işveren kesimlerini biraraya gerı rıp carcışrıklarını ve uygulamada ortak hareket ettiklerini söylediler. Şu anki mevzuatımızagöre Pompa İmalatçıları Derneği kurulabilir. Böyle bir dernek kurulursa TSE ile bağlantı sağlanır ve standartların hazırlanması için iirericiler, araştırma kuruluşları ve TSE arasında güçlü bir komite oluşnırulur. Ergün KARAKOÇ (DSİ Genel Müdürlüğü) : Öğrendiğim kadarıyla TSE, üniversitelerin görüşünü almıyor. Prof.Dr.Hasan Fehmi YAZICI : Alıyor ama, benim dönemimde görüşlerimiz dikkare alınmıyordu. Bize l ay süre tanınıyordu. Bu süre içinde metne cevap vermezsek scandarc tasarısını kabul etmiş sayılıyorduk. Prof.Dr.Cahit ÖZGÜR (İTÜ): TSE öyle bir mancalice içinde ki, standartlar için getirdikleri ceknik cerirnlerin anayasa gibi kullanılacağını ifade ediyorlar. Yani pompaya tulumba diyorlarsa herkes tulumba diyecek. TESiSAT DERGİSİ SAYI 21 Bi.iyi.ik bir gi.ice sahip olan TSE bunu ıyı kullanmalı. Debi ölçme metodlarında pek çok yanlış var. Yatay mi l l i pompa standarcının hazırlanmasına katkıda bulunalım istemiştik. Fakat görüşlerimizi kaale almadılar. "Biz Türkiye'nin her tarafından gelen eleştiriyi buraya koyamayız. Onun için bunu uygun görüyoruz" dediler. Belki Doğru ama eleştiriyi koymamakla da bu sefer bilimsel olarak yanlış bir iş yaptılar. TSE standartlarının arka sayfasına katkıda bulunan kuruluşların isimleri belirtiliyor. O zaman ismimizi buradan silsinler. Bu tavır devam etti ve biz sonunda cevap vermemeye başladık. Bu çalışmalara öyle büyük bir şevkle başlamıştık ki, örneğin bugünkü derin kuyu tulumbaları için Ankara'dan özellikle manometrik yüksekliğin tanımlanması ve ölçülmesi ile ilgili standartların ele alınması konusunda çalışma yapmalarını istedik. Bize verilen cevap "Bu çalışma için gereken masrafı üniversiteniz karşılarsa sizi müşteri gibi kabul eder ve standardı hazırlarız" oldu. Bu zihniyetteki bir müessesenin durumu çok açık. Eğer bir dernek kurulur da bu işin üzerine giderse çok daha efektif olur, kendi sesini duyurur. Böylece gerçeğe uygun ve daha makul standartlar çıkar. Prof.Dr.Hasan Fehmi YAZICI : Bu durumu reyir ermek için TS-268'den bir bölüm aktaracağım. 28. sayfada "Orifis ve lüle kullanırken d/D çaplar oranı olabildiği kadar küçük nırulmalıdır." deniyor. Bu çok güzel bir tavsiye. Ancak ne kadar küçük runılacağı belirtilmemiş. 29. sayfada çaplar oranına göre debi katsayıları veriliyor. Burada %70 oranına kadar değerler söz konusu. Standartlara geçen debi katsayıları arasında farklılıklar var, Bu, tesisat büyüklüğünün farklılığından ileri geliyor. Çünkü sözünü ettiğimiz elastik dalgalanmalar büyük tesisatta sönüyor, orada bulduğunuz debi katsayısı ile küçük boyutlu tesisattaki debi katsayısı farklı. Yaptığım deneylere göre çaplar oranı % 65 ise küçük boyutlu tesisatta bulduğunuz debi katsayısı ile büyük bcyurlu tesisatta bulduğunuz debi : '• !,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=