Tesisat Dergisi 208. Sayı (Nisan 2013)
GÜNCEL + 32 Tesisat Dergisi Sayı 208 - Nisan 2013 yakın üretim vardı. İki ülkenin nüfusu da çok yakın. Kanun çıktıktan sonra aradan geçen 10 senede, bizim bugün Türkiye’de rüzgar enerjimiz 2300 MW kurulu gücümüz var. Aynı durum Almanya’da 32 bin MW var. Benzer bir gelişmeyi niye gerçekleştiremiyoruz diye sorduğumuzda, finansman var, teknoloji var, niye gerçekleşmiyor?” dedi. Polat şöyle devam etti: “Şu ana kadar da 335 MW yatırım tamamladık Polat Holding olarak. Bir 300 MW daha tamamlayıp, yak- laşık 650 MW toplamda bitirmiş olacağız. Bizim önümüzdeki 10 yıl içinde 20 bin MW tamamlamamız için, Türkiye’deki resim ne- dir diye baktığımızda. Bizim meşhur bir kısım müracaatlarında altın madeni bulduk diye 78 bin MW başvuruda bulundular, bize yıllarımızı kaybettirdi. Türkiye’de toplam verilen lisans 8 bin MW şu an. Öyle görülüyor ki, önümüzdeki bu lisansların da süresi 2015’in sonuna kadar, biz 2015’in sonuna kadar 8 bin MW’lık ikinci defa verilen lisanslardan bir 2 bin, bir de yapı- lan 3 bin yapmış olacağız. Bu gidişle hedefleri tutturmamız kesinlikle mümkün değil.” Bakan Yıldız: “3 milyar Euro bile des- tek veremeyiz” Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız , Adnan Polat’ın verdiği örneği değer- lendirerek şunları şöyledi: “Almanya’da 32 bin MW’lık bir rüzgar var, Almanya Enerji Bakanı 3 hafta kadar önce Türkiye’deydi. Siz bu kadar isabetli rakamları nasıl tespit edebildiniz, biz o rakama gitmeye çalışıyo- ruz dedi. Herkes aynı şekilde. İspanya’nın ekonomik krizle beraber. Bir yandan devlet harcamaya devam ediyor tüketmediği halde. Bu enerjinin azı çok zarar, çoğu da az zarar. Eğer 10 yıl önce bakanlar kurulunda acaba bir ay memur maaşlarını ödemesek ne olur ki denilen bir noktadan, enerji yönetimine başlıyorsanız, Almanya’da 50 milyar Euro’luk enerjiye sübvansiyon ayıran bir ülkeyle farkı- nızın olması lazım. Görev yaptığımız süre için- de hazineden ne bir kuruş para aldık, ne bir dolarlık hazine garantisi aldık. Kendi ayakları üzerinde yürüyebilen bir sektör oluşturmamız lazım. Bugün o kadar blok projeler var ki, aldığınız o projeyi hazine aracılığıyla gerçek- leştiriyor olsanız, kamu bütçesinden yapıyor olsanız, faizler yaklaşık bir puan artıyor. Biz ekonomiye yük olmadan bunları götürüyoruz. Almanya, geçen yıl verdiği ve bu yıl vereceği rakamla beraber 30 milyar Euro sübvansiyon yapıyor. Ben 3 milyar Euro bile yapamam, ne yapıyoruz? Eğer siz bu yapacağınız yatırımları yerli kaynaklardan yapıyorsanız, o 7.3 sentiniz 10 senti geçiyor, yani projeler elverişli hale ge- liyor. 10-12 yılda amorti ediyorsanız, 7-8 yılda amorti etmeye başlıyorsunuz.” Çalık: “Enerji arzında çeşitlendirme önemli” Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık ise konuşmasında enerjide arz güvenliği konusuyla ilgili görüşlerini açıkladı ve Fransa’dan örnek verdi. Fransa’da yüzde 70 – 80’e yakın nükleer enerji kullanıldığını, Fransa’da nükleer santralde bir kaza olması halinde, tüm santraller kapanacağını ve Fransa ekonomisini hayal edile- meyecek bir noktaya geleceğini söyledi. Çalık şöyle konuştu: “Bir ülke bir enerji tü- ründen tek bir ülkeye bağımlıysa, o üründe bir kesinti olursa o ülkenin başına gelebilecek felaketleri düşünebiliyor muyuz? O bakımdan arz güvenliği bakımından arz güvenliğini sa- dece üçlü çeşitlendirmesi olarak değil, enerji verimliliği, kaynak çeşitlendirmesi, yerli kay- nak kullanımı, bölgesel ve küresel kaynaklara erişim konuları çok önemli. İktisatlı politikalar ve rekabetçi pazar gelişimi, yerli teknoloji ve bilgi donanımı. Bölgesel enerji oyuncusu olmak. Burada elektrik sektöre baktığımız- da, yüzde 45’ini doğalgazdan elde ediyoruz. Burada ürünlerin, kömür, doğalgaz, petrol, bunların hangi kaynaklardan yüzde kaç geldiği çok önemli. Toplam enerjimizin yüzde 30 ise doğalgaz, yüzde 30’un da içinde bir ülkenin bir kaynağın payı, yüzde 25’i yüzde 30’u geçme- meli ki, riski yönetebilmiş olalım. Bu konuda ülkemiz çok ciddi çeşitlendirmeye gidiyor.” Ciner: “Kömürde karalama kampan- yası var” Park Enerji ve Ciner Grubu Başkanı Turgay Ciner konuşmasına kömür üstünde seneler- dir yapılmış propaganda olduğunu, kömürün kirli, kötü, pis olduğuna değinerek, şair Or- han Veli’nin “Yüz karası değil, Kömür karası, Böyle kazanılır, Ekmek parası” şiirini oku- yarak başladı. Ciner “Bugün dünyanın önde gelen en büyük ekonomilerinden Amerika, Almanya, Çin’de kömürden elektrik üretimi oranları yüzde 50’nin üstündedir. Yemyeşil bir ülkedir hepsi. Kömür santralleri orman- ların içindedir, herhangi bir yeri de kirletme- mektedir. Yeni teknolojilerle kömürün çevreye zararı minimize edilmiştir. Bunun üstündeki baskı neticelerinde Türkiye’de bilinçsizce bu kömüre karşı bir karalama kampanyası oluş- muştur. Mağdur bir sektör temsilcisi olarak burada bulunmaktayım” şeklinde konuştu. Ciner konuşmasını şöyle sürdürdü: “Keşan’dan Hakkari’ye kadar ülkemizin ye- rinin altı tamamen kömürle doludur. Kalorisi 1200 düşük kalori diye bir de manasız bir şey vardır, kalori kaloridir. 1 ton yakacağınıza 4 ton yakarsınız istediğiniz kaloriye ulaşırsı- nız. Enerji kalori ile hesap edilir. Lütfen bu kara propagandalara dikkat edelim.”
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=