Tesisat Dergisi 204. Sayı (Aralık 2012)
PERSPEKTİF 20 Tesisat Dergisi Sayı 204 - Aralık 2012 ma kilo fiyatında artış var. Markalaşmanın en önemli unsurlarından biri de tasarımdır. Ekonomi Bakanlığı’nın TURQUALITY desteği yanısıra, “TasarımDesteği” programı ilemoda ve endüst- riyel ürün tasarımı alanlarında faaliyet gösteren firmalara yurtdışı tanıtım, pazarlama, kira gibi geniş bir yelpazede destekler verilmektedir. Ülkemiz son yıllarda tasarım konusunda başarılı işlere imza atmış, son birkaç yılda endüstriyel tasarım başvurularında Avrupa’nın en çok başvuru yapılan ilk 3 ülkesi arasına girmiştir. Ülkemiz, ayrıca, Avrupa Birliği’nin uluslararası tasarım yarışmalarında en çok derece yapan ülkelerin sıralandığı “Top 100 En İyi Tasarımcı Ülkeler” listesinde ikinci sıraya yükselmiştir. İnovasyonu, sadece yeni fikirler yaratmak ola- rak görmek eksik bir ifadedir . Bir fikrin inovas- yon olarak tanımlanması için ekonomik olarak da bir değer yaratması gerekiyor. İnovasyonun mutlaka bir buluş içermesi gerekmez. İyi bir fikri ve tüm çevre etmenleri bir ekosistem mantığı ile ve her adımında değer yaratacak şekilde bir araya getirmek; bunu yaparken ürün, özellik ve hizmeti bir iş modeline dönüştürmek de inovasyondur. Ar-Ge’ye ve inovasyona gereken değeri ver- mek, tasarımı öncelikli alanlarımızdan biri haline getirmek, inovasyonun önemine ilişkin farkındalık ve inovasyona yapılan yatırımların giderek arttırılması ümidiyle… İnovasyon, Ar-Ge, Tasarım: Vizyon 2023 Prof. Dr. Nilüfer EĞRİCAN egrican@suntekinternational.com Prof. Dr. A. Nilüfer EĞRİCAN SUN TEK International Proje ve Teknoloji Geliştirme Yönetim, Danışmanlık, Eğitim Hizmetleri İnovasyon la tanışmam ve ilgilenmem 90’lı yılların başında oldu. TTMD’nin yapıda tesisat kongrelerinden biri düzenlenirken düzenleme kurulundaki değerli öğretim üyeleri bir konuş- ma yapmamı istediğinde “İnovasyonla ilgili konuşurum” dediğimde “o da nedir?” diyerek konuşmayı kabul etmemişlerdi. Oysa bugün her- kes inovasyon kelimesini ağzından düşürmüyor. Vizyon 2023 hedeflerine ulaşmamızın ancak ve ancak inovasyon ve Ar-Ge ile mümkün olacağı belirtiliyor. Bu günleri görmek 40 yılını bu işlere adamış ve bu ekosistemin oluşması için çeşitli platformlarda, TÜBİTAK, DPT ve ISO’da gönüllü olarak grupların içinde yer almış, dekanlık ve rektör yardımcılığında hep bu iki kelimeyi kulla- narak farklı faaliyetleri gerçekleştirmeye çalışmış bir kişi olarak beni çok mutlu ediyor. 6-8 aralık 2012’de Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) İnovasyon Haftası etkinlikleri düzenledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve TİM Başkanı Meh- met Büyükekşi’nin açılış konuşmasını yaptığı toplantıya kamu temsilcileri, iş dünyası, akade- misyen öğrenciler (ilköğretim, lise, üniversite) den oluşan toplam 10 bin kişi katıldı. Ben de o heyecanlı grubun bir parçası idim. Başbakan, 2023’te 25 bin dolar kişi başına gelire sahip, 2 trilyon dolar milli gelire ulaşmış, 500 milyar dolar ihracat yapan ve dünyanın ilk 10 büyük ekonomisinden biri haline gelmiş bir Türkiye’nin teknolojiye egemen bir ülke olacağını belirtti ve de bu hedeflere ulaşabilmenin kilometre taşları olarak, 2023’de Ar-Ge harcamalarının milli gelirin yüzde 3’üne çıkartılacağını, bunun 3’te 2’sinin özel sektör tarafından gerçekleş- tirilmesiyle mümkün olacağını ilave etti. Türkiye’nin , 2023 yılına kadar orta ve yüksek teknolojili ürünlerde Avrasya’nın üretim üssü olması hedefleniyor. Hedefe olaşmak için 50 bin olan ihracatçı sayısı 100 bine çıkarılacak, dünya çapında tanınan en az 10 marka oluşturulacak. 2023 yılında dünya mal ticaretinde yüzde 1,5 pay sahibi olunacak. Sürdürülebilir ihracat artışını sağlamak ve şirketlerin uluslararası pazarlarda rekabet gücünü arttırmak amacıyla Ekonomi Bakanlığı mevcut uygulamaları günümüz ihtiyaçlarına ve hedeflere uygun şekilde yeni enstrümanlarla destekliyor. Bu çerçevede bakanlık, inovasyona, Ar-Ge’ye markalaşmaya ve katma değere büyük önem veriyor. Türkiye, günümüzün bilgi çağında artık yürümek değil, koşmak zorunda olduğunun farkındadır. Bunun yolunun da katma değeri ve marka değeri daha yüksek ürünler üretmek ve bunları ihraç etmekten geçiyor. Bu ise ancak Ar-Ge’ye ve inovasyona gereken değeri vermekten, tasarımı öncelikli alanlarımızdan biri haline geçirmekle mümkündür. Katma değeri ve marka değeri yüksek ürünler ihraç edebilmek için, Ekonomi Bakanlığı’nda dış ticaretin birim fiyat analizi yapılıyor. Yapılan çalışmalara göre; 2009 ’da 83 milyon tonluk malın kilosu ortalama 1,16 dolardan, 2010 ’da 88 milyon tonluk malın kilosu ortalama 1,25 dolardan, 2011 ’de 87 milyon tonluk malın kilosu ortalama 1,47 dolardan, 2012 ’nin ilk 6 ayında 45 milyon tonluk malın kilosunu ortalama 1,59 dolardan ihraç edilmiş bulunuyor. İhraç edilen malın miktarında ciddi artış olmasa da ortala-
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=