Tesisat Dergisi 203. Sayı (Kasım 2012)
HABERLER 54 Tesisat Dergisi Sayı 203 - Kasım 2012 T T T T T Binalarda Su Yalıtımı Zorunlu Olacak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nde yapılacak değişiklikle su yalıtımını zorunlu hale getirmesiyle ilgili Bitümlü Su Yalıtımı Üre- ticileri Derneği (BİTÜDER) bir açıklama yaptı. BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan’a göre; “Binalarda su yalıtımının zorunlu olması için başlanan genelge hazırlığı ülkemiz için son derece sevindirici bir gelişme. Depreme karşı binaların en önemli koruyucu kalkanı olan su yalıtımı, binaları korozyondan yani paslanmaktan ko- ruyor. Su yalıtımı olmayan binalar, inşa edildikten 10 yıl sonra taşıma kapasitelerinin yüzde 66’sını kaybediyor. Bu da deprem karşısında binaları savunmasız bırakıyor. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde su yalıtımının binalarda zorunlu hale gelmesinin, halkımızın sağlıklı ve güvenli binalarda yaşaması için atılmış önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu. Karahan: “Uzun yıllardır binalarda su yalıtımının ne kadar önemli oldu- ğunu anlatıyorduk; sonunda binalarda su yalıtımının zorunlu hale gel- mesiyle ilgili bir yönetmelik değişikliğine gidiliyor. Bina yapım aşama- sında su yalıtımı yapılması büyük önem taşıyor. Gerçek bir koruma için su yalıtımına bina zemininden başlamak gerekiyor; binanın zeminine uygulanacak çalışmaların da sonradan yapılması mümkün değil. Yeni yapılacak yönetmelik değişikliğine göre; yapı kullanma izni alınması aşamasındaki teknik kriterler arasında su yalıtımı da yer alacak. Eğer binaya su yalıtımı yapılmamış ise yapıya kullanım izni verilmeyecek. Ayrıca su yalıtımı yapılmaması halinde, bunun vereceği hasar da dik- kate alınarak sorumlulara İmar Kanunu gereğince 2, 4 veya 6 bin lira para cezası uygulanacak. Bu değişiklikler son derece önemli ve aynı zaman da caydırıcı. Yönetmeliğin uygulamaya girme- sinden sonra en önemli iş ise denetimlerin yapılması. Alınan kararların uygulamaya geçmesi için sağlıklı bir piyasa gözetim ve denetimi şart. Piyasa gözetim ve de- netiminde de iki kritik nokta bulunuyor. Bunlardan biri binalarda su yalıtımı yapılıp yapılmadığı, diğeri ise su yalıtımı yapılacak malzemelerin nitelikli olup olmadığı konusu. Maalesef sektörde merdiven altı üreticiler var. Bu nedenle seçilecek su yalıtımı malzemelerinin CE Belgesi taşıması ve dünya standartlarında üretilmiş olması son derece önemli” açıkla- malarında bulundu. Yönetmelik değişikliğine kentsel dönüşüm hareketinin başlatıldığı bugünlerde karar verilmesinin son derece yerinde bir karar olduğunu belirten Karahan şunları söyledi: “Ülkemizde binaların yüzde 90’ında su yalıtımı bulunmuyor. Kentsel dönüşüm hareketinin tüm Türkiye’ye yayıldığı bugünlerde yapılacak yönetmelik değişikliği sayesinde, yıkılıp yeniden inşa edilecek binalarımız su yalıtımlı olacak. Bu da bu bina- ların daha dayanıklı, uzun ömürlü, güvenli ve aynı zamanda konforlu olacağı anlamına geliyor.” Karahan açıklamalarına şöyle devam etti: “Binalarımız; yağmur, kar gibi yağışlar, toprağın nemi ve toprak tarafından emilen yağış, banyo, tuvalet gibi ıslak bölgelerde su sızıntıları ve zemindeki basınçlı veya basınçsız yeraltı suları nedeniyle suya maruz kalıyor. Yapıya herhangi bir yoldan sızan su, taşıyıcı kısımlarındaki donatıları korozyona uğra- tıyor yani binanın taşıyıcı demirleri paslanıyor. Bu da bina ömrünün kısalması anlamına geliyor. Bu nedenle su yalıtımı binalar için büyük önem taşıyor.” Tesisatçılar Odası’ ndan “Bina Kimlik Sistemi Projesi” Mersin Sıhhi Tesisatçılar Odası Başkanı Mehmet Kaba- dayı, her yapıda beş yıl süreyle sıhhi tesisat ve işçilik garantisinin sağlanması amacıyla ‘Bina Kimlik Sistemi Projesi’ hazırladıklarını açıkladı. Konuyla ilgili açıklama yapan Başkan Kabadayı, projeyi Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü, Mersin Su ve Kanali- zasyon İdaresi (MESKİ) ve Makine Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şubesi işbirliğiyle hazırladıklarını kaydet- ti. Kabadayı, söz konusu projeyle inşaatlarda veri tabanı oluşturulaca- ğını, beş yıl sıhhi tesisat ve işçilik garantisinin sağlanarak, kaçak su kullanımının önüne geçilip, korsanların kayıt altına alınmasını hedef- lediklerini belirtti. İnşaatların en önemli bölümlerinden biri olan sıhhi tesisatın, ucuz işçilik amacıyla tercih edilen yetkisiz ve belgesiz kişilerce döşenmesi sonucu arızalar oluştuğunu, konut ya da yapı sahiplerinin ise muhatap bulamadığından büyük sorunlar yaşandığını ifade ede Ka- badayı, “Yapılan araştırmalarda, yeni kullanıma açılmış binaların temiz su ve pis su tesisat arızaları en önemli sorunların başında gelmektedir. Sıhhi su tesisatı, inşaatın en önemli bölümlerinden biri olmasına rağmen, yetersiz ve yanlış döşenen tesisatlar arızalara neden olmaktadır. Yetersiz ve yanlış döşenen tesisatlar, binaların hem ömrünün kısa olmasına hem de tamir çalışmalarından dolayı binanın hasar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca bina için ek bir maliyet mey- dana getirmesi nedeniyle ekonomik kayıplara sebebiyet vermektedir” dedi. Odalarına yapılan şikayetlerde sıhhi tesisattan kaynaklanan arızaların ilk sırada yer aldığına dikkat çeken Kabadayı, “En sık karşılaşılan sıhhi tesisat arızaları ise lavabolardan pis koku gelmesi, pis su borularının tıkanması, tesisat borularının ek yerlerinden sızdırması ve suyun yeterli basınçta olmamasından kaynaklanan cihaz arızaları oluşturmaktadır. Kayıt dışı çalışan korsan kişilerin ucuz işçilik yapmalarından dolayı ter- cih edilmesi, yetersiz ve yanlış döşenen tesisatlara neden olmaktadır. İster ev sahibi olsun ister kiracı, sıhhi tesisat arızasıyla ilgili kendilerine bir muhatap bulamamaktadırlar” ifadelerini kullandı.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=