Tesisat Dergisi 200. Sayı (Ağustos 2012)
18 Tesisat Dergisi Sayı 200 - Ağustos 2012 GÖRÜNÜM peyzaj ve alt yapı gibi diğer disiplin dallarının temel ilkelerini, usul ve kurallarını bilmesi, bu disiplinlerle eş güdüm içinde çalışması gereklidir. Bu amaçla üniversiteler interdisipline bir eğitime yönelmişler, yapı teknolojisi mühendisliğine” yönelik enerji, çevre, konfor, sağlık, hijyen, estetik ve benzeri zorunlu standartları kapsayan eğitime önem vermişlerdir. Dolayısıyla mekanik tesisat mühendisliğinin kendine özgü bir eğitimi olmayıp, hizmet makina mühendisliğinin bir uzmanlık dalı olarak tanımlanmaktadır. Meslek içi eğitim, diploma sonrası yaşam boyu devam eden sürekli bir eğitimdir. Kişiye özel, bilim ve teknolojiye açık, yenilikçi bir gelişimdir. Usta- çırak ilişkisi, deneyim ve beceri ile uzmanlığa ulaşan bir olgudur. Meslek içi eğitimle üretim tekniği yeni teknoloji ve bilgi transferi kazanılır. Geçerli standartlar, bilimsel ve teknik kitaplar, teknik dergi ve yayınlar, kongre, sergi, seminer ve sempozyumlar bu eğitimin temel kaynaklarıdır. Meslek içi eğitimle kazanılan bilgi, deneyim, üretim, üretimde yapabilirlik güvencesidir. Mekanik tesisat mühendisliğinin bütün branş- larda, standart norm ve imar yasaları mesleki eğitim yöntemlerinde öncelik kazanır. Her ülkenin kendine özgü yapı standartları ve imar yasaları mevcuttur. Bunlar genellikle uluslar arası stan- dartlara ve yapı teknolojisi kurallarına uyumludur. Yapıda denetim ve kontrol bu kurallara uygun olarak yapılır. Kurumsal bir denetim olan kont- rollük hizmetlerinde yetkinlik aranır. Bu amaçla görevli mühendislere, yetkili kurumlar veya meslek odaları tarafından eğitime tabi tutulmak suretiyle belirli sınavlarla yetkinlik belgesi verilir. Bu tür eğitim, daha çok yapıda uygulanması zorunlu kurallara ve mevzuata yöneliktir. Ayrıca imar yasaları kapsamında enerji yönetimi, çevre etkinlikleri, deprem önlemleri, yangın güvenliği, hijyeni sağlık gibi zorunlu standartları içeren konularda eğitim görürler sadece bu anlamda sorumlu ve bağımsız teknik hizmet verirler. Ülkemizde uygulanmakta olan yapı mevzuatı çok eski olup, uluslararası standart ve norm- lara göre yetersizdir. Özellikle imar yasalarımız enerji, çevre, yangın, deprem, sağlık, hijyen, gürültü, iç hava kalitesi gibi yaşanabilirlik ve kullanabilirlik standartlarından çok uzaktır. Bu nedenle son yıllarda büyük şehirlerin önemli yapılarında, Alman DIN normları, ASHRAE (American Society of Heating, Refrigeration and Air-Conditioning Engineers Inc.), ASPE (Ame- rican Society of Plumbing Engineers), BOCA, NFPA (National Fire Protection Association), Dünya Sağlık Teşkilatı Standartları ile FIDIC (International Federation of Consulting Engi- neers) şartnameleri uygulanmaya başlanmıştır. Bu doğrultuda mekanik tesisat mühendisleri, hizmetlerini yapı teknolojisi ilkelerine uygun tarzda yapmak zorundadır. Bu anlamda meslek içi eğitim önem kazanmış; üniversiteler, meslek odaları, ihtisas derneklerinde seminer, kurs ve benzeri toplantılar verilmeye başlanmıştır. Meslek içi eğitim ve gelişimin sonu yoktur. Eğitim gelişen teknoloji ile değişir. Mühendisler mesleki becerileri ile karşılarına çıkan sorunla- rın çözümünde hızlı karar verme ve uygulama başarısına ne kadar erişirlerse erişsinler, eğer hızla gelişen teknolojiden uzak kalmış iseler hizmette hata yapmamaları imkansızdır. Kaldı ki, mekanik tesisat hizmetleri o kadar geniş ihtisasa ayrılmış bulunmaktadır ki; bir kişinin bu hizmet- leri yapabilmesi olanaksız olmakta ekip hizmeti gerekmektedir. Bu anlamda hizmet, standartlar, çerçevesinde uzmanların analiz ve kriterlerine dayalı üretime dönüşür. Teknik hizmetlerde üretim sorumluluğu, işi yapana ait olmalıdır. Enerji etütleri, sistem seçimleri, zorunlu standart- lara uygun üretim koşulu ile tasarım, uygulama imalat ve işletme alanlarında ayrıntılara uzanan detaylarda eğitim, bilgi ve başarının yanı sıra ihtisas girdi ve verileri çok önemlidir. Yangın, hijyen, sağlık, akustik, çevre etkinlikleri ve benzeri ihtisasların yanında otomasyon, özel tesisat, ba- sınçlandırma, konfor konularında farklı yaklaşım- lar, uygulamalar, mevcut koşullar çerçevesindeki doğrular başarıyı sergiler. Bu tür eğitim kişiye özel olup, mesleki uygulamada erişilen uzmanlığa yöneliktir.Meslek içi eğitimen çok tasarım mühen- disliği hizmetlerinde gerek duyulan bir gelişimdir. Tasarım mühendisliği beyin gücü ile hizmet veren mühendislik hizmet sektörünün sembolü haline gelmiştir. Mekanik tesisat tasarım hizmetlerinde, ısı kayıp ve kazanç hesabı, boru ve pompa hesabı, bilgisayar kullanımı kurallara, normlara, usul ve yöntemlere, göre yapılan işler sıradan bir hizmettir. Esas tasarım proje müellifinin bilgi ve deneyime dayalı tasarım konsepti, analiz ve kriterleri sistem seçimleri ve kararlarıdır. Bu doğrultuda gelişim, deneyim ve üretimdeki başarı ile sergilenir. Bir ısıtma sisteminin dizaynında meteorolojik verileri değerlendirmek, dizayn sıcaklılarını seçmek, enerji etütleri yapmak, çevre etkin- liklerini belirlemek, formüllere dayalı bir hesap şekli olmayıp, deneyimlere endeksli yaklaşım ve dizayn seçimleri ile gerçekleşir. Isıtma sistem- lerinde ortam konforu, değişen koşullara bağlı statik ısıtma, destek ısıtma uygulamalarına yol açar. İç hava kalitesi, mekan konforunu oluşturan önemli bir faktördür. Hijyen koşullarına uygun egzoz sistemleri, hava balansları, tasarımda etken olur. Enerji yönetimine yönelik geri kazanım, enerjinin akılcı kullanım koşullarına göre değişen tasarım kararlarını zorunlu kılar. Hizmetin detaylarını gösteren bu tür ayrıntılar;meslek hayatında günler, aylar alan, yıllarca süren gelişim ile sağlanan, üretimle kazanılan meslek içi eğitim sayılabilir. Öğretilemez, öğrenilir. Havalandırma, klima sis- temlerinde bunun çok çeşitli versiyonları görülür. Mekanik tesisat servisleri yapılara, bölümlerine, hacimlerine, fonksiyonlarına göre değişkendir. Bir temiz oda ile bir ameliyat odasındaki HVAC uygulamalarındaki farklı yöntemlerin yanı sıra, bunlardan en uygununu seçmek bir uzmanlık gerektirir. Bu birikim, meslek içi eğitimin sonucu sayılmalıdır. Aynı dizgide borulama, pompaj, sıhhi tesisat, yangın, özel tesisat sistemlerinin tasarımı, otomasyon sistemlerinin uygun senaryosu, kurslar, seminerler ve benzeri eğitimler ile kazanılan bilginin ötesinde, çeşitli kaynaklar karıştırılarak, uygulamalar incelenerek, üretimle sağlanan bir gelişim, bir profesyonelliktir. Bu aşamanınmesleki eğitim yöntemi, artık yaratıcı bir tasarım sürecidir. Bu hızlı gelişim, sektörümüzü bazı yönleri ile hazırlıksız yakalamış, özellikle mesleki eğitim yö- nünden eksiklerimiz ortaya çıkmıştır. Ticari amaçlı, ucuzluğa yönelik bu hizmetlerde en önde görülen husus, sistemde sorumluluk aramamak, sonuçları sorgulamamak, yapabilirlik düzeyine ulaşamamak olmuştur. Bu çerçevede hizmet için meslek içi eğitim zorunlu hale gelmektedir. Ayrıca pazarlama amaçlı ticari yayınlardan, katalog ve dergileri dikkatle değerlendirmek gerekir. Bu anlamda dünyanın her yerinde çeşitli örneklere rastlanmaktadır. Özellikle teknolojinin akıl almaz hızına erişemeyen pratik bilgilerin, eskimiş tekniklerin, mesleğe dolayısıyla tüke- ticiye yararından çok zararı görülür. Bu nedenle ülkelerin yapı teknolojisinde düzeyini gösteren ayna, yapı kodları dır Bu konu ülkemizde ku- rum, kuruluş ve örgüt tarafından yeni yeni ele alınmaktadır. Meslek içi eğitim, temel bilgilerin yanı sıra mesleki üretim süreci içinde usta-çırak ilişkisi ile başlayan; üretim başarısı ile sergile- nen; deneyimle kazanılan; bilimsel ve teknolojik gelişimle yoğunlaşan; seminer, sempozyum, kurs araştırma ve teknik yayınlarla zenginleşen ve mesleki yaşam boyu süren uzmanlık ve er- demliliğe dönük bir eğitimdir. Meslek içi eğitim aktörleri, başta kişinin kendisi olmak üzere üniversiteler, meslek odaları, ihtisas dernekleri, uluslararası kuruluşlar olup, araçları bilim ve teknolojiye dayalı kaynaklardır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=