Tesisat Dergisi 199. Sayı (Temmuz 2012)

SÖYLEŞİ 76 Tesisat Dergisi Sayı 199 - Temmuz 2012 “ Sürdürebilir Konfor Bileşenleriyle Tüm Projelerde Fark Yaratacağız” Climaveneta Satış ve Pazarlama Direktörü Mauro Montello: Maura Montello Climaveneta Satış ve Pazarlama Direktörü İklimlendirme sektörünün dünya çapındaki en önemli oyuncularından biri olan İtalyan Climaveneta, KlimaPlus ile Türkiye pazarında yerini alıyor. KlimaPlus’ın Climaveneta’yı ürün gamına dâhil ettiği, 3 Temmuz’da düzenlenen basın toplantısı ile duyuruldu. KlimaPlus’ın projelerine yansıttığı mühendislik yaklaşımı ile Türkiye pazarında da lider olmayı hedefleyen Climaveneta; İtalya başta olmak üzere tüm Avrupa’da çok büyük projelere imza atıyor. Şirket, geniş ürün gamı ve sürdürülebilir konfor bileşenleriyle, Türkiye’deki tüm projelerde fark yaratmaya hazırlanıyor. Climaveneta Satış ve Pazarlama Direktörü Mauro Montello , basın toplantısı ardından sorularımızı yanıtladı. Sürdürülebilir konfor kavramı ne anla- ma geliyor? Şirketimizin ana işi çevresel konfor sağlamak. Veri merkezleri, proses, soğutma gibi farklı alanlarda ve ihtiyaçlara yönelik projelerimiz var ama, yaptığımız iş yüzde 80 oranında konfora dayanıyor. Eskiden soğutma anlamındaki air condition’la başlamıştık. Air condition dendiği zaman in- sanların aklına havanın soğutulması konsepti geliyordu. Bugün artık ısıtmayı da onun içine eklemek zorundayız. Çünkü aynı cihazla hem yazın hem kışın hizmet verebilecek kaliteye ulaşmalıyız. O yüzden tek başına air condition demiyoruz, onun yerine konforu tercih edi- yoruz ki hem yaz hem kış koşullarına uygun olabilsin. Bu konforda sürdürülebilirlik kavramını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu binayı ele alalım, burada kullanılan bütün enerjinin yüzde 60’ı bizim buraya kuracağımız cihazlar tarafından tüketilen enerji olacaktır. O da bize büyük kurumsal bir sorumluluk getiriyor. Çünkü büyük bir enerji tüketiminden bizim ürünlerimiz sorumlu ise burada büyük bir sorumluluk devreye girmiş oluyor. Eğer bu kadar fazla birincil enerji tüketimi bizim ürünlerimiz tarafından yapılıyorsa, o zaman bugün konforu ne kadar maksimize ederseniz edin, on yıl sonra bu konfor olmayacaksa hiçbir işe yaramaz. Demek ki o konforu bugün kul- landığımız şekilde ileriye yönelik sürdürülebilir kılmamız da çok önemli. Çünkü böyle bir enerji tüketim sorumluluğu da bizim üzerimizde. Bu süreçte on yıl sonrasını nasıl sağ- lıyoruz? Yapılabilecek birkaç şey var. Öncelikle bir binaya kuracağınız her ünitenin/sistemin vereceği enerjinin en verimli enerji olmasını sağlamalıyız. Bununla ilgili olarak kendi kullandığımız ünitele- rin verimliliğini, kendi kullandığımız teknolojinin ve sistemlerin verimliliğini arttırmalıyız. Yine bu binayı ele alalım; şu anda iklimlendirilmiş bir oda da bulunuyoruz, bunun için hava soğutma işlevini üstlenmiş olan bazı cihazlar ve aynı anda bu otelin sıcak suyunu sağlayan sıcak su kazanı var. Bütün oteller için bizim uygulamalarımızı eş zamanlı olarak ayrı sisteme gerek duymadan soğuk su ve sıcak suyu aynı anda aynı yerden sağlayacak sistemlerimiz mevcut. Burayı soğutmak için, ısınmış havayı geri çevirmemiz gerekiyor. Onu geri çevirmek yerine biz suyun içine çeviriyoruz ki ücretsiz olarak aynı anda hiç bir şey yapmadan bir yandan da diğer su ısınmış oluyor. İyi bir sistem içerisinde soğuk hava için, mesela 1 kW enerji verdiğiniz zaman 3 kW’lık bir soğuk hava alabiliyorsunuz. Bizimsistemimizde bu 7’ye kadar çıkabiliyor, çünkü eş zamanlı bir sistem. Bütün otellerde böyle bir sistem kullanılsa primer enerji tüketimi yüzde 50’ye kadar azaltılabilir. Bir yandan da CO 2 emisyonlarında azaltım sağlanabilir ve toplum toplam olarak bundan fayda görür. “Air condition dendiği zaman insanların aklına havanın soğutul- ması konsepti geliyordu. Bugün artık ısıtmayı da onun içine ek- lemek zorundayız. Çünkü aynı cihazla hem yazın hem de kışın hizmet verebilecek kaliteye ulaşmalıyız. O yüzden tek başına air condition demiyoruz, onun yerine konforu tercih ediyoruz.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=