Tesisat Dergisi 199. Sayı (Temmuz 2012)

MAKALE 117 Tesisat Dergisi Sayı 199 - Temmuz 2012 düşük maliyetli olma potansiyeli, incelenerek bulunabileceği üzere, bugüne nazaran oldukça yüksekti. Yetmişli yılların başlarında yeni ve yaratıcı gelişmeler sayesinde esas potansi- yel her yıl için 8 kWh/m² yıldı. Son birkaç yıl içinde, enerji tasarrufu etkisi yaklaşık yılda 4 kWh/m² ye düşmüştür, ancak hala önemli bir enerji tasarruf potansiyeli mevcuttur. Bu eği- limi esas alarak, yıllık enerji talebinin sadece inşaat sektöründeki yeniliklerin ileriye doğru bir projeksiyonunu yaptığımızda 2020 yılında yarıya düşeceği tahmin edilebilir. İlave olarak, enerji tedarikinin önümüzdeki yıllar içinde düzenli olarak fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjilere doğru değişebileceği de tahmin edil- mektedir. Böylece, primer enerji olan ısıtma enerjisi faktörü değerlerinin 2020 yılına kadar önemli ölçüde azalacağını bekleyebiliriz. Elekt- rik tüketimi belki büyük bir olasılıkla 2 kWhP/ kWhD değerinin altına düşecektir, ancak, gaz ve petrol gibi diğer enerji taşıcılarının değerleri de bio-yakıtların ilavesi de esas alındığında azalacaktır. Bu eğilim sonuçta primer enerji talebinde 2020 yılına kadar 1/3 oranında azal- ma sonucunu getirecektir. Her iki gelişmenin bir arada toplanması büyük olasılıkla yeni binalardaki enerji talebini bugünkü değerin %40’ından daha az bir değere indirecektir. Bu ise Neredeyse Sıfır Enerji Binaların gelişmele- rinde bir referans noktası olarak öngörülebilir. Neredeyse Sıfır Enerji Bina Tanımının Ulusal Düzeydeki Uygulamalarının Durumu BEPD ile uyumlu faaliyetler içindeki ilk faaliyetler- den biri NSEB tanımın ulusal düzeydeki mevcut uygulamalarının genel durumu elde etmek ol- muştur. İnceleme sonunda sadece birkaç ülkenin bu konuda ulusal anlamda bir tanım yaptığı orta- ya çıkmıştır. Birçok ülke hala tanımın nasıl olması gerektiği üzerinde çalışmalar yapmaktadır. Şekil 3 NSEB tanımının ulusal uygulamalarının genel olarak durumunu göstermektedir. Sadece iki ülkenin hazır ve resmi olarak onay- lanmış bir ulusal uygulaması vardır. Bir ilave ülkenin tanımlanmış uygulaması vardır. İki ül- kenin ulusal uygulama üzerine tamamlanmış çalışması varken 10 ülke hâlâ böyle bir çalış- ma üzerinde çalışmaktadır. Sekiz ülke böyle bir çalışmaya daha ileriki bir tarihte başlayacaktır. Bu durum en iyi ihtimalle araştırmaya katılma- yan diğer ülkeler için de geçerlidir. Bunun an- lamı ise üye ülkelerin sadece %13’ünün NSEB nasıl tanımlanacağı hakkında kesin kanaatleri olmasıdır. Ülkelerin yarısından daha azı halen tanım üzerinde çalışmakta ve yaklaşık yarısı da bu tanım üzerinde 2012 yılında veya daha sonra çalışmaya başlayacaktır. Birçok ülke bu konu üzerine yeniden düzenlenen BEPD tara- fından da istenildiği gibi en uygun maliyet ça- lışmasını yaptıktan sonra oda en erken 2013 yılı başında eğilme niyetindedir. NSEB uygulamasına birkaç ulusal yaklaşım ortak tutum içinde sunulmuş ve sonuçta uygulamaların ülkeden ülkeye tamamen farklı olacağı çok açık olarak belli olmuştur. Uygulamalar sıfır karbon- dan açık olarak belirlenmiş maksimum primer enerji değerlerine kadar değişmektedir. Yeniden düzenlenmiş Binaların Enerji Performans Direktifi tarafından da istenen primer enerji göstergesinin yanında birçok ülke aynı zamanda, binanın dış kabuğu ve binanın hizmet sistemlerinin etkinliği ve bunların yanında üretilen yenilenebilir enerji ile ilgili ilave göstergeleri de dâhil etme eğilimindedir. 2020 yılına doğru hedeflerine (NSEB) doğru bir yol haritası formunda adım adım yaklaşım tarzı birçok ülkede planlanmaktadır. Neredeyse Sıfır Enerjili Binalar Tanımının Ulusal Uygulamasına Bir Örnek: Danimarka Danimarka NSEB tanımına göre ulusal uygu- lamasını başlatmış iki ülkeden biridir. Bina- lar için minimum enerji performansı şartları enerji çerçeveleri olarak adlandırılan ifadelerle belirlenmiştir. Yeni binaların enerji çerçeveleri 2010, 2015 ve 2020 için sabitlenmiştir. Bun- lar konut (konut olmayan ancak aynı amaçla kullanılan otel gibi binalar da dâhildir) ve ko- nut dışı kullanılan binalar için farklıdır. Özel kullanım şartları, örneği yüksek havalandırma hızı, olan binalar için müsaade edilen enerji çerçevelerine ilaveler yapılmıştır. Enerji çerçe- vesi binaya verilen enerjiyi sınırlar ve ısıtma, havalandırma, soğutma, sıcak su ve binayı işletmek için gerekli olan elektrik enerjisini içerir. Konut dışı olarak kullanılan binalarda enerji çerçevesi aydınlatma enerjisini de içerir. Elektrik kullanımı bir dönüştürme faktörüyle çarpılmalı ve aşırı sıcaklıklar hesaplamaya yapılan ilavelerle cezalandırılmalıdır. Enerji çerçevelerinde aşağıdakiler için ek şart- lar da bulunmaktadır: • Binanın katlarına bağlı olarak W/m² cinsin- den ısıl kayıplar • Pencereler için toplam güneş enerjisi geçir- genliği ve transfer katsayısına dayanarak U-değerleri ve Eref (enerji referansı) değeri. • Minimum kazan verimi • Boru izolasyonu • Otomatik kontrol • Düşük sıcaklıkta ısıtma Maksimum enerji talebinin daha sıkı hale geti- rilmesi uygulamada üç etken faktör vasıtasıyla gerçekleştirilecektir: • İlk olarak, enerji verimliliği daha fazla bina hizmet sistemleri olan daha iyi yalıtılmış bi- nalar yaparak; • İkinci olarak, bu aynı zamanda birçok AB ülkesindeki durumdur, primer enerji faktö- rü (Danimarka’da dönüşüm faktörü olarak adlanır) gerek elektrik gerekse bölge ısıt- masında azalacaktır. Bu durum Tablo 1 de gösterildiği gibi zaten öngörülmüştür ve oto- matik olarak elektrik ve bölge ısıtması kul- lanan mevcut ve yeni tüm binaların primer enerji talebini azaltacaktır. Bölge ısıtması Danimarka’da binalar için oldukça yaygın olarak kullanılan bir enerji kaynağıdır. • Etki eden son faktör ise binanın bulunduğu yerde veya çok yakınında yenilebilir enerji kullanımının artması beklentisidir. 2 1 2 10 8 Resmi olarak onaylanmış ulusal uygulama Ulusal uygulama geliştirme aşamasında Çalışma tamamlandı Halen bir çalışma yapılıyor Çalışma daha sonra başlayacak Şekil 3. Aralık 2011’de yapılan araştırmada 23 ülke içinde NSEB tanımının ulusal uygulamalarında ülke miktarı olarak ulaştığı durum.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=