Tesisat Dergisi 197. Sayı (Mayıs 2012)

GÜNCEL 24 Tesisat Dergisi Sayı 197 - Mayıs 2012 civarında olan toplam talebin 10.9 milyar ton eşdeğer petrole ulaşabileceğini gördüklerini sözlerine ekledi. Taner Yıldız konuşmasına şöyle devam etti: “Bu yaklaşık yüzde 69’luk büyüme, dünya ortalamasının yüzde 40’larda olacağını gösteriyor. Ama bu aynı zamanda enerjide rekabet edeceğimiz ülkelerin sınıflan- dırılmasını ve pazar açısından da baktığımızda sanayicilerimizin ne tür pazarlara hitap edece- ğini gösteriyor.” Arap Baharının Etkileri Bakan Yıldız konuşmasında doğalgaz ve elekt- rikteki rekabeti düzenlemek için yapılanların enteresan sonuçlar ortaya koyduğunu ifade etti. Yapılan değişikliklerin bir kısmının kamuo- yu tarafından algılandığına, bir kısmının ise he- nüz idrak sürecinde olduğuna dikkat çekerek, “Bunlardan biri Türkiye’de TL cinsinden 2008 Aralık ayındaki fiyatlarına henüz ulaşamamış olmasıdır. Yani global krizin tesiri ve enerji ka- lemlerindeki dalgalanmalar henüz stabil hale gelmedi. Hele son bir yılda Arap baharı buna artı katkı koydu. Şu anda ihracatımızın önemli bir bölümünü teşkil eden AB ülkeleri nezdinde- ki rekabete baktığımızda doğalgaz hala ikinci konumda” dedi. Bakan Yıldız, “Dünyada doğalgazın dört ana eksende dağıtımının sağlandığını ve fiyatlan- dırmanın da buna göre yapıldığını unutmamak lazım. Geçen hafta Katar’daydık, oradaki ener- ji piyasasının dünyadaki yapılandırılmasına baktığımızda enteresan sonuçlar görüyoruz. Amerika’nın Türkiye’nin yarısı fiyatında oldu- ğunu ama aynı zamanda beş katı fiyatla da Japonya ve uzak doğuda satıldığını biliyoruz” şeklinde konuştu. Taner Yıldız Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dünyadaki talep artışının kaynaklarına göre dağılımına bakıldığında, Türkiye’deki enerji yapılanması açısından dikkat çeken rakamlar olduğunun altını çizen Yıldız, akaryakıtın yüz- de 14, doğalgazın yüzde 50, kömürün yüzde 30, nükleer enerjinin yüzde 61, hidro elektrik kaynaklarının yüzde 47, rüzgar, yenilenebilir ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının ise yüzde 550 kat civarında artacağını öngördük- lerini ve enerji kaynaklarıyla ilgili stratejilerinin doğru yönde gittiğini ifade etti. “STK’lar örgütlenmeli” Bakan Taner Yıldız ayrıca, sivil toplum ör- gütlerine düşen görevler olduğunu aktararak “Bugün bir kısım iyi niyetli, tencere-tava ça- lan vatandaşlarımızın yanında, manipülatif hatta spekülatif şekilde müdahale edenlere karşı sivil toplum örgütleri gücünü kullanmak durumundadır. Çünkü bizim her yerli kaynakla alakalı gerek hukuki açıdan gerekse başka bir gerekçeyle yarım bıraktığımız yatırımlarımız, tarafımıza yol su elektrik olarak dönmüyor, ithal enerji olarak geri dönüyor. Evet, doğal- gaz ithalatını azaltmamız lazım ama bununla alakalı çabaları gerekçelendirirken Türkiye’de şu anda 2 bin yatırımdan, realize edilmiş 71 yatırımın hukuki olarak durdurulduğunu söy- lemem lazım. Bunların büyük bir kısmı yerli, yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgilidir. Sizce burada bir sıkıntı yok mu?” dedi. Yıldız sözlerini, “Ben her yapılan müdahalenin kötü niyetli olduğunu söylemiyorum. Ama bu müdahalelerin, özellikle ithal enerji ile alakalı, cari açıkla alakalı önemli sonuçlar doğurdu- ğundan bahsetmek istiyorum. Herhangi bir kalemin doğalgaz veya petrolün veya ithal kö- mürün enerji kalemleri başlığı altında olması enerji sektöründe kullanıldığını göstermez. Hele hele 2011 yılında 54 milyar dolar civa- rındaki ithalat kaleminin enerji başlığı altında söylendiğini ama bunun yarıdan fazlasının ulaşım sektöründe kullanıldığını belirtmeliyim. Her birimizin de bu konuda yapacakları mev- cuttur. Enerji tasarrufu yerli kaynaklar arasın- da en önemli noktadadır. Özellikle STK’ların yapacağı çalışmaların toplumda bu konuda etkin bir bilinç oluşturacağına inanıyorum” diyerek sürdürdü. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız konuşmasının sonunda, Mayıs 2012 tarihi iti- bariyle bir strateji belgesi oluşturulacağına de- ğinerek, “Buradan çıkacak sonuçların mutlaka o belgede bulunacağını söylemeliyim. Bizim teşvik ve tasarruf paketi ile alakalı Türkiye’de enerji sektörüne düşen önemli görevler var. Bunların içinde en fazla katma değeri oluş- turan madencilik sektöründen bütün üretim kaynaklarına kadar özellikle son Güney Kore

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=